Offf cidden yaa öyle bi hemşire yaptıysa ben askeriye falan dinlemem basarım orayı yaaaaa zaten canım sıkkın aramadı hala
off Allahım ne zormuş asker yolu beklemek
inan bende uzak yakın dinlemem basarım orayı, oturur suratımı da asarım ona

daha başındayız ama gerçekten de zormuş
kışı bu kadar çok isteyeceğim hiç aklıma gelmezdi
geeeeel 17 Ocak ama lütfen çoook hızlı olsun
ewet zaten acemilikten sonra kesin onbaşı oluyoruz dedi benimki habercilik ne onu bilmiyrm ? hadi inş. yaa en koly nasıl atlatabilirlerse o kadar iyi yaa :2:
Araştırmacı kişiliğimle internette bulduklarım
Bir sitede askere giden kişinin askeri görevlerle ilgili açıklamaları:
Habercilik: Habercilik en ayrıcalıklı görevlerden birisidir. Her subayın kendi işlerini yaptıracağı habercileri vardır. İş yükünüz habercisi olduğunuz subayın rütbesinin büyüklüğüne göre değişir. Ne kadar büyük rütbeli bir subayın habercisiyseniz ayrıcalığınız o kadar büyük olur. Örneğin kışla komutanının habercisi cep telefonu bile kullanabilir hatta kendi bilgisayarının başında zaman geçirebilir. Bir üst teğmenin habercisi ise o kadar rahat olamaz ama yine de ayrıcalıklıdır. Diğer askerler habercilerin isteklerine pek karşı çıkamaz. Astsubaylar size nazik davranır. Üstünüz başınız aranmaz. Çoğu habercinin mıntıka ile, içtima ile işi olmaz. Yat saatine uymak zorunda değildir. Bunların yanısıra yaptığınız görev hata kabul etmez. Çok disiplinli ve sorumluluk sahibi olmanız gerekir.
Yazıcılık: Ben askere gelirken yazıcı olmayı hedefliyordum. Fakat yazıcılık haberciliğe göre daha az artısı olan bir görev. En başta komutanınız bir subay değil astsubay. Bu da sizin rahatlığınızın ve ayrıcalığınızın bir sınırı olduğu anlamına geliyor. İşin güzel tarafı bütün gün sıcak bir ortamda, oturarak çalışıyorsunuz. İşiniz öyle çok ağır değil. İçtimalara çıkıyorsunuz, yat saatine çoğu zaman uymak zorundasınız ama mıntıkalara her zaman çıkmazsınız, çıksanız da günde en fazla 15 dakika yaparsınız. Boş gezecek, çene çalacak zamanınız olur. Riski eğer egosu yüksek bir komutana denk gelirseniz hayatınızın zindan olması. Çünkü komutanla aynı odayı paylaşıyorsunuz. Güzelliği akşam o oda size ait. Bilgisayarda film seyredip sigara tellendirebilirsiniz. Tabii ki yakalanmadığınız sürece.
Garaj Çavuşu: Garajın gece ve gündüz çavuşu olmak üzere 2 çavuşu bulunur. 12 saat mesainiz vardır. Ama odanızda bütün gün telefonlara cevap verir bol bol telsiz konuşması yaparsınız. İşiniz araç sevklerini idare etmek. Kitap okumaya vaktiniz olur.
Mutfak Çavuşu: Diğer çavuşlara göre daha çok 'yardırır'. Mutfak görevlilerinin başında durur. Yemekler genelde gece yapıldığı için geç saatlere kadar çalışma ihtimalı vardır ama sabahları yine diğer askerlerle birlikte kalkar. Tüm komutanlar aynı yemekten yediği için en ufak bir aksilikte çarşınızın 'kitlenmesi' pamuk ipliğine bağlıdır. Eğer veterinerseniz hiç kurtuşunuz yok, bu görev sizin.
Yemekhane Çavuşu: İş yükü çok fazla değildir. Yemekhanenin temizliği, bulaşıkların yıkanması, karavananın adil dağıtılması, yemekhane görevlisi erlerin idaresi. Bunun dışında televizyon karşısında yatış, dostlarla sohbet. Fakat altınızdaki elemanlar dişli ise sinirleriniz fazla gerilebilir.
Kantinci: Kantin rahattır, güzeldir. Tek kötülüğü çok kalabalık olması. Bu kalabalık sizi zaman zaman çıldırtabilir. Bunun dışında bütün gün çay içip diğer kantinciler ile sohbet edersiniz. Eğer görev yeriniz kantin başkanlığı ise aybaşlarında muhasebe kayıtları size saçınızı başınızı yoldurtur. Onun haricinde yine sizden iyisi yok.
Misafirhane: Herkesin düşmek için can attığı mekan. Tek işiniz telefonlara bakmak, zaman zaman gelen az sayıda misafire hizmet etmek. Bunun dışında televizyon karşısında, kanka olduğunuz astteğmenlere ısmarladığınız lahmacunları yiyebilirsiniz (ki lahmacun askeri ortamda bulunmaz nimettir).
Kolluk Çavuşu: Kolluk tutan çavuşlar (ki genelde bakım onarımda, cezaevinde, muhafiz bölüğünde bulunur) kışın saat başı, yazın 2 saatte bir nöbetçi değiştirmekle yükümlüdür. Nöbetçi değiştirmediği zamanlarda dost ortamlarında bulunurlar. Nöbetleri 24 saat sürer. Sonraki 24 saat uyurlar veya çarşıya çıkarlar. Dolayısıyla şafak çifter çifter düşer