26 Yaş

Bayram tatili sebebiyle ailemle memlekete geldik. "Sen ne zaman evleniyorsun" sorusuna, sorulmasa dahi bakışlarla ima edilmesine alışıyor gibiyim. Yaşıtlarım hep evlenmiş, çocukları olmuş vs, artık herkes neredeyse senden geçmiş diye bakıyor bana. Sevdiğim, güzel giden bir ilişkim olsa hiç umrumda olmayacak ama hiç etkilenmem diyen insanın bile "acaba" lar kafasına üşüşür bence. "Neden bu kadar çok üzüldün ayrılınca, yoksa bir şeyler mi yaptın" diye soran birisi bile oldu, hem de güvendiğim, derdimi açtığım...Öyle çok kişi de bilmez aslında ama, tam aileyle tanıştıracağım diye konunun gündeme geldiği esnada, herkesin bana birilerini bulup da benim cevaben "Benim 6 senelik ilişkim var, onunla evleneceğim" dediğim bir dönemde terk edildiğim için, olması gerekenden daha fazla kişi olaya müdahil oldu maalesef...İnsanlar çok meraklı oluyor, bir de ilişki 6 sene sürünce, sürekli başka şeyler düşünülüyor...Benim durumumda olan var mıdır :(
 
Yeni bir başlık açacağım, senin gibi işlerini yoluna koyanlar bize umut dağıtsın :) Gerçekten 6 senelik ilişkim bitti 2 ay olacak ve hiçbir şeyden ama hiçbir şeyden zevk alamıyorum, aşk bana o kadar uzak ki...Yaşlanmış hissediyorum, sevgilim arayacak mı aramayacak mı bunalımlardan bunalımlara sürükleniyorum tabii her saat değil bazen sebepsiz umutla doluyorum :) bazen huzur kaplıyor içimi mutlu olduğum bile oluyor ama genellikle değil...SuLTaN benim için yaşadıklarını biraz detaylandırır mısın lütfen, ilişkin neden bitti neler yaşadın ne hissettin, sonra ne oldu...Benim ilişkim hala askıda gibi sanki, arayacak diye ufacık bir beklentim var işte o beni öldürüyor, sende nasıl sonlandı acaba benim yanlışım burada mı tamamen mi silip atmalıyım ki yeni bir sayfa açabileyim :( Tabii silip at demekle silinip atılmıyor o ayrı ama net olmak ayrı bir olay...Ama mesajını okuyunca çok mutlu oldum, demek ki olabiliyor gerçekten :26:
canım inanki oluyor:29:
hayatta kimse vazgeçilmez değildir bunu unutma öncelikle...:34:sen hala eskinin izlerini taşıyorsun
arıyacakmı,aramıyacakmı:18:diye kendini yiyip duruyosun.ama yapma!bunu kabullen öncelikle.siz ayrıldınız.evet güzel günler yaşadınız belki,ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi buda bitti.günahıyla sevabıyla bu ilişkiyi siz yaşadınız ve siz bitirdiniz.ve yeniden aşık olabileceğini unutma:54:
sana şu kadar söyliyeyim tatlım,Allahıma şükrediyorum iyiki 4 senelik ilişkim bitti,iyiki şu anki sevgilimle beraberim diye:nazar:
sana tavsiyem yepyeni bir sayfa aç hayatında:91:
 
canım inanki oluyor:29:
hayatta kimse vazgeçilmez değildir bunu unutma öncelikle...:34:sen hala eskinin izlerini taşıyorsun
arıyacakmı,aramıyacakmı:18:diye kendini yiyip duruyosun.ama yapma!bunu kabullen öncelikle.siz ayrıldınız.evet güzel günler yaşadınız belki,ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi buda bitti.günahıyla sevabıyla bu ilişkiyi siz yaşadınız ve siz bitirdiniz.ve yeniden aşık olabileceğini unutma:54:
sana şu kadar söyliyeyim tatlım,Allahıma şükrediyorum iyiki 4 senelik ilişkim bitti,iyiki şu anki sevgilimle beraberim diye:nazar:
sana tavsiyem yepyeni bir sayfa aç hayatında:91:

kendimi gördüm sanki bunları yaşamak hiçte kolay olmuyo yaşananları silemiyorumm:14:
 
Merhaba arkadaşlar,
ben de biraz moral bulmak için yazdiklarinizi okuyorum.
5 yil suren bir iliskiden sonra ve iliskimize karsi cikan ve kanserden kaybettigim babam sonrasinda 1,5 yildir da evliyiz. Babamin hastaligi doneminde istemedigim bir ise girmistim, evlendikten sonra bir yil icinde isten ayrildim. Kendi istedigim tarzda bir ise girmek istiyordum dort aydir da issizim.
esimle de firtinali bir evlilik donemimiz oldu ama sebat gosterdik. bilmiorum iste herkes kendince cabaladi. iki gun onc evi terk etti ve kesin bosanmak istedigini soyluyor. evlenmeden once de sonra da hep kestirip atan o oluyordu. her seferinde yalvar yakar ikna ediyordum. iyi oldugumuz zamanlarda da birbirmizi hic birakmayalim diyordu. beni sevdigini biliyorum. sadece, kavga edince hersey bitmis gibi geliyor ona. hic duzelmeyecek mutlu olamayacagiz diyor ve simdi de yeterince kendimizi kandirdik bitti artik diyor.
yani 28 yasindayim bosaniyorum ve issizim. ailem karsisindaki durumuma hic girmiyorum.
ustelik mutlu olamayacagimi da biliyorum cunku ben onu seviyorum onun da beni sevdigini biliyorum. ondan cocuk sahibi olmak istiyorum. baska bir erkek istemiyorum. hep bekar kalmak da isemiyorum ama kocami istiyorum ben. duygularini saklamak icin o kadar sert ve soguk duruyor ki. icinde senin olmadigin yeni bir hayata basliyorum dedi bana. oysa uc gun once hersey ne kadar iyiydi. bana askini haykiriyordu.
yikiliyorum ve elimden birsey gelmiyor.
 
merhaba :) yaş 26 herhalde yakında 27 oluyor. 09.09.1985.
üniversiteyi bitireli 3 yıl oldu.işe başladım derken 2 yıllık beraberlikten sonra sevgilim terk etti.işimde barınamadım üzüntümden çalışamıyordum, işten çıktım.sonra başka bir işe basladım ev kiraladım kendime,sonra burda hiçbirşey umdugum gibi olmadı,yine ayrıldım işten.evimi de boşaltıp baba evine geri döndüm.tabi bu arada ben nereye gidersem acımda içimde geldi,hala da var biraz 1 sene gecmesine ragmen.ona ettiğim beddualar da ayrı tabi nişanlandı şimdi.Hala ağlıyorum aklıma gelince,o yuvasını kuruyor ben hala yerimde sayıyorum ve neye elimi atsam kuruyor. Bu arada yaşım da ilerliyor.Hala ne birşeye sahibim ne de mutluluğa.Allahımdan başka hiç birşeyim yok anlayacağınız.Neden diyorum herkes yuvasını kurdu bir ben böyle kaldım.ama nedeni yok işte Allahın dediği olur.Hala umutlarım var, ama bilmiyorum yine de,ayrıca teşekkür ederim böyle bir konu açtığınız için yalnız değilmişim...Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.Rabbimizin ne zaman ne vereceği belli olmaz hayat iyi ya da kötü sürprizlerle dolu.Lütfen umudumuzu yitirmeyelim arkadaşlar.Allah'a emanet olun...
 
Merhaba arkadaşlar,
ben de biraz moral bulmak için yazdiklarinizi okuyorum.
5 yil suren bir iliskiden sonra ve iliskimize karsi cikan ve kanserden kaybettigim babam sonrasinda 1,5 yildir da evliyiz. Babamin hastaligi doneminde istemedigim bir ise girmistim, evlendikten sonra bir yil icinde isten ayrildim. Kendi istedigim tarzda bir ise girmek istiyordum dort aydir da issizim.
esimle de firtinali bir evlilik donemimiz oldu ama sebat gosterdik. bilmiorum iste herkes kendince cabaladi. iki gun onc evi terk etti ve kesin bosanmak istedigini soyluyor. evlenmeden once de sonra da hep kestirip atan o oluyordu. her seferinde yalvar yakar ikna ediyordum. iyi oldugumuz zamanlarda da birbirmizi hic birakmayalim diyordu. beni sevdigini biliyorum. sadece, kavga edince hersey bitmis gibi geliyor ona. hic duzelmeyecek mutlu olamayacagiz diyor ve simdi de yeterince kendimizi kandirdik bitti artik diyor.
yani 28 yasindayim bosaniyorum ve issizim. ailem karsisindaki durumuma hic girmiyorum.
ustelik mutlu olamayacagimi da biliyorum cunku ben onu seviyorum onun da beni sevdigini biliyorum. ondan cocuk sahibi olmak istiyorum. baska bir erkek istemiyorum. hep bekar kalmak da isemiyorum ama kocami istiyorum ben. duygularini saklamak icin o kadar sert ve soguk duruyor ki. icinde senin olmadigin yeni bir hayata basliyorum dedi bana. oysa uc gun once hersey ne kadar iyiydi. bana askini haykiriyordu.
yikiliyorum ve elimden birsey gelmiyor.

