- 16 Ekim 2010
- 46.748
- 84.453
- 798
- Konu Sahibi akideciknane
-
- #32.541
Mutfak güzeli seni
Rabbim hepimize nasip etsin.
Ben var olduğunu sanmıyor, sadece Selcan sordu diye paylaştım durumumu..
Dolapla olmuyo keramet cekette ya bi düşündüm bizimkide pek giymez ceket spor takilir .fikrim geldihaha napiyoz bi ceket aliyoz adamlar üstümüze atacak şart bu hani öyle soylerle ya bi deneyek ya noluki hahahahaaaa
bu bebekler zaten en beklenmedik zamanlarda geliyolar inşallah seninkilerde gelmiştir canım
Yok ben zaten hep onu diyorum kısa yazmak istediğim için yazdım .gardrop indi yıllarca ama yok ne varsa ama .Dolapla olmuyo keramet cekette ya bi düşündüm bizimkide pek giymez ceket spor takilir .fikrim geldihaha napiyoz bi ceket aliyoz adamlar üstümüze atacak şart bu hani öyle soylerle ya bi deneyek ya noluki hahahahaaaa
Çoğul yazmışsın ALLAH duysun seni canım. Sürpriz olsa ne güzel olur.
Sabah haberlerde gördüm 34 yıllık evli, 52 yaşında bir kadın ilk defa anne olmuş Türkiye'de. Bebeğin maşallahı vardı 3800 gr.lık bir kız. RABBİM anne-babasına bağışlasın. Kadın "umudumu hiç kaybetmedim" dedi doğumdan yeni çıkmış.
Çok güzel bir görüntüydü gördünüz mü bilmem.
Ayyyy kıyamam ya işte analığın yaşı yok .insan istiyor ne mutlu Allah onlara uzun ömür versin kaybolan yılları telafi etsinler2013 yılındada 54 yaşında bi kadın anne olmuştu canım linki aşağıda var.. oda böyle haberlere çıkmıştı:)) harikaa
bayildimmmm... gozler doldu burda Rbbim sen ne yucesin!!!! İnsallah gonlumuzdeki olsun hayirlarla.52 yaşında anne oldu
Tüp bebek yöntemiyle anne olmanın sevincini yaşayan Ayşe Başkal, “34 yıl hep onu aradık. Rabbimizden ümidimizi hiç kesmedik. Çok mutluyum, yeniden doğmuş gibiyim” dedi.
Sitene Ekle
Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın
Tüp bebek yöntemiyle anne olmanın sevincini yaşayan Ayşe Başkal, “34 yıl hep onu aradık. Rabbimizden ümidimizi hiç kesmedik. Çok mutluyum, yeniden doğmuş gibiyim” dedi.
Manisa’nın Karaağaçlı mahallesinde yaşayan Ayşe Başkal (52) ve İbrahim Başkal (56) çiftinin 34 yıllık çocuk özlemleri Manisa’daki 8 Eylül Hastanesinde son buldu. Yıllardır bir hastalıkları olmamasına rağmen çocuk sahibi olamayan çift, Ukrayna, Kıbrıs ve İzmir’de çeşitli hastanelerde tüp bebek denedi. Yedi defa tüp bebek yöntemini deneyen ve içlerindeki evlat sevgisinden dolayı bir türlü çocuk isteğinden vazgeçmeyen Başkal çifti, mutluluğu 34 yıl sonra buldu.
Manisa Özel Sekiz Eylül Hastanesi’ne başvuran Başkal çifti, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Süleyman Emre ve ekibi tarafından gerçekleştirilen tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi oldu. Başarılı bir doğum sonrasında Ayşe Başkal, bir kız çocuğu sahibi oldu. 3 kilo 850 gram doğan bebeğe Sümeyye Nur ismi verildi.
34 yıl çocuk sahibi olmak için beklediklerini söyleyen Ayşe Başkal, “34 sene çocuğumuz olmadı. 6-7 defa tüp bebek denedik ama olmadı. Allah bize bu günleri gösterdi” diye konuştu.
Hiçbir hastalığı olmamasına ve doktorların sürekli ’çocuğunuz olacak’ demesine rağmen 34 yıl boyunca çocuk sahibi olamadıklarını anlatan Ayşe Başkal, “Nasip bugüneymiş. Hiç vazgeçmedik. 52 yaşındayım. Hep aradık, aradığımızı da bulduk inşallah. Çok mutluyum, yeniden doğmuş gibiyim. Hiç ümidimizi kesmedik. Rabbim herkese evlat sevgisini tattırmayı nasip etsin. Şimdiye kadar tüp bebek için çok para harcadık. Her denememizde 10 bin lirayı geçiyordu. Kıbrıs’a, Ukrayna’ya, İzmir’e gittik tüp bebek için. Evlat sevgisi için hiç vazgeçmedik. Allah herkese versin. Çocukları çok seviyordum. Allah’tan hiç ümidimi kesmedim. Eşim de aynı şekilde” dedi.
