oh iyi bari ya kötü bişey yoksa hadi gözün aydın canım :))bu arada, kızlar, ben buğün doktoruma gitti dünkü detaylı ultrasyonu gösterdim. beni baya bir rahatlattı, organlarda zaten herhangi bir sorun yokmuş. sadece kordondaki damarlarda zayıflama varmış ama oda kesin değil çünkü 20nci haftada detaylı ultrasyon pekde verimli olmuyormuş. bana erken yaptırdığımı söyledi. 23-24 haftada yapılması daha uygunmuş. hem anlaşılı ve kesin oluyormuş.
ahhh ahhh benimde canım çekiyor bir iki yedim ama çok pişmiş kazık gibi olmuştu 1-2 lokma kadar kesmedi tabiikızlarr siz sucuk yiyor musunuz? ben hep eşime tost yaparken içim gidiyoo.şimdiye kadar hiç yememiştim.ama bu akşam sucukları iyice makinede pişirerek koydum tostumun içine...sizce kötü mü yapmışım , yapmasamıydım vicdan azabı çekiyorum da..
hıııı bu arada nihayet buraya badem (çağla) gelebildi.aldım pazardan yedim bi güzelllhiç gelmicek sanmıştımm çok geç kalındı bu yıl
ben baktım maskoda en kaliteli hemen kendini belli ediyor cookids diye bi marka sitesinde 3 model var ama magazada daha çok hemde magazadakiler daha guzel en pahalı olan 3200 tl idimasko dan bebek odası alacak kimdi kızlar...ben baktım şimdi ama arkadaşın a lacağı modeli göremedim cookds yazmıştı..bu arada ne güzel odalar varmış bizim malesef seçme şansımız yok burda
hızlısın valla hayırlı olsun güle güle kullanırsınız inşallah :))ben mobilya siparisini de bugun verdm cnm.cok hızlıyım dimi :)
mayısta gelecek anca havalansın ve dolabını yerlestireyim die erken istiorum.
Bende maskodan aldm ist. Bebe magazasından.zaten bi sokak var sadece bebek moblyaları satılıyo.ama git gez fikrin olsun tabi ama sunu söliyim mobilyalara zam gelecek,kullanılan malzemelerine zam geldi cunku.esim de o isi yaptıgı icin biliorum..
Eger yer ve para sorunun yoksa hemen siparis ver derim.
oh oh bizim topic de amma hızlı odalar arablar :))Teyzeleri biz kızıma dün arabasını ve ana kucağını aldık, yatak bakmaya çıkmıştık bebe confort-loola indirimdeydi ve de çok beğendiğim bir model, rahat kullanışlı katlanınca baston tipi oluyor, çift taraflı kullanılabiliyor aldık. Tek dezavavantajı renk seçeneği yoktu gri aldık, gerçi ben öle çok renkli şeyleri de sevmiyorum.Oyuncaklarıyla renk katarız artık :))
Bu arada en önemli şeyi söylemeyi unuttum, biz dün 3lü test sonuçlarımızı aldık, değerler normal çıktı çoooook çok rahatladım, ve kendimi alışverişe attım, darısı tüm anne adaylarının başına diyorum.
günaydın kızlar ben geldim:)))
söliyim öncelikle sizleri çok özledim. bütün siteeri açan telefonum burayı açmadığı içinde size gelişmeleri yazamadım. şimdi bi kahvaltı falan ediyim ondan sora yazıjam herşeyi siaze. bu arada geçmişi okumayı denedim ama 3 gün yok olunca pek mümkün olmadı. herkesleri merak ediyorum ayrıntılıya girenler vs hepiniz haberlerinizi özet geçersiniz artık bana.
Teyzeleri biz kızıma dün arabasını ve ana kucağını aldık, yatak bakmaya çıkmıştık bebe confort-loola indirimdeydi ve de çok beğendiğim bir model, rahat kullanışlı katlanınca baston tipi oluyor, çift taraflı kullanılabiliyor aldık. Tek dezavavantajı renk seçeneği yoktu gri aldık, gerçi ben öle çok renkli şeyleri de sevmiyorum.Oyuncaklarıyla renk katarız artık :))
Canım araba için erken değil mi??
Bende almayı çok istiyorum ama engelliyorum erken diye???
günaydın kızlar ben geldim:)))
söliyim öncelikle sizleri çok özledim. bütün siteeri açan telefonum burayı açmadığı içinde size gelişmeleri yazamadım. şimdi bi kahvaltı falan ediyim ondan sora yazıjam herşeyi siaze. bu arada geçmişi okumayı denedim ama 3 gün yok olunca pek mümkün olmadı. herkesleri merak ediyorum ayrıntılıya girenler vs hepiniz haberlerinizi özet geçersiniz artık bana.
