2010 Nisan Anneleri

merhaba kızlar bende yaprak dökümüne kadar uğrayayım dedim yemek yedim sanki nefes alamıyorumçok yedim sanırım devamlı yiyorum zaten üstüne cevizimide yedim her akşam yiyorum zaten ceviz bağımlısı olduk dizimizi izlerkende mandalimamı yeriz kzızmla

hacerciğim hoşgeldin bitanem seni görmek güzel merak ettik kız seni
 
bende hiç süt içemiyorum yaa nasıl yptıysam olmadı inşallah gelişimi normal olur

İyi akşamlar nisan annişleri, nasılsınız?

Haceroguzcum, bebişler asla kalsiyumsuz kalmaşmış. Sen kalsiyum alamazsan senin depolarından beslenirmiş. Tabi bebiş büyüdükçe depoların yetersiz gelebilir ve birde ilerde sende kemik sorunlarına yol açabilir canım. Çok korkma o nedenle ama sen yinede ben sütten bıkınca sütlaç yapıyorum. Peyniri çok tüketiyorum, birde ayranla akşam yemeklerini filan yiyorum.cokacimcoook
 
ayy sağol cnm ii hissettim kendimi şimdi, bizim oğlişin adını da kendi soyadım olan özden i koymak istiyorum hayırlısı bakalım inş.:asigim:

hımmm.....:uhm:
ama oğluşuna özden kız ismi değilmi yaww...
ne yapcan kendi soyadını yaaa,baska isim bulalım hadi....(bana ne oluyosa):mymeka:
nese güzelim siz beyendiyseniz eşinle hiç sorun yok ,özden bey hoşgeldin ......:1hug:
 
 
nese kızlar sohbet çok güzel ama ben çıkıyorum hepiniz iyi bakın bebişlere olurmu,siz yazın ben yarın okurum......
 

aman ruzenin sakın eşim duymasınn zaten pek sıcak bakmıyo,ama merak etme kız da var erkek tede var bu isim. dur şimdi kafamı karıştırma cnmcğm :çok üzgünüm:
 
hoşbuldum canım sağol canım iiyim çok şükür şimdilik bende çok ceviz yiyorum hele bidpestil derler burda ona sarıp yiyorum
canım sadece süt içemiyorum yoğut ayran yumuta peynir çok tüketiyorum bu akşam mesela sadece peynir domates yedim ekmekle oğlumda günde iki paket içtiğim oluyodu boyu şimdi çok uzun yaşıtlarından 1 sene önde öle dedi doktoru bu nasıl olcak hiç bilmiyorum
 
kızlar ben kaçıyorum dizimiz şimdi başalayacak babişkomuz bize mandalinamızı soymuş gidelim yiyelim hepinizi öptük kızımla
 
selam canlar nasilsiniz bugün bakimm ??
gerci bosuna sordum yaprak dökümü zamani kaydirigubbakcemile2
bende cok seviyorum ama malesef intterneten bakmak zorundayim
neyse gecmisi bi okuyam
 
valla okumaya kalktm bas olmuyor
bebegcim bebeginin iyi olmasina cok sevindim
tabiki bugün doktora giden varsa onlardanda insallah güzel haberler vardir
dedim ya okumayla bas olacak gibi degil 30 sayfa
neyse birazcik gezinim

ayrica lilipie sitesidemi serbest kizlar haberi olan varmi ß??ß
 
GDO’dan korunma rehberi

Alışveriş yaparken birkaç detaya dikkat ederek GDO’lu gıdalardan korunmak mümkün. ışte marketlerde, pastanelerde genetiği değiştirilmiş ürünlerden kaçmanın yolları…

--------------------------------------------------------------------------------
11 Kasım 2009 10:52

--------------------------------------------------------------------------------



Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar artık ev hanımlarının beş çaylarında bile konuşulmaya başladı. Bu çok güzel bir gelişme.

Gelin bu güzel gelişmeyi, daha da güzel bir sonuca kavuşturalım. Ülkemize GDO’lu ürünlerin girmesini engelleyelim.

Biz kimiz ki, devlet, hükümet, kurumlar, şirketler, lobiler, karanlık kişiler varken diye düşünmeyin. Biz tüketicileriz... GDO’lu ürünleri satın almazsanız, boykot ederseniz bu ülkede GDO olamaz.

Önce önümüzdeki bir engeli kaldırmak gerekecek. GDO’lu ürünlerin üzerinde “GDO’ludur” etiketi yok. Öyleyse GDO’lu olma ihtimali nedeniyle GDO şüphelisi ürünlerden bahsedebiliriz.

Şüpheli ürünler

Mısır, soya, kanola, pamuk dünya çapında çoğunlukla GDO’lu üretiliyor, bize de dışarıdan ithal ediliyorsa, bu ürünlerden şüpheleniriz. Ben evde soya fasulyesinden pilaki yapmıyorum ki, bana bişey olmaz demeyin. Bu dört üründen en az biri (evet, pamuk da dahil, pamuk yağı) gıda şirketlerinin ürettiği hemen her ürünün içinde kullanılıyor.

