2010'da evlendik kızlar, peki ya sonrası, hadi paylaşalım... :)

GÜNAYDIN KIZLAR,
iyiyim çok şükür dün giremedim çok işim vardı.Akşam işten çıkmadan önce aradı kendisi geç geleceği için sen git ankastreyi beğen ben gidip pazarlık yapar,parasını öderim dedi bende senin gitmene gerek yok ben öderim dedim alacağımız yer arkadaşı neyse gittim beğendim onun pazarlık etmesi gerektiği için bişe yapmadım ama kendine bişe deemdim hiç eve gittim sonra geldi hiç konuşmadık yattık normalde küs olunca yatağın en uç noktasına gidip yatar bütün gece bana değmek için uğraştı,yakın durdu ve sabah 5 falandı ikimizde küs olunca doğru düzgün uyuyamayız dönüp duruyoduk bi baktım geldi sarıldı bende tepki vermedim tabi sonra konuşacağım ama şuan ev işleri olduğu için uzatmayım dedim konuşmayınca hiç bişe yapamıyoruz yarım yamalak olacak.işte gelişmeler böyle.
 
hmm....bak sabah sarılmış işte..bence böle küslükleri uzatmamak lazım...
hem sen beğen ben gider pazarlığını yapar öderim demiş...bunlar erkeğin işi işte..tamm deseydin yaa..sende inatlaşıp uzatma bence canım...bırak ödesin..
 

:) ya gurur yapacam ya işte öle dedim ama yapmıyorum tabiki.
 
bol bence bu gelişmeler güzel, bencede küslüğü uzatmamak lazım hatta annemin bana öğütü asl yatağa küs girme.sende öyle küslük yapma ama tavırlı ol, yani mesela , o sarılsın ama sen tepki verme, o gülün ama sen ona gülme falan gibi. mutsuzmuşsun gibi davran yani
 
bol'cum inşallah sakin sakin konuşmanın ve anlaşmanın bir yolunu bulursun canım. inan bana senin için dua ediyorum. evliliğin ilk yıllarının zor olduğunu herkes söylüyor ama Allah baş edilmeyecek sorunlar vermesin. benim de annem derdi yatağa küs girme. çok şükür şimdiye kadar girmedik. ben biraz inatçıyımdır ama eşim flört döneminde yapmadığı kadar alır gönlümü sağolsun. benim de bir kaynım var üniversitede okuyan, kardeşleri yardım ediyor para konusunda. biz evlendiğimizden beri çok para göndermiyoruz. biz aylıkları alınca ortak bir hesaba yatırıyoruz. ordan 50 tl haftalık çekiyoruz kendimize. böylece birbirimizden habersiz harcama yapmıyoruz, para daha bereketli oluyor. sen de öyle birşey sunsan acaba kabul eder mi?
 

evt canım ilk 1 yıl çok önemliymiş gerçekten bakalım atlatabilecekmiyiz bilmiyorum:)eşim boğa burcu ve aşırı derecede inatçı bir insan kolay kolay ben yaklaşmazsam yaklaşmıyor bu inadını ne yapacam bilmiyorum açıkcasıbiyandan onu anlıyorum annesine yardım etmek istemesini bi yandan sinir oluyorum evdekilerin hiç yardım etmemesi yüzünden bakalım inşallah kredi olayıyla herşey rayına oturur ve yoluna girer umarım.
 

evt zaten unutmam tabiki zamanı gelince konuşacam hayırlısıyla bi taşınalımda benimde en sevmediğim şey yatağa küs girmek ama işte arada oluyo ne yazıkki.
 
İNŞALLAH HERŞEY GÖNLÜNCE OLACAK. HAYIRLISI
bizim itiraz ettiğimiz konu annesine bakması değilki zaten, tabi baksın tek başına kadın bakılmazmı günah , senin annen olsa onada bakılması lazım, biz evlatların görevi onlara bakmak. ama problem eşşek kadar erkek kardeşi ve evli kız kardeşi ve hatta onun eşinede bakması
 

saol cnm hepimizin inşallah.
aynen öyle dediğine katılıyorum ben ona kızıyorum zaten tek başına kadın yoksa okadar masrafı yapabilirmi. inşallah dua ediyorum herşey yoluna girsin artık.
 
