38 yaşında hamilelik,doğru mu?

moon77ekin

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
16 Aralık 2014
15
5
3
48
merhaba arkadaşlar,38 yaşındayım.17 yaşında bir oğlum var.bunca sene erteledim durdum,ikinci bebeği.ama bu aralar hiç aklımdan çıkmıyor.oğlum ve eşim anne yap bir bebek diyorlar bende istiyorum hemde çook.ama endişelirim var.oğlumla yaş farkı olucak ben ne kadar da olsa rahata alıştım.birde sağlıklı olur mu acaba diye kendimi yiyip duruyorum bir haftadır folikasite başladım.şşimdi ki yapılan testler günelinir değil mi?çok kafam karışık ne yapmalıyım?
 
oncesinde bi doktor kontrolune gidin.yasa bagli bazi sendromlar olabiliyormus.hamilelik donemnde 2li 3lu test var onlarda bazi riskler cikabilirms yasa bagli..tabi manevi olarakta hazirsanz sorun degil zannmca.17yil aradan sonra bebek buyutmk zordur ama istiyrmusunz.annem sonradan 3.yapti 2kardes buyuduk annemn enerjisi yetmiyor artik yoruldu yasinnda verdgi yorgnlkla
 
Beni annem 38 yasinda dogurmus.. bir saglik engeli cikmadiktan sonra neden olmasin..?
 
Benımle kardesım arasında da 16 yaş var

O kardes varya baldan tatlı oluyor

Benım çocuklar sırf kardesım için anneanneme gıdelım dıye yalvarıyorlar aralarıda öyle iyi

Size zor gelebilir anneme zor gelmıstı

İllakı riskler var ama o rıskler hep oluyor

Ben erken yasta hamıle kalmama ragmen birsürü riskle testle uğrastım

Doktorunuzla konusun karar verın

Gönlünüze göre olsun
 
bence olumlu şeyler düşün 38 yaşı çok fazla değil köylerde insanlar 50 yaşlarında çocuk yapıyorlar gerçekten istiyorsan hemen yap bak göreceksin belki de çooooook tatlı bir kızın olur ömrünüze ömür katar Allah gönlüne göre versin inşallah
 

Herhangi bir sağlık sorununuz yok ise olabilir , neden olmasın. Her ne kadar uç bir örnek olsa da habere bir göz atın isterseniz

Kızı sekiz aylık, kendisi 51 yaşında
Çocuk sahibi olmakla ilgili hayallerini 38-40 arası rafa kaldıranlar tanıyorum. Yoksa siz de “40’dan sonra imkânsız” diye düşünenlerden misiniz? Yapmayın! Neden mi? İşte size şahane bir sebep. Hem de en şehirlisi, en kariyerlisinden: Yasemin Ahsenböre ilk çocuğunu 43 yaşında doğurdu. Kızı Banu’yu ise sekiz ay önce 51 yaşında kucağına aldı.
Sibel ARNA / Fotoğraflar: Emre YUNUSOĞLU 15 Aralık 2014


Bir kısım gazetecilerin, kadın dergilerinin editörlerinin ve kozmetik piyasasının yakından tanıdığı bir isim Yasemin Ahsenböre... Dile kolay 25 yıl L’Oréal Türkiye için çalıştı. 15 yılını Kurumsal Halkla İlişkiler Müdürü olarak geçirdi. Biz hep zarafetini, güzelliğini konuşurduk kendi aramızda. Annesi İzmirli Fransız ve Rum Levanten’i, babasıysa Fin Türküydü. Genetik mirasından mıydı bilinmez yaşını hiç göstermezdi.


18-30 yaşları arasında 12 yıl süren bir evlilik hayatı olmuştu. 30 ile 42 arasındaysa o kadar çok çalıştı, o kadar çok seyahat etti, o kadar çok eğlendi ki bir daha evlenip evlenmeyeceğini hiç düşünmedi bile. Âşık da oldu, çok da sevdi, uzun süreli birliktelikler de yaşadı ama evlilik hep olmasa da olur kıvamındaydı. Çocuğunun olmaması hayatında bir panik sebebi değildi. Yolda gördüğü çocukların üzerine “Ay ne tatlııı” diye atlayan, yakınlarında biri doğurduğu zaman “Benim niye yok” diye içlenen, “Galiba ben anne olamayacağım” diye hayıflanan kadınlardan olmamıştı hiç. Ara ara aklına geliyordu, o zaman da “Bir gün olur nasıl olsa” deyip konuyu beyinciğinin arka odalarından birine pozitif pamuklara sararak yerleştiriyordu. Her şeyin bir zamanı vardı.

