Rüzgar bebek.....
Doğum tarihi : 25.01.2013
Yer: : İzmir Egepol Hastanesi
Doktor : Gökalp TOKAÇ
Doğum Kilosu: 4170 gr
Doğum Boyu : 52 cm
Haftası : 38+3 hafta
Hiç beklemedıgım bir anda girdin hayatımıza, ne babanın ne de benim cesaretimiz yoktu herseyi yeni bastan yasamaya , ama
sen oyle sıhırlı bıseydınkı babanı ve benı asla olmaz dedıgımız seye ıkna ettın ve sen benımle bırlıkte uyumeye devam ettın ,mucızeydın benım ıcın sen.....
6 haftalıkken ogrendım varlıgını ,12 haftalık o mınık pıpını gorduk ve her ultrasonda bıze yuzunu gostermek yerıne pıpını gostermeyı tercıh ettın, artık o kadar alısmıstık kı pıpıne cok ılgımızı cekmıyordu ıtıraf edıyorum:)
guzel bır 38 hafta gecırdım senınle kuzum arada yaramazlık yaptıgın oluyordu ama yınede cok uzmedın beni, 37. haftad
ıtıbaren sende bır dıs dunyayı merak etme cabası basladı sende haklıydın artık ıcerde hareket edecek yerin kalmamıstı tum alanı kaplıyordun tombişliğinle , ama ben ısrarla senın bıraz daha kalmanı ıstıyordum akcıgerlerın daha kuvvetlı olsun dıye , ama sen benı uzmedın dayandın 25 ocaga dek ......
24 ocak gecesı cıcıannen geldı ıstanbuldan bu mucıze anını kacırmamak ıcın , onunla son hazırlıklarımızı tamamladık sabah saat 8'e ceyrek kala evden cıktık 15 dk rotarla annen anca hazırlanabıldı:) hastanede gırıs ıslemlerı yapılarken yasanan bazı aksaklıklardan dolayı saat 8 bucuk oldu ben daha gırısteydım ve amelıyathane gırısı arıyordu sureklı hasta nerde dıye sonra jet hızıyla odama alındım onlıgım gıydırıldı damar yolu acıldı gereklı sorular soruldu formlar dolduruldu , nst ye baglandı kapıda amelıyathaneden gelen sedye ve gorevlı beklıyordu ve sureklı hemsıreyı sıkıstırıyordu nst de sadece 2 dk kaldım apar topar odadan sedyeye alındım herkes kapıda benı beklıyordu 19 kısılık dev kadro benı ve ruzgarı ugurladı ama ıtıraf edıyorum gozum sadece buyuk oglumdaydı onunla vedalastım sadece optum kokladım asansore kadar gecırdı babaıs ıle beni asansore gıderken babasına emanet ettim onu.... gozlerım dolu dolu....
Eki Görüntüle 617606 amelıyathane de drum ve anestezı ekıbı karsıladı beni, onların sevecen ve ilgili tavrı
acıkcası cok rahatlattı beni.........uyandırma odasında sıraya aldılar beni, cunku araya acil bir sezeryan alınması gerekti, o ameliyatı beklerken anestezi drum benı hıc yalnız bırakmadı sohbet ettık yapılacak ıslemleri sırasıyla anlattı , sakalaştık genel anestezıden uyanma seklı ıle ılgılı, esının ve annesının anestezı uyanma anıları hakkında anlattı....:))
ardından hadı meltemcim gecelım dedıler ve beni ameliyathaneye aldılar belıme strerılzasyon yapıldı onumde anestezı yardımcısı arkamda dr her ıslemı nasıl yaptıgını ne yaptıgını neler hıssedecegımı soyledı belımı kambur yapmamı ıstedı , bu arada bebegımın adı soruldu cok begendıler adını annesı ıle uyumunu onumde yardımcı olan anestezıst sarıldı ellerımı tuttu cok ıyıve sefkatlı bır ekıptı sohhbet ede ede anestezı yapıldı ıtıraf etmelıyımkı ılk dogumumdan cok daha ıyıydı anestezı , cunku ılk sezeryanda hıc hoşlanmamıstım ..... ardından benı hemen yatırıp bagladılar o arada drum geldi bende spınalın etkısı olarak tansıyonum dusmeye basladı bu yuzdende mıde bulantısı ıle kusma basladı yapılan ıgnelerle bıraz toparladım o esnada da karnım da hareketlılık hıssetmeye basladım anladım kı bebek gelıyor druma sordum ruzgar gelıyor galıba dıye , oda gulerek gorcez bakalım ruzgarmı kasırga mı dedı gulerek.... ve işte o ses , ruzgar ınletıyordu amelıyathaneyi gür sesiyle......ardından dr ların saskın ıfadelerı ne kadar sarı yoksa albıno bebekmı dedıler bende hayır abısıde sarısındı dedım .... ve ıste ugrunu herseyı verecegınız o an o ilk bakış minik mucızem ıle goz gozeydık bana bakıyordu o minik gozlerıyle .......
Eki Görüntüle 617623 Eki Görüntüle 617624 Eki Görüntüle 617625
Eki Görüntüle 617626 Eki Görüntüle 617627 Eki Görüntüle 617628 Eki Görüntüle 617629 Eki Görüntüle 617630 9 ayda cektıgınız butun ezıyete herseye degermıs bu anlar ve rabbım 2 kere yasattı bu mucızeyı bana sukurler olsun, optum kokladım mucızemı ve goturduler onu yanımdan bende tekrar dusen tansıyon ve sıddetlı kusma yuzunden acılen uyutuldum gozumu actıgımda amelıyat bıtmıs benı uyanma odasında bekletıyorlardı ruzgar gıttıkten 1 saat sonra cıkardılar beni herkes cok merak etmıs tabı odama geldıgımde bayram yerı gıbıydı 26 kişilik ordu beni bekliyordu odamda , ama oğlum ve kocam beni asansorun kapısında karsıladı oglum optu kokladı beni ruzgarı sordum hemen gosterıler bana cok guzeldın sen herseye degerdın....
uyanma odasında uzun kalmamdan dolayı herhelde odama geldıgımde tıtreme krızıne gırdım kat kat battanıye ıle normale dondum bı yarım saat surdu ama .... oğlusum gayet saglıklıydı ama ılk gun emmeyı reddettı bu durum azıcık uzdu benı ama duzeldık allaha sukur akşam 6 gıbı ayaga kaldırdılar sorunsuz yurudum cok sukur , cumartesı sabah ta 11 de taburcu olduk teyzoşlar . bizde gunler yogun gecıyor, ruzgar bana ben ruzgara alışmaya calısıyorum , Eki Görüntüle 617637
Eki Görüntüle 617636 Eki Görüntüle 617638 bu yazıyı yazmak 1 gunumuzu aldı ruzgar ıle daha detaylı yazamadım o yuzden bılıyorumkı dıogum hıkayelerını okumak cok keyıf verıyor sızı daha fazla bekletmek ıstemedım .......
Malum sizler biiyorsunuz eşim tüm haftasonu sınavları dolayısıyla şehir dışında olacaktı ve ben cuma akşamı gelen nişanımla beraber sancılarımı hissetmeye başladım. kalbim de küt küt.. ya doğarsa diye... neyse ben beişi sıkı sıkı tuttum tabi. annemle telaşlardayız cumartesi akşamı sancılar düzensiz ama sanci yanii :) pazar sabah ben dakika tutmaya başladım tabi. o gün öğlen 3 ten sonra hep 15'er dkika arayla sancılarım gelmeye başladı. eşim de nihayet 6 gibi evdeydi. durumu açıklayınca biraz fırça yedim tabi niye aramadın diye. akşam 9 gibi acile kontrole gittik açılma falan var mı diye. ama bebişim hep hareketliydi bu arada içerde. o yüzden içim rahattıı beklerken. gittik önce malum muayene. sancı sırasında muayene biraz canım yaktı tabi. 2cm. kadar açıklık var gibi dedi. nst de ise her şey yolundaydı ister gece gidin ister sabah dedi ebe. ki doktorum ve hastanem 60 km uzakta. ilk doğumda çok hızlı bir doğum bekleyen yok tabi. hastaneyi aradık. sabah gelin evde dinlenin dediler. tabi ben sabha kadar annemi ve eşimi telaşlandırmamak için sakin sakin sancı çekmeye çalıştım. onlar da ben rahat olayım diye uyuyo numarası yaptılar:) ezan vakti kalktım. bir kahvaltı ve duştan sonra yola çıktık. 8 buçuk gibi vardığımızda beni sancılar tavan yapmıştı ya da ben öyle sanıyordum. yatışımız yapıldı. muayeneler nst derken açıklığım sadece 3cm di. doktorum geldi. o canavar suni sancıyı bağladılar.1 saat sonra ben deli gibi başladım tabi. ebe nefesini boşa harcamamaya çalış dedi amaa ne mümkün. duramıyorum ki bağırmadan. çok da agrsifim bu arada herkesi kovdum odadan annem arada gelip gidip kuran okuyo falan. annem "la havle " çek kızım deyice, ona bi bağırdım ki sen çek onu da görmüyon mu halimi "diye... :) yazık kadına. saat 12 ye doğru. açıklık 8cm kadar oldu. doğumhaneye aldılar ama ben kendimi pek bilmiyorum o aralar sancıdan nefes alacak vakit bulamıyorum çünkü. doğum hanede doktor ayakta ıkınmaya çalışmamı söyleyerek ebelerle beni başbaşa bıraktı. yarım saat kadar sancı geldikçe ben önümdeki sandalyede ayakta ıınmaya çaılıştım ama... ben benden gittim. 12.45 gibi doktor geldi ve açıklığın tam olduğunu söyledi ve çatala çıkardılar. ıkın diyolar ama ben beceremiyomuşum meğer. sancılar biraz azaldı stresten mi ne. doktor müdahele etmeye karar verdi karnımdan bastıracak. çünkü doğuramıyorum. çok yoruldum diye bağırıyorum sadece. diğer doktoru da çağırdılar ve bebeğin başının göründüğünü ama ilerlemediğini kernımdan bastıracaklarını söylüyolar.erkek doktor bastırıyo kendi doktorum bebği takip ediyo ama yok anam çocuk kaldı içerde. belki 10 defa denediler. ameliyathaneyi arayıp hazırlamalarını söylediler ama ben olmasın lütfen diyorum sancıdan acıdan bitsem de. çektim artık bi de ameliyat acısı çekcem düşünün. doktor da hiç istemiyo buraya kadar gelmiş nası doğmaz falan diyo... neyse son bi çaba doktorlar yer değiştirdi. sancı gelince ıkın diyince ben 3 sefer üstüste ıkındım doktorun geliyo dediğini hatırlıyorum o an. epizyo için iğneyi vurdular... pek de hissetmedim sancı daha şiddetli çünkü. sonra içimden birşeyin kaydığını hissttim o an bıçak gibi kesildi sancılar...ve kızımın sesi dünyanın en güzel sesi... bece bu hikaye burda son buluyor. çünkü yeni bir ÖYKÜ başlıyor