şimdi kızlar işte gittim havaalanına kendi kendime diyorum bak affetmek yok, geri adım atmak yok, yenilme duygularına ama kendimi kasıorum. işte uçağı indi alana yok bitürlü çıkmaz. mesaj atıyor bana indim ben birazdan sizi görücem inanamıorum die. ama çıkmaz bitürlü. yada bana çok uzun geldi zaman. neyse en son gördüm çıktı. işte gördü bi anda beni sonra bi sarıldı ben tabi ellerim yerde kalbim yerinden çıkıcak gözde yelkenleri suya indirmek yok kendine gel diyorum. nasıl sarılıyor ama bana. sonra yere eğildi oturdu başladı karnımı sevip konuşmaya bütün havaalanı bize bakar. zaten duygusaldır ağladı ağlıyacak gülümseme ile böle hüzün arasında birşey yaklaşık bi 10 dakika insanların bakışları arasında bebekle konuştu. bu arada herşeye ağlayan ben 3 gün boyunca ne duygulandım ne bişeye ağlayabildim taki havaalanından onu gönderene kadar. yani gözyaşlarıda ekeği çok etkiler ama ben istemdışı durmadan gülüyordum. neyse. işte sonra kalktı bana sarıldı. sonra bi anda beni öptü bende içimden çok kızdım onu yapınca ama bi anda öptüğü için fırsatta kalmadı. neyse dedim şimdi toparlan gözde zor kısım başlıyor. işte karnım bi anda sanki o görsün diye büyümüştü dedi inanamadım. bi anda gördüm kocaman olmuş dedi. sonra sesin değişmiş senin dedi ne güzel konuşuyorsun. bende sesimi unutmuşsundur dedim. oda onu kastetmedim son zamanlarda hep bağırıyordun şimdi sakin konuşuyorsun dedi. gerçektende son zamanlarda tek yaptığım ona bağırmaktı. neyse bindik arabaya eli sürekli karnımdaydı. önce sahilden ortaköye gittik. orda biz gezdirdim görsün diye. sonra işte bebeğe geçtik ordanda obaya gittik yemek yemeye. sonra eve geldik ordan sanırım tam hatırlayamıorum iice balık hafızalı oldum. bu arada obada işte bir konuşmaya başladık sinirden tam anlamıyla kalp krizi geçiriodum. hakkımda sölenen şeylerle ilgili aklınızın hayalinizin alamayacağı şeyler. ve olay bildiğimden biraz farklı gelişiyor. bütün bir grup arkadaş grubu ve kızlar benim arkadaşım olan bu bahsettiğim 4 yıl boyunca paramı yiyen kız. adını ağzıma almak istemiyorum. benim alexandrosu aldattığımdan, babamın işinin bile yalan olduğundan(bunu söler sölemez babamın çalıştığı kimliği yanımdaydı direk onu çıkarttım gösterdim şansa yanımdaydı yani)işte benim herşeyimin yalan olduundan, benim bebeği aldırmak için pazartesi doktora randevu aldığımdan ve kararımın kesin olduğundan, işte daha şimdi aklıma gelmiyor ama örnek veriyim ben süt içerim demişsem yok o süt hiç içmez gibi komik ötesi yalanlar bile var içinde. ve insanlar bütün bunlara inanıyorlar çünkü biz çok kısa bi sürede bütün bu olayları yaşadık yani bebek vs herşey kısacık bi zaman zarfında oldu. birbirimizi hiçbişekilde tanımıyorduk. ama yinede benim yunanistanda olsun türkiyede olsun birsürü tanıyan insan var yaptığım şey belli yerim yurdum belli. birazcık araştırsa anlayabilirdi. ki bu kız gerçekten insanların direk görünce ruh hastası dediği ve tek arkadaşı ben olan bi kızdım. nasıl bunca kişi bunca saçmalığa inanır halşa onuda anlamış değilim. herşey kanıtlanır çünkü çok kolay sölediği yalanları kanıtlamak yeterki iste. neyse işte beni anla dedi. bi anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. herşeyi göze aldığım deli gibi aşık olduğum insan beni aldatmış, bebeği aldıracak işte şu bu bisürü şey dedi. ki arkadaşları bile ona buraya gelmemesini sölemiş. düşünebiliyormusunuz. o kdar sinirlendimki. o gün böle bi sinir harbiyle geçti. işte sölenen her yalanı kanıtlamak ve anlatmak durumunda kaldım. ki çok sinir bozucu bişey bebek olmasa arada böle bişeyi yapma zorunluluğumda yok kalkar giderdim bunca saçmalığa inanan bunca insandan sonra.
