yok kiz ne zayifi diyet yapiyorum 71 den 68 e inebildim doktor sislik sendeki dedi kilo fazla yok cok sissin dedi inanmadim yag yoksa bu siskoluk niye boyuma gore 60 olmam gerekiyor of of olabilcemmi acaba
-
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
2011 Aralık Anneleri
- Konu Sahibi Starimu
- Başlangıç Tarihi
yok kiz ne zayifi diyet yapiyorum 71 den 68 e inebildim doktor sislik sendeki dedi kilo fazla yok cok sissin dedi inanmadim yag yoksa bu siskoluk niye boyuma gore 60 olmam gerekiyor of of olabilcemmi acaba
ben doğumdan 1 hafta sonra 64 tüm,şimdi 63 çok fark yok yani,ama almamam da iyi bişey di mi,baş dönmem bayağı azaldı bişeyler yiyip içince kızımın vücudunda kırmızı lekeler oluştu dr. a gittim,alerji dedi,sadece anne sütüyle besleniyo ama dedim kızdı,hiçbişey yemiyosa sağlıklı bi kilo değil bu dedi,moralim bozuldu,dedim çalışmama rağmen eve geç gitmeme rağmen bişey yemiyo zar zor bi fincan kadar yerse yiyo,su içmeyi bile yeni öğrendi dedim,sütüm de yetince ben de emzirdim dedim,süt bu dedi,emzirdikçe gelir,emzirmeyi azaltacanki süt de azalsın bi an önce alıştır yoksa çok zorluk çekersin dedi,5 aylıktan beri çalışıyom alışması lazımdı ama memeye çok düşkün dedim,5 aylıkken prinç unu,yoğurt,mama yiyo,biberondan süt,meyve suyu içiyodu,azcık çorba yiyodu,en azından ağzını açıyodu,ama şimdi 0,cicibebeyi bile yemez oldu, pu pu pu deyip tükürüyomuş,sadece eline minik ekmek parçası alıp onu didkliyo,napcam ben ya,moralim bozuldu ya,alerji şurubundan verdim benekleri biraz söndü ama tam geçmedi geceden geceye vercekmişim,nasıl oldu anlamadım
Son düzenleme:
Allah şifa versin canım. bazı bebekler memeye düşkün oluyor ve bence annenin yapabileceği fazla bir şey yok.
benimkindede benek cikti ama kanda mikroptan oturumus ateste vardi kiz dis cikarcagi zaman reddediyolar beni bugun corbacida resil etti bi puskurdu corbayi suratima sonrada bi kustu yerler gokler kusuk oldu delirdim tum kiyafetlerini deistirdim restoranin icinde herkez bakti ustum basim corbaydi bide mercimek dusun eve zor attim kendimi aksamda balik pisirdim az tattirayim dedim normalde baligi sebzeyle veriyom ya nasi kustu bi gorsen restoranda adam corba iciyo ona bakip oguruyo bizimki cok hassas oldu miydesi kasik istemiyo hep bibaron istiyo bende bi sekilde doyurmaya calisiyorum cok takiyorum sabah kahvalti oyle yemek yogurt meyve yemezse bana gore o gun hicbisi yemedi oluyo bugun yedigini kustu sanki ac yatti gibime geldi off nabcaz bizzz seninki kac kiloki sagliksiz dedi doktor
er
ben veriyorum gece 3 kere gunduz ogun aralarinda bazen mesela sabah kalkinca veriyorum sonra kahvaltisini yiyor biraz gecince ya yogurt ya sebze yada cok uykusu varsa devam sutu verip yatiriyorum sonra kalkinca yemek yiyor aradan biraz zaman gecince yogurt artik neydeyse sira sonra meyve misal ondan sonra 7 lerde gene devam sutu sonra 10 bucuklarda gene devam sutu sonra 2 bucuklarda gene bazen 1 lerde kalkip 4 te gene istiyor oyle yani ben veriyorum hala vermeyede devam edicem 1 yasina kadar inek sutunu gece hazirlamam zor oluyo cunkiii
sağık ocağına göre 10 buçuk özele gittik 10 dediler,ben kızımın döküntülerini anlamamışım,sağlık ocağındaki dr. alerji dedi,merhem şurup yazdı,ama geçmedi,özele gittik,virütik bi hastalık,kızamık gibi ama kızamıktan hafif geçer dedi,3 gün ateş olur sonra döküntü ağızda başlar tüm vücuda yayılır dedi,5-6 gün içinde kendi kendine geçer dedi,eğer ağzıda yara olsaydı daha ağır geçerdi dedi,sudan havadan herşeydem geçmiş olabilir dedi,ama kuzumun keyfi yerinde uykusu da iyi,Allah korusun kızamık olsaydı mahvolurdu,biz ateşi dişten sanmıştık,neyseki bilmediğimiz için daha sakin geçirdik yoksa paniklerdik
Son düzenleme:
anladımm ya bende veriyorum ya 3 kere falan günde mesela kahvaltı yapmıyor benimki bir türlü herşeyi yiyo ama kahvaltı yemio bende mama ile geçiştiriyom napim :26:
bide bu aralar geceleri uyumuyor
gündüz uyuyo kafayı yicem yeme içme düzeni de bozuluyor gece bir şey yedirilmezki zarar diyorlar nasıl düzene sokcam bilmiyorum.