2013 yılındada 54 yaşında bi kadın anne olmuştu canım linki aşağıda var.. oda böyle haberlere çıkmıştı:)) harikaa
Kızlar dün bütün gün Zorlu Center'daydım.. Apple Store da.. 2012 de aldığım iphıne5 meğer Hatalı üretimmiş. Ve sıra bekleyip işlemler uzun sürseler Sıfır İphone5 le değiştirdiler. Üst açma/kapama tuşu zor çalışıtırdu.. Dün buna çok mutlu oldum :))))))
:)) aynen canım aynen ilk izlendiğinde hayranlıkla izleniyor sonra aylarca tekrarları ekranda dönüyor ama biz yinede açıyoruz..
ben tv nin gücüne çok inanıyorum eve farklı bi enerji veriyor tabi asla çok saplanıp kalmıyorum..
o habire açık kalacak ekranda birşeyler dönecek ama sen evde hayatını endexsiz bir şekilde devam ettireceksin..
sende çok enerjiksin ve kendi içinde birşeyleri çok fazla büyütmüyorsun iş hayatının yanında bununda etkisi olabilir..
bende çok büyütmem içimde hiçbirşeyi o gün testte negatifi bile görsem giyinip süslenip full makyaj yapıp kendimi alış verişe atarım yada farklı alana yönelirim hemen..
Teşekkür ederim, sen de iyi ki varsın canım
ve hep dolu dolu kahkaha atarsın inşallah :))))))))))
Trombofili paneli senin kanından yapılan testleri içeriyor. Gerçi bu test daha çok tutunmayla ilgili yapılıyor. Kan pıhtılaşmasına yönelik değerleri veriyor.
IMSI'yi ihmal etmeyin diye öneririm.... O kadar büyüyünce en iyisini seçme imkanları oluyor :)
Normalde ne Icsi ne Imsi yapilmiyor tüp bebekte, yumurtanın etrafına bırakıyorlar süpermanleri kim yol alıp giderse buluşup koklaşıyorlar embriyo oluyorlar :)
Döllenmeme hikayesi olanların bence mutlaka bu yöntemi denemesi lazım. Belki yumurta çok iyi ama belli sürede süpermanle buluşması lazım, belki süperman çok iyi ama yavaş yumurtaya gidene kadar bitap düşüyor :) IMSI ile süratlendirilebilir :)
Kromozom kısmı önemli... 10-15 güne çıkmıştı benim Beşiktaş'ta yaptırdığım yerden... Senin de benzer sürede çıkacaktır, yeter ki güzel çıksın...
IMSI Tekniği spermin 6000 (60.000 de olabilir tam hatırlamıyorum) kat Büyütülmesi ve en iyi spermin seçilmesi diye biliyorum. Ve Seçilen bu spermle yumurtayı mikro enjeksiyon ile döllüyorlar. Onun dışında da IMSI ile Seçilmeden de mikro enjeksiyon yapıyorlar. Bize öyle Yaptılar mesela çünkü bizde IMSI yapılabilecek kadar sperm yoktu. IMSI de tam hatırlamıyorum en az 5000 ya da 5 milyon sperm Olmalı.
IMSI en sağlıklı ve iyi olan spermi seçmelerini sağlıyor..
Zaten sperm de sıkıntı yoksa Dediğin gibi her yumurtanın yanına 200.000 ya da fazla sperm hücresi koyuyorlar ve bizim tüplerde olan gibi döllenmesini bekliyorlar.
Ben yanına bir Sürü konup da döllenenlerin daha sağlıklı olduğunu ve tutulduğunu düşünüyorum. Çünkü en hızlı ve iyi olan kazanıyor orada da:)
Şimdi gelelim sanaaaa bilerek en sona bıraktım :)
Sen ne gizli cevhersin!
Hadi ot, sebze vs yemekleri anladım, seviyorum o yüzden gönderdiğin resimlerle avucumu yalayıp tariflerini okurken ağzım sulanıyor.
İyi de ben hiç tatlı yemem... Yiyemem...