neyse eve geldik hatırlamıorum evde ne konuştuk hatırlayınca yazarım. ertesi günde işte kahvaltı ettik sora agia sofia, sultanahmet üsküdar gibi gezdik. sonra bağdat caddesine geldik bebişin randevusu için. aaaaaaaaaaa durun durun. akşam olanları hatırladım. bebişim babasına şov yaptı. şoka girdim. kızlar size kesinlikle bi yöntem vericem inanamayacaksınız. şimdi alexandros karnıma iyice yaklaşıp dudağını değdirerek konuşmaya başladı bebekle. böle olunca kesinlikle duyuyorlar. bi anda tekme atmaya başladı. bi anda havalandı işte hareketler tekmeler. babası tekme at kızım hadi diyor her seferinde bam dediğinde tekme atıyor. yukarıda karnıma çok yakın bi şekilde yaklaşık 2 saat kadar babasıylka oynadı. inanamadım. yani görmeniz lazım nasıl bişey olduğunu inanamazsınız. sonra işte ertesi gün doktor randevumuz. herşey iyi gidiyordu son ana kadar. herşey normaldi güzeldi. ama sora bağırsaklarda bi beyazlık gördüğünü söledi doktor. yani beyazlık normalmişte bende biraz yoğun gözüküyormıuş. dedi çoğu zaman önemsizdir bu aylarda olur istersen 3 hafta sora gene bakarız dedi. ama bazen bazı şeylerede işaret edebilir dedi. sen kanama geçirmişsin dedi. bende yok hayır dedim ki çok kontrol ediyorum böle şeyleri. oda dedi bazen dedi içte kalır dışarı çıkmaz kan dedi. işte dedi bu beyazlık bazende 3 şeyden olur dedi. 2 li testlerimi sordu bende iyiydi dedim. bidaha baksınlar o testlere eğer iyise dedi o zaman down sendromu ihtimali azdır dedi. diğer 2 sebepte biri ateşli hastalık geçirdinmi diye sordu bende evet 3 kez dedim. işte ondan bide çiğ et yiyip yemediğimi sordu evet dedim. birde ondan dolayı bi enfeksiyon gibi bişey olabilir dedi. kan tahlilleri verdi ama ben bittim tabi. ilk defa bişeyim olumsuz çıkıyor. neyse dışarı çıktık alexandros zaten masal aleminde gibiydi çok değişik hissetti bebeği görünce. ben anlattım bu durumu bi anda bi korktu. yutkunmaya başladı nasıl yani diyor. bende anlattım işte size anlattığım gibi bende korkuorum dedim. sonra işte konuştuk ama dedim her doktor sürekli her bebekte bi sorun buluyor dedim sizi anlattaım işte biyere üyeyim dedim onlarda ne korkular atlattı bişey çıkmadı. sonra yoktur bişey dedi. bende evet dedim çünkü çok korkmuştu. işte toksaozlaşma falan testleri verdi doktor. sonra ordan tepe natiluse geçtik orası önemli bi tuvalete gidip gelip anlatıorum sizde o arada bunu okursunuz:))
şimdi devam ediyorum hepinizin sorularına döncem ondan sonra. şimdi nautilusdeyiz starbucks da oturduk. işte böyle durgun bişey sölemeye çalışıyor söleyemiyor. bende çok üzgünüm o arada. hatta kızgın gibiyim. bütün bu olanlar, ayrı kaldığımız onca zaman, kaçırdığımız onca şey. bütün bu yalanlara inanmasının kızgınlığı, ne kadar ben haklıyım ne kadar o haklı onu bilememek. herşey karmakarışık etti beni bi anda. neyse baktı öyle bebeğin fotosunu çıkarmıştım bende ona bakıordum falan. bu arada bebişimz benim tam bir kopyam. işte dedi inanamıyorum dudaklarına bakarmısın ne kadar karakteristik seninle aynı dedi. işte konuşurken ederken bişi böle sölemeye çalışıyor gibi. baktım napıyordun dedim. düşünüyorum dedi. ne düşünüyorsun dedim. practical things dedi iki saattir türkçesini bulamadım böle yazdım şimdi anlayın. sonra döndü bana dediki ben bebeğin doğumunu kaçırmak istemiyorum dedi. bunun imkanı yok. artık hiçbişeyini kaçırmak istemiyorum dedi. daha öncede bana burdamı doğurmak istiyorsun diye sormuştu bende evet demiştim. işte dedi yunanistana dönmek istemiyormusun dedi. bende durdum hiçbişey söleyemedim. o kadar karmakarışıkki herşey dedim. ben bu insanları tekrar görmek istemiyorum o stressi yaşamak istemiyorum dedim çünkü içimde çok büyük bir nefret var. oda bütün bunlar insanların değil bnenim suçumdu çünkü onlar hiçkimse. bu kadar darmadağın olmadan bütün doğruları bulmak benim sorumluluğumdu dedi. benim suçumdu. ben nedense