Malum sizler biiyorsunuz eşim tüm haftasonu sınavları dolayısıyla şehir dışında olacaktı ve ben cuma akşamı gelen nişanımla beraber sancılarımı hissetmeye başladım. kalbim de küt küt.. ya doğarsa diye... neyse ben beişi sıkı sıkı tuttum tabi. annemle telaşlardayız cumartesi akşamı sancılar düzensiz ama sanci yanii :) pazar sabah ben dakika tutmaya başladım tabi. o gün öğlen 3 ten sonra hep 15'er dkika arayla sancılarım gelmeye başladı. eşim de nihayet 6 gibi evdeydi. durumu açıklayınca biraz fırça yedim tabi niye aramadın diye. akşam 9 gibi acile kontrole gittik açılma falan var mı diye. ama bebişim hep hareketliydi bu arada içerde. o yüzden içim rahattıı beklerken. gittik önce malum muayene. sancı sırasında muayene biraz canım yaktı tabi. 2cm. kadar açıklık var gibi dedi. nst de ise her şey yolundaydı ister gece gidin ister sabah dedi ebe. ki doktorum ve hastanem 60 km uzakta. ilk doğumda çok hızlı bir doğum bekleyen yok tabi. hastaneyi aradık. sabah gelin evde dinlenin dediler. tabi ben sabha kadar annemi ve eşimi telaşlandırmamak için sakin sakin sancı çekmeye çalıştım. onlar da ben rahat olayım diye uyuyo numarası yaptılar:) ezan vakti kalktım. bir kahvaltı ve duştan sonra yola çıktık. 8 buçuk gibi vardığımızda beni sancılar tavan yapmıştı ya da ben öyle sanıyordum. yatışımız yapıldı. muayeneler nst derken açıklığım sadece 3cm di. doktorum geldi. o canavar suni sancıyı bağladılar.1 saat sonra ben deli gibi başladım tabi. ebe nefesini boşa harcamamaya çalış dedi amaa ne mümkün. duramıyorum ki bağırmadan. çok da agrsifim bu arada herkesi kovdum odadan annem arada gelip gidip kuran okuyo falan. annem "la havle " çek kızım deyice, ona bi bağırdım ki sen çek onu da görmüyon mu halimi "diye... :) yazık kadına. saat 12 ye doğru. açıklık 8cm kadar oldu. doğumhaneye aldılar ama ben kendimi pek bilmiyorum o aralar sancıdan nefes alacak vakit bulamıyorum çünkü. doğum hanede doktor ayakta ıkınmaya çalışmamı söyleyerek ebelerle beni başbaşa bıraktı. yarım saat kadar sancı geldikçe ben önümdeki sandalyede ayakta ıınmaya çaılıştım ama... ben benden gittim. 12.45 gibi doktor geldi ve açıklığın tam olduğunu söyledi ve çatala çıkardılar. ıkın diyolar ama ben beceremiyomuşum meğer. sancılar biraz azaldı stresten mi ne. doktor müdahele etmeye karar verdi karnımdan bastıracak. çünkü doğuramıyorum. çok yoruldum diye bağırıyorum sadece. diğer doktoru da çağırdılar ve bebeğin başının göründüğünü ama ilerlemediğini kernımdan bastıracaklarını söylüyolar.erkek doktor bastırıyo kendi doktorum bebği takip ediyo ama yok anam çocuk kaldı içerde. belki 10 defa denediler. ameliyathaneyi arayıp hazırlamalarını söylediler ama ben olmasın lütfen diyorum sancıdan acıdan bitsem de. çektim artık bi de ameliyat acısı çekcem düşünün. doktor da hiç istemiyo buraya kadar gelmiş nası doğmaz falan diyo... neyse son bi çaba doktorlar yer değiştirdi. sancı gelince ıkın diyince ben 3 sefer üstüste ıkındım doktorun geliyo dediğini hatırlıyorum o an. epizyo için iğneyi vurdular... pek de hissetmedim sancı daha şiddetli çünkü. sonra içimden birşeyin kaydığını hissttim o an bıçak gibi kesildi sancılar...ve kızımın sesi dünyanın en güzel sesi... bece bu hikaye burda son buluyor. çünkü yeni bir ÖYKÜ başlıyor
Malum sizler biiyorsunuz eşim tüm haftasonu sınavları dolayısıyla şehir dışında olacaktı ve ben cuma akşamı gelen nişanımla beraber sancılarımı hissetmeye başladım. kalbim de küt küt.. ya doğarsa diye... neyse ben beişi sıkı sıkı tuttum tabi. annemle telaşlardayız cumartesi akşamı sancılar düzensiz ama sanci yanii :) pazar sabah ben dakika tutmaya başladım tabi. o gün öğlen 3 ten sonra hep 15'er dkika arayla sancılarım gelmeye başladı. eşim de nihayet 6 gibi evdeydi. durumu açıklayınca biraz fırça yedim tabi niye aramadın diye. akşam 9 gibi acile kontrole gittik açılma falan var mı diye. ama bebişim hep hareketliydi bu arada içerde. o yüzden içim rahattıı beklerken. gittik önce malum muayene. sancı sırasında muayene biraz canım yaktı tabi. 2cm. kadar açıklık var gibi dedi. nst de ise her şey yolundaydı ister gece gidin ister sabah dedi ebe. ki doktorum ve hastanem 60 km uzakta. ilk doğumda çok hızlı bir doğum bekleyen yok tabi. hastaneyi aradık. sabah gelin evde dinlenin dediler. tabi ben sabha kadar annemi ve eşimi telaşlandırmamak için sakin sakin sancı çekmeye çalıştım. onlar da ben rahat olayım diye uyuyo numarası yaptılar:) ezan vakti kalktım. bir kahvaltı ve duştan sonra yola çıktık. 8 buçuk gibi vardığımızda beni sancılar tavan yapmıştı ya da ben öyle sanıyordum. yatışımız yapıldı. muayeneler nst derken açıklığım sadece 3cm di. doktorum geldi. o canavar suni sancıyı bağladılar.1 saat sonra ben deli gibi başladım tabi. ebe nefesini boşa harcamamaya çalış dedi amaa ne mümkün. duramıyorum ki bağırmadan. çok da agrsifim bu arada herkesi kovdum odadan annem arada gelip gidip kuran okuyo falan. annem "la havle " çek kızım deyice, ona bi bağırdım ki sen çek onu da görmüyon mu halimi "diye... :) yazık kadına. saat 12 ye doğru. açıklık 8cm kadar oldu. doğumhaneye aldılar ama ben kendimi pek bilmiyorum o aralar sancıdan nefes alacak vakit bulamıyorum çünkü. doğum hanede doktor ayakta ıkınmaya çalışmamı söyleyerek ebelerle beni başbaşa bıraktı. yarım saat kadar sancı geldikçe ben önümdeki sandalyede ayakta ıınmaya çaılıştım ama... ben benden gittim. 12.45 gibi doktor geldi ve açıklığın tam olduğunu söyledi ve çatala çıkardılar. ıkın diyolar ama ben beceremiyomuşum meğer. sancılar biraz azaldı stresten mi ne. doktor müdahele etmeye karar verdi karnımdan bastıracak. çünkü doğuramıyorum. çok yoruldum diye bağırıyorum sadece. diğer doktoru da çağırdılar ve bebeğin başının göründüğünü ama ilerlemediğini kernımdan bastıracaklarını söylüyolar.erkek doktor bastırıyo kendi doktorum bebği takip ediyo ama yok anam çocuk kaldı içerde. belki 10 defa denediler. ameliyathaneyi arayıp hazırlamalarını söylediler ama ben olmasın lütfen diyorum sancıdan acıdan bitsem de. çektim artık bi de ameliyat acısı çekcem düşünün. doktor da hiç istemiyo buraya kadar gelmiş nası doğmaz falan diyo... neyse son bi çaba doktorlar yer değiştirdi. sancı gelince ıkın diyince ben 3 sefer üstüste ıkındım doktorun geliyo dediğini hatırlıyorum o an. epizyo için iğneyi vurdular... pek de hissetmedim sancı daha şiddetli çünkü. sonra içimden birşeyin kaydığını hissttim o an bıçak gibi kesildi sancılar...ve kızımın sesi dünyanın en güzel sesi... bece bu hikaye burda son buluyor. çünkü yeni bir ÖYKÜ başlıyor