Merhaba,
bu başlık altında yazan herkesin acısını anlamaya çalıştım, üzüldüm ama hiçbirisi beni senin yazdıkların kadar etkilemedi. Belki de benim yaşadıklarıma çok yakın olduğu içindir. Biz evli değildik ama bir tek imza eksikti. Sonuçta yüklediğin anlam önemli, ben de onu kocam olarak görüyordum. İlişkinin gidişatı da benimkine benziyor. Karşımda gururlu, kendinden emin bir adam, tartışmaların sonucunda ilişkiyle ilgili yargılarda bulunuyor, sorunu çözmek iletişim kurmak ve ilişkiyi bir adım ileri götürmek adına çaba sarf etmektense "Olmuyor, biz kendimizi kandırıyoruz, ikimiz için de doğru olan ayrılmak, biz mutlu olamayız" diyerek ilişkinin sözcülüğünü üstleniyor bir yargıç edasıyla hüküm verip cezayı kesiyor. Adeta bahane arıyor, kendi kendini de olmadığına ikna etmek istiyor, kaçmak için fırsat kolluyor. Belli ki sıkılmış beyimiz, yeni ufuklara yelken açmak istiyor. Karşısında onu eşi olarak gören, her fırsatta hatasını kabul eden, ona yaranmak için çırpınıp duran kadına yardımcı olmak yerine, onun omuzlarına bütün yükü yükleyip, biraz da kadercilik oynayıp "Bak işte doğru kişiler olsaydık zaten kendiliğinden olurdu biz mutlu olamayız" gibi safsatalarla alttan alta veriştiriyor, onu üzmekten sadistçe bir zevk duyuyor. Ben sana söyleyim, bu tür erkeklerin problemi fazlaca yağlanıp ballanmak, bi taraflarının kalkması, kendilerini bulunmaz hint kumaşı zannetmeleri yani kısaca bizim tarafımızdan şımartılmaları. En sonunda da çekip giderler. Yaşanan her şeyi hiçe sayarlar, her zamanki gibi kolaya kaçarlar bir şeyi bozmak kolaydır ama yapmak zordur; neden uğraşsınlar? Ha, bu arada bir gıdım uğraştılarsa da hemen en ufak zorlukta yıkılır, yine bu "olmuyor işte ne yaparsam yapayım" psikolojisine sığınıp sanki ellerinden gelen her şeyi yapmışlar ama maalesef olmuyormuş fikrini benimser ve bunu her fırsatta söylerler.
Ben hem senin yazdıklarından çıkardığım sonuçları, çoğunlukla da kendi yaşadıklarımı yazdım. Ne kadarına katılırsın bilmem tabi. Ama durum buysa, acı gerçeği sana söyleyim, bu karaktere sahip kişiler kendilerine oyuncak arıyorlar. Stres topu, erkeklik gururlarını okşayacak birisi lazım onlara. Değişken ruh hallerine göre kadını üzmekten geri kalmazlar, bütün hınçlarını eşlerinden/sevgililerinden alırlar.Değişen duygularını hiç çekinmeden söylerler, ne de olsa karşısındaki onu çok seviyordur, her koşulda kabulüdür.Yani şımarık çocuklar nasıl ailelerinin onlara olan sevgisini kullanır, onlara zaman zaman eziyet ederse, bu şahıslar da böyle davranırlar. Maalesef bizi izin verdik bu noktaya gelmelerine, herkes tartışıyor herkes sorun yaşıyor. Mükemmel bir ilişki istiyorsa bu iki tarafın çabasıyla olacak. En ufak problemleri büyütüp ilişkiyi bitme noktasına getirmekse erkeklik, çatışmaya, sürtüşmeye katlanmamaksa bunları olağan karşılayamamaksa, o kişiler henüz belli olgunluğa erişememiş demektir.Bence sakın peşinden koşma, sana değer veriyorsa o dönüp gelsin. Hemen de kabul etme, sonuçta sen onu kaybediyorsan, o da seni kaybedecek bunu hemen göze alabiliyor mu bakalım?
 