Tüketmek için bunca acele ettiğiniz, takvim yapraklarına…
Onca hızla çevirdiğiniz akreplere yelkovanlara…
İçine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz?
“Ne kadarı benim hayatım” diye soruyor musunuz?
Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime…. Ya da ben başkalarının?..
“Aynadakinin ne kadarı ben’im, ne kadarı oynadıklarım?
Sevgiyi koydum kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine….
Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen..
Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye…
Bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan ötesi yalan…
Can Dündar:98:
 
Son düzenleme:
Bir kadın, evinden dışarı çıkar ve uzun beyaz sakallı üç tane yaşlı adamın evinin önünde oturduklarını görür.
Onları tanımaz. “Ben sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız” der. “Lütfen içeriye gelin ve bir şeyler yiyin.”
“Evin erkeği içerde mi?” diye sorarlar adamlar. “Hayır” der kadın. “O dışarıda.” “Öyleyse içeri gelemeyiz” diye cevap verirler. Akşam olup kadının kocası eve geldiğinde, kadın başından geçenleri kocasına anlatır. “Git onlara söyle ben evdeyim içeri gelebilirler” der.
Kadın dışarı çıkar ve onları içeri davet eder. “Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz.” der yaşlı adamlar.
Kadın öğrenmek ister; “Niye giremezsiniz?” . Yaşlı adamlardan bir tanesi açıklar:
“Onun adı ZENGİN” der bir arkadaşını gösterir ve bir diğerini işaret eder ” O BAŞARI, ben ise SEVGİ.”
Sonra ekler; “Simdi, içeri gir ve kocanla konuş hangimizi evinizde istersiniz”.
Kadın içeri girip söylenenleri kocasına anlatır. Adam duyunca neşelenir. “Ne güzel!” der ,”Madem öyle, Zengini içeri çağıralım ve evimizi zenginlikle doldursun.” Karısı itiraz eder;
“Canım, niçin Başarıyı çağırmıyoruz?”
Bu sırada konuştuklarını evin diğer köşesinde bulunan gelinleri duyar. Zıplayarak gelir ve kendi fikrini söyler. “Sevgiyi çağırsak daha iyi olmaz mı? Evimiz sevgiyle dolar!”
“Gelinimizin önerisini dikkate alalım” der adam karısına. “Dışarı çık ve Sevgiyi bizim misafirimiz olması için davet et.” Kadın dışarı çıkar ve 3 yaşlı adama sorar ;
“Hanginiz Sevgi? Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol”.
Sevgi ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye baslar. Diğer iki yaşlı adamda onu takip ederler. Kadın şaşırmış bir şekilde Zengin ve Başarıya sorar ; “Ben sadece Sevgiyi davet ettim, siz niye geliyorsunuz?”
Zengin ve Başarı bir ağızdan cevap verirler;
“Eğer Zengin’i ya da Başarıyı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı, ama sen Sevgiyi davet ettin, O nereye giderse bizde oraya gideriz.
Nerede Sevgi var ise, orada Başarı ve Zenginlik de vardır.
 
süper döktürüyo hadi hayırlısı bakalım




Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil.
Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi, adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.

Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş. Çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, Aşk, yardım istemeye karar vermiş.

Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş. Aşk, “Zenginlik, beni de yanına alır mısın?” diye sormuş. Zenginlik, “Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok.” demiş.

Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir den yardım istemiş. “Kibir, lütfen bana yardım et!” “Sana yardım edemem Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin.” diye cevap vermiş Kibir.

Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk, yardım istemiş: “Üzüntü, seninle geleyim…” “Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var.”

Mutluluk da Aşkın yanından geçmiş ama o kadar mutluymuş ki, Aşkın çağrısını duymamış.

Aşk, birden bir ses duymuş: “Gel Aşk! Seni yanıma alacağım…” Bu Aşk tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki kendini onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş.

Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk’a yardım eden, yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi ye sormuş:

“Bana yardım eden kimdi?” “O, Zamandı” diye cevap vermiş Bilgi. “Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?” diye sormuş Aşk.

Bilgi gülümsemiş: “Çünkü sadece Zaman Aşkın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir…”
 
:81:super sinem'i aratmıyon maşalah

Size bol sohbetler..benim çok ve karışık bi işim vr..mesaiye kalmamak için bugün bitireym diyorum..akşama annmede gidecektim yetiştireym

:80:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…