26 ayda yaşlandım.

Henüz konuşmuyor biraz kendini ifade etse ise döneceğim ama şimdi kıyamıyorum. Kelimeler ile bana derdini anlatıyor ama cümle yok. Anlaşılır biçimde konuşamıyor ben anlıyorum derdini. O da hareket ve birkac kelime ile.
Ben de benimkine kiyamadim ama artik ihtiyaclarina cevap veremedigimi dusunuyorum. Erkenden ise donen annelerin cocuklari cok daha iyi buyuyor gozlemledigim kadariyla. Oglunuzdan bir ay kucuk oglum var. Cok pismanim 6.ayinda ise donmedigim icin. Artik olan oldu gerci. Siz ne ogretmenisiniz? Ana okulu ise su anda bile cocugunuzu goturebilirsiniz aslinda. Karsi komsum ana sinifi ogretmeni ve 2 yasindaki cocugunu da yaninda goturuyor. O hasari cocuk gitti yerine bir melek geldi inanmazsiniz.
 
Allah sabır versin. Benim de 24aylık oğlum var. O da enerjik bir çocuk. Ama şükürler olsun sözüme bakıyor, ne istediyini anlatıyor. Bizim de sevmediğimiz işler var. Mesela giyinmeyi hiç sevmez, ama ben onun başını bir şeylere katıyorum öyle giydiririm. Son zamanlar uyku sorunumuz vardı, hemen nevrolaga götürdüm. Günlük rejiminiz olsun mutalaka söyledi, ve ilaç yazdı. Siz de götürün bence, ben faydasını gördüm
 
İyide bu anlattıklarınızda abuk bir durum göremedim. Evi çocuklara göre döşeyeceksiniz çocukları eve göre yetiştirme taraftarı değilim. Tuvalet kağıdı parçalamak iki çocuğumuzda rutin eylemidir. Deterjanlara ulaşabilipte içip dökmeyen çocuk bilmem. Doyduysa tükürme eylemini yapmayan çocuk yoktur veya sevmediği yemeği. Dolapların boşaltılması da fırının çalıştırılması da bu dediklerinizi benim iki çocuğumda 14 aylıktan itibaren yapmaya başladılar demek ki benimkilerde normal değil. Uyanır uyanmaz gerilme hareketlerinde daha hiç görmedim :KK48:
Yemek yerkende niye oyalama gereği duyuyorsunuz anlamadım. Yemekte yemek yenir yemiyorsada masadan kaldırın açlıktan ölmez merak etmeyin. Nasılsa her türlü huzursuz diyorsunuz bağlayın mama sandalyesine yemeğinizi yiyin. 3 senedir evimde çöp tenekesi kavramı yok çocuklar dağıtıyor diye kullanmıyorum:kahve:

Çocuk parka bebek arabası veya bisikletle götürülür yoksa kavga gürültü olur tabiki de. Parka gidip ve dönerken ağlayan annesine kızan çocukları hiç yadırgamamıştım normal diye ama siz bir anne olarak niye bu kadar bunları dert ediyorsunuz anlamadım.

Çocuğu kanguruya alıp çok evi süpürüp silmişliğim vardır. Yaptığınız işleri eylemleri çocuğunuzla birlikte yapmayı deneseniz sizde rahat edersiniz o da.

Tükürme eylemini sadece doydugunda değil buldugu her fırsatta yapıyor. Parkeye, koltuğa, dolaba, her yere. Mevzu zaten evi dağıtması değil. Dolap dökmesi de değil. Bunlar katlanılabilir durumlar. Benim oğlum hiç durmuyor. Oyun oynarken de durmuyor. Hırçın bir de. Sürekli tirmalayip vuruyor.

Kanguru yaşını geçti çoktan. Dolayısıyla ev işi yaparken serbest kalıyor. Dolayısıyla süpürgenin fişini defalarca çekiyor ve bunun bir çözümü yok. Fişi daha yükseğe monte edemem. Bunlar basit örnekler. Yazmadıgim onlarca şey var. Hareketli olması merakli olması hoş görülebilir lakin sürekli saldırgan hali normal değil.
 
Süper dadı dye bir program vardı tvde. Bilmiyorum devam ediyor mu. Orada böyle bir sürü çocuk eğitildi. Bir kaç bölüm izleyin isterseniz fikir olur. Psikolojik problem mi var yoksa çok mu enerjik bilemiyorum. Allah size sabır versin. Çocuk bakmak ister istemez zorken, böyle yapması daha da zor. O programa bakın derim tabi fırsat bulursanız.
 