Doktora bile gittim önemli değil diğer besinlerden gerekli şekeri alıyorsun ama ayda 1 en azından bir tatlı yemeyi dene dedi (üşüyorum ya şeker mi az ondan mı üşüyorum diye gitmiştim hahah) neyse kırk yılda bir bazen belki 2 kaşık sütlaç, 1-2 kemal paşayı zorla da olsa yiyorum elbetteki ekmekle! beni öyle gören tatlı yemeye tövbe eder :)
Niye peki senin tatlıları görünce tatmak istedimmmmm? hahahahah ne yaptın bana :) Hiç tatlı yapmadım da hayatımda üstelik, şimdi denesem mi derken buldum kendimi :) Gerçi kim yiyecek sevgilim de bana benziyor üzümüm benim :)
Diyeceğim şu;
Caaaanım şeyler yapıyorsun, resmediyorsun, tarifini de yazıyorsun sayfaların arasında kaybolup gidiyor.
Vaktin var mı? Gel onlardan sana albüm oluşturalım... Hem sayfalar arasında kaybolmasın, hem sorulduğunda tık tık her birine ulaşılsın. Hem de sadece burası değil KK forumlarındaki herkesin aratırsa bulup, görebileceği gibi olsun :)
Resmi albüme koyup altına da açıklama olarak tariflerini yazarsın. İstenildiğinde oradan resmi de koyarsın. Tatlılar, Atıştırmalıklar, Sebzeler vs. ayırabiliriz de albümü :)
Nasıl yapılacağını, nasıl kullanacağını, nasıl paylaşacağını hepsini anlatmak için hazır ve nazırım. Bunca güzel emek ve bilgi sayfalar arasında yitip gitmesin :)
Eki Görüntüle 1391320 Eki Görüntüle 1391321 Eki Görüntüle 1391322 Kizlar ben dun kendime kiyak yaptim, İstanbul un tadini cikarttim. Zamanin otesinde yasayan cok sevdigim Zeki Muren in sergisiyle basladim. Oradan Tophane deki sergileri gezip Karakoy e indim. Dukkanlari dolastim, guzel kafelerde soluklandim. Ordan yuruye yuruye Galata ya ciktim. Aksam oldu, yagmura yakalandim. Ama sahane bir gundu. İstanbul da yasamanin guzel taraflari oldugunu bazen unutuyor insan. İyi geldi.Eki Görüntüle 1391320
Ben Ulu Manitu Kamber... Bensiz olmaz
Canım, transfer sonrası hamile kalan arkadaşların sol kasıkda hep ağrı vardı..umarım sendede öyledir...
Biraz daha bekleyeyim, hiç bir belirti yok çünkü.
İyice geciksin
"Dr.a gidince el sallar bana" diyorum eşime, "doğuma yakın gitseydin daha uygun du" diyor
Teşekkür ederim umarım hiç birimizin 9 ay kırmızıları gelmez
Kizlarrrr kiLar hepinizi öperim ozledim. 2 gün izin almiştim kuzenlerim geldi sehir disindan ayak uydurmaya calisiyorum...
Insallah yarin ise ve normal hayatima donecegim... kafa toplamaca yapiyorum..
Hepinizi simdilik operimm
sağol canım tşk ederim.
canım bana üzütünden olabilir mi diye mesaj yazmıştın sana cevap yazmıştım ama çıkmamış.
yazdığım cevap aşağıda sevgilerimle....
aynen canım ilk tedavide yumurta büyümemesini babamın vefatına bağlamıştım çünkü 30 gün sonra başladım hemen psilogolunda yönlendirmesiyle.
elimden geldğince sevdiğim şeyleri yapıyorum ben istediğim bana negatiflik vermeyecek kişillerle görüşüyorum.
iş sebebiyle gidemediğim kurslarıma gidiyorum.
kaybettiklerim yokuluğu kabul etmeyi öğreniyorum.
rahatlamak için elimden geleni yapıyorum.
Stress , yaşadığımız üzüntüler hepsinden etkileniyoruz..Akupunktur denedinmi? yada gittiğin dr.la bu konuyu görüştünmü canım..birde arada yürüyüş yapmanıda tavsiye ederim nacizane fikrim, yarımsaat bile yürüsen, kulağına müzik tak yarım saat sadece kendine ayır.. herşeyi kafandan atmaya çalış,
yürüyüş yapmayı çok severim uzun zamandır yapmadım başlamak istiyorum gene.
haklısın bunu yapmalıyım...
akapunturu hiç denemedim biraz iğneden korkuyorum.
ama bıoenerji cazip gelmişti.bakalım belki ona gidicem.
sen nasılsın?
bol şans canım..inşallah en kısa sürede bizde bebişlerimize kavuşuruz..bizimde 2 embriyomuz vardı, bakalım geçen ay 2 tanesi transfer edildi ama tutmadı..bu 3.cü olmuşdu..biraz korkum vardı, o nedenle hemen tekrar dondurulmuşlarla denