Ben bir de şunu anladım. İnsanlara ne kadar verirsen o kadar daha istiyorlar. Fedakarlık olarak yaptıkların bir süre sonra görevin haline geliyor.
Geçen gün bir olay daha yaşadım. Rahmetli babamın arabası bende duruyor. Bunun tek sebebi annemin gözünün önünde durmasını istememesi.
Bazı sorunlardan dolayı satılamıyor da…
Kullanmıyoruz da pek, kendi arabamız var çünkü. Babamınki de eski model ve kullanımı zor bir araba.
Otoparkta sura dura da yapmadığı arızaları da yapmaya başladı.
Neyse 2gün önce eşim babasına dedi ki, baba o arabayı yaptırayım da senin işini görsün, olur mu, kullanır mısın?
Adam benden çekinmese kabul edecek, baktım epey olumlu,ama benden de korkuyor hık mık ediyor. İstemem yan cebime koy misali.
Tepem attı ama bir şey demedim. Muayeneden çok zor geçti o araç, eskidir, yeni muayenesi de yaklaşıyor geçirmeniz zor dedim sadece.
Eşimin ailesi beni zamanında istemediler. Sebep olarak da sıcakkanlı olmayışımı gösterdiler. Ne yapıp edip aramızı bozamayınca düğünümde kavga çıkardılar.
Zehir ettiler. Ailemle bir yıla yakın konuşmadılar. O küslük esnasında bizimle yaşayan anneannem vefat etti, ailemi aramadılar cenazeye gelmediler.
Düşük yaptım kapımı açmadılar.
Babam kanser oldu, her hafta ziyaret edeceğiz dediler, sonra çocuk kandırır gibi bahanelerle gelemeyeceğiz bu hafta dediler, gelmediler, babam vefat etti.
Sadece kayınpederim, o da eşimin zorlamasıyla cenazeye geldi. Evimize gelen olmadı. Kayınvalideme laf söyledim,7sine geldi.
Evet ailem Eskişehir’de ama bilen bilir günde 6-7 tren vardır Eskişehir’e ve biletleri 15-20TL’dir sadece….
Bahsedilen aracın vergileri,masraflarını halen annem ödüyor. Annem masraflarını üstlenecek,kayınpeder sefasını sürecek! Öyle mi!
Önceden olsa nasıl bu işten eşimi kırmadan, hayır demeden nasıl sıyrılırım diye kafa patlatırdım.
Ama illa birileri kırılacak, herkesi memnun edemezsin.
İlla birileri kırılacaksa bu ben yada benim ailem olmayacak bu kez dedim! Eşimin karşısına geçtim durumun uygunsuzluğunu anlattım.
Bana danışmadan babasına nasıl böyle bir teklifte bulunabildiğinin hesabını sordum.
Uygunsuzlukları bırak, annemden izin almadan nasıl verebiliriz dedim. Hem olayın manevi yönü de var, daha 2 sene evvel o arabaya babam biniyordu biz nasıl dayanacağız babanı o arabanın üzerinde görmeye hem de geçmişte yaşanan bir çok tatsızlık varken dedim.
Anneme sorarız sana yada ailene kalkar bir şey der, ben aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak istemiyorum umarım kırılmazsın söylediklerime diye de ekledim.
Benim o kararlı tavrımı, kırılmasın diye ezilip büzülmediğimi, kırılsa da takmayacağımı görünce haklı olduğumu söylemekle yetindi.
Ne kırılabildi, ne trip atabildi. Atsa da bir yere kadar. Eşimdir, candır, yol arkadaşımdır, hayat ortağımdır, yeri gelir canımı veririm ama herkes haddini bilecek.