ona kızamıyordum ama kızlar. öle şeler sölenmişki birbirini o kadar kısa sürede tanıyan 2 insan için darmadağın olmasını anlıyorum. normalde çok anlayışsız biriyimdir ama bunu anladım. benim ondan önce yunanlı ünlü bir model sevgilim vardı çok yazıp çizmişlerdi basındada çok büyük aşktı çünkü. biz onunla ayrıldıktan sonra ben alexandrosla tanışana kadar hiçkimseye aşık olamadım. onunla çıkmaya başladığımızdada kafam çok karışıktı. mesleğinden herşeyine kadar çok korkularım vardı. kısa zamandada aramızdaki elektrik romantizm herşey bizi o kadar bi tutkunun içine sürüklediki bi anda aile olduk. hazır değildik belkide hiçbişeye. hayatımızı şekillendirene kadar çok çatıştık, çok kafa karışıklıklarım oldu. bende çok hatalar yaptım. herkes aslında hala eski sevgilime aşık olduğumu düşünüyordu. bende bunu düzeltmemiştim çünkü aslında eşimin onu kıskanmasını istedim hep. sebebide ben hayatımda ilk defa çalışmıyordum. tutup işte arkadaşlarımla çok görüşöüyordum bütün hayatım onun konserlerinde kızların çığlıkları, onun hayranlarının konser çıkışı ona yapışmaları, ona aşık olan kızlar, sahnede bu şarkı eşime diyip bana şarkı sölediği halde tuvalette nerde onu sıkıştırsam diye bakan hayran kitlesinin içinde öyle sıkışmış hissediyordum ki kendimi... ona hep yetersiz olduğunu hissettirdim. mükemmel olmadığını, hiçbirzaman duygularımı çok belli etmedim. çünkü ben güçsüz hissetmeye hiç alışkın değildim. her gece, her konserde, aslında her tanıştığımız insan bana eşin seni çok kıskanıyor olmalı derdi. yaptığın iş vs. ama aslında ben onu çok kıskanıyordum çünkü yaptığım herşei bırakıp bi ev hanımı olmuştum:)) beni kurtaracağını umduğum şeyde eskiden yunanistanın en yakışıklı modeli ile çıkıyor olmam yada umursamazlığım gibi hissediyordum....... sonundada bütün bu davranışlarım onun benim onu hiç sevmediğime yada aldattığıma kolayca inanmasına yol açtı.
yani biraz böle çok özele girerek anlattım duygularımı ama sanırım ihtiyacım vardı ve çok rahatlıycaktım yazarken. neyse devam ediyorum. sonra işte benim yunanistana gelmemi bebeğin doğumunu kaçırmayı hiç istemediğini. bebeğin ailesiz olamayacağını. hiçbirşey istemiyorsam yada onunla yapamasam bile bebek için denememiz gerektiğini söledi. evini değiştireceğini bebek için daha uygun bi eve taşınacağını. birde şöle bir sorunumuz var tabi bende onu anlattım. babam benim alexandrosu affetmeme asla izin vermez. geldiğini bilmiyordu. ben 2 gün kendi apartmanımda kalıcam arkadaşlarım gelicek falan dedim sölemedim onun geleceğini. çünkü beni kesin öldürür. kağıtları al şu boşanma işini hallet diye sorunup duruyor zaten. neyse oda dedi bütün herşey anlatılmalı babana. ailemle beraber gelelim dedi yani bunu natilusdemi konuştuk evdemi bilmiorum. neyse hatırladıkça yazarım detayları. burası böle oldu sora eve geçtik sora bi arkadaşım geldi. bu konuları biliodu. oda objektif bişekilde bişeylere yardımcı oldu. sonunda benim önce annemle konuşmama. annemin babamı az buçuk ikna etmesine. sora onun ailesiyle buraya gelmesine. sorada napıcaımızı konuşmaya karar verdik. benim paskalyada oraya gitmemi istedi ama uçak olayını anlattım fobim olduğu için zor olur diye. selaniğe gel o zaman gemi ile falan ben ordan alıyım seni dedi ama bilmiyorum. sonra işte ertesi gün havaalanında bütün gün karnımla bebişle ilgilendi. gerçi sürekli ilgileniyordu hatta akşam bi ara ters bi hareket yaptım. kaskatı kaldı bebiş hareket etmemeye başladı korktuk ikimizde o arada bide ben o kadar yorgundumki o eli karnımda bekliyorduk bi andada uyuyakalmışım. sora oda eli karnımda uyuyakalmış bir panikle kalktık aniden bebek diye. bizimki hemen bi anda tekme attı nasıl bir sevindik nasıl bir çığlık attık. nasıl korkmuşuz. bide zaten o daha çok korkuyor şimdi karında olunca böle. bazen dengem şaşıyor yürüyen merdivenlerden düşüyordum falan nasıl korktu tuttu beni. bide ayasofyanın orda düşüyordum öle. böle çekiniyor nerdeyse dokunmaya bile bebeğe bişey olucak diye:)) gerçekten çok güzeldi. ertesi günde havaalanında herşey dahada romantikti. çok güzel şeyler söledi. sonra pasaport kontrolunde ayrıldık. o uzaklaşınca ben tutamadım kendimi ağlamaya başladım. sürekli bana bakıodu ama sanırım görmemiştir. daha içeri gitti hemen mesaj atmaya başladı ben şimdiden çok özledim sizi diye. sonra işte baya mesajlaştık. güzel sözler vs.. böle yani:))