26 yaşındayım hatta 2 ay sonra 27 olacam:37:
Bugüne kadar adam gibini bulamadım ,su saaten sonrada asla bulamam
Yani bende umudumu kaybettim. Ne diyim Allah herşeyin hayırlısını versin.Amin
 
26 yaşındayım. Evliyim.. Çocuğum yok.. Çalışıyorum kamuda..
Evlenmeden önce de aynı yerde çalışıyordum ve annemin şu sözü kulağımda çınlıyor: "kızım bir gün olsun eve elinde torba olmadan gel.."
Canım ne isterse alırdım, harcardım.. Her haftasonu sevgilimle buluşmaya yeni bir elbise ile giderdim..
Keşke, kendime birşey alabilecek kadar zamanım ve nakitim olsa diyorum şimdilerde..

Ev almak.. Araba almak.. Çocuk olacak birgün onun için birikim yapmak.. Tek düşünülenler bunlar.. Düşünmeden para harcamayı çok özledim..
 
26 yaşındayım. geçen yıl nişanlımdan ayrıldım. üstelik beni hep beraber görüştüğümüz arkadaşının karısıyla aldatmış. bunu sonradan öğrendim. ama yıkılmadım ayaktayım. yenisine sağlık :34:

en nihayetinde hayat devam eder...
 
26. yaşının sonlarındaki biri olarak, bu Seneyi zor geçirenin bir tek ben olmadığımı bilmek çok iyi geldi....
Allah herkese hayırlısını,kolaylıkla, güzellikle versin inşallah..
 
24 yaşındayım iş ve aile yaşamımda her şey süper...ama aşk...feci...yeni ayrıldım,yaram taze,güvenim yok kendime...biri beni sevsin ben de onu yuva kuralım...bu kadar mı zor...
 
