Uyuması izin zihni meşgul olmalı uyanıkken. Gün içinde yaptıklarımız:
Evin içinde gezdirme, tabloları anlatma
Buz dolabındaki magnetlere bakma
Sabahları esneme egzersizleri
balkonda gezirdirme, bitkileri anlatma
eline çıngırak tutturma
ellere ayaklara üfleme
yüzümü saklayıp ce eee yapma
konuşma
kitap okuma (ben okuyorum o sayfalara bakıyor)
koluma yüüz koyun yatırıp sakinleştirme
bacakları güneşlendirme
yüzüne gözüne bakım yapma, ayaklara yağla masaj yapma
üstümüzde kırmızı tülbenti dalgalandırma (tam anlatamamdım ama altına yatıp tülbenti yüzümüze doğru indip kaldırıyorum havada)
Omuzda müzik dinleme (uyku öncesi sadece)
Misfir çağırıp onunla konuşmalarını isteme
babasıyla sohbet
marakas ile ritm tutma
şarkı, ninni söyleme
zeta kartları gösterme
duvara astığım kartların önünde geçip sevdikleri ile konuşmasına fırsat verme
Bunlar dışında 2-3 kere de tek başına ana kucağında ve aktivite halısında oynamasına izin veriyorum ki kendi kendimi eylemeyi de öğrensin. Ama hep gözümün önünde oluyor. Genelde o ne istiyorsa onu yapıyoruz. Hadi kitap okuyalım diyip yatıramıyorum yanıma tabiki. Ama baktım huzurla yanımda yatıyor, kitabı açıyorum, bakıyorsa okuyorum...
İstanbul'da hep yeni evler böyle. Bari kaliteli olsa. Tuvalet patates kızartması kokar mı ya