şimdi devam ediyorum hepinizin sorularına döncem ondan sonra. şimdi nautilusdeyiz starbucks da oturduk. işte böyle durgun bişey sölemeye çalışıyor söleyemiyor. bende çok üzgünüm o arada. hatta kızgın gibiyim. bütün bu olanlar, ayrı kaldığımız onca zaman, kaçırdığımız onca şey. bütün bu yalanlara inanmasının kızgınlığı, ne kadar ben haklıyım ne kadar o haklı onu bilememek. herşey karmakarışık etti beni bi anda. neyse baktı öyle bebeğin fotosunu çıkarmıştım bende ona bakıordum falan. bu arada bebişimz benim tam bir kopyam. işte dedi inanamıyorum dudaklarına bakarmısın ne kadar karakteristik seninle aynı dedi. işte konuşurken ederken bişi böle sölemeye çalışıyor gibi. baktım napıyordun dedim. düşünüyorum dedi. ne düşünüyorsun dedim. practical things dedi iki saattir türkçesini bulamadım böle yazdım şimdi anlayın. sonra döndü bana dediki ben bebeğin doğumunu kaçırmak istemiyorum dedi. bunun imkanı yok. artık hiçbişeyini kaçırmak istemiyorum dedi. daha öncede bana burdamı doğurmak istiyorsun diye sormuştu bende evet demiştim. işte dedi yunanistana dönmek istemiyormusun dedi. bende durdum hiçbişey söleyemedim. o kadar karmakarışıkki herşey dedim. ben bu insanları tekrar görmek istemiyorum o stressi yaşamak istemiyorum dedim çünkü içimde çok büyük bir nefret var. oda bütün bunlar insanların değil bnenim suçumdu çünkü onlar hiçkimse. bu kadar darmadağın olmadan bütün doğruları bulmak benim sorumluluğumdu dedi. benim suçumdu. ben nedense ona kızamıyordum ama kızlar. öle şeler sölenmişki birbirini o kadar kısa sürede tanıyan 2 insan için darmadağın olmasını anlıyorum. normalde çok anlayışsız biriyimdir ama bunu anladım. benim ondan önce yunanlı ünlü bir model sevgilim vardı çok yazıp çizmişlerdi basındada çok büyük aşktı çünkü. biz onunla ayrıldıktan sonra ben alexandrosla tanışana kadar hiçkimseye aşık olamadım. onunla çıkmaya başladığımızdada kafam çok karışıktı. mesleğinden herşeyine kadar çok korkularım vardı. kısa zamandada aramızdaki elektrik romantizm herşey bizi o kadar bi tutkunun içine sürüklediki bi anda aile olduk. hazır değildik belkide hiçbişeye. hayatımızı şekillendirene kadar çok çatıştık, çok kafa karışıklıklarım oldu. bende çok hatalar yaptım. herkes aslında hala eski sevgilime aşık olduğumu düşünüyordu. bende bunu düzeltmemiştim çünkü aslında eşimin onu kıskanmasını istedim hep. sebebide ben hayatımda ilk defa çalışmıyordum. tutup işte arkadaşlarımla çok görüşöüyordum bütün hayatım onun konserlerinde kızların çığlıkları, onun hayranlarının konser çıkışı ona yapışmaları, ona aşık olan kızlar, sahnede bu şarkı eşime diyip bana şarkı sölediği halde tuvalette nerde onu sıkıştırsam diye bakan hayran kitlesinin içinde öyle sıkışmış hissediyordum ki kendimi... ona hep yetersiz olduğunu hissettirdim. mükemmel olmadığını, hiçbirzaman duygularımı çok belli etmedim. çünkü ben güçsüz hissetmeye hiç alışkın değildim. her gece, her konserde, aslında her tanıştığımız insan bana eşin seni çok kıskanıyor olmalı derdi. yaptığın iş vs. ama aslında ben onu çok kıskanıyordum çünkü yaptığım herşei bırakıp bi ev hanımı olmuştum:)) beni kurtaracağını umduğum şeyde eskiden yunanistanın en yakışıklı modeli ile çıkıyor olmam yada umursamazlığım gibi hissediyordum....... sonundada bütün bu davranışlarım onun benim onu hiç sevmediğime yada aldattığıma kolayca inanmasına yol açtı.