Benim 18 aylik oglum da surekli direnme pesinde. Acliktan bitap duser yemek yemeye direnir, uykudan gozunu acamaz uykuya direnir, ust giyinirken, alt degisirken, yolda yururken vs hep direnme halinde. Ben de cok yoruldum...
 
Keşke bana benzeseydi oğlum. İnanılmaz sakin ve uslu bir bebekmisim. Çocukken de elime bir kitap verdiklerinde saatlerce durabilirdim. Bana çekmemiş işte. Kesin babası zalımdır çocukken.

Son on beş gündür zivanadan çıktım. Bagiriyorum sürekli ve haliyle oğlum da daha çok hircinlasti. Sonra gelsin vicdan azabı. En azından yalnız olmadığımı bilmek iyi geldi. Zira çevredeki insanlar oğluma vebalı muamelesi yapıyor.

İşte, dağına göre kar meselesi... Siz, bir şekilde baş edebilecek sabırdasınız ki size emanet edilmiş bu can.
Eşim de çok uslu bir bebekmiş, kv ben oğlana hamileyken başladıydı anlatmaya; sakin, sessiz, sorunsuz, çalışkan, uyumlu... Şimdi eşim nasıl dersiniz? O kadar ağır kanlı bir adam ki, daha bugün belime kadar saçımı da taramak suretiyle 30 dkda hazır oldum kursa gideceğim ve kapının önünde eşimin hazırlanmasını bekledim. O sadece yarı kel kafasını düzenlemesi bile 20 dk :))

Şöyle düşünüyorum, belki de ilerisi için bir önlem gibi oldu çocuğumun böyle olması, belli yani tezcan bir çocuk anası gibi, aynı anda 5 farklı işi yapar bitiririm ve iyi de olur. Eşim bir işe saatler döker, iyi olur. Aynı evin içinde bir ağır kanlı kişiye daha tahammül edemezdim sanırım :KK70:

Tabi bunlar işin espri hayal kısmı da, demek istediğim, karakteri var illaki her çocuğun, doğuştan gelen; bu karakterin barındırdığı zorlayıcı huylar da çocukken dizginsiz oluyor. Zamanla yoluna giriyor. Şöyle düşünün, oğlunuz hızlı, girişken, cesur ve pratik karakterde bir adam ve bu adamın 26 aylık hali bu :)

Bağırmadan önce aklınıza bunu getirmeye çalışın. Kendi çocuğum olmazdan önce bir buçuk- iki yaşındaki çocuğa bağıranları ayıplardım, içten içe ayıplar "El kadar çocuğa bağırmak neyin kafasıdır?!" derdim. Ne oldu? Seneleeer geçti ve ben 13 aylık oğluma bağırdım. Bu yüzden o psikolojiyi anlıyorum, nasıl bittiğinizi, nasıl tükendiğinizi ve an gelip kaçmak istediğinizi. Bir yandan içinizin acıdığını, muhtaç bir cana böyle nasıl bağırılır dediğinizi, vicdanen kendinizi yediğinizi ve hatta bağırdığınızın 2-3 gün sonrası hasta gibi olduğunuzu... Ben bir kere bağırdım, bağırmaz olaydım dedim gittim öbür tarafta hüngür hüngür ağladım. Dudağı sallanıverdi, titreyiverdi... El kadar şey...

Ama insanız, ağır yorgunluk, stres, sinir altında bazen delirme halleri oluyor... Kendinizi suçlamayın, mümkün olduğunca da tekrarlamamaya çalışın tabi. Yukarıda dediğimi aklınıza getirip "Sabır" deyin :)
Eğer çevrenizde birileri varsa güvendiğiniz, bu anneniz vb. olur, yardım alın çekinmeyin. Ben bazen pişkinliğe vuruyorum artık ne yapayım, ruhen ve bedenen bitsem ne olacak? Siz de bitirmeyin kendinizi, her şeyin yükünü tek başınıza sırtlanmayın.
 
