2011 gelin adayları buyrun sohbete


cnm çok ağırr
3 kilo fln vrdır dolaba asamadım çünkü kuyruğum çok uzun
o yüzden boş odamız vardı orda da bi tablo vardı annem tabloyu çıkardı duvara astı.
kılıfı var ztn hiç bişiy olmaz.onunda üstüne yine örtü sardık
duvağımı hurca koydum kirlenmesin die.
tacımı çiçemide ora koydum saklıorum
hurcuda sardık tekrardan hiç bişiy olmaz sende öle yap.
ama dikkatli katla kat izi olmasın yerleri bir daha ütülenmio çünkü
 
bindallı demişken kızlar bizde akşam konuştuk tekrar
nişanlım alıcak bindallımı
ama anneme dedim gereksiz gece elbise 1 saat sürcek gerek yok
sen bilirsin dedi. tekrardan fikrim değişmezse gece elbisesi almıcam direkt bindallı giycem.
yada sonra bi kıyafet bakarım en son zamanım kalırsa
 
kızlar bişi dicem netteki gelinlik resimlerine bakmayın gidin canlı canlı gezin daha iyi
ben cumatresi günü gelinliğimi aldım 27 şubatta teslim edicekler


Hayırlısı olsun canım bende merak ettim naptın diye gayet uyguna almışın gelinliğini madam burcudan mı aldın limuzun veriyolar deyince?
 
gelinlik konusunda bende hala netleşemedim... satın alma ile kiralama arasında 100/200 fark var o yüzden nişanlım satın alalım hatıra bişey sonuçta dedi... bide benim boyum 1,80 olduğu için diktirmek zorundayım,bi model beğendim ama çok sade dedi herkes banada mantıklı geldi sonuçta inşallah bi kere giyilicek bişi, taşlı mı dantellimi nası olsa bilemiyorum :97:
 

ah canım ah bende sade sade dedim kıyametler koptu gelin dediğin şıkır şıır olur dediler. ne gelinlikçiler ne ailem istemedi sade gelinlik. bende mecburen güpürlü bir modelde karar kıldım. ama şimdi iyiki böyl eolmuş diyorum. gerçektende gösterişli olmalıyım sonuçta benim düğünüm
 
evet canım madam burcudan aldım limuzini istemedik yaw gelinliğin fiyatından düşürttük artık
hayırlısı olsun diğer yer ne oldu oraya gidicektin?

herkesi boşver canım kendi istediğine bak bende sade bir model istiyorum istemediğim bir şeyi giydirtemezler bana sonuçta bir kere evleniyorum ben nasıl istersem öyle olucak :))))))
 

heh işte annemde öle diyo... bu senin düğünün en gösterişli sen olmalısın diyo. bende kabarık olsun ama taş dantel olmasın diyorum ölede gelinlik hoş durmuo
diktiriceğim yerde çok güzel gelinlikler var, kadında annemin arkadaşı o da bastırıo bi yandan bu olsun şu olsun die... nişanlımla annemden gizli başka yerlere bakıcam bakalım ona göre karar vericem inşallah geç kalmadan :44:
 
mrb kıslar nasılsınız bakalım nevar ne yokk
nilcim gelinligin çok güsel canım ya güle güle giyyy

kıslar gelinlik konuunda kim ne derse desin boşverin sizin düğün o yüzden istediginiz
gibi diktirin benim gelinligede öle demişlerdi ama ben istedigimi diktirdim giydim yani
takmayın kafanıza sizin istediginiz gibi olsunn
 
ben okudum sizinle paylaşma istedim

Acının Gizlediği Armağan


Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı.
Gemiden sağ kurtulan adamı, dalgalar küçük, ıssız bir adaya kadar sürükledi.

Adam ilk günler kendisini kurtarması için Allah'a yakardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı. Ama ne gelen oldu, ne giden…
Daha sonra rüzgardan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklardan bir kulübe yaptı.
Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula gibi eşyaları bu kulübeye koydu.
Günler hep aynı şekilde geçiyordu.
Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyor, kendisini kurtarması için Allah'a dua ediyordu.
Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı, geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü.
Duman, dans ede ede göğe yükseliyordu.
Başına gelebilecek en kötü şeydi bu.
Keder ve öfke içinde donakaldı.
Şimdi bu ıssız adada, başını sokabileceği bir kulübe bile kalmamıştı.
"Allah'ım, bunu bana nasıl yapabildin?" diye feryat etti.
O geceyi keder ve üzüntü içinde geçirdi.
O kadar dua ettiği halde, başına bu olay geldiği için sitemler etti.
Ertesi sabah erken saatlerde, adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı!

Bitkin adam kendisini kurtaranlara sordu; "Benim burada olduğumu nasıl anladınız?"

Cevap onu hem şaşırttı, hem de utandırdı: "Dumanla verdiğiniz işareti gördük!"

Canımızı sıkan, göz yaşlarımızı inci gibi döküveren olaylar sessiz bir kurtuluş çağrısı, bir mutluluk davetiyesi belki de…

İlk bakışta dayanılmaz gelen acı anlar, sonrasında kalbimizi kuş gibi hafifleten, ruhumuzu ısıtan tatlı tecrübelere dönüşüyor.

Aydınlıkta seçemeyeceğimiz bir ışık, karanlık basınca fenerimiz oluyor.
Keyfimiz yerindeyken burun kıvırdığımız tavsiyeler, yaslı anlarımızda imdadımıza yetişiyor.
İyilik hallerinde sırt çevirdiklerimiz, zor anlarda sırtımızı dayadıklarımız oluyor.

Hikayede yanan kulübenin dumanıyla kurtuluş umudunun yeşermesi gibi,
yaşamımızdaki kırık dökükler, yıkıntı ve ziyanlar, kayıp ve yenilgiler yenilenmenin, yeniden doğuşun tohumlarını ekiyor aslında…
Acı, derinlerinde gizlenen tatlı hediyelerle dolu.

Yapmamız gereken, acıyla barışıp onu çözümlemek, gizlediği armağanı kalbimize buyur etmektir…
 

evet bak aklında kalmasın. gösterişli ol ama alışık değilsen şatafata, yeterli geldiği yerde durdur. çünkü insanlar çok çok şatafatı seviyorlar. bende bu kadar yeter diyebildim yeri geldiğinde
 

hoşgeldin canım tşk ederim çok saol
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…