TESADÜF VE SÜRPRİZ

Yasemin Ahsenböre, oğlu Mehmet ve henüz bir yaşını doldurmamış kızı Banu ile Demirciköy’deki evlerinde.

Çocuklarının babasıyla 42 yaşında birlikte olmaya başladı. Çok eski arkadaşıydı, büyük bir arkadaş grupları vardı ve muhtelif aralıklarla grupça sosyalleşiyorlardı. Dile getirmeseler bile birbirlerini hep beğenirlerdi. Karşılaştıklarında iki tarafın da hep farklı ilişkiler yaşıyor olması birbirlerine arkadaşlık dışında bir gözle bakmalarına mani olurdu. Sonra tesadüf bu ya iki tarafın da bekâr olduğu bir mevsim, birlikte yemeğe çıkacakları dört kişinin de işi çıktığı için baş başa buluşmak durumunda kaldılar. Ve masal cümlesi gibi olacak ama bir daha hiç ayrılmadılar.


İkisi de çok yoğun çalışıyorlardı. Biri seyahatten dönerken, diğeri uçuyordu; haftada bir denk getirip bir yemek yerlerse kendilerini şanslı hissediyorlardı. Ama işte iki arada bir derede nasıl olduysa olmuştu: Yasemin Hanım hamileydi. Hem de 42 yaşında. İkisine de büyük sürpriz oldu. Takkeyi önlerine koşup düşünme zamanı gelmişti. “Aşağı yukarı aynı yaştaydık, ertelemenin riski büyüktü ve bu bebeğin doğmasına birlikte karar verdik. Evlendik ve oğlumuz Mehmet dünyaya geldi. Sorunsuz bir hamilelik geçirdim ve normali beklemek istemediğim için sezaryen ile doğum yaptım” diye anlatıyor Yasemin Ahsenböre.


Oğlunun doğumuyla birlikte hayatında yeni bir sayfa açıldı: O zamana kadar hiç yemek pişirmemiş, hiç ütü yapmamış bir kadının annelikle imtihanı!

“Bir evi yönetmek çoğu zaman bir şirketi yönetmekten zor olabiliyor. Evli ve çocuklu hayata alışana kadar ben de zorlandım ama asla isyan etmedim” diyor. Nitekim doğurmaya karar verdiği an işini bırakmış. Şimdi de şahane bir
zamanlama yaptığını düşünüyor: “30’la 42 yaşım arasında geçen 12 yılı düşünüyorum da ekonomik özgürlüğüm vardı. Kimseye bağlı değildim. Nereye istiyorsam gidiyordum. Ne istiyorsam alıyordum, giyiyordum. Sürekli izliyordum, okuyordum, dinliyordum. Maneviyatımı da tatmin ediyordum, dünyevi hazların da tadına varıyordum. Belki o dönemde çocuk yapsam hayatımda yük olacaktı. Heveslerim yarım kalacaktı, çocuğuma da yarım yamalak bakacaktım. Ama başta kariyer olmak üzere pek çok konuda tatmin olduktan sonra çocuk yapınca yüzde 100 çocuğuma odaklandım. Aklım hiçbir şeyde kalmamıştı.”


İkinci çocuğa gelince... “Mehmet klasik bir çocuk talebi olarak kardeş istiyordu. Ama benim yaşım 50’ye yaklaşıyordu. Her şeye sıfırdan başlamak korkutuyordu. Olurdu olmazdı, kardeşsiz kalmasa keşke derken yaşım 50 oldu. Çılgın bir projeydi ama deneyelim dedik. Bir kere mikroenjeksiyon yaptık ve tuttu.”

EVHAM DA YOK TAKINTI DA

Altın saçlı, deniz gözlü, güzeller güzeli Banu 2014 Nisan’da, Yasemin Hanım 51 yaşındayken doğdu. Şimdi oğlu 8 yaşında, kızı 8 aylık... Bütün doğum kilolarını vermiş durumda, incecik ve çok güzel gözüküyor. Demirciköy’deki evlerinin bahçesinde kendi sebze ve meyvelerini yetiştiriyorlar. Ama öyle aşırı bir sağlıklı yaşam takıntısı da yok. İçkisi de var sigarası da hiç spor yapmıyor ve lezzet ayırmıyor. Evhamlı değil eskilerin tabiriyle düşe kalka çocuk büyütüyor. Dörtlü olarak ilk tatillerini Banu 20 günlükken Bodrum’da yapmışlar. O gün bugündür her yere birlikte gidiyorlar. Son olarak “Fazla Pollyanna gibi gözükmek istemem ama hayatı akışına bırakarak yaşayın, gerçekten o zaman su yolunu buluyor. Olması gerekenler olması gerektiği zamanda oluyor” diyor.
Bize de tahtalara vurup maşallah çekmek kalıyor.

Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/27765311.asp
 

inşallahhhh:))sağlıklı olsun da ...hep iyi düşünmeye çalışıyorum.ama kaygılar da normalmiş.teşekkür ederim.
 
Şirketten bir arkadaşım 42 yaşında doğurdu. Görümcem 37 yaşında doğurdu. Zaten artık özellikle büyük şehirlerdeki kadınlar ileriki yaşlarda doğuruyor. Bir sorun olmaz merak etmeyin. İyi bir doktor bulun ama özellikle perinatoloji alanında iyi bir doktor olsun o sizi yönlendirir zaten. Şimdiden hayırlısı olsun.
 

çocuk olayında en önemli şey bence istemek.istiyorsanız yapın.bu yaşlarda hamileliğin kadına çok iyi geleceğini düşünen ciddi bir kitle var.boşuna değildir.
 
Rahmetli babannem küçük amcamı 43 yaşında doğurmuş.Aramızda fazla yaş farkı da yok.Anneannem 41 yaşında küçük dayımı doğurmuş.Aramızda 2 yaş var:)Siz istedikten sonra olur inşalllah.Kontrollerinize özen gösterirsiniz.,
Kızım 2 yaşında ben 32 yaşındayım 35 imde istiyorum inşallah birtane daha.
Hadi hayırlısı.
 
Olur abla neden olmasın istiyorsan sağlık problemin yoksa bir engel yok demektir

bizim bir tanıdığımız kendisi annemle yaşıt(ben küçükken ona cici anne derdim) 40 yaşında ilk defa anne oldu

oğlu benim oğlumdan küçük.

maşallah çokta sağlıklı
 



bir solukta okudum.bu yazı da en çok gözüme takılan söz EVHAM YOK TAKINTI YOK.bende takıntı ve evham yapmamalıyım.çok teşekkür ederim:)
 
bunun cevabını biz veremeyizki. Bi doktora gitmeniz gerek. Rahminiz yumurtalıklarınız kan değerleriniz ne biliö tansiyonunuz falan buna misaitse neden olmasın. Annem 36 yaşındaydı bizim ufaklığı doğurduğunda, ben 16. Sadece doğum eanasınfa tansiyonu çok yükselmişti dilaltıyla falan normale çevirdiler. Üstelik normal doğum yaptı sezercik bile değil. Yani olmaz olmaz drğil. Ama bazen yaştan dolayı yorucu olduğunu söylüyor . Gerçi annem genç bi kadınıdr yani harekeylidir falan ama öyle dior arada. Tabi yinede oyyyy iyiki doğurmuşum oğlumu da deyip duruyor:-D işaalah bi sorun olmaz allah gönlünüze göre versin. Ama bir insanın kızı olmalı kesinlikle. ...
 
Annam beni 37 yaşındayken doğurmuş, abim 20 yaşındaymış o zaman. Öyle güzel bir diyaloğumuz var ki anlatamam. Sırtımı dayadığım dağdır o.

Ablam yine 37 yaşındayken ikinci kızını aldı kucağına. İlki 14 yaşındaydı bu arada.

Geçen yıl kuzenim 40 yaşında bebiş sahibi oldu. Şimdi 1 yaşında ufaklık, çok sağlıklı cin gibi bir bebek.

Günümüz şartlarında geç yaş hamilelikleri çok doğal şeyler. Testlerinizi muhakkak yaptırın. Sorun olmaz.
 

inşallah benim aklımdan geçen de kız:)
bir iki ay evvel bütün testlerimi yaptırmıştım kan, tiroid, kolesterol kadın dğuma da gitmiştim.herşey iyi demişlerdi.folikasite başladım.1 _1.5 kadar içim yine gideceğim.bakalım hayırlısı:)
 
Benim kardeşimle aramda 11 yaş var ..
O benim için kardeşten öte korunması gereken bir varlık ve iyi ki de var ..
Anne babadan sonra bana en yakın akrabam kardeşim bu hayatta ..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…