anladımm ya bende veriyorum ya 3 kere falan günde mesela kahvaltı yapmıyor benimki bir türlü herşeyi yiyo ama kahvaltı yemio bende mama ile geçiştiriyom napim :26:
bide bu aralar geceleri uyumuyor
ayy hiç sorma bizin cadı 4 aydan 7 aylık olana kadar gece 2.5-3 te yatıyodu ve ben işe gidiyodum emiyodu emiyodu gece yarısı kusuyodu heryere bi makine çamaşır atıp,yerleri silip sabah ta işe gidiyodum işkence gibiydi,böyle böyle büyüyecekleri şte çok zor,çok şükür şimdi 10-10.30 u geçmiyo,sabah 8-9 gibi kalkıyo
aynilari benimkindede vardi keyfi iyiydi ama mikrop kapmis iste deri dokuntusu o yuzdendi verilen hicbir kremi surmemistim kimi sinek isiri kimi sicaktan dedi inanmamistim iykide kullanmamisim kremleri
anladımm ya bende veriyorum ya 3 kere falan günde mesela kahvaltı yapmıyor benimki bir türlü herşeyi yiyo ama kahvaltı yemio bende mama ile geçiştiriyom napim :26:
bide bu aralar geceleri uyumuyor
bende kafayi yicem benimki gece gunduz uyumamaya basladi kahvaltiyi ben ne yapcami sasirdim bugun bi dilim ekmeye yag surdum ustune bal verdim yeni o dilimi bide az peynir verdim yanina sonra azini kapadi ustelemedim ne yapcam bilmiyorum dislerinden heralde ofo ofsabah isede gidemedim resmen gozumden uyku akiyort
canım her dr. ayrı bişey diyo ama netten araştırdığımda 6. hastalık denen şey bu çünkü tüm belirtiler uyuyo,bütün vücuduna yayılmıştı az buz değil,sağlık ocağındakiler anlamıyo,dr. lar bile kimi mikrop diyo,kimi alerji diyo,bu dr. koksaki virüsü dedi,ağzında yara varmı diye baktı iyi yi ağızda yara çıkmamış bari dedi, ama araştırdım baktım ve eminim 6. hastalık bu,bizim kız hafif geçirmiş olmalı 3 gün ateş oldu ama daha çok başında oldu ve 38. i geçmedi ve arkasından bu döküntüler başladı ve iştahsız bıgünlerde katı bişey yemek istemiyo sadece emmek istiyo,koksaki virüsünün görüntüleri var nette öyle bişey değil gördüğüm,tam 6. hastalıktaki gibi, dr. daha çok yazın görülür bu,karın ağrısı da yapar vs. dedi ama alakası yok karın ağrısı ağız yarası yok,dr. lar bile tam bilmiyo,bizlerin çok dikkatli olması gerekiyo bebeklerimiz için,iyi araştırmalı her ilacı kulanmamalıyız
Son düzenleme:
netten alıntıdır
Ateşin çok somut bir sebebi bulunamadı, kan ve idrar tahlili yaptıralım dendi ve bir süre ateş düşürücü ilaçlarla durumu kontrol altında tutma kararı çıktı ortaya. Yüksek ateşin döküntülü çocuk hastalıklarının başlangıcında görülebildiği ama bunun kesin olmayabileceğini öğrendik. Eğer döküntülü bir hastalık değilse viral bir enfeksiyon, bir nevi soğuk algınlığı olabileceği de konuşuldu.