Mısır unu, mısır yağı, mısır nişastası, modifiye nişasta, mısırdan üretilen nişasta bazlı sıvı şeker (mısır şekeri veya mısır şurubu), fruktoz, dekstroz, glukoz, soya yağı, bitkisel yağ, soya kıyması, soya dolgu eti, soya mix kıyma, soya lesitini (E322), soya sütü, soya peyniri, isolate, isoflavone, soya unu, soya proteini, bitkisel protein, kanola yağı, pamuk yağı varsa bir ürünün içinde ondan da şüpheleniriz.

Çikolata, gofret, ekmeğe sürülen kakao kreması, bisküvi, hazır çorba, kahvaltılık gevrek, cips, turşu, hazır unlu mamuller, gazlı içecek, hazır meyve suyu, enerji içeceği, şekerleme, çiklet, hazır kek, hazır puding, meyveli yoğurt, alkollü içkiler, bebek maması, krem peynir, ekmek, margarin, mayonez, ketçap, salam-sosis gibi şarküteri ürünleri, hatta hazır şerbetli tatlılar bu yukarıda saydığımız ürünlerden içerebiliyor. Yani, okul kantinlerinde, marketlerde satılan hemen her şeyin GDO’lu olma ihtimali var.

Pastanelerde satılan poğaça, açma, börek bitkisel (soya, kanola veya pamuk yağından) margarin ile yapılıyor. Hazır şerbetli tatlılarda mısır nişastası ve mısır şekeri kullanılıyor. Pastaneler, baklavacılar da GDO şüphelileri arasında. Güllaç yufkaları bile artık buğday nişastası ile değil, mısır nişastası ile hazırlanıyor. (Baklavalarını böreklerini sadece tereyağı ile hazırlayan, şerbetini yerli şeker pancarı şekerinden yapanlar da var elbette.)

Yemek şirketleri, lokantalar mısır yağı, kanola yağı, mısır nişastası, bitkisel margarin kullanabiliyor.

Fabrika tavukları soya ve mısır ile besleniyor. Fabrika danaları bile mısır ile beslenebiliyor. Fabrikasyon tavuk etleri, fabrikasyon dana etleri, fabrikasyon yumurta, kutu süt de şüpheli. Şarküteri ürünlerinin içine soya proteini, soya küspesi, soya mix kıyma katılabiliyor.

Maya konusu henüz basında gündeme gelmedi ama maya da GDO’lu olabiliyor. Hazır maya kullanmayın. Evde kendi doğal ekşi mayanızı yapın.

Tüketicinin gücü: Satın almamak

• Alışveriş yaparken her ürünün etiketini okuyun. Eğer yukarıda saydıklarımızdan biri varsa o ürünü satın almayın.
• Gıda şirketlerine mektup yazarak GDO’suz ürün üretirlerse satın alacağınızı, şüpheli malzeme ile üretime devam ederlerse satın almayacağınızı yazın. Ürün paketlerinin üzerinde “kesinlikle GDO içermez” yazana kadar satın almayacağınızı bildirin.
• Alışveriş yaptığınız marketlere, bakkallara da bu talebinizi anlatın.
• Okul kantinlerinde şüpheli ürünlerin satılmaması için mücadele verin; çocuklar etiket okumaz.
• Toplu yemek yapan şirketlerin, lokantaların kullandıkları malzemeyi sorgulayın.
• Pastanelere margarin, soya yağı, kanola yağı, mısır nişastası, mısır şekeri yemek istemediğinizi söyleyin.

Temiz yiyecekler yiyin

Bulgur, yerli buğday çeşitleri, nohut, mercimek, bakla gibi yerli baklagiller, ceviz, antep fıstığı, fındık gibi yerli kuruyemiş, yerli pirinç, yerli meyve, yerli sebze, köy tavuğu, köy yumurtası, çayırda otlamış kuzu ve koyun eti güvenle yenebilir.

Marketlerden veya pastanelerden aldığınız ürünleri evde kendiniz yapın. Temiz malzeme ile kurabiyenizi, kekinizi, çorbanızı, yoğurdunuzu evde hazırlayın.

Dışarıda daha az yemek yiyin. Yediğiniz zaman uluslararası hamburger zincirleri yerine esnaf lokantalarını, köftecileri, dönercileri, küçük esnafı tercih edin.

Yerli ürün kullanın. Amerika’dan, Arjantin’den, Hindistan’dan gelen yiyecekler yerine Antakya’dan, Rize’den, Kırklareli’nden, Erzurum’dan gelenleri kullanın.

Semt pazarlarından alışveriş edin. Özellikle köylü çiftçilerin kendi ürettiklerini tercih edin.

Domates ve pirinç de şüpheli mi?

