deli deliyi görünce sopasını saklarmış. kendim gibi çok konuşanı görürsem, tırsar susarım

ama dinleyeni bulursam da affetmem, çatır çatır konuşurum
konuşma dinleme deyince aklıma geldi. anlatayım da hep beraber gülelim:
arkadaşımlan buluşmak üzere bir AVM ye gittim. "buluşma saatini kitap okuyarak şu koltuk geçireyim" dedim ve otrdum. ben okumaya başlamıştım ki, yanımdaki (dünya ahiret kardeşim olsun" kalantor, iyi giyimli, orta yaşlı bir beyefendi "aa siz de mi eski kitaplara meraklısınız? hangi sahafları takip ediyorsunuz?" diyerek konuşmaya başladı. o kadar kibardı ki, tersleyemedim. neyse, ben bir yandan saate bakıyor bir yandan da adama cevap veriyorum :18: neyse, böyle 1 saate yakın konuştuk. kitaptı, sahaftı, yeni nesildi, koleksiyonculuktu, edebiyattı derken zaman geçti. ben hem konuşuyor hem de zaman çabuk gelsin de kalkayım diye saate bakıyorum. bir ara ısrarla yaşımı sordu. "doğduğumda yazı icat edilmediği için okula gidemedim. o kadar yaşlıyım yani

" diyerek geçiştirdim. neyse, arkadaşımla buluşma vaktim geldi ve ben derin bir nefes alarak "müsadenizle kalkmak zorundayım. arkadaşımla buluşacağım" dedim. adam ne dese beğenirsiniz? "sizi bir daha görebilir miyim

" dilim tutuldu ne diyeceğimi bilemedim ama adam o kadar kibarki, "ne münasebet uleeyyyn" diyemiyorum. parmağımda da kocaman alyans var halbuki

"affınıza sığınarak cep telefonu pek kullanmadığımı söylemek isterim" diyerek uzaklaştım :18: uzaklaşır uzaklaşmaz cep telefonundan arkadaşımı aradığımı görünce, "telefon kullanmadığın da pek belli, bahane kraliçesi seni gidiii" demiştir herhalde

hayatımda böyle birşey yaşamamıştım, o kadar korkmuştum ki bir gecede dudağım uçukladı :18: efendim? eşime mi? eşime tabiki anlattım

yarın bir gün adam beni takip eder de, yanlış bir şey söylerse diye eşime herşeyi olduğu gibi anlattım ama utancımdan yerin dibine de geçtim

insan eşi dışında tanımadığı bir erkekle konuşurken ne kadar bunalıyormuş yaw