yani biraz böle çok özele girerek anlattım duygularımı ama sanırım ihtiyacım vardı ve çok rahatlıycaktım yazarken. neyse devam ediyorum. sonra işte benim yunanistana gelmemi bebeğin doğumunu kaçırmayı hiç istemediğini. bebeğin ailesiz olamayacağını. hiçbirşey istemiyorsam yada onunla yapamasam bile bebek için denememiz gerektiğini söledi. evini değiştireceğini bebek için daha uygun bi eve taşınacağını. birde şöle bir sorunumuz var tabi bende onu anlattım. babam benim alexandrosu affetmeme asla izin vermez. geldiğini bilmiyordu. ben 2 gün kendi apartmanımda kalıcam arkadaşlarım gelicek falan dedim sölemedim onun geleceğini. çünkü beni kesin öldürür. kağıtları al şu boşanma işini hallet diye sorunup duruyor zaten. neyse oda dedi bütün herşey anlatılmalı babana. ailemle beraber gelelim dedi yani bunu natilusdemi konuştuk evdemi bilmiorum. neyse hatırladıkça yazarım detayları. burası böle oldu sora eve geçtik sora bi arkadaşım geldi. bu konuları biliodu. oda objektif bişekilde bişeylere yardımcı oldu. sonunda benim önce annemle konuşmama. annemin babamı az buçuk ikna etmesine. sora onun ailesiyle buraya gelmesine. sorada napıcaımızı konuşmaya karar verdik. benim paskalyada oraya gitmemi istedi ama uçak olayını anlattım fobim olduğu için zor olur diye. selaniğe gel o zaman gemi ile falan ben ordan alıyım seni dedi ama bilmiyorum. sonra işte ertesi gün havaalanında bütün gün karnımla bebişle ilgilendi. gerçi sürekli ilgileniyordu hatta akşam bi ara ters bi hareket yaptım. kaskatı kaldı bebiş hareket etmemeye başladı korktuk ikimizde o arada bide ben o kadar yorgundumki o eli karnımda bekliyorduk bi andada uyuyakalmışım. sora oda eli karnımda uyuyakalmış bir panikle kalktık aniden bebek diye. bizimki hemen bi anda tekme attı nasıl bir sevindik nasıl bir çığlık attık. nasıl korkmuşuz. bide zaten o daha çok korkuyor şimdi karında olunca böle. bazen dengem şaşıyor yürüyen merdivenlerden düşüyordum falan nasıl korktu tuttu beni. bidayasofyanın orda düşüyordum öle. böle çekiniyor nerdeyse dokunmaya bile bebeğe bişey olucak diye:)) gerçekten çok güzeldi. ertesi günde havaalanında herşey dahada romantikti. çok güzel şeyler söledi. sonra pasaport kontrolunde ayrıldık. o uzaklaşınca ben tutamadım kendimi ağlamaya başladım. sürekli bana bakıodu ama sanırım görmemiştir. daha içeri gitti hemen mesaj atmaya başladı ben şimdiden çok özledim sizi diye. sonra işte baya mesajlaştık. güzel sözler vs.. böle yani:))
şimdi devam ediyorum hepinizin sorularına döncem ondan sonra. şimdi nautilusdeyiz starbucks da oturduk. işte böyle durgun bişey sölemeye çalışıyor söleyemiyor. bende çok üzgünüm o arada. hatta kızgın gibiyim. bütün bu olanlar, ayrı kaldığımız onca zaman, kaçırdığımız onca şey. bütün bu yalanlara inanmasının kızgınlığı, ne kadar ben haklıyım ne kadar o haklı onu bilememek. herşey karmakarışık etti beni bi anda. neyse baktı öyle bebeğin fotosunu çıkarmıştım bende ona bakıordum falan. bu arada bebişimz benim tam bir kopyam. işte dedi inanamıyorum dudaklarına bakarmısın ne kadar karakteristik seninle aynı dedi. işte konuşurken ederken bişi böle sölemeye çalışıyor gibi. baktım napıyordun dedim. düşünüyorum dedi. ne düşünüyorsun dedim. practical things dedi iki saattir türkçesini bulamadım böle yazdım şimdi anlayın. sonra döndü bana dediki ben bebeğin doğumunu kaçırmak istemiyorum dedi. bunun imkanı yok. artık hiçbişeyini kaçırmak istemiyorum dedi. daha öncede bana burdamı doğurmak istiyorsun diye sormuştu bende evet demiştim. işte dedi yunanistana dönmek istemiyormusun dedi. bende durdum hiçbişey söleyemedim. o