Ben psikoloji mezunuyum mesleğimi yapmıyorum ama okuduğum kadarıyla eğer kırılmaz ve üzülmezseniz daha donanımlı doktorlara görürün derim.. çünkü 26 aylık bir cocuğun konuşması ve komut alması gerekir... yüksek ihtimalle otizm olduğunu düşünüyorum umarım yanılıyorumdur.. otizmi bazen hemen farkedemiyor olabiliyorlar o yüzden pes etmeyin bir kaç doktora daha götürün eğitim ve tedavi başlasın eğitilebilir bir durum çünkü... en başta da dediğim gibi yanılıyo olmaktan çook mutlu olurum ama siz üzerine düşün mutlaka
 
Ben de benimkine kiyamadim ama artik ihtiyaclarina cevap veremedigimi dusunuyorum. Erkenden ise donen annelerin cocuklari cok daha iyi buyuyor gozlemledigim kadariyla. Oglunuzdan bir ay kucuk oglum var. Cok pismanim 6.ayinda ise donmedigim icin. Artik olan oldu gerci. Siz ne ogretmenisiniz? Ana okulu ise su anda bile cocugunuzu goturebilirsiniz aslinda. Karsi komsum ana sinifi ogretmeni ve 2 yasindaki cocugunu da yaninda goturuyor. O hasari cocuk gitti yerine bir melek geldi inanmazsiniz.

Ben de okul öncesi ogretmeniyim. Kıyamıyorum bir türlü yahu. Vicdanimi susturup ise dönsem belki ikimiz için de iyi olacak. Hoş ben anaokuluna degil, sonrasinda okuduğum ikinci bolumle alakalı bir iş yapmayı düşünüyordum. O alanla ilgili hiç tecrubem olmadığı, sadece mezun olduğum için de biraz daha büyütüp öyle başlamak istedim.
 
Ben de okul öncesi ogretmeniyim. Kıyamıyorum bir türlü yahu. Vicdanimi susturup ise dönsem belki ikimiz için de iyi olacak. Hoş ben anaokuluna degil, sonrasinda okuduğum ikinci bolumle alakalı bir iş yapmayı düşünüyordum. O alanla ilgili hiç tecrubem olmadığı, sadece mezun olduğum için de biraz daha büyütüp öyle başlamak istedim.
Anliyorum. Umarim istediginiz gibi olur hersey. Allah kolaylik versin,dunya uzerindeki en zor sey yaramaz cocuk sahibi olmak
 
Allah sabır versin bendede 4 tane seninki gibi inan beterin beteri ver.bütün dolaplar kilitli kapılarım surgulu.akıl almaz şeyler yapıyorlar.Perdeleri sokuyolar.yastıkların içini bosaltiyorlar.kendi bezlerini çıkartıp parcaliyorlar en son cara koli bantiyla bantliyorum bezlerini:)hepsi hiparaktif 7 aylık yürümeye başladılar.yemek saatleri bir eziyet.ben taktiği buldum yapma diyip kızınca inadına daha çok yapıyorlar.tepkisiz kalacaksınız sinir krizi geçirsede uzaktan izleyip tepki vermiyceksiniz.yemek yemiyosa sofrayı biraz bekleyip kaldiricaksiniz. O artık herşeyi anliyo dışarda huysuzluk yapınca direk eve getireceksiniz bu disiplini sürekli uygularsaniz inanın ise yariyor
 
İşte, dağına göre kar meselesi... Siz, bir şekilde baş edebilecek sabırdasınız ki size emanet edilmiş bu can.
Eşim de çok uslu bir bebekmiş, kv ben oğlana hamileyken başladıydı anlatmaya; sakin, sessiz, sorunsuz, çalışkan, uyumlu... Şimdi eşim nasıl dersiniz? O kadar ağır kanlı bir adam ki, daha bugün belime kadar saçımı da taramak suretiyle 30 dkda hazır oldum kursa gideceğim ve kapının önünde eşimin hazırlanmasını bekledim. O sadece yarı kel kafasını düzenlemesi bile 20 dk :))

Şöyle düşünüyorum, belki de ilerisi için bir önlem gibi oldu çocuğumun böyle olması, belli yani tezcan bir çocuk anası gibi, aynı anda 5 farklı işi yapar bitiririm ve iyi de olur. Eşim bir işe saatler döker, iyi olur. Aynı evin içinde bir ağır kanlı kişiye daha tahammül edemezdim sanırım :KK70:

Tabi bunlar işin espri hayal kısmı da, demek istediğim, karakteri var illaki her çocuğun, doğuştan gelen; bu karakterin barındırdığı zorlayıcı huylar da çocukken dizginsiz oluyor. Zamanla yoluna giriyor. Şöyle düşünün, oğlunuz hızlı, girişken, cesur ve pratik karakterde bir adam ve bu adamın 26 aylık hali bu :)

Bağırmadan önce aklınıza bunu getirmeye çalışın. Kendi çocuğum olmazdan önce bir buçuk- iki yaşındaki çocuğa bağıranları ayıplardım, içten içe ayıplar "El kadar çocuğa bağırmak neyin kafasıdır?!" derdim. Ne oldu? Seneleeer geçti ve ben 13 aylık oğluma bağırdım. Bu yüzden o psikolojiyi anlıyorum, nasıl bittiğinizi, nasıl tükendiğinizi ve an gelip kaçmak istediğinizi. Bir yandan içinizin acıdığını, muhtaç bir cana böyle nasıl bağırılır dediğinizi, vicdanen kendinizi yediğinizi ve hatta bağırdığınızın 2-3 gün sonrası hasta gibi olduğunuzu... Ben bir kere bağırdım, bağırmaz olaydım dedim gittim öbür tarafta hüngür hüngür ağladım. Dudağı sallanıverdi, titreyiverdi... El kadar şey...

Ama insanız, ağır yorgunluk, stres, sinir altında bazen delirme halleri oluyor... Kendinizi suçlamayın, mümkün olduğunca da tekrarlamamaya çalışın tabi. Yukarıda dediğimi aklınıza getirip "Sabır" deyin :)
Eğer çevrenizde birileri varsa güvendiğiniz, bu anneniz vb. olur, yardım alın çekinmeyin. Ben bazen pişkinliğe vuruyorum artık ne yapayım, ruhen ve bedenen bitsem ne olacak? Siz de bitirmeyin kendinizi, her şeyin yükünü tek başınıza sırtlanmayın.

Bu dediğiniz doğru olabilir. Ben oldukça sakin bir çocuktum. Zihinsel tüm aktivitelerde gayet başarılı iken işin içine fiziksel aktiviteler girince pek mecalim olmazdı. Buyuyuyunce de bir şey değişmedi. Yürümeyi hiç sevmem mesela. Elim de oldukça ağır :)

Umarım oğlum büyüdüğünde atik, hareketli, istekleri ile alakalı bu kadar inatçı ve istikrarlı olur :)

Çok teşekkür ederim yazdığınız her cümle için. Büyük ölçüde ferahladim.
 
Merhaba hatunlar.
Oğlumla ilgili açtığım ikinci konu sanırım. Elbette benim hayatımda da kaynana, elti, görümce üçlüsü mevcut. Eşimi de bogazlamak istiyorum ancak şu anki en büyük sorunum oğlumun davranışları. Önceki konumda önerilen her şeyi denedim lakin daha da kötüleşti gidişat.

Sizlere oğlumla geçen bir günü anlatayım, bir de böyle deneyeyim belki farklı öneriler gelir.

Sabah uyanıyoruz. Gözünü açtığı anda fırlayıp yataktan inmeye çalışıyor. Kesinlikle gerinme, uyku açma gibi zaman kaybettirecek eylemlerde bulunmuyor. Bu sırada onu öpüyor seviyorum. Onu severek evi dagitmasini engelledigim için kızıp ya tirmaliyor ya da vuruyor. Sabahın ilk saatlerinde olduğumuz için henüz sabirliyim...

Kahvaltı hazırlamaya gidiyoruz. Ben tabak alana dek tüm dolaplar boşalıyor, ortada bir eşya varsa fırlatıyor. Fırıni çalıştırıyor, kapatınca aynı eylemi defalarca tekrarlıyor. Kendi haline bırakıyorum, çaktırmadan kapatıyorum. Çöpler etrafa saçılıyor vs. Kavga gürültü o kahvaltı hazırlanıyor lakin benim damarlarim çekiliyor sinirden.

Kahvaltı yaparken olur da iyi gunundeyse ki bu çok nadir oluyor. Kahvaltıyı yaptırıyorum. Tabi ki onunde oyalanacagi bir şeyler mutlaka olmalı. Bir şey yapmadan sabit durdugu tek bir saniye bile yok. Beş dakika sonra hareket etme ihtiyacı başlıyor ve etrafa tukuruyor agzindakileri. Yapma etme demek faydasız. İnadına tukuruyor.