86 Şubat doğumlu bir bekar olarak zaman zaman ümitsizliğe kapıldığım olmuyor değil; ancak herşeyin daha iyiye gideceğine yönelik ümitsiz değilim. Aslında 1 buçuk yıla yakındır beni ruhen dibe batırıp batırıp çıkaran garip bir ilişkim var. Bir önceki sayfada orangeroom'un bademlikurabiye'ye hitaben yazdıklarında bahsettiği şu şımarık çocuk karakterindeki erkeğe çok benzeyen biri var hayatımda. Ya da hayatımın kenarında artık desem daha doğrudur. Çünkü onun bu davranışlarına artık eskisi gibi tepkiler vermek yerine umursamazları oynamaya başladım. Aslında mayıs ayından beridir bitti sayıyordum. Çünkü neredeyse hiiiiç görüşmüyorduk. Ben de üstemelemedim bakalım ne olacak diye. Telefonu da kapalı zaten. Herhalde artık "ayrılmak istiyorum" demeye bile cesareti yok o yüzden böyle kayıplara karıştı yine diye düşünüyordum. Evet cesareti yok; çünkü beni suçlayacağı elle tutulur bi sebebi de yok. Gereksiz alınganlıklar, hiç ard niyet olmayan cümleleri yanlış anlamalar... vs. Çok hassas bir ergenle konuşur gibi her cümleme her mimiğime de dikkat etmeye çalışmak ne zordu :50: Baktım ondan ses seda yok ben de bu kez kendimce bunalımı atlatmaya çalıştım ve yeni ufuklara yelken açtım. Yeni birilerini tanıma ve el üstünde tutulmayı öyle özlemişim ki. Değer görmeyi, şımartılmayı,... :8: :)
Ben tam artık herhalde bitti derken, onun hayatımda olmayışına alışmışken, yeni hayatıma uyum sağlarken muhterem beyimiz(37 yaşında bir ergen) yeniden hortladı. :53: Neymiş bunalıma girmiş. Benle ilgili değilmiş. Psikolojik olarak artık toparlanmış. O dönemdeyken beni üzmemek için konuşmaktan çekinmişmişmişmişşşş... Yok canım :20: Sen benim en güzel zamanlarımı bunalımlarla geçirmeme sebep ol, hayallerimi yine yerlebir et sonra da çık karşıma aslında ben "seni sevdiğimden seni üzmemek için o sıkıntılı dönemimde senden biraz uzak kaldım" diye bana hiiiç bir şey ifade etmeyen saçma bir açıklama yap. Ama benim için bitti diyemedim :50: İçimde garip bi hınç var. Laflarımı bir güzel dan dan dan söyledim ama sonunda eh peki bakalım dedim. Dedim amaaaa bu ona görünen yönü. :47: Üzgünüm beyfendi bu kez seni dibe vuran ben olacağım.
Daha önce bi kaç kez daha kısa süreçlerde onun bu tür uzaklaşmalarından sonra burnunu sürtsem de sonunda yumuşamıştım. Biraz derinlere kazımışım ona olan duygularımı. Ama bu defa gereksiz kaprisleri, gereksiz hassasiyeti olmayan, düzgün, "aklı ve olgunluğu yaşına uygun" birini tanıma aşamasındayım. Evet ne yapayım aylarca beni arayıp sormayan bir garip adam olunca karşımda bende başka bir seçenek bırakmadı. Ve aylar sonra yeniden karşıma "bak aşkım ben toparlandım, yepyeni sayfa açalım" diye yüzsüzce çıkınca ben hayatıma başka yön verdim demedim, diyemedim. Ancak onun beni heveslendirip heveslendirip en mutlu anımda kendimle başbaşa bırakmalarının acısını çıkarmak istiyorum. Öyle eskisi gibi de davranmıyorum, sürekli yaptıklarını kinayelerle hatırlatıyorum zaten. Yakın değilim, biraz uğraştırıcam.:47: Tam beni ikna ettiğini düşündüğü anda da onun bana yaşattığını yaşatacağım... :32: Birden ortadan kayboluvererek... :) Kendi için bir cani yarattı kendi düşünsün. Canımı bikaç defa yaktı yeterince... Artık aynayı kendisine tutma vaktidir!!!
Kimseler yermesin lütfen. Onu aldatmış değilim. Ancak gaiplere karışmış bir adamın da ardından bu denli diplerde kalmak yeterince zor oldu zaten. Artık en güzel zamanlarımı onun kaprislerine harcatmak istemiyorum. Ya da acaba yine neye kırılacak da uzaklaşacak paranoyalarına kapılmak... Offf neyse... Ben artık o bunalımlı günleri tümden geride bırakıp hayatıma devam etmek istiyorum. Zaman geçip gidiyor. Ve ben artık kendi yuvamı kurup güzel mutlu bir aile olmak istiyorum Allah'ın izniyle. 26 yaşıma da umutla, huzurla girmek istiyorum. Allahım herkesin gönlüne göre ve hayırlısını ver. Her konuda... Aminnn
 
Yeniden 26 olsam...
"Yaşasın!" derdim öncelikle...

O zamanlarda var olan sosyal çevremi daha da genişletmeye ve daha az olgun davranmaya çalışırdım... Daha çok eğlenmeye vakit ayırırdım...
Ben ne yaparsam yapayım, başıma gelecek olanın geleceğini de fısıldardım kulağıma.. Doğru bir zamanı olduğunu her şeyin.. ve acele etmemek gerektiğini...
Bu yüzden daha o zamanlardan başlardım kafama hiçbir şeyi takmamaya...

Ne kadar değerli olduğumu.. ne kadar genç olduğumu..
Otuzuma bırakmazdım hayatımı sıfırdan almayı.. Dört sene erkenden başlamış olurdum...

Bilmiyorum değerli gelecek mi sizlere ama... O kadar taze bir yaş ki 26... Ne güzel bir yaş.. ne kadar da şanslısınız...
Otuz yaşıma kadar yaptığım her şeyi.. kariyerimi de dahil olmak üzere.. her şeyimi sıfırdan almış, yeniden başlamış bir kadın olarak söyleyebileceğim...
Kırka kadar hiçbir şey için geç değildir... Kırk ise, erkenden biraz daha geçtir... Ama yine geç değildir...