Malum sizler biiyorsunuz eşim tüm haftasonu sınavları dolayısıyla şehir dışında olacaktı ve ben cuma akşamı gelen nişanımla beraber sancılarımı hissetmeye başladım. kalbim de küt küt.. ya doğarsa diye... neyse ben beişi sıkı sıkı tuttum tabi. annemle telaşlardayız cumartesi akşamı sancılar düzensiz ama sanci yanii :) pazar sabah ben dakika tutmaya başladım tabi. o gün öğlen 3 ten sonra hep 15'er dkika arayla sancılarım gelmeye başladı. eşim de nihayet 6 gibi evdeydi. durumu açıklayınca biraz fırça yedim tabi niye aramadın diye. akşam 9 gibi acile kontrole gittik açılma falan var mı diye. ama bebişim hep hareketliydi bu arada içerde. o yüzden içim rahattıı beklerken. gittik önce malum muayene. sancı sırasında muayene biraz canım yaktı tabi. 2cm. kadar açıklık var gibi dedi. nst de ise her şey yolundaydı ister gece gidin ister sabah dedi ebe. ki doktorum ve hastanem 60 km uzakta. ilk doğumda çok hızlı bir doğum bekleyen yok tabi. hastaneyi aradık. sabah gelin evde dinlenin dediler. tabi ben sabha kadar annemi ve eşimi telaşlandırmamak için sakin sakin sancı çekmeye çalıştım. onlar da ben rahat olayım diye uyuyo numarası yaptılar:) ezan vakti kalktım. bir kahvaltı ve duştan sonra yola çıktık. 8 buçuk gibi vardığımızda beni sancılar tavan yapmıştı ya da ben öyle sanıyordum. yatışımız yapıldı. muayeneler nst derken açıklığım sadece 3cm di. doktorum geldi. o canavar suni sancıyı bağladılar.1 saat sonra ben deli gibi başladım tabi. ebe nefesini boşa harcamamaya çalış dedi amaa ne mümkün. duramıyorum ki bağırmadan. çok da agrsifim bu arada herkesi kovdum odadan annem arada gelip gidip kuran okuyo falan. annem "la havle " çek kızım deyice, ona bi bağırdım ki sen çek onu da görmüyon mu halimi "diye... :) yazık kadına. saat 12 ye doğru. açıklık 8cm kadar oldu. doğumhaneye aldılar ama ben kendimi pek bilmiyorum o aralar sancıdan nefes alacak vakit bulamıyorum çünkü. doğum hanede doktor ayakta ıkınmaya çalışmamı söyleyerek ebelerle beni başbaşa bıraktı. yarım saat kadar sancı geldikçe ben önümdeki sandalyede ayakta ıınmaya çaılıştım ama... ben benden gittim. 12.45 gibi doktor geldi ve açıklığın tam olduğunu söyledi ve çatala çıkardılar. ıkın diyolar ama ben beceremiyomuşum meğer. sancılar biraz azaldı stresten mi ne. doktor müdahele etmeye karar verdi karnımdan bastıracak. çünkü doğuramıyorum. çok yoruldum diye bağırıyorum sadece. diğer doktoru da çağırdılar ve bebeğin başının göründüğünü ama ilerlemediğini kernımdan bastıracaklarını söylüyolar.erkek doktor bastırıyo kendi doktorum bebği takip ediyo ama yok anam çocuk kaldı içerde. belki 10 defa denediler. ameliyathaneyi arayıp hazırlamalarını söylediler ama ben olmasın lütfen diyorum sancıdan acıdan bitsem de. çektim artık bi de ameliyat acısı çekcem düşünün. doktor da hiç istemiyo buraya kadar gelmiş nası doğmaz falan diyo... neyse son bi çaba doktorlar yer değiştirdi. sancı gelince ıkın diyince ben 3 sefer üstüste ıkındım doktorun geliyo dediğini hatırlıyorum o an. epizyo için iğneyi vurdular... pek de hissetmedim sancı daha şiddetli çünkü. sonra içimden birşeyin kaydığını hissttim o an bıçak gibi kesildi sancılar...ve kızımın sesi dünyanın en güzel sesi... bece bu hikaye burda son buluyor. çünkü yeni bir ÖYKÜ başlıyor
Malum sizler biiyorsunuz eşim tüm haftasonu sınavları dolayısıyla şehir dışında olacaktı ve ben cuma akşamı gelen nişanımla beraber sancılarımı hissetmeye başladım. kalbim de küt küt.. ya doğarsa diye... neyse ben beişi sıkı sıkı tuttum tabi. annemle telaşlardayız cumartesi akşamı sancılar düzensiz ama sanci yanii :) pazar sabah ben dakika tutmaya başladım tabi. o gün öğlen 3 ten sonra hep 15'er dkika arayla sancılarım gelmeye başladı. eşim de nihayet 6 gibi evdeydi. durumu açıklayınca biraz fırça yedim tabi niye aramadın diye. akşam 9 gibi acile kontrole gittik açılma falan var mı diye. ama bebişim hep hareketliydi bu arada içerde. o yüzden içim rahattıı beklerken. gittik önce malum muayene. sancı sırasında muayene biraz canım yaktı tabi. 2cm. kadar açıklık var gibi dedi. nst de ise her şey yolundaydı ister gece gidin ister sabah dedi ebe. ki doktorum ve hastanem 60 km uzakta. ilk doğumda çok hızlı bir doğum bekleyen yok tabi. hastaneyi aradık. sabah gelin evde dinlenin dediler. tabi ben sabha kadar annemi ve eşimi telaşlandırmamak için sakin sakin sancı çekmeye çalıştım. onlar da ben rahat olayım diye uyuyo numarası yaptılar:) ezan vakti kalktım. bir kahvaltı ve duştan sonra yola çıktık. 8 buçuk gibi vardığımızda beni sancılar tavan yapmıştı ya da ben öyle sanıyordum. yatışımız yapıldı. muayeneler nst derken açıklığım sadece 3cm di. doktorum geldi. o canavar suni sancıyı bağladılar.1 saat sonra ben deli gibi başladım tabi. ebe nefesini boşa harcamamaya çalış dedi amaa ne mümkün. duramıyorum ki bağırmadan. çok da agrsifim bu arada herkesi kovdum odadan annem arada gelip gidip kuran okuyo falan. annem "la havle " çek kızım deyice, ona bi bağırdım ki sen çek onu da görmüyon mu halimi "diye... :) yazık kadına. saat 12 ye doğru. açıklık 8cm kadar oldu. doğumhaneye aldılar ama ben kendimi pek bilmiyorum o aralar sancıdan nefes alacak vakit bulamıyorum çünkü. doğum hanede doktor ayakta ıkınmaya çalışmamı söyleyerek ebelerle beni başbaşa bıraktı. yarım saat kadar sancı geldikçe ben önümdeki sandalyede ayakta ıınmaya çaılıştım ama... ben benden gittim. 12.45 gibi doktor geldi ve açıklığın tam olduğunu söyledi ve çatala çıkardılar. ıkın diyolar ama ben beceremiyomuşum meğer. sancılar biraz azaldı stresten mi ne. doktor müdahele etmeye karar verdi karnımdan bastıracak. çünkü doğuramıyorum. çok yoruldum diye bağırıyorum sadece. diğer doktoru da çağırdılar ve bebeğin başının göründüğünü ama ilerlemediğini kernımdan bastıracaklarını söylüyolar.erkek doktor bastırıyo kendi doktorum bebği takip ediyo ama yok anam çocuk kaldı içerde. belki 10 defa denediler. ameliyathaneyi arayıp hazırlamalarını söylediler ama ben olmasın lütfen diyorum sancıdan acıdan bitsem de. çektim artık bi de ameliyat acısı çekcem düşünün. doktor da hiç istemiyo buraya kadar gelmiş nası doğmaz falan diyo... neyse son bi çaba doktorlar yer değiştirdi. sancı gelince ıkın diyince ben 3 sefer üstüste ıkındım doktorun geliyo dediğini hatırlıyorum o an. epizyo için iğneyi vurdular... pek de hissetmedim sancı daha şiddetli çünkü. sonra içimden birşeyin kaydığını hissttim o an bıçak gibi kesildi sancılar...ve kızımın sesi dünyanın en güzel sesi... bece bu hikaye burda son buluyor. çünkü yeni bir ÖYKÜ başlıyor
Doğum tarihi : 17 Ocak
Doğum şekli : sezaryen
Boy - kilo : 47 cm - 2830 gr
Saat: tamı tamına 08:20 :)
Evet. Bir bebeğimiz olacaktı. Eczaneden aldığımız testi Denizli'de, beta hcg yi Fethiye'de, ilk ultrasonumuzu da Afyon'da yaptırdıkKan testleri, ultrasonlar, ikili test, toksoplazma vs vs her şey çok güzel.. 16. Haftada da cinsiyetini öğrendik. 1 ay sonra tekrar kontrole çağırdı doktorumuz. 20. Haftamdayım. O güne kadar her şey çok güzel.. Doktorun kapısında bekliyoruz, içeriye aldı, yatırdı beni ultrasonla bakıyor. " bebeğin bacak boyu 3 hafta geriden geliyor, down sendromu riski yüksek, amniyosentez yapalım, isterseniz gebeliği sonlandırabiliriz vs.vs. " devamını hatırlamıyorum. Ağlamaktan dinleyemedim. Eşim ultrason odasını terk etti, ben ağlıyorum. Bizimle konuşurken radyoloji de bir baksın dedi. Cumartesi günüydü. Saat 13 civarıydı ve 14 te mesaileri bitiyordu. Ağlaya ağlaya yalvar yakar radyolojiye zar zor da olsa aldırdım kendimi. Çünkü Pazartesi'ye kadar bekleyemezdim. Radyolojiye girene kadar ömrümden ömür gitti.. Ve girdik.. 50 dakika ultrasonla baktı oğluma, gelişimi gayet normal, doktor yanlış ölçmüş olabilir demez mi?
Her neyse; biraz olsun rahatladık tabi, bu arada da Afyon'dan Ankara'ya taşınma işleriyle uğraşıyoruz ve ben Ankara'da iyi bir doktor peşindeyim. Bir doktor bulduk, her şeyiyle bizimle uyumlu, normal doğum yanlısı, ilgili bilgili vs vs.. ( ilk zamanlar) ama kontrollerimizde hep iyi konuştu, moral verdi motive etti.. Bacak boyuyla beraber kol boyu da geriden gelmeye başlamıştı artık. Ama kafa ve karın çevresinde şükür ki bi sıkıntı yoktu hatta önden gidiyordu. Hastanenin riskli gebelik uzmanıyla birlikte bakıyorlardı. Bu riskli gebelik uzmanı da demez mi keseden sıvı alalım?!?! Biz reddettik ve sonucun bizim kararımızı etkilemeyeceğini söyledik. Bu arada bacak boyu 5, kol boyu 9 hafta gerilik gösteriyordu.