TV genellikle izlenmiyor evimde. Buna vakit yok zaten. Lakin olur da birkaç saniye bakacak olsam anında fişini çekiyor. Evi supurmem imkânsız. Ya fişi çekiyor ya kapatma tuşuna basiyor. Bulaşık yikayamiyorum, yemek yapamıyorum. Müsaade etmiyor.

Isırma, vurma, tirmalama günlük rutinimiz. Tuvalete gidersem benimle birlikte gelip dolaptaki deterjanları boşaltıyor. Engel olursam tuvalet kağıdını parçalara ayırıp banyonun her tarafına atiyor. Bu yuzden genelde tuvalete gitmiyorum. İcimde tutuyorum çok zevkli.

Alt değiştirme ve kıyafet değiştirme sırasında savaş yaşanıyor. Asla müsaade etmiyor. Yerinde durmuyor vs.

Yazacak o kadar çok şey var ki, çocuğunu kötüleyen anne olmaktan rahatsız olduğum için bu kadarı yeterli.

Sevgili kizkardeslerim ben tükendim. Bir uzmana goturdum. Yaşının çok küçük olduğunu bir şey yapılamayacağını söyledi. Hayatım bitmiş gibi hissediyorum. Yemek yiyebilmek bile lukse dönüştü. Isı gücü bırakıp parka götürüyorum caddenin ortasına oturup kalkmıyor. Arabalar geçiyor kucağıma alıp kaldırıyorum bu sefer de gelsin sol kroşe. Tırmık, isirma. Dışarıya çıkarmak adeta işkence.

Yahu bir çocuk hiç mi yorulmaz. Hiç mi durmaz. Sorun çıkarmadığı bir eylem dahi olmaz mı? O kadar tükendim ki artık bağırmaya başladım. Kendimi tutamıyorum. Lütfen, tecrübeli anneler varsa bir yol yöntem söylesin. Ben artık çaresizim bu hususta.
Youtubeda gurbetçi aile diye bir kanal var çocukları maşallah çok huzurlu görünüyor o kadına bir ulaşın isterseniz Allah yardımcınız olsun.
 
Ben psikoloji mezunuyum mesleğimi yapmıyorum ama okuduğum kadarıyla eğer kırılmaz ve üzülmezseniz daha donanımlı doktorlara görürün derim.. çünkü 26 aylık bir cocuğun konuşması ve komut alması gerekir... yüksek ihtimalle otizm olduğunu düşünüyorum umarım yanılıyorumdur.. otizmi bazen hemen farkedemiyor olabiliyorlar o yüzden pes etmeyin bir kaç doktora daha götürün eğitim ve tedavi başlasın eğitilebilir bir durum çünkü... en başta da dediğim gibi yanılıyo olmaktan çook mutlu olurum ama siz üzerine düşün mutlaka

Sadece geç konuşma için ise bu söylediğiniz çevremde tecrübe ettiğim çok örnek var. Uç ya da dört yaşına kadar konuşmayan erkek çocukları. Kendi kardeşim de çok geç konuştu. Komut konusuna gelince işine gelen komutları gayet uyguluyor. Bezini çöpe at, bezini kutudan getir, hadi ellerimizi yikayalim, ayakkabını çıkar gibi. Tamamen kapalı bir çocuk değil bu yüzden otizmden şüphe etmedim. Göz teması kurmakta da sıkıntı çekmiyoruz. Kendini tekrarlayan hareketler yahut takıntılar da yok. Benim oğlan inatçı. İşine gelmeyen hiçbir komutu uygulamiyor.
 
Gün içinde hiç mi dikkatini dağıtan birşey yok
Onun üzerine yoğunlaşsanız.
Şimdi oğlunuz açısından düşündüğümde sürekli hırçın olmak ne kadar yoruyordur onu kimbilir
Gece uykusu nasıl?
 
Gün içinde hiç mi dikkatini dağıtan birşey yok
Onun üzerine yoğunlaşsanız.
Şimdi oğlunuz açısından düşündüğümde sürekli hırçın olmak ne kadar yoruyordur onu kimbilir
Gece uykusu nasıl?

Son iki aydır yoluna giren tek şey gece uykusu. İki aydır uyanmadan uyuyor. Lakin uykuya geçişte zorlanıyor. Bir buçuk saat kadar savaşıyoruz.
 
Back
X