kadar karmakarışıkki herşey dedim. ben bu insanları tekrar görmek istemiyorum o stressi yaşamak istemiyorum dedim çünkü içimde çok büyük bir nefret var. oda bütün bunlar insanların değil bnenim suçumdu çünkü onlar hiçkimse. bu kadar darmadağın olmadan bütün doğruları bulmak benim sorumluluğumdu dedi. benim suçumdu. ben nedense ona kızamıyordum ama kızlar. öle şeler sölenmişki birbirini o kadar kısa sürede tanıyan 2 insan için darmadağın olmasını anlıyorum. normalde çok anlayışsız biriyimdir ama bunu anladım. benim ondan önce yunanlı ünlü bir model sevgilim vardı çok yazıp çizmişlerdi basındada çok büyük aşktı çünkü. biz onunla ayrıldıktan sonra ben alexandrosla tanışana kadar hiçkimseye aşık olamadım. onunla çıkmaya başladığımızdada kafam çok karışıktı. mesleğinden herşeyine kadar çok korkularım vardı. kısa zamandada aramızdaki elektrik romantizm herşey bizi o kadar bi tutkunun içine sürüklediki bi anda aile olduk. hazır değildik belkide hiçbişeye. hayatımızı şekillendirene kadar çok çatıştık, çok kafa karışıklıklarım oldu. bende çok hatalar yaptım. herkes aslında hala eski sevgilime aşık olduğumu düşünüyordu. bende bunu düzeltmemiştim çünkü aslında eşimin onu kıskanmasını istedim hep. sebebide ben hayatımda ilk defa çalışmıyordum. tutup işte arkadaşlarımla çok görüşöüyordum bütün hayatım onun konserlerinde kızların çığlıkları, onun hayranlarının konser çıkışı ona yapışmaları, ona aşık olan kızlar, sahnede bu şarkı eşime diyip bana şarkı sölediği halde tuvalette nerde onu sıkıştırsam diye bakan hayran kitlesinin içinde öyle sıkışmış hissediyordum ki kendimi... ona hep yetersiz olduğunu hissettirdim. mükemmel olmadığını, hiçbirzaman duygularımı çok belli etmedim. çünkü ben güçsüz hissetmeye hiç alışkın değildim. her gece, her konserde, aslında her tanıştığımız insan bana eşin seni çok kıskanıyor olmalı derdi. yaptığın iş vs. ama aslında ben onu çok kıskanıyordum çünkü yaptığım herşei bırakıp bi ev hanımı olmuştum:)) beni kurtaracağını umduğum şeyde eskiden yunanistanın en yakışıklı modeli ile çıkıyor olmam yada umursamazlığım gibi hissediyordum....... sonundada bütün bu davranışlarım onun benim onu hiç sevmediğime yada aldattığıma kolayca inanmasına yol açtı.
yani biraz böle çok özele girerek anlattım duygularımı ama sanırım ihtiyacım vardı ve çok rahatlıycaktım yazarken. neyse devam ediyorum. sonra işte benim yunanistana gelmemi bebeğin doğumunu kaçırmayı hiç istemediğini. bebeğin ailesiz olamayacağını. hiçbirşey istemiyorsam yada onunla yapamasam bile bebek için denememiz gerektiğini söledi. evini değiştireceğini bebek için daha uygun bi eve taşınacağını. birde şöle bir sorunumuz var tabi bende onu anlattım. babam benim alexandrosu affetmeme asla izin vermez. geldiğini bilmiyordu. ben 2 gün kendi apartmanımda kalıcam arkadaşlarım gelicek falan dedim sölemedim onun geleceğini. çünkü beni kesin öldürür. kağıtları al şu boşanma işini hallet diye sorunup duruyor zaten. neyse oda dedi bütün herşey anlatılmalı babana. ailemle beraber gelelim dedi yani bunu natilusdemi konuştuk evdemi bilmiorum. neyse hatırladıkça yazarım detayları. burası böle oldu sora eve geçtik sora bi arkadaşım geldi. bu konuları biliodu. oda objektif bişekilde bişeylere yardımcı oldu. sonunda benim önce annemle konuşmama. annemin babamı az buçuk ikna etmesine. sora onun ailesiyle buraya gelmesine. sorada napıcaımızı konuşmaya karar verdik. benim paskalyada oraya gitmemi istedi ama uçak olayını anlattım fobim olduğu için zor olur diye. selaniğe gel o zaman gemi ile falan ben ordan alıyım seni dedi ama bilmiyorum. sonra işte ertesi