Ateş düşürüzü olarak da İbufen şurup (6 saatte bir) ve ateşin kolay düşmemesi durumunda 6 saatlik sürenin ortalarında kullanılmak üzere Calpol şurup veya muadili fitil (Paranox) verildi. Yani üç saatte bir Birufen şurup sonra Calpol veya Paranox şeklinde devam edecektik.
Sonrasında telefonla ulaştığımız kendi doktorumuzda bunların hepsinin kızımıza hafif kalacağını Paranox S’i tercih etmemizi söyledi. Dolayısıyla gün içinde Paranox S, akşamları tek sefer İbufen şurup tedavisine başladık. Ateş fazla yükseldiğinde de soğu(ılık kompres ve ılık duş yaptırabileceğimizi öğrendik.
Aynı günün akşamı kan tahlilini yaptırdık ve tüm değerler normal değer aralığında çıktı. Bunun sonucunda d abu ateşin ciddi bir sebebi olmadığını viral bir enfesksiyon olabileceğinin fazla endişelenmeye gerek olmadığını öğrenip biraz olsun rahatladık. (Bu bilgiden 3 saat sonra geceyarısı civarı derece 39.3′ü gösterirken kızımıza ılık duş yaptırıyorduk.) (Uyku arasında mahmur haliyle duş yapıyor olması kendisini oldukça şaşırttı ve söylenmesie sebep oldu ki aslında yıkanmayı pek seviyor)
İkinci gün de ilaçlar etkisini gösterdiğinde düşük, etki geçmeye yüz tuttuğunda ise yüksek ateşli seyretmeye devam etti ne olduğunu tam teşhis edemediğimiz hastalık.Bu arada idrar tahlili için hastane seferlerimi sürse de hanfendi inat etti ve iç gün boyunca idrar tahlili yaptırmamız mümkün olmadı. Ne zaman idrar torbası bağlansa damla çiş yapmadığı gibi altı her açıldığında da bezini veya üzerinde yattığı yatağı ıslatarak bir nevi oyun oynadı kendisi.
3.gün (Cuma) ateş oldukça azaldı ve öğleden sonra neredeyse normale döndü.
Bugün yani 4.gün kendi doktorumuza (12.ay sonu sebebiyle) rutin kontrole gittiğimizde hem kan tahlili sonuçlarını hem de anlattıklarımızı değerlendiren ve bir takım sorular soran doktorumuz çok büyük bir ihtimalle (%90) 6.hastalık geçirildiğini söyledi. Dün çok çok z miktarda döküntü olmuştu kızımızda (varla yok arası) hemen de kaybolmuşlardı. Doktorumuz bu döküntüleri göremediğinden kesin konuşamasa da %90 ihtimal olduğunu söyledi. Öte yandan hastalığın tam üç günde sonlandığını, gözlerde son gün hafifi bir şişkinlik yaptığını (ki fark ettiğimiz bir şişkinlik olmadı) ardından da bir haftra boyunca huzursuzluk, iştahsızlık sürdüğünü iletti. Yani bu hafta huzursuzluk ve iştahsızlık sürerse bu da altıncı hastalığın bir işareti sayılacak.
Ben de eve gelince neymiş yahu şu 6. hastalık ve hatta 5.hastalık, neden bu zavallıların adam gbi bir isimleri yok bir araştırayım diyerek kolları sıvadım… Bulduğum bir takım bilgiler ve linkler aşağıda… (Bu arada Türkçe kaynakların bir çoğunun birbirinin birebir kopyası olduğunu çok kısa ve aynı bilginin tekrarlandığını, yabancı kaynakların çok daha detaylı ve doyurucu olduğunu görmek beni şaşırtmadı…
6.Döküntülü çocuk hastalığı olduğu için 6.Hastalık olarak yaratıcı bir ismi olan hastalığın “orijinal” ismi “Roseola infantum” “Herpesvirus tip 6′nın neden olduğu, iyi huylu, yaklaşık 3 gün süren ateşin arkasından ortaya çıkan pembe, makülopapüler döküntü ile karakterize bir çocukluk çağı hastalığıdır” deniyor kendisi için 6 ay ve 3 yaş arasında görülen hastalık sadece bir kere görülürmüş be ömür boyu bağışıklık kazandırırmış. En önemli göstergelerinden biri ani ateş ( 39,5′e kadar çıkabilirmiş ) ve sonlarına doğru hafif bir döküntü imiş.