Birtakım nedenlerden dolayı sezaryen doğuma karar verildi ve günüm belli oldu. 17 Ocak.. Günler geçmedi tabi) bu arada ben hep reddettim oğlumun kol ve bacak gelişiminin geriden geldiğini ) iyi ki de öyle yapmışım kendimi yıpratmamışım )
Sabah 6 buçukta uyandım, 7 de yola çıkmamız gerekirken annem, babam, kardeşim, ananem vs hazırlanamadıkları için 15 dakika rötar yaptık. Şansımıza trafik yoktu ve 15 dakika sonra hastanedeydik) odaya geçtim, nst ye alındım, ameliyat önlüğümü giyip sedyeye yatırıldım. Eşim de benimle ameliyathaneye gelecekti. Kapıya kadar gelebildi, sonra beni hazırlayıp onu içeri alacaklarını söylediler. Ameliyat sedyesine çıktım, anestezi asistanı sırtımı açtı, doktor gelip benimle sohbet etmeye başladı. Mesleklerden açıldı konu, ben müzik öğretmenlerini sevmem dedi, ben de iğneden nefret ederim dedim ) öyleyse intikam zamanı deyip ilk iğneyi yaptı belimden şimdi gülüyorum ama o zaman önümdeki anestezi asistanının ellerinden sıkıca tutup başımı da karnına dayanmıştım. Benim canım acıdı. İkinci üçüncü ve dördüncü iğne derken belimden aşağısı sıcak oldu ve ayaklarımı hissetmemeye başladım. Aklım hala eşimde ) hala pazarlık peşindeyim eşim gelmeden başlanmasın diye ) bu arada tansiyonum düştü sanırım ve doktor bana sakinleştirici yapmış, inanılmaz uykum geldi bi ara uyusam mı diye bile düşündüm ) sonra doktor sağına bak dedi bi baktım yeşiller içinde kocam gelmiş ) hemen yanıma oturdu elimi tuttu.. Ve dedim artık tamam, paşamı karşılayabiliriz ) karnımda dalgalanmalar hissettim bi kaç kıpırtı.. Dedim ki oğlum geliyor. Anestezi uzmanı hayır daha var, biri karnına bastıracak, oğlun o zaman gelecek dedi. Biri karnıma bastırdı veeeeee .... O nası bir ses.. Oğlum ağlıyor. Ben onun sesini taklit ediyorum bi yandan da ağlama kuzum ağlama annecim ama sakinleştirici olmasa bi o kadar da ben ağlıcam eşime ilk sorduğum soru ; güzel mi? Aldığım cevap ; manyak mısın? Dünyanın en güzel şeyi. Saçları bile var. Kocaman pipisi var. Hem de bacak ve kolunda hiçbir sorun yok ) benim önümde örtü var göremiyorum ama yalvarıyorum gösterin diye.. Sonra uzaktan gösterdiler. İlk gördüğüm şey kocaman bir ağız oldu ) bi an ağzı gerçekten öyle sandım ) ama bu küçücüüüüüüük dedim ) oğlumu götürürlerken eşime hadi sen de oğlunla git dedim.. Dikişlerin bitmesi bir ömür sürdü sanki... Odaya hemen çıkamadım, anestezi göğsüme kadar çıkmış, bi 15 dakika inmesini beklediler. Odaya çıkarken aklımda sadece ' oğlumu benden önce kimse kucaklamasın, ilk benim kokumu alsın..' Vardı. Nihayet odaya çıktım. Ama oğlum yok. Hemşireler hızlı nefes alıyor bahanesiyle benim odaya gelmemi beklemişler ) ve oğlum odaya geldi, kucağıma aldım. Ağlamaya başladım... Allah isteyen herkese böyle bir güzellik nasip etsin.. İnanamadım mucizeme.. O kadar acıkmış ki hemen göğsüme yapıştı. Ertesi gün hastaneden emmeyi bırakmadığı için 2 saat rötarlı taburcu olduk. Mustafa Ayhan'ın hikayesi de böyle işte
Malum sizler biiyorsunuz eşim tüm haftasonu sınavları dolayısıyla şehir dışında olacaktı ve ben cuma akşamı gelen nişanımla beraber sancılarımı hissetmeye başladım. kalbim de küt küt.. ya doğarsa diye... neyse ben beişi sıkı sıkı tuttum tabi. annemle telaşlardayız cumartesi akşamı sancılar düzensiz ama sanci yanii :) pazar sabah ben dakika tutmaya başladım tabi. o gün öğlen 3 ten sonra hep 15'er dkika arayla sancılarım gelmeye başladı. eşim de nihayet 6 gibi evdeydi. durumu açıklayınca biraz fırça yedim tabi niye aramadın diye. akşam 9 gibi acile kontrole gittik açılma falan var mı diye. ama bebişim hep hareketliydi bu arada içerde. o yüzden içim rahattıı beklerken. gittik önce malum muayene. sancı sırasında muayene biraz canım yaktı tabi. 2cm. kadar açıklık var gibi dedi. nst de ise her şey yolundaydı ister gece gidin ister sabah dedi ebe. ki doktorum ve hastanem 60 km uzakta. ilk doğumda çok hızlı bir doğum bekleyen yok tabi. hastaneyi aradık. sabah gelin evde dinlenin dediler. tabi ben sabha kadar annemi ve eşimi telaşlandırmamak için sakin sakin sancı çekmeye çalıştım. onlar da ben rahat olayım diye uyuyo numarası yaptılar:) ezan vakti kalktım. bir kahvaltı ve duştan sonra yola çıktık. 8 buçuk gibi vardığımızda beni sancılar tavan yapmıştı ya da ben öyle sanıyordum. yatışımız yapıldı. muayeneler nst derken açıklığım sadece 3cm di. doktorum geldi. o canavar suni sancıyı bağladılar.1 saat sonra ben deli gibi başladım tabi. ebe nefesini boşa harcamamaya çalış dedi amaa ne mümkün. duramıyorum ki bağırmadan. çok da agrsifim bu arada herkesi kovdum odadan annem arada gelip gidip kuran okuyo falan. annem "la havle " çek kızım deyice, ona bi bağırdım ki sen çek onu da görmüyon mu halimi "diye... :) yazık kadına. saat 12 ye doğru. açıklık 8cm kadar oldu. doğumhaneye aldılar ama ben kendimi pek bilmiyorum o aralar sancıdan nefes alacak vakit bulamıyorum çünkü. doğum hanede doktor ayakta ıkınmaya çalışmamı söyleyerek ebelerle beni başbaşa bıraktı. yarım saat kadar sancı geldikçe ben önümdeki sandalyede ayakta ıınmaya çaılıştım ama... ben benden gittim. 12.45 gibi doktor geldi ve açıklığın tam olduğunu söyledi ve çatala çıkardılar. ıkın diyolar ama ben beceremiyomuşum meğer. sancılar biraz azaldı stresten mi ne. doktor müdahele etmeye karar verdi karnımdan bastıracak. çünkü doğuramıyorum. çok yoruldum diye bağırıyorum sadece. diğer doktoru da çağırdılar ve bebeğin başının göründüğünü ama ilerlemediğini kernımdan bastıracaklarını söylüyolar.erkek doktor bastırıyo kendi doktorum bebği takip ediyo ama yok anam çocuk kaldı içerde. belki 10 defa denediler. ameliyathaneyi arayıp hazırlamalarını söylediler ama ben olmasın lütfen diyorum sancıdan acıdan bitsem de. çektim artık bi de ameliyat acısı çekcem düşünün. doktor da hiç istemiyo buraya kadar gelmiş nası doğmaz falan diyo... neyse son bi çaba doktorlar yer değiştirdi. sancı gelince ıkın diyince ben 3 sefer üstüste ıkındım doktorun geliyo dediğini hatırlıyorum o an. epizyo için iğneyi vurdular... pek de hissetmedim sancı daha şiddetli çünkü. sonra içimden birşeyin kaydığını hissttim o an bıçak gibi kesildi sancılar...ve kızımın sesi dünyanın en güzel sesi... bece bu hikaye burda son buluyor. çünkü yeni bir ÖYKÜ başlıyor
Rüzgar bebek.....
Doğum tarihi : 25.01.2013
Yer: : İzmir Egepol Hastanesi
Doktor : Gökalp TOKAÇ
Doğum Kilosu: 4170 gr
Doğum Boyu : 52 cm
Haftası : 38+3 hafta
Hiç beklemedıgım bir anda girdin hayatımıza, ne babanın ne de benim cesaretimiz yoktu herseyi yeni bastan yasamaya , ama sen oyle sıhırlı bıseydınkı babanı ve benı asla olmaz dedıgımız seye ıkna ettın ve sen benımle bırlıkte uyumeye devam ettın ,mucızeydın benım ıcın sen.....
6 haftalıkken ogrendım varlıgını ,12 haftalık o mınık pıpını gorduk ve her ultrasonda bıze yuzunu gostermek yerıne pıpını gostermeyı tercıh ettın, artık o kadar alısmıstık kı pıpıne cok ılgımızı cekmıyordu ıtıraf edıyorum:)
guzel bır 38 hafta gecırdım senınle kuzum arada yaramazlık yaptıgın oluyordu ama yınede cok uzmedın beni, 37. haftadan ıtıbaren sende bır dıs dunyayı merak etme cabası basladı sende haklıydın artık ıcerde hareket edecek yerin kalmamıstı tum alanı kaplıyordun tombişliğinle , ama ben ısrarla senın bıraz daha kalmanı ıstıyordum akcıgerlerın daha kuvvetlı olsun dıye , ama sen benı uzmedın dayandın 25 ocaga dek ......
24 ocak gecesı cıcıannen geldı ıstanbuldan bu mucıze anını kacırmamak ıcın , onunla son hazırlıklarımızı tamamladık sabah saat 8'e ceyrek kala evden cıktık 15 dk rotarla annen anca hazırlanabıldı:) hastanede gırıs ıslemlerı yapılarken yasanan bazı aksaklıklardan dolayı saat 8 bucuk oldu ben daha gırısteydım ve amelıyathane gırısı arıyordu sureklı hasta nerde dıye sonra jet hızıyla odama alındım onlıgım gıydırıldı damar yolu acıldı gereklı sorular soruldu formlar dolduruldu , nst ye baglandı kapıda amelıyathaneden gelen sedye ve gorevlı beklıyordu ve sureklı hemsıreyı sıkıstırıyordu nst de sadece 2 dk kaldım apar topar odadan sedyeye alındım herkes kapıda benı beklıyordu 19 kısılık dev kadro benı ve ruzgarı ugurladı ama ıtıraf edıyorum gozum sadece buyuk oglumdaydı onunla vedalastım sadece optum kokladım asansore kadar gecırdı babaıs ıle beni asansore gıderken babasına emanet ettim onu.... gozlerım dolu dolu....