gün havaalanında bütün gün karnımla bebişle ilgilendi. gerçi sürekli ilgileniyordu hatta akşam bi ara ters bi hareket yaptım. kaskatı kaldı bebiş hareket etmemeye başladı korktuk ikimizde o arada bide ben o kadar yorgundumki o eli karnımda bekliyorduk bi andada uyuyakalmışım. sora oda eli karnımda uyuyakalmış bir panikle kalktık aniden bebek diye. bizimki hemen bi anda tekme attı nasıl bir sevindik nasıl bir çığlık attık. nasıl korkmuşuz. bide zaten o daha çok korkuyor şimdi karında olunca böle. bazen dengem şaşıyor yürüyen merdivenlerden düşüyordum falan nasıl korktu tuttu beni. bide ayasofyanın orda düşüyordum öle. böle çekiniyor nerdeyse dokunmaya bile bebeğe bişey olucak diye:)) gerçekten çok güzeldi. ertesi günde havaalanında herşey dahada romantikti. çok güzel şeyler söledi. sonra pasaport kontrolunde ayrıldık. o uzaklaşınca ben tutamadım kendimi ağlamaya başladım. sürekli bana bakıodu ama sanırım görmemiştir. daha içeri gitti hemen mesaj atmaya başladı ben şimdiden çok özledim sizi diye. sonra işte baya mesajlaştık. güzel sözler vs.. böle yani:))
canım çok duygusal anlar yaşamışsınz, bazılarıda sinir bozucu olmuş tabiki..benim anlamadığm senın kocan dışarıdakilere nasıl kanabiliyor..senı ondan iyi onuda senden iyi kimsenin tanımaması lazım..umarım sonuçlarında birşey çıkmamıştır. çiğ et falan yeme yok bir daha
eyeszay
cnm hosgeldin;
cok merak etmistik seni
yazdiklarinin tamamini okudum cok buyuk heyecanla
esinle konusup herseyi ortaya dokmeniz, aciklama yapman icin firsat bulman hepsi cok iyi olmus cnm
esinin bebeginle oynamasi, ilk karsilasmaniz hepsi film gibi, cok tatli..
devamini da cok merak ettim, umarim devami da gzeldir
bebekle ilgili seye canini sikma, mecidiyekoyle meshur bidoktor varms, bizim arkadaslar gitmis; bebeklerine basinin 2 boktasinda beyaz bosluk var demisler; bu doktor bakmis bebek gayet iyi demis adini adresini ogrenirim istersen, olmazsa bir de ona gidersin
testlerin bi yapilsin da cnmm
eyeszay
cnm öncelikle bebişinde daha ciddi bi sorunlar çıkmadığı için şükür et bitanem...
eşinle aranı yumuşatmış gibisin böyle olması lazım zaten çünkü ileride ikiniizinde bir parçası doğacak inş...
o dediğin kızı artık bi daha düşünüpte morelini bozuk sinirlerini gevşetme bebeğede sinir yükleme daha şimdiden
ayyy yer onu teyzesi babasına ne güzeloyunlar yapmış öyle maşallah ona
bu arada istanbulda güzel bi turlama yapmışınız iyi olmuştur valla ortaköydeki oba restaurantı çok iyi biliyorum eşimle akşam yemeklerine gittiğimiz yer oluyo
kız biz senden akşam hbr bekledik bekledik gelmeyincede dedik bu kocasıyla gitmiş olmasın ama gitmemişsin
en doğrusunu sen bilirsin,ee bu arada gel beraber gidelim yada sen ne zaman geleceksin falan demedimi?
ayyy hadi canımmm dışarda işim var valla gitmiyorum okumak için :)) hadi bakalım
GözdeCim sevindim eşinle çoğu şeyi halletmenize ama bence başka bir dr daha git burada bir arkd en iyi 23.hftda belli oluyor demiş dru sende öyle yap inş.kızında hiiiç birşeycikler çıkmayacak cnm...
eyeszay;
Canım gözlerim dolu dolu okudum yazdıklarını. Sen insanların dedikodularını boşver canım, eşinin ne düşündüğü önemli. Seviyorsunuz birbirinizi, minik birde yavrunuz olacak...
Herşeyi düzeltmenin tam zamanı
Eyeszay
Canım, bebeğinde birşey çıkacağını zannetmiyorum. Hiç kafanı takma bakalım şu toxoplazman nasıl çıkacak? Şu sıralar çiğ eti tutma bile. Dualarımız yine seninle.
Bu arada gerçekten kafamın almadığı eşinin bu kadar palavraya nasıl inandığı ve seni zan altında bırakmış olduğu. Umarım herşey yoluna girer.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?