Etiketleme ve tüketiciyi bilgilendirme zorunluluğu olmadığından, hiçbir ürün için – laboratuarda test ettirmedikçe- bu GDO’ludur diyemiyoruz. Üstelik Türkiye’ye GDO’lu tohum girişi kanunen, halen yasak. Bütün bunlara rağmen ODTÜ’de yapılan bir araştırmada Türkiye’de GDO’lu domates satıldığı ortaya çıktı.

GDO’lu olup olmadığını bilmiyoruz ama kış ortasında bile kıpkırmızı satılan domatesten uzak durmakta fayda var. Bunları üreten çiftçiler bile ailelerine yedirmiyorlar. Hazır çorbalarda da domates tozu bulunabiliyor.

Basında çok fazla geçmedi ama, pirinç de genetik mühendisliği ile kurcalanmış durumda. Hatta, ismi “altın pirinç” konulmuş, nergis çiçeği ve bakteriden gen aktarılmış sarı pirinç üretmişlerdi. ıthal pirinçlerden, pirinç patlaklı abur cuburlardan uzak durmakta fayda var.

Diğer sebze ve meyvelerde GDO var mı?

Konuyu yakından takip eden Ziraat Mühendisleri Odası Türkiye’de üretilen meyve ve sebzenin GDO’suz olduğunu açıkladı (yurda kaçak sokulan tohumlar hariç). Dolayısıyla sebze ve meyvelerimizde GDO’dan şüphelenmeye gerek yok.

Sebze meyvede GDO şüphesi yok ama mevsimi dışında üretilen, zirai ilaç kalıntısı, hormon, kimyasal gübre içeren, ithal paket tohumla üretilmiş meyve sebzeden her zaman için uzak durmakta fayda var. Küçük köylüden, küçük esnaftan alışveriş ederek, geleneksel veya organik meyve sebzeyi tercih ederek sağlığınız için en doğrusunu yapmış olursunuz. Üreticilere de doğal gübre, atadan kalma tohum, ilaçsız, hormonsuz üretimin ne kadar değerli olduğunu tekrar tekrar anlatmak faydalı olur. Kışın domates, salatalık, patlıcan, kabak, taze fasulye yemenize gerek yok; vücudunuzun pırasa, lahana, turba ihtiyacı var.

Beslenmede çeşitlilik olsun diye farklı besinler yemeye çalışıyor olabilirsiniz. Oysa atalarımız sadece kendi ürettiklerini yer içer ve son derece sağlıklı yaşarlardı. Siz içinize sinerek ve güvenle sadece bulgur, mercimek, nohut bulabiliyorsanız bunlarla yetinebilirsiniz. Yedikleriniz güvenilir ve hakiki yiyecekler olsun, en önemlisi bu.

Son olarak, hükümetimizden GDO’lu ürünlerin ülkemize girişinin kesinlikle yasaklanmasını talep ediyoruz.
 
önemli değil canım bebekleriniz ve kendiniz için dikkatli olun çok fazla zararları var,
 
iyi geceler arkadaşlar
bugün hiç girmedim moralim çok bozuk size daha öncede söylemiştim bi arkadaşım hamile diye normalde 7 haftalık olması gerekiyordu birlikte gittik doktora kalp atışını duymak için benimde kontrolüm vardı. malesef kesenin içinde bebeği göremedi doktoru sonra detaylı ultrasona yönlendirdi. boş gebelikmiş bütün gün onunlaydım yeni geldim eve o kadar üzgünki yarında kürtajla alacaklar sabahtan bende gideceğim onunla yalnız bırakmak istemiyorum
bize gelince çok şükür bebeğimin durumu gayet iyi 21 hafta 2 günlük görünüyor ultrasona göre 417 gr mmış yavrum ama duruşu tersti o yüzden çok dikkat etmem gerekiyormuş kendime doktorum ayakta durma ağır kaldırma ve uzun yürüyüşler yapma dedi normal hamilelikten iki kat daha sıkıntın olacak bacaklarına ve kasıklarına ağrısı vurabilir dedi. 32. haftaya kadar dönmesini bekleyeceğiz.
ayrıntılı ultrasonada 25-28. haftalar arasında bakılacakmış
geçmişi okuyamayacağım malesef inşallah iyisinizdir
 
iyi geceler kızlarr.. az önce annemden ciciler ve göbiş bölümüne resim ekledim amasize bişey yazmaya fırsat bulamamıştım... eve geldik yatıcam artık... fecii uykum varr... umarım herkes iyidir.. geçmişi okuyamıcmm.. yarın artık.. sabah dr.a gidicem 3lü tarama sonucumu almaya. inş. herşey çok iyi çıkarr.. dua edin bana... dönüşte sonucumu yazarım.. iyi gecelr hepinizee...

jnaz.. cnım arkadaşın için çok üzüldüm.. rabbim sabır versin.. çok zor olmalıı... inş. en kısa sürede boşluğunu dolduracak mucizesine kavuşur tekrar.. senin oğluşa da maşallah canımm.. rabbim sağşlıkla kucağına almayı da nasip etsin..

iyi geceler hepinizee...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…