Eki Görüntüle 617606 amelıyathane de drum ve anestezı ekıbı karsıladı beni, onların sevecen ve ilgili tavrı acıkcası cok rahatlattı beni.........uyandırma odasında sıraya aldılar beni, cunku araya acil bir sezeryan alınması gerekti, o ameliyatı beklerken anestezi drum benı hıc yalnız bırakmadı sohbet ettık yapılacak ıslemleri sırasıyla anlattı , sakalaştık genel anestezıden uyanma seklı ıle ılgılı, esının ve annesının anestezı uyanma anıları hakkında anlattı....:))
ardından hadı meltemcim gecelım dedıler ve beni ameliyathaneye aldılar belıme strerılzasyon yapıldı onumde anestezı yardımcısı arkamda dr her ıslemı nasıl yaptıgını ne yaptıgını neler hıssedecegımı soyledı belımı kambur yapmamı ıstedı , bu arada bebegımın adı soruldu cok begendıler adını annesı ıle uyumunu onumde yardımcı olan anestezıst sarıldı ellerımı tuttu cok ıyıve sefkatlı bır ekıptı sohhbet ede ede anestezı yapıldı ıtıraf etmelıyımkı ılk dogumumdan cok daha ıyıydı anestezı , cunku ılk sezeryanda hıc hoşlanmamıstım ..... ardından benı hemen yatırıp bagladılar o arada drum geldi bende spınalın etkısı olarak tansıyonum dusmeye basladı bu yuzdende mıde bulantısı ıle kusma basladı yapılan ıgnelerle bıraz toparladım o esnada da karnım da hareketlılık hıssetmeye basladım anladım kı bebek gelıyor druma sordum ruzgar gelıyor galıba dıye , oda gulerek gorcez bakalım ruzgarmı kasırga mı dedı gulerek.... ve işte o ses , ruzgar ınletıyordu amelıyathaneyi gür sesiyle......ardından dr ların saskın ıfadelerı ne kadar sarı yoksa albıno bebekmı dedıler bende hayır abısıde sarısındı dedım .... ve ıste ugrunu herseyı verecegınız o an o ilk bakış minik mucızem ıle goz gozeydık bana bakıyordu o minik gozlerıyle .......
Eki Görüntüle 617623 Eki Görüntüle 617624 Eki Görüntüle 617625 Eki Görüntüle 617626 Eki Görüntüle 617627 Eki Görüntüle 617628 Eki Görüntüle 617629 Eki Görüntüle 617630 9 ayda cektıgınız butun ezıyete herseye degermıs bu anlar ve rabbım 2 kere yasattı bu mucızeyı bana sukurler olsun, optum kokladım mucızemı ve goturduler onu yanımdan bende tekrar dusen tansıyon ve sıddetlı kusma yuzunden acılen uyutuldum gozumu actıgımda amelıyat bıtmıs benı uyanma odasında bekletıyorlardı ruzgar gıttıkten 1 saat sonra cıkardılar beni herkes cok merak etmıs tabı odama geldıgımde bayram yerı gıbıydı 26 kişilik ordu beni bekliyordu odamda , ama oğlum ve kocam beni asansorun kapısında karsıladı oglum optu kokladı beni ruzgarı sordum hemen gosterıler bana cok guzeldın sen herseye degerdın....
uyanma odasında uzun kalmamdan dolayı herhelde odama geldıgımde tıtreme krızıne gırdım kat kat battanıye ıle normale dondum bı yarım saat surdu ama .... oğlusum gayet saglıklıydı ama ılk gun emmeyı reddettı bu durum azıcık uzdu benı ama duzeldık allaha sukur akşam 6 gıbı ayaga kaldırdılar sorunsuz yurudum cok sukur , cumartesı sabah ta 11 de taburcu olduk teyzoşlar . bizde gunler yogun gecıyor, ruzgar bana ben ruzgara alışmaya calısıyorum , Eki Görüntüle 617637 Eki Görüntüle 617636 Eki Görüntüle 617638 bu yazıyı yazmak 1 gunumuzu aldı ruzgar ıle daha detaylı yazamadım o yuzden bılıyorumkı dıogum hıkayelerını okumak cok keyıf verıyor sızı daha fazla bekletmek ıstemedım .......
Doğum tarihi : 17 Ocak
Doğum şekli : sezaryen
Boy - kilo : 47 cm - 2830 gr
Saat: tamı tamına 08:20 :)
Evet. Bir bebeğimiz olacaktı. Eczaneden aldığımız testi Denizli'de, beta hcg yi Fethiye'de, ilk ultrasonumuzu da Afyon'da yaptırdıkKan testleri, ultrasonlar, ikili test, toksoplazma vs vs her şey çok güzel.. 16. Haftada da cinsiyetini öğrendik. 1 ay sonra tekrar kontrole çağırdı doktorumuz. 20. Haftamdayım. O güne kadar her şey çok güzel.. Doktorun kapısında bekliyoruz, içeriye aldı, yatırdı beni ultrasonla bakıyor. " bebeğin bacak boyu 3 hafta geriden geliyor, down sendromu riski yüksek, amniyosentez yapalım, isterseniz gebeliği sonlandırabiliriz vs.vs. " devamını hatırlamıyorum. Ağlamaktan dinleyemedim. Eşim ultrason odasını terk etti, ben ağlıyorum. Bizimle konuşurken radyoloji de bir baksın dedi. Cumartesi günüydü. Saat 13 civarıydı ve 14 te mesaileri bitiyordu. Ağlaya ağlaya yalvar yakar radyolojiye zar zor da olsa aldırdım kendimi. Çünkü Pazartesi'ye kadar bekleyemezdim. Radyolojiye girene kadar ömrümden ömür gitti.. Ve girdik.. 50 dakika ultrasonla baktı oğluma, gelişimi gayet normal, doktor yanlış ölçmüş olabilir demez mi?
Her neyse; biraz olsun rahatladık tabi, bu arada da Afyon'dan Ankara'ya taşınma işleriyle uğraşıyoruz ve ben Ankara'da iyi bir doktor peşindeyim. Bir doktor bulduk, her şeyiyle bizimle uyumlu, normal doğum yanlısı, ilgili bilgili vs vs.. ( ilk zamanlar) ama kontrollerimizde hep iyi konuştu, moral verdi motive etti.. Bacak boyuyla beraber kol boyu da geriden gelmeye başlamıştı artık. Ama kafa ve karın çevresinde şükür ki bi sıkıntı yoktu hatta önden gidiyordu. Hastanenin riskli gebelik uzmanıyla birlikte bakıyorlardı. Bu riskli gebelik uzmanı da demez mi keseden sıvı alalım?!?! Biz reddettik ve sonucun bizim kararımızı etkilemeyeceğini söyledik. Bu arada bacak boyu 5, kol boyu 9 hafta gerilik gösteriyordu.
Birtakım nedenlerden dolayı sezaryen doğuma karar verildi ve günüm belli oldu. 17 Ocak.. Günler geçmedi tabi) bu arada ben hep reddettim oğlumun kol ve bacak gelişiminin geriden geldiğini ) iyi ki de öyle yapmışım kendimi yıpratmamışım )
Sabah 6 buçukta uyandım, 7 de yola çıkmamız gerekirken annem, babam, kardeşim, ananem vs hazırlanamadıkları için 15 dakika rötar yaptık. Şansımıza trafik yoktu ve 15 dakika sonra hastanedeydik) odaya geçtim, nst ye alındım, ameliyat önlüğümü giyip sedyeye yatırıldım. Eşim de benimle ameliyathaneye gelecekti. Kapıya kadar gelebildi, sonra beni hazırlayıp onu içeri alacaklarını söylediler. Ameliyat sedyesine çıktım, anestezi asistanı sırtımı açtı, doktor gelip benimle sohbet etmeye başladı. Mesleklerden açıldı konu, ben müzik öğretmenlerini sevmem dedi, ben de iğneden nefret ederim dedim ) öyleyse intikam zamanı deyip ilk iğneyi yaptı belimden şimdi gülüyorum ama o zaman önümdeki anestezi asistanının ellerinden sıkıca tutup başımı da karnına dayanmıştım. Benim canım acıdı. İkinci üçüncü ve dördüncü iğne derken belimden aşağısı sıcak oldu ve ayaklarımı hissetmemeye başladım. Aklım hala eşimde ) hala pazarlık peşindeyim eşim gelmeden başlanmasın diye ) bu arada tansiyonum düştü sanırım ve doktor bana sakinleştirici yapmış, inanılmaz uykum geldi bi ara uyusam mı diye bile düşündüm ) sonra doktor sağına bak dedi bi baktım yeşiller içinde kocam gelmiş ) hemen yanıma oturdu elimi tuttu.. Ve dedim artık tamam, paşamı karşılayabiliriz ) karnımda dalgalanmalar hissettim bi kaç kıpırtı.. Dedim ki oğlum geliyor. Anestezi uzmanı hayır daha var, biri karnına bastıracak, oğlun o zaman gelecek dedi. Biri karnıma bastırdı veeeeee .... O nası bir ses.. Oğlum ağlıyor. Ben onun sesini taklit ediyorum bi yandan da ağlama kuzum ağlama annecim ama sakinleştirici olmasa bi o kadar da ben ağlıcam eşime ilk sorduğum soru ; güzel mi? Aldığım cevap ; manyak mısın? Dünyanın en güzel şeyi. Saçları bile var. Kocaman pipisi var. Hem de bacak ve kolunda hiçbir sorun yok ) benim önümde örtü var göremiyorum ama yalvarıyorum gösterin diye.. Sonra uzaktan gösterdiler. İlk gördüğüm şey kocaman bir ağız oldu ) bi an ağzı gerçekten öyle sandım ) ama bu küçücüüüüüüük dedim ) oğlumu götürürlerken eşime hadi sen de oğlunla git dedim.. Dikişlerin bitmesi bir ömür sürdü sanki... Odaya hemen çıkamadım, anestezi göğsüme kadar çıkmış, bi 15 dakika inmesini beklediler. Odaya çıkarken aklımda sadece ' oğlumu benden önce kimse kucaklamasın, ilk benim kokumu alsın..' Vardı. Nihayet odaya çıktım. Ama oğlum yok. Hemşireler hızlı nefes alıyor bahanesiyle benim odaya gelmemi beklemişler ) ve oğlum odaya geldi, kucağıma aldım. Ağlamaya başladım... Allah isteyen herkese böyle bir güzellik nasip etsin.. İnanamadım mucizeme.. O kadar acıkmış ki hemen göğsüme yapıştı. Ertesi gün hastaneden emmeyi bırakmadığı için 2 saat rötarlı taburcu olduk. Mustafa Ayhan'ın hikayesi de böyle işte