Hala çıtır kızlarsınız siz... Ve bir adım uzağınızda inşallah "sizi gerçekten hak eden" erkekler, fırsatlar, kariyer olanakları...

Coşkulu yazdıysam kusura bakmayın.. Bir an kendimi gerçekten o yaşta hissettim... Mükemmeldi..
Teşekkür ediyorum..
 
Ben de teşekkür ediyorum. Çok güzel, çok samimi yazmışsınız. Uzun zamandır foruma girmiyorum. Şöyle bir bakayım dedim ve satırlarınızı gördüm. Size bir sorum olacak. 26 yaşında olsam daha oluruna bırakırdım demişsiniz. Ama bazı kişiler de o yaşlarda olsam daha çok çalışırdım, geleceğime daha çok yatırım yapardım gezme eğlenme için çok zaman kalıyor sonra, gençken kariyer yapılabiliyor tarzında şeyler söylüyorlar. Yani ben bazen diyorum kendimi bırakayım, canım dışarı mı çıkmak istiyor çıkayım, canım yurtdışına mı çıkmak istiyor çıkayım parayı önemsemeyim, yüksek lisans derslerinden mi sıkıldım, bırakayım gitsin ne uğraşıyorum diyorum...Sonra içimdeki olgun ses beni susturuyor. Diyor ki hayatı yaşayacağım diye sonra parasızlık çekeceksin, diyor ki şimdi sıkıntıya katlanmıyorsun diye ilerde yüksek lisans yapmadığına pişman olacaksın, biraz tasarruf et, biraz sabret,biraz isteklerini toparlar her şeyi elde edemezsin... Ama bir yandan da dediğiniz gibi ilerde eğer evlenirsem çocuk vs. olursa hiçbir zaman şimdiki özgürlüğüme kavuşamayacağım gibi geliyor. Böyle çelişkiler içerisinde ömür geçip gidiyor. Bahsettiğim bu konularda bana nasıl bir yol önerirsiniz, bunu samimiyetinize gğvenerek soruyorum. Ve hikayenizi dinlemek isterim, neden nasıl 30 yaşından sonra hayatı sıfırladınız?
 
29 yaşındayım. keşke ünv ye devam edip yükselseydim biraz daha diyorum. evlilik ne zaman olsa olurdu çünkü. hele başarısız arkadaşlarımın başarı haberlerini alınca kafamı duvarlara vurasım geliyor. ama bende işte kariyer yaptım şükürler olsun. onlar benim işteki kariyerime anca 6-7 yıl sonra ulaşırlar peeeh! bu arada evlilik de güzel gidiyor. dönüp kızıma baktığımda senin için herşeye değerdi diyorum. ne olursanız olun ister tek ister çift; evli bekar farketmez önemli olan yaş değil, hayatınıza istediğiniz yöne düzen vermek. bu arada kısmetse seneye de 28 yaşına gireceğim :52:
 
30 undan sonra hayat mı sıfırlanıyormuş ? o zaman seneye pilimiz bitecek bizim yaa. foruma takılacağımıza dışarı çıkalım bari :). şaka bir yana gezip eğlenmenin de vakti var ama gençliği tasarruflu kullanmak lazımgeldiğine inanıyorum ben. gençliğin verimli zamanlarının değerini bilmek lazım. biraz paralanıp kariyer yapınca enerjin de olur gezecek fazlaca vaktin de.
 
orangeroom canım en azından bekarsın dilediğini yaşama şansın çok daha yüksek...ve kesinlikle coşkularını neşeni bastırma...evet oku kariyer yap ama asla duygularını bastırma..anı anında yaşa..içinden gezmek mi geliyor gez...kahkahalar mı atmak geliyor at..düşünme etraf şunu der bunu der diye...inan insan bunları bekarken kıymetini bilmiyor...emin ol ben çok pişmanım duygularımı bastırdığım için...bende 26 yaşındayım ama hayaletten bir farkım yok....5 yıllık evliliğim ocak ayında bitti ve 4 yaşında bir kızım var..çok zor zamanlar geçirdim şuan baba evindeyim...inan çok zor bu yüzden hayatını yaşa içinde hiçbir uhde kalmasın....
 
Back
X