Arkadaşlar merhaba ben Karamel nam - ı diğer Karamelito Herada’nın Karamelitosu. Bilenler bilir, bilmeyenlere de eskilerden diyeyim kısaca :)
Bilmeyenler için , bir anlık duygusallıkla yağmursesi’ ne kızarak çıkmıştım topicten ama öyle tatlı hatun ki özelden görüşmeye, sürekli birbirimizi bilgilendirmeye devam ettik. Onunla her yazıştığımda gülümsüyordum ulennn hatun senin yüzünden gittim ama hala senle yazışıyorum diye. Bu kısa özette niçin gittiğimin bilinmesi içindi. Hatta “bana müsade” dememi bile veda olarak algılamamıştı zilli :) Aman ha birgün bir şekilde bunu da okursan hemen alınganlık yapma, bak bunlar iyi şeyler, kötü şeyler değil ona göre :)
Şimdiii nereden çıktı bu Karamel derseniz, ona da kısaca bir müjde vermek deyip biraz gerilere gideyim ki duygularımı tam olarak anlatabileyim.
Hemen hemen aynı yazgılı insanların yazıştığı topiğimizin ana amacı bilgilendirmek, tecrübe paylaşmak, doğru yönlendirmek, umut vermek, destek olmak olsada bazen inanılmaz şeylerde yaşanabilir.
Benim KK maceram google da sürekli “ kalbi duran bebek” anne karnında kalbi duran bebek” konularını aramamla başladı. Bütün yollar KK’ya çıktı önce “bebeğimi kaybettim” bölümüne takıldım. Bu dünyada sadece benim başıma gelmiş gibi bir his içindeyken bu yolda yalnız olmadığımı öğrendim. Ben ~ 39 yaşında başladım bu işe ve ne büyük cahillik hamile kalınınca doğurulur sanıyordum. Meğer öyle değilmiş. Sonra en önemli faktörün yaş olduğunu öğrendim yada hayat öğretti diyelim. Konu yaş’a gelince de kendimi bu topic’te buldum. Güzel şeyler paylaşıldı öğretici, umut verici, azmettirici ama en ilginci hiç hesaba katılmayanıydı topiğin genel konusuyla hiç bir bağlantısı yoktu ve bu dünyanın 8. harikası gibi birşeydi.
Ben şimdiye kadar hiçbir foruma yazmak için üye olmadım, üye olmadan okunamayanlar içinse asla gerçek mailimi kullanmadım, kimseyle dialog’a girmedim, kimseye gerçek adımı veya mailimi vermedim. Sadece bu topic’te deldim bu kuralımı. Bu topic’te güzel arkadaşlıklar kurdum. Telefonlaştım sesinizi duydum, mailleştim, görüştüm. Gerçekten çok özelsiniz. Gerçekten çok keyifli arkadaşlarsınız.
Ama biri var ki 23 Mart’ta benim için ete kemiğe büründü. O günden beri de benim başımın tacı, biricik dostum, canım oldu. Herkes kendi payına düşeni anlatır, benim payıma düşende o bir yana dünyalar bir yana demem. Allaha ettiğim dualarda, şükürlerde hep o var. Allaha binlerce kez şükrolsun ki büyük bir tesadüf eseri böyle bir ortamda birbirimizi farkettik.
Eskiler bildiler kimden bahsettiğimi, yeniler içinse kısaca Herada diyeyim. Bu zorlu yolda elele yürüdük. Biz birdik, birimizin üzüntüsü diğerinin üzüntüsü, sevinci diğerinin sevinciydi. Ben başkası (başkası demek uymadı ama) için dilemeyi, başkası için dua etmeyi, onun için kendinden fazla istemeyi dostum sayesinde öğrendim. Onun gülen gözleri için gece gündüz dua ettim.
Hadi Karamel, bunları anlatmak için yazmıyorsun dediğinizi duyar gibiyim.
Gelelim esas konuya , benim için hayat 5 Eylül’den sonra durmuştu. 5 Eylül’den itibaren yatağımda yatamadım, salonda koltukta uyudum geceleri kaç kez ter içerisinde uyandım, kaç kez gün ışıyana kadar dualar ettim dostumun emekleri zayi olmasın diye.
Büyük gün gelmişti. Test için kan vermeye birlikte gittik. O duyguyu burada yazarak hissettirmek mümkün değil ama şu kadarını söyleyeyim ki kalbim dışarı çıkacaktı. Biz elele dakikaları hatta saniyleri saydık.
Herada’nın da dediği gibi “ aradan bin yıl geçse de ne ben onun test sonucunu aldığındaki yüzünü, ne de o benim onun buz kesmiş ellerini sımsıkı tutuşumu” unutacak.
Özetle dostlar, Herada hamile. Bilenleriniz var, bilmeyenleriniz içinse bir sürpriz oldu sanırım. Halen Allah’ıma dualar etmeyi, onun için şükretmeyi sürdürüyorum. İnşallah dostum bebeğini sağlıkla kucağına alacak. Böyle bir mutluluğu uzun süredir yaşamamıştım. Günlerdir o anı düşündükçe hala gözlerim dolu dolu oluyor.
Bu sıpa tamda gelmesi gereken zamanda geliyor. Annesine, babasına, vatanına, milletine hayırlı bir evlat olsun. Sana teşekkürler küçük sıpa teyzeni yanıltmadın o hep seni Mayıs’ta istiyordu ve sen hayırlısıyla Mayıs’ta geleceksin.
Çıktığımız bu zorlu yolda dostumun başarmış olması beni acayip mutlu ediyor. O herşeyin en iyisine layık, dilerim Allah’tan gülen gözlerine hiç hüzün çökmesin. Seni çok seviyorum Herada’m. İyi varsın, iyi ki dostumsun, iyi ki canımsın.
Ve sizlere çok teşekkürler arkadaşlar bir şekilde bu topicte olarak, bu topiği canlı tutarak bizim dostluğumuza vesile olduğunuz için. Umarım herkes bu zorlu yolu başarı ile tamamlar.
Bu birazda bebekle karışık dostluk öyküsü gibi olduysa da afola. Bu bebekle birlikte yaşadığım hazzı, keyfi, mutluluğu, onun için kurduğum hayalleri ancak ve ancak annesinin benim için ne kadar önemli olduğunu anlatarak hissettirebilirdim. Biri için mutlu olmak böyle birşeyse, evet işte bu o.
Sizlere keyifli, müjdeli bir haberle merhaba demek güzeldi. Özlemişim sizleri.