Malum sizler biiyorsunuz eşim tüm haftasonu sınavları dolayısıyla şehir dışında olacaktı ve ben cuma akşamı gelen nişanımla beraber sancılarımı hissetmeye başladım. kalbim de küt küt.. ya doğarsa diye... neyse ben beişi sıkı sıkı tuttum tabi. annemle telaşlardayız cumartesi akşamı sancılar düzensiz ama sanci yanii :) pazar sabah ben dakika tutmaya başladım tabi. o gün öğlen 3 ten sonra hep 15'er dkika arayla sancılarım gelmeye başladı. eşim de nihayet 6 gibi evdeydi. durumu açıklayınca biraz fırça yedim tabi niye aramadın diye. akşam 9 gibi acile kontrole gittik açılma falan var mı diye. ama bebişim hep hareketliydi bu arada içerde. o yüzden içim rahattıı beklerken. gittik önce malum muayene. sancı sırasında muayene biraz canım yaktı tabi. 2cm. kadar açıklık var gibi dedi. nst de ise her şey yolundaydı ister gece gidin ister sabah dedi ebe. ki doktorum ve hastanem 60 km uzakta. ilk doğumda çok hızlı bir doğum bekleyen yok tabi. hastaneyi aradık. sabah gelin evde dinlenin dediler. tabi ben sabha kadar annemi ve eşimi telaşlandırmamak için sakin sakin sancı çekmeye çalıştım. onlar da ben rahat olayım diye uyuyo numarası yaptılar:) ezan vakti kalktım. bir kahvaltı ve duştan sonra yola çıktık. 8 buçuk gibi vardığımızda beni sancılar tavan yapmıştı ya da ben öyle sanıyordum. yatışımız yapıldı. muayeneler nst derken açıklığım sadece 3cm di. doktorum geldi. o canavar suni sancıyı bağladılar.1 saat sonra ben deli gibi başladım tabi. ebe nefesini boşa harcamamaya çalış dedi amaa ne mümkün. duramıyorum ki bağırmadan. çok da agrsifim bu arada herkesi kovdum odadan annem arada gelip gidip kuran okuyo falan. annem "la havle " çek kızım deyice, ona bi bağırdım ki sen çek onu da görmüyon mu halimi "diye... :) yazık kadına. saat 12 ye doğru. açıklık 8cm kadar oldu. doğumhaneye aldılar ama ben kendimi pek bilmiyorum o aralar sancıdan nefes alacak vakit bulamıyorum çünkü. doğum hanede doktor ayakta ıkınmaya çalışmamı söyleyerek ebelerle beni başbaşa bıraktı. yarım saat kadar sancı geldikçe ben önümdeki sandalyede ayakta ıınmaya çaılıştım ama... ben benden gittim. 12.45 gibi doktor geldi ve açıklığın tam olduğunu söyledi ve çatala çıkardılar. ıkın diyolar ama ben beceremiyomuşum meğer. sancılar biraz azaldı stresten mi ne. doktor müdahele etmeye karar verdi karnımdan bastıracak. çünkü doğuramıyorum. çok yoruldum diye bağırıyorum sadece. diğer doktoru da çağırdılar ve bebeğin başının göründüğünü ama ilerlemediğini kernımdan bastıracaklarını söylüyolar.erkek doktor bastırıyo kendi doktorum bebği takip ediyo ama yok anam çocuk kaldı içerde. belki 10 defa denediler. ameliyathaneyi arayıp hazırlamalarını söylediler ama ben olmasın lütfen diyorum sancıdan acıdan bitsem de. çektim artık bi de ameliyat acısı çekcem düşünün. doktor da hiç istemiyo buraya kadar gelmiş nası doğmaz falan diyo... neyse son bi çaba doktorlar yer değiştirdi. sancı gelince ıkın diyince ben 3 sefer üstüste ıkındım doktorun geliyo dediğini hatırlıyorum o an. epizyo için iğneyi vurdular... pek de hissetmedim sancı daha şiddetli çünkü. sonra içimden birşeyin kaydığını hissttim o an bıçak gibi kesildi sancılar...ve kızımın sesi dünyanın en güzel sesi... bece bu hikaye burda son buluyor. çünkü yeni bir ÖYKÜ başlıyor
Doğum tarihi : 17 Ocak
Doğum şekli : sezaryen
Boy - kilo : 47 cm - 2830 gr
Saat: tamı tamına 08:20 :)
Evet. Bir bebeğimiz olacaktı. Eczaneden aldığımız testi Denizli'de, beta hcg yi Fethiye'de, ilk ultrasonumuzu da Afyon'da yaptırdıkKan testleri, ultrasonlar, ikili test, toksoplazma vs vs her şey çok güzel.. 16. Haftada da cinsiyetini öğrendik. 1 ay sonra tekrar kontrole çağırdı doktorumuz. 20. Haftamdayım. O güne kadar her şey çok güzel.. Doktorun kapısında bekliyoruz, içeriye aldı, yatırdı beni ultrasonla bakıyor. " bebeğin bacak boyu 3 hafta geriden geliyor, down sendromu riski yüksek, amniyosentez yapalım, isterseniz gebeliği sonlandırabiliriz vs.vs. " devamını hatırlamıyorum. Ağlamaktan dinleyemedim. Eşim ultrason odasını terk etti, ben ağlıyorum. Bizimle konuşurken radyoloji de bir baksın dedi. Cumartesi günüydü. Saat 13 civarıydı ve 14 te mesaileri bitiyordu. Ağlaya ağlaya yalvar yakar radyolojiye zar zor da olsa aldırdım kendimi. Çünkü Pazartesi'ye kadar bekleyemezdim. Radyolojiye girene kadar ömrümden ömür gitti.. Ve girdik.. 50 dakika ultrasonla baktı oğluma, gelişimi gayet normal, doktor yanlış ölçmüş olabilir demez mi?
Her neyse; biraz olsun rahatladık tabi, bu arada da Afyon'dan Ankara'ya taşınma işleriyle uğraşıyoruz ve ben Ankara'da iyi bir doktor peşindeyim. Bir doktor bulduk, her şeyiyle bizimle uyumlu, normal doğum yanlısı, ilgili bilgili vs vs.. ( ilk zamanlar) ama kontrollerimizde hep iyi konuştu, moral verdi motive etti.. Bacak boyuyla beraber kol boyu da geriden gelmeye başlamıştı artık. Ama kafa ve karın çevresinde şükür ki bi sıkıntı yoktu hatta önden gidiyordu. Hastanenin riskli gebelik uzmanıyla birlikte bakıyorlardı. Bu riskli gebelik uzmanı da demez mi keseden sıvı alalım?!?! Biz reddettik ve sonucun bizim kararımızı etkilemeyeceğini söyledik. Bu arada bacak boyu 5, kol boyu 9 hafta gerilik gösteriyordu.
Birtakım nedenlerden dolayı sezaryen doğuma karar verildi ve günüm belli oldu. 17 Ocak.. Günler geçmedi tabi) bu arada ben hep reddettim oğlumun kol ve bacak gelişiminin geriden geldiğini ) iyi ki de öyle yapmışım kendimi yıpratmamışım )
Sabah 6 buçukta uyandım, 7 de yola çıkmamız gerekirken annem, babam, kardeşim, ananem vs hazırlanamadıkları için 15 dakika rötar yaptık. Şansımıza trafik yoktu ve 15 dakika sonra hastanedeydik) odaya geçtim, nst ye alındım, ameliyat önlüğümü giyip sedyeye yatırıldım. Eşim de benimle ameliyathaneye gelecekti. Kapıya kadar gelebildi, sonra beni hazırlayıp onu içeri alacaklarını söylediler. Ameliyat sedyesine çıktım, anestezi asistanı sırtımı açtı, doktor gelip benimle sohbet etmeye başladı. Mesleklerden açıldı konu, ben müzik öğretmenlerini sevmem dedi, ben de iğneden nefret ederim dedim ) öyleyse intikam zamanı deyip ilk iğneyi yaptı belimden şimdi gülüyorum ama o zaman önümdeki anestezi asistanının ellerinden sıkıca tutup başımı da karnına dayanmıştım. Benim canım acıdı. İkinci üçüncü ve dördüncü iğne derken belimden aşağısı sıcak oldu ve ayaklarımı hissetmemeye başladım. Aklım hala eşimde ) hala pazarlık peşindeyim eşim gelmeden başlanmasın diye ) bu arada tansiyonum düştü sanırım ve doktor bana sakinleştirici yapmış, inanılmaz uykum geldi bi ara uyusam mı diye bile düşündüm ) sonra doktor sağına bak dedi bi baktım yeşiller içinde kocam gelmiş ) hemen yanıma oturdu elimi tuttu.. Ve dedim artık tamam, paşamı karşılayabiliriz ) karnımda dalgalanmalar hissettim bi kaç kıpırtı.. Dedim ki oğlum geliyor. Anestezi uzmanı hayır daha var, biri