6.Hastalık ingilizcede Roseola, Roseola infantum, 3-Day-Fever (3 Günlük Ateş), baby measles ve rose rash olarak da bilinirmiş. Hatta bizim gibi “sixth disease” denildiği de olurmuş (Bu arada zavallı hastalığı çok fazla ciddiye alan da yok, bir çok kaynakta ciddi bir tedaviye gerek görülmediği 3 gün ila bir haftada tamamen yok olduğu, çok kafaya takılmaması gerektiği yazıyor) (Tabii ki açık açık “kafayı takmayın” demiyor) Özel bir ilacı veya aşısı yok. Ateşe sebep olduğundan bol miktarda sıvı tüketimi ve ateş düşürücüler öneriliyor… (Bu arada bulaşıcıymış)
Gelelim linklere:
- infeksiyon.org kaynak gösterilerek verilmiş bir miktar bilgi…
- bebekbakimi.net’ten bir miktar bilgi…
- akıllıbebek.com forumlarında da bilgi bulabilirsiniz…
- kidshealth.org’da detaylı ingilizce bilgi mevcut
- netdoctor.co.uk aynı şekilde ingilizce bilgi içeriyor…
- wikipedia’da da Roseola ile ilgili bilgi ve linkler bulabilirsiniz…
6.hastalık gibi yaratıcı bir isme sahip bir diğer hastalık olan 5.hastalık’ı da bilehare yazacağım… Bugünlük bu kadar hastalık bilgisi yeter sanıyorum…
Önemli uyarı: Bu yazıda bahsettiğim semptomlar kişiye özel, vakaya özel olabilir, aynı şekilde ilaç kullanımı da kişiye özeldir. Bahsettiğim durumla çok benzeşse bile bir hekime danışmadan bahsedilen ilaçlar ve tedavileri uygulamamanızı öneririm. Aman diyeyim… :)
Ateşin çok somut bir sebebi bulunamadı, kan ve idrar tahlili yaptıralım dendi ve bir süre ateş düşürücü ilaçlarla durumu kontrol altında tutma kararı çıktı ortaya. Yüksek ateşin döküntülü çocuk hastalıklarının başlangıcında görülebildiği ama bunun kesin olmayabileceğini öğrendik. Eğer döküntülü bir hastalık değilse viral bir enfeksiyon, bir nevi soğuk algınlığı olabileceği de konuşuldu.
Ateş düşürüzü olarak da İbufen şurup (6 saatte bir) ve ateşin kolay düşmemesi durumunda 6 saatlik sürenin ortalarında kullanılmak üzere Calpol şurup veya muadili fitil (Paranox) verildi. Yani üç saatte bir Birufen şurup sonra Calpol veya Paranox şeklinde devam edecektik.
Sonrasında telefonla ulaştığımız kendi doktorumuzda bunların hepsinin kızımıza hafif kalacağını Paranox S’i tercih etmemizi söyledi. Dolayısıyla gün içinde Paranox S, akşamları tek sefer İbufen şurup tedavisine başladık. Ateş fazla yükseldiğinde de soğu(ılık kompres ve ılık duş yaptırabileceğimizi öğrendik.
Aynı günün akşamı kan tahlilini yaptırdık ve tüm değerler normal değer aralığında çıktı. Bunun sonucunda d abu ateşin ciddi bir sebebi olmadığını viral bir enfesksiyon olabileceğinin fazla endişelenmeye gerek olmadığını öğrenip biraz olsun rahatladık. (Bu bilgiden 3 saat sonra geceyarısı civarı derece 39.3′ü gösterirken kızımıza ılık duş yaptırıyorduk.) (Uyku arasında mahmur haliyle duş yapıyor olması kendisini oldukça şaşırttı ve söylenmesie sebep oldu ki aslında yıkanmayı pek seviyor)
İkinci gün de ilaçlar etkisini gösterdiğinde düşük, etki geçmeye yüz tuttuğunda ise yüksek ateşli seyretmeye devam etti ne olduğunu tam teşhis edemediğimiz hastalık.Bu arada idrar tahlili için hastane seferlerimi sürse de hanfendi inat etti ve iç gün boyunca idrar tahlili yaptırmamız mümkün olmadı. Ne zaman idrar torbası bağlansa damla çiş yapmadığı gibi altı her açıldığında da bezini veya üzerinde yattığı yatağı ıslatarak bir nevi oyun oynadı kendisi.
3.gün (Cuma) ateş oldukça azaldı ve öğleden sonra neredeyse normale döndü.
