İşte, dağına göre kar meselesi... Siz, bir şekilde baş edebilecek sabırdasınız ki size emanet edilmiş bu can.
Eşim de çok uslu bir bebekmiş, kv ben oğlana hamileyken başladıydı anlatmaya; sakin, sessiz, sorunsuz, çalışkan, uyumlu... Şimdi eşim nasıl dersiniz? O kadar ağır kanlı bir adam ki, daha bugün belime kadar saçımı da taramak suretiyle 30 dkda hazır oldum kursa gideceğim ve kapının önünde eşimin hazırlanmasını bekledim. O sadece yarı kel kafasını düzenlemesi bile 20 dk :))
Şöyle düşünüyorum, belki de ilerisi için bir önlem gibi oldu çocuğumun böyle olması, belli yani tezcan bir çocuk anası gibi, aynı anda 5 farklı işi yapar bitiririm ve iyi de olur. Eşim bir işe saatler döker, iyi olur. Aynı evin içinde bir ağır kanlı kişiye daha tahammül edemezdim sanırım
Tabi bunlar işin espri hayal kısmı da, demek istediğim, karakteri var illaki her çocuğun, doğuştan gelen; bu karakterin barındırdığı zorlayıcı huylar da çocukken dizginsiz oluyor. Zamanla yoluna giriyor. Şöyle düşünün, oğlunuz hızlı, girişken, cesur ve pratik karakterde bir adam ve bu adamın 26 aylık hali bu :)
Bağırmadan önce aklınıza bunu getirmeye çalışın. Kendi çocuğum olmazdan önce bir buçuk- iki yaşındaki çocuğa bağıranları ayıplardım, içten içe ayıplar "El kadar çocuğa bağırmak neyin kafasıdır?!" derdim. Ne oldu? Seneleeer geçti ve ben 13 aylık oğluma bağırdım. Bu yüzden o psikolojiyi anlıyorum, nasıl bittiğinizi, nasıl tükendiğinizi ve an gelip kaçmak istediğinizi. Bir yandan içinizin acıdığını, muhtaç bir cana böyle nasıl bağırılır dediğinizi, vicdanen kendinizi yediğinizi ve hatta bağırdığınızın 2-3 gün sonrası hasta gibi olduğunuzu... Ben bir kere bağırdım, bağırmaz olaydım dedim gittim öbür tarafta hüngür hüngür ağladım. Dudağı sallanıverdi, titreyiverdi... El kadar şey...
Ama insanız, ağır yorgunluk, stres, sinir altında bazen delirme halleri oluyor... Kendinizi suçlamayın, mümkün olduğunca da tekrarlamamaya çalışın tabi. Yukarıda dediğimi aklınıza getirip "Sabır" deyin :)
Eğer çevrenizde birileri varsa güvendiğiniz, bu anneniz vb. olur, yardım alın çekinmeyin. Ben bazen pişkinliğe vuruyorum artık ne yapayım, ruhen ve bedenen bitsem ne olacak? Siz de bitirmeyin kendinizi, her şeyin yükünü tek başınıza sırtlanmayın.