karnına bastıracak, oğlun o zaman gelecek dedi. Biri karnıma bastırdı veeeeee .... O nası bir ses.. Oğlum ağlıyor. Ben onun sesini taklit ediyorum bi yandan da ağlama kuzum ağlama annecim ama sakinleştirici olmasa bi o kadar da ben ağlıcam eşime ilk sorduğum soru ; güzel mi? Aldığım cevap ; manyak mısın? Dünyanın en güzel şeyi. Saçları bile var. Kocaman pipisi var. Hem de bacak ve kolunda hiçbir sorun yok ) benim önümde örtü var göremiyorum ama yalvarıyorum gösterin diye.. Sonra uzaktan gösterdiler. İlk gördüğüm şey kocaman bir ağız oldu ) bi an ağzı gerçekten öyle sandım ) ama bu küçücüüüüüüük dedim ) oğlumu götürürlerken eşime hadi sen de oğlunla git dedim.. Dikişlerin bitmesi bir ömür sürdü sanki... Odaya hemen çıkamadım, anestezi göğsüme kadar çıkmış, bi 15 dakika inmesini beklediler. Odaya çıkarken aklımda sadece ' oğlumu benden önce kimse kucaklamasın, ilk benim kokumu alsın..' Vardı. Nihayet odaya çıktım. Ama oğlum yok. Hemşireler hızlı nefes alıyor bahanesiyle benim odaya gelmemi beklemişler ) ve oğlum odaya geldi, kucağıma aldım. Ağlamaya başladım... Allah isteyen herkese böyle bir güzellik nasip etsin.. İnanamadım mucizeme.. O kadar acıkmış ki hemen göğsüme yapıştı. Ertesi gün hastaneden emmeyi bırakmadığı için 2 saat rötarlı taburcu olduk. Mustafa Ayhan'ın hikayesi de böyle işte
Malum sizler biiyorsunuz eşim tüm haftasonu sınavları dolayısıyla şehir dışında olacaktı ve ben cuma akşamı gelen nişanımla beraber sancılarımı hissetmeye başladım. kalbim de küt küt.. ya doğarsa diye... neyse ben beişi sıkı sıkı tuttum tabi. annemle telaşlardayız cumartesi akşamı sancılar düzensiz ama sanci yanii :) pazar sabah ben dakika tutmaya başladım tabi. o gün öğlen 3 ten sonra hep 15'er dkika arayla sancılarım gelmeye başladı. eşim de nihayet 6 gibi evdeydi. durumu açıklayınca biraz fırça yedim tabi niye aramadın diye. akşam 9 gibi acile kontrole gittik açılma falan var mı diye. ama bebişim hep hareketliydi bu arada içerde. o yüzden içim rahattıı beklerken. gittik önce malum muayene. sancı sırasında muayene biraz canım yaktı tabi. 2cm. kadar açıklık var gibi dedi. nst de ise her şey yolundaydı ister gece gidin ister sabah dedi ebe. ki doktorum ve hastanem 60 km uzakta. ilk doğumda çok hızlı bir doğum bekleyen yok tabi. hastaneyi aradık. sabah gelin evde dinlenin dediler. tabi ben sabha kadar annemi ve eşimi telaşlandırmamak için sakin sakin sancı çekmeye çalıştım. onlar da ben rahat olayım diye uyuyo numarası yaptılar:) ezan vakti kalktım. bir kahvaltı ve duştan sonra yola çıktık. 8 buçuk gibi vardığımızda beni sancılar tavan yapmıştı ya da ben öyle sanıyordum. yatışımız yapıldı. muayeneler nst derken açıklığım sadece 3cm di. doktorum geldi. o canavar suni sancıyı bağladılar.1 saat sonra ben deli gibi başladım tabi. ebe nefesini boşa harcamamaya çalış dedi amaa ne mümkün. duramıyorum ki bağırmadan. çok da agrsifim bu arada herkesi kovdum odadan annem arada gelip gidip kuran okuyo falan. annem "la havle " çek kızım deyice, ona bi bağırdım ki sen çek onu da görmüyon mu halimi "diye... :) yazık kadına. saat 12 ye doğru. açıklık 8cm kadar oldu. doğumhaneye aldılar ama ben kendimi pek bilmiyorum o aralar sancıdan nefes alacak vakit bulamıyorum çünkü. doğum hanede doktor ayakta ıkınmaya çalışmamı söyleyerek ebelerle beni başbaşa bıraktı. yarım saat kadar sancı geldikçe ben önümdeki sandalyede ayakta ıınmaya çaılıştım ama... ben benden gittim. 12.45 gibi doktor geldi ve açıklığın tam olduğunu söyledi ve çatala çıkardılar. ıkın diyolar ama ben beceremiyomuşum meğer. sancılar biraz azaldı stresten mi ne. doktor müdahele etmeye karar verdi karnımdan bastıracak. çünkü doğuramıyorum. çok yoruldum diye bağırıyorum sadece. diğer doktoru da çağırdılar ve bebeğin başının göründüğünü ama ilerlemediğini kernımdan bastıracaklarını söylüyolar.erkek doktor bastırıyo kendi doktorum bebği takip ediyo ama yok anam çocuk kaldı içerde. belki 10 defa denediler. ameliyathaneyi arayıp hazırlamalarını söylediler ama ben olmasın lütfen diyorum sancıdan acıdan bitsem de. çektim artık bi de ameliyat acısı çekcem düşünün. doktor da hiç istemiyo buraya kadar gelmiş nası doğmaz falan diyo... neyse son bi çaba doktorlar yer değiştirdi. sancı gelince ıkın diyince ben 3 sefer üstüste ıkındım doktorun geliyo dediğini hatırlıyorum o an. epizyo için iğneyi vurdular... pek de hissetmedim sancı daha şiddetli çünkü. sonra içimden birşeyin kaydığını hissttim o an bıçak gibi kesildi sancılar...ve kızımın sesi dünyanın en güzel sesi... bece bu hikaye burda son buluyor. çünkü yeni bir ÖYKÜ başlıyor
ben 1 gece kaldım canımpeki sezareyen yapan anneler ne zaman çıktınız hastaneden benim güm sabah 9:00 da tam iki gün kalıpmı çıkarım yoksa ertesi günmü çıkarım merak ediyorum
tugbacım ne guzel ozetlemıssın 9 ayı allah kızına saglık ve uzun omur versın aılecek mutlu mesut yasayınDoğum Hikayem
29 OCAK SALI
SAAT.11.11
Bade......
Biraz ayrıntılı olacak ama bu anı cok bekledim o yüzden her seyıyle yazmak ıstıyorum .
Eylül 2011de evlendik Çocuk fikrine hemen atıldık Birkaç deneme olumsuz olunca hemen iki cahil hemen endişeye kapıldık 3 denememizde hamileydim yılbaşında öğrendim hamileliği.Öyle hevesli heyecanlıydık ki 1 aylık sürede kapıldık hamileliğe..Derken şubat ayında kahverengi lekelenmeler ve bebeğimi kaybediş Kürtaja giderken geçtiğim o soğuk yer hala aklımda.O anları hala aynı uzuntuyle hatırlıyorum.Doktor 3 ay bekleme süresi verdi ama ben de öyle bir his kaybı oldu ki çocuk falan istemiyordum belki de tekrardan aynı şeyleri yaşayacağım korkusu bilmiyorum.öylece 2.5 ay geçti.Kürtajdan dolayı adetlerim düzensizleşti.Bu sürede 2 kere adet gördüm.Eşimle daha 3 ay geçmediği için denemekten korkuyorduk bir gün öylesine hadi dedik ama içimde hala o ilk heyecanım yok.O sıra eşimin teyzesi vefat etti.Cenaze bir de ev taşıma derken bir süre geçti.Adet olmadım.İçimde birden yine bir şeyler kıpırdamaya başladı.İşin garibi acayip derecede hamile olduğumu hissediyordum.Test yaptım çıkmadı ama idrar testine güvenmedim emindim hamileydim.Anneler gününün olduğu gün hastaneye gittim arkadaşım acilde doktor onun sayesinde beta hcg yaptırdık.O gün hamile olduğumu öğrenecek ve bu çok anlamlı olacaktı.Sonuç kocaman bir negatif.İçimdeki o kıpırtıyı da öldürdü o negatif.Adet olmamıştım bu da beni çok geriyordu.Adet düzensizliğime bağladım ve biraz daha zaman geçti.Bir gün arkadaşım telefon açtı.Adet oldun mu diye sordu Hayır dedim git bir test daha yap dedi.İstemedim tekrar tekrar hayal kırıklığı yaşamak istemiyordum.Baskı sonucu gittim bir test aldım testlere okadar para vermiştimki bu sefer en ucuzundan aldım.Eve geldim testi yaptım çizginin yanında birgölge. Gözlerimi ovuşturdum sonra bir daha bir daha ..Yokk emin olamadım ben yanlış görüyordum kesin.Koşa koşa bir arkadaşıma gittim.Bir de o baksın diye.Evet diyince heyecanlandım bir yandan ağlamaya başladım Yüce rabbim 3 ay once benden bebegımı almıştı ama sonra yıne o vermıstı.Cok sukrettım ama sonra yıne korkular başladı.Diğerinde herkese söylemiştik bu sefer eşimle herkese söylememeye karar verdik en azından 3 ay gecene kadar.Beta hcg değerlerim güzelce katlandıktan sonra iş keseyi görmeye gelmiştiki bir gün kahverengi lekelenme geçirdim.O gün dedim heh başa dönüyoruz artık yılmış bir halde doktora gittim.O gün keseyi gördük ve olumlu bir şekilde eve döndük bu yüzden umutlarım arttı .