Bugün yani 4.gün kendi doktorumuza (12.ay sonu sebebiyle) rutin kontrole gittiğimizde hem kan tahlili sonuçlarını hem de anlattıklarımızı değerlendiren ve bir takım sorular soran doktorumuz çok büyük bir ihtimalle (%90) 6.hastalık geçirildiğini söyledi. Dün çok çok z miktarda döküntü olmuştu kızımızda (varla yok arası) hemen de kaybolmuşlardı. Doktorumuz bu döküntüleri göremediğinden kesin konuşamasa da %90 ihtimal olduğunu söyledi. Öte yandan hastalığın tam üç günde sonlandığını, gözlerde son gün hafifi bir şişkinlik yaptığını (ki fark ettiğimiz bir şişkinlik olmadı) ardından da bir haftra boyunca huzursuzluk, iştahsızlık sürdüğünü iletti. Yani bu hafta huzursuzluk ve iştahsızlık sürerse bu da altıncı hastalığın bir işareti sayılacak.
Ben de eve gelince neymiş yahu şu 6. hastalık ve hatta 5.hastalık, neden bu zavallıların adam gbi bir isimleri yok bir araştırayım diyerek kolları sıvadım… Bulduğum bir takım bilgiler ve linkler aşağıda… (Bu arada Türkçe kaynakların bir çoğunun birbirinin birebir kopyası olduğunu çok kısa ve aynı bilginin tekrarlandığını, yabancı kaynakların çok daha detaylı ve doyurucu olduğunu görmek beni şaşırtmadı…
6.Döküntülü çocuk hastalığı olduğu için 6.Hastalık olarak yaratıcı bir ismi olan hastalığın “orijinal” ismi “Roseola infantum” “Herpesvirus tip 6′nın neden olduğu, iyi huylu, yaklaşık 3 gün süren ateşin arkasından ortaya çıkan pembe, makülopapüler döküntü ile karakterize bir çocukluk çağı hastalığıdır” deniyor kendisi için 6 ay ve 3 yaş arasında görülen hastalık sadece bir kere görülürmüş be ömür boyu bağışıklık kazandırırmış. En önemli göstergelerinden biri ani ateş ( 39,5′e kadar çıkabilirmiş ) ve sonlarına doğru hafif bir döküntü imiş.
6.Hastalık ingilizcede Roseola, Roseola infantum, 3-Day-Fever (3 Günlük Ateş), baby measles ve rose rash olarak da bilinirmiş. Hatta bizim gibi “sixth disease” denildiği de olurmuş (Bu arada zavallı hastalığı çok fazla ciddiye alan da yok, bir çok kaynakta ciddi bir tedaviye gerek görülmediği 3 gün ila bir haftada tamamen yok olduğu, çok kafaya takılmaması gerektiği yazıyor) (Tabii ki açık açık “kafayı takmayın” demiyor) Özel bir ilacı veya aşısı yok. Ateşe sebep olduğundan bol miktarda sıvı tüketimi ve ateş düşürücüler öneriliyor… (Bu arada bulaşıcıymış)
Gelelim linklere:
- infeksiyon.org kaynak gösterilerek verilmiş bir miktar bilgi…
- bebekbakimi.net’ten bir miktar bilgi…
- akıllıbebek.com forumlarında da bilgi bulabilirsiniz…
- kidshealth.org’da detaylı ingilizce bilgi mevcut
- netdoctor.co.uk aynı şekilde ingilizce bilgi içeriyor…
- wikipedia’da da Roseola ile ilgili bilgi ve linkler bulabilirsiniz…
6.hastalık gibi yaratıcı bir isme sahip bir diğer hastalık olan 5.hastalık’ı da bilehare yazacağım… Bugünlük bu kadar hastalık bilgisi yeter sanıyorum…
Önemli uyarı: Bu yazıda bahsettiğim semptomlar kişiye özel, vakaya özel olabilir, aynı şekilde ilaç kullanımı da kişiye özeldir. Bahsettiğim durumla çok benzeşse bile bir hekime danışmadan bahsedilen ilaçlar ve tedavileri uygulamamanızı öneririm. Aman diyeyim… :)
Son düzenleme:
(6. Hastalık): Dört yaşına kadar hemen hemen çocukların tamamının geçirdiği ve ömür boyu bağışıklık bırakan döküntülü bir hastalıktır. Yaklaşık 3 gün süren yüksek ateşin arkasında ortaya çıkan pembe makülopopüler döküntü ile karakterize bir çocukluk çağı hastalığıdır. İyi huylu olup en sık 9-21 aylık çocuklarda ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülür. Gövdeden başlayan döküntü boyun, kol ve bacaklara yayılır. Üzerine basmakla kaybolur, kaşıntılı değildir. 2 gün içinde iz bırakmadan kaybolur. Çocukta öksürük ve huzursuzluk görülür. Kuluçka süresi ortalama 9 gün gündür.