S
Derken sıra geldi kalp atışlarını duymaya.5 hafta 5 gunlukken mınıgımın kalp atışlarını da duyduk.Şimdi korkum 8 haftayı atlatabılmekti.Çünkü diğerini 8 haftalıkken kaybetmiştim.8-10-12 derken haftalar geçmeye başladı.Düzenli sağlıklı beslenmelerime hep dikkat ettim.Buzdolabına yapıştırdığım bir beslenme listem vardı sonuna kadar hep uydum ona.Sıra cinsiyet öğrenmeye geldi.Gidiyoruz geliyoruz yok bir türlü kesin sonuç öğrenemiyorduk.Bir kontrolde doktor sallanan bir şey var ama kesin bir şey diyemem diyince hıh erkek heralde dedik.Ondan sonraki hafta çok fena ateşlendim.Bir türlü ateşim düşmüyordu.2 gün hastanede yattım Çıkacağım günden bir gün önceki akşam karnımda bir gariplikler hissettim.Hemşireye söyledim kanaman var mı diye sordu öyle sorunca yok dedim ama endişelenmiştim.Meğerse o gün bebeğimi hissetmeye başlamışım.Ertesi gün doktora nerdeyse yalvardım cinsiyet için kesin bir şey söyleyin diye.Ve o gün bir kızımız olacağını öğrendik.Ben de eşim de çok sevindik.Cinsiyet ayrımcılığı yapmayız ama gönlümüzde bir kız varmış hep.İkili testler üçlü testler ayrıntılı ultrasonlar şeker yüklemeleri derken geldik 30lu haftalara.Niyeyse hep erken geleceği hissi vardı içimde.Hissim beni yanılttı tabi kızım geç bile geldi.30lu haftalar en güzel zamanlardı belki de.Bebeğim kocaman olmuş karnımdan hareketleriyle kendini gösterip duruyordu.Eşimle hareketlerini görmek hissetmek en eğlenceli aktivitemiz olmuştu artık.Karnım top gibi oldu.Bir gün yumurta gibi sağ tarafta bir gün armut görünümünde komik haller alıyordu.Derken geldik 35-36. Haftalara.Geceler uyumak baya bir zorlaşmıştı.Bir sabah kalkınca tuvalette peçeteye kan geldi.Hıh dedim heralde gelecek.doktora gittik erken gelebilir diyince heyecan sardı bizi.Allahtan her şeyi hazırdı.Odası kıyafetleri doğum çantaları.Gelmesinde sakınca yoktu ama yanlış alarm.Erken gelecek derken vaktini geçirdi bile nazlı kızım.28 ocak pazartesi günü artık son kontroldü.O gün gittik bebeğimin kilosu 4.178 gr olmuştu sancı kanala gırme hıc bır sey yoktu.Doktorumuz artık beklemeyelim dedı ve ertesı güne randevu verdı.29 ocak gunu dustuk yola.Kızımızı almaya 3 araba konvoy halınde gıttıkHastaneye gıdınce ılk ısımız odayı süslemek oldu.Benı amelıyat ıcın hazırladılar ve o odaya gıttım.Ne olacağını ne yaşayacağını bilmemek çok kötü.İğneyi yaptılar önce acıcak diye öyle korkuyordum ki anlamadan bitti dediler.Hemen yatırdılar.doktor geldi bakalım 4 kg doğacak mı dedi.O sırada bende bir uyuşma ama yinede güvensizlik var tabi.Hemşireye soruyorum sürekli kestiler mi ya uyuşmadıysam ben bunlarla uğraşırken birden karnıma göğüs kısmımı sıkıştıracak kadar bastırdılar veee ağlama sesi.Ne düşünceğimi ne hissetceğimi bilemedim.Hemşire çok güzel bir bebeğin oldu ve çok temiz doğdu dedi doktor da babasına benziyor bu dedi o sıra bir göz gördüm.O benim miydi çok garip geldi.Ben ağlıyorum tabi o ara sonra giydirip getirdiler kuzumu yine çok göremedim ama bir öpücük kondurabildim alnına.ondan sonra başıma bir ağırlık çöktü sonra bir baktım odaya gidiyorum.Sonrası malum ilk emişmeler mecburen yaşanması gereken sancılar.Ama şimdi her şey çok iyi.Bu duygu tarif edilemez.Şuan kalabalığız baş başa kalacağımız gunlerı ıple cekıyorum allah herkese bu duyguyu nasıp etsın.
Eki Görüntüle 623244 Eki Görüntüle 623245 Eki Görüntüle 623247
Doğum Hikayem ……
29 OCAK SALI
SAAT.11.11
Bade......
Biraz ayrıntılı olacak ama bu anı cok bekledim o yüzden her seyıyle yazmak ıstıyorum …….
Eylül 2011’de evlendik Çocuk fikrine hemen atıldık Birkaç deneme olumsuz olunca hemen iki cahil hemen endişeye kapıldık 3 denememizde hamileydim yılbaşında öğrendim hamileliği.Öyle hevesli heyecanlıydık ki 1 aylık sürede kapıldık hamileliğe..Derken şubat ayında kahverengi lekelenmeler ve bebeğimi kaybediş…Kürtaja giderken geçtiğim o soğuk yer hala aklımda.O anları hala aynı uzuntuyle hatırlıyorum.Doktor 3 ay bekleme süresi verdi ama ben de öyle bir his kaybı oldu ki çocuk falan istemiyordum belki de tekrardan aynı şeyleri yaşayacağım korkusu bilmiyorum.öylece 2.5 ay geçti.Kürtajdan dolayı adetlerim düzensizleşti.Bu sürede 2 kere adet gördüm.Eşimle daha 3 ay geçmediği için denemekten korkuyorduk bir gün öylesine hadi dedik ama içimde hala o ilk heyecanım yok.O sıra eşimin teyzesi vefat etti.Cenaze bir de ev taşıma derken bir süre geçti.Adet olmadım.İçimde birden yine bir şeyler kıpırdamaya başladı.İşin garibi acayip derecede hamile olduğumu hissediyordum.Test yaptım çıkmadı ama idrar testine güvenmedim emindim hamileydim.Anneler gününün olduğu gün hastaneye gittim arkadaşım acilde doktor onun sayesinde beta hcg yaptırdık.O gün hamile olduğumu öğrenecek ve bu çok anlamlı olacaktı.Sonuç kocaman bir negatif.İçimdeki o kıpırtıyı da öldürdü o negatif.Adet olmamıştım bu da beni çok geriyordu.Adet düzensizliğime bağladım ve biraz daha zaman geçti.Bir gün arkadaşım telefon açtı.Adet oldun mu diye sordu Hayır dedim git bir test daha yap dedi.İstemedim tekrar tekrar hayal kırıklığı yaşamak istemiyordum.Baskı sonucu gittim bir test aldım testlere okadar para vermiştimki bu sefer en ucuzundan aldım.Eve geldim testi yaptım çizginin yanında birgölge. Gözlerimi ovuşturdum sonra bir daha bir daha…..Yokk emin olamadım ben yanlış görüyordum kesin.Koşa koşa bir arkadaşıma gittim.Bir de o baksın diye.Evet diyince heyecanlandım bir yandan ağlamaya başladım Yüce rabbim 3 ay once benden bebegımı almıştı ama sonra yıne o vermıstı.Cok sukrettım ama sonra yıne korkular başladı.Diğerinde herkese söylemiştik bu sefer eşimle herkese söylememeye karar verdik en azından 3 ay gecene kadar.Beta hcg değerlerim güzelce katlandıktan sonra iş keseyi görmeye gelmiştiki bir gün kahverengi lekelenme geçirdim.O gün dedim heh başa dönüyoruz artık yılmış bir halde doktora gittim.O gün keseyi gördük ve olumlu bir şekilde eve döndük bu yüzden umutlarım arttı .
S
Derken sıra geldi kalp atışlarını duymaya.5 hafta 5 gunlukken mınıgımın kalp atışlarını da duyduk.Şimdi korkum 8 haftayı atlatabılmekti.Çünkü diğerini 8 haftalıkken kaybetmiştim.8-10-12 derken haftalar geçmeye başladı.Düzenli sağlıklı beslenmelerime hep dikkat ettim.Buzdolabına yapıştırdığım bir beslenme listem vardı sonuna kadar hep uydum ona.Sıra cinsiyet öğrenmeye geldi.Gidiyoruz geliyoruz yok bir türlü kesin sonuç öğrenemiyorduk.Bir kontrolde doktor sallanan bir şey var ama kesin bir şey diyemem diyince hıh erkek heralde dedik.Ondan sonraki hafta çok fena ateşlendim.Bir türlü ateşim düşmüyordu.2 gün hastanede yattım Çıkacağım günden bir gün önceki akşam karnımda bir gariplikler hissettim.Hemşireye söyledim kanaman var mı diye sordu öyle sorunca yok dedim ama endişelenmiştim.Meğerse o gün bebeğimi hissetmeye başlamışım.Ertesi gün doktora nerdeyse yalvardım cinsiyet için kesin bir şey söyleyin diye.Ve o gün bir kızımız olacağını öğrendik.Ben de eşim de çok sevindik.Cinsiyet ayrımcılığı yapmayız ama gönlümüzde bir kız varmış hep.İkili testler üçlü testler ayrıntılı ultrasonlar şeker yüklemeleri derken geldik 30’lu haftalara.Niyeyse hep erken geleceği hissi vardı içimde.Hissim beni yanılttı tabi kızım geç bile geldi.30’lu haftalar en güzel zamanlardı belki de.Bebeğim kocaman olmuş karnımdan hareketleriyle kendini gösterip duruyordu.Eşimle hareketlerini görmek hissetmek en eğlenceli aktivitemiz olmuştu artık.Karnım top gibi oldu.Bir gün yumurta gibi sağ tarafta bir gün armut görünümünde komik haller alıyordu.Derken geldik 35-36. Haftalara.Geceler uyumak baya bir zorlaşmıştı.Bir sabah kalkınca tuvalette peçeteye kan geldi.Hıh dedim heralde gelecek.doktora gittik erken gelebilir diyince heyecan sardı bizi.Allahtan her şeyi hazırdı.Odası kıyafetleri doğum çantaları.Gelmesinde sakınca yoktu ama yanlış alarm.Erken gelecek derken vaktini geçirdi bile nazlı kızım.28 ocak pazartesi günü artık son kontroldü.O gün gittik bebeğimin kilosu 4.178 gr olmuştu sancı kanala gırme hıc bır sey yoktu.Doktorumuz artık beklemeyelim dedı ve ertesı güne randevu verdı.29 ocak gunu dustuk yola.Kızımızı almaya 3 araba konvoy halınde gıttıkHastaneye gıdınce ılk ısımız odayı süslemek oldu.Benı amelıyat ıcın hazırladılar ve o odaya gıttım.Ne olacağını ne yaşayacağını bilmemek çok kötü.İğneyi yaptılar önce acıcak diye öyle korkuyordum ki anlamadan bitti dediler.Hemen yatırdılar.doktor geldi bakalım 4 kg doğacak mı dedi.O sırada bende bir uyuşma ama yinede güvensizlik var tabi.Hemşireye soruyorum sürekli kestiler mi ya uyuşmadıysam ben bunlarla uğraşırken birden karnıma göğüs kısmımı sıkıştıracak kadar bastırdılar veee ağlama sesi.Ne düşünceğimi ne hissetceğimi bilemedim.Hemşire çok güzel bir bebeğin oldu ve çok temiz doğdu dedi doktor da babasına benziyor bu dedi o sıra bir göz gördüm.O benim miydi çok garip geldi.Ben ağlıyorum tabi o ara sonra giydirip getirdiler kuzumu yine çok göremedim ama bir öpücük kondurabildim alnına.ondan sonra başıma bir ağırlık çöktü sonra bir baktım odaya gidiyorum.Sonrası malum ilk emişmeler mecburen yaşanması gereken sancılar.Ama şimdi her şey çok iyi.Bu duygu tarif edilemez.Şuan kalabalığız baş başa kalacağımız gunlerı ıple cekıyorum allah herkese bu duyguyu nasıp etsın.
Eki Görüntüle 623244 Eki Görüntüle 623245 Eki Görüntüle 623247
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?