kızımdakiler de aynı böyle işte,şimdi kimileri birleşip büyüyo kimisi soluyo,ağlamıyo uykusu aynı ama iştahı yok işte,aman aklınızda olsun kızlar,korkmayın kızamık vs. diye
kızımdakiler de aynı böyle işte,şimdi kimileri birleşip büyüyo kimisi soluyo,ağlamıyo uykusu aynı ama iştahı yok işte,aman aklınızda olsun kızlar,korkmayın kızamık vs. diye
Son düzenleme:
Altıncı hastalık, 6 ayla 3 yaş arasındaki çocukların hemen hepsinde görülen, döküntülü bir hastalıktır. Hastalığa bir virüs neden olur. 9-10 gün süren kuluçka döneminden sonra, çocukta 40 dereceye varabilen yüksek ateş başlar. 3-4 gün süren ateş döneminden sonra ateş aniden düşerken, çocuğun vücudunda kırmızı döküntüler başlar.
Hastalığın tanısı, döküntülerden sonra konulur. Bu arada ateşin yükselmesinden kaygılanan aileler paniğe kapılarak, gereksiz yere çocuklarına antibiyotik yüklenmesine neden olur. Ailelerin daha sakin olup, çocuğun ateşini düşürdükten sonra, genel durumunu izlemeleri yeterlidir. Çünkü altıncı hastalık, tehlikeli bir hastalık değildir. Kuluçka döneminde bulaşıcı olan hastalık, çocuğa ömür boyu bağışıklık kazandırır.
Virüs kaynaklı olduğu için tedavisi ilaçla yapılmayan altıncı hastalığın, aşısı da yoktur. Hasta çocuğa ateşinin düşürülmesi ve sıvı kaybının önlenmesine yönelik bir tedavi uygulanır. Sadece genetik yatkınlığı olan bebeklerde havaleye yol açacağı için dikkatle izlenmesi gerekir.
Hastalığın tanısı, döküntülerden sonra konulur. Bu arada ateşin yükselmesinden kaygılanan aileler paniğe kapılarak, gereksiz yere çocuklarına antibiyotik yüklenmesine neden olur. Ailelerin daha sakin olup, çocuğun ateşini düşürdükten sonra, genel durumunu izlemeleri yeterlidir. Çünkü altıncı hastalık, tehlikeli bir hastalık değildir. Kuluçka döneminde bulaşıcı olan hastalık, çocuğa ömür boyu bağışıklık kazandırır.
Virüs kaynaklı olduğu için tedavisi ilaçla yapılmayan altıncı hastalığın, aşısı da yoktur. Hasta çocuğa ateşinin düşürülmesi ve sıvı kaybının önlenmesine yönelik bir tedavi uygulanır. Sadece genetik yatkınlığı olan bebeklerde havaleye yol açacağı için dikkatle izlenmesi gerekir.
- 13 Şubat 2008
- 12.352
- 1.424
- 748
Benim oğlum da 6. ayın sonunda geçirmişti..
Aynı Masal gibi Karahan'da da halsizlik olmadı ama ateşi 39'a kadar çıktı..
Ne zaman döküntüler başladı, ondan sonra düştü ateşi..
Gerçi bayağı kilo vermişti o dönem oğlum
Bizim doktorumuz boğaz enfeksiyonu demişti..Döküntüler başlayınca gerçek sebebi anladık..
Deryam, canım, cimcime kızına çok çok geçmiş olsun
maşallah diyelim o zaman bozulmaz inş düzeni
işe de gidiosunuz Allah yardımcınız olsun . ben valla kafayı yiyom evde 2-3 olsa gene iyi sabah yatıyor dişleri çıktımı hiç diş dönemindede uyuyamıolar ya. bizimkinin de iştahı yok bu ara bende pek üstelemiyorum napim zorla yediremiosun ki sonra kusuo . ahh bi büyüseler de rahatlasak .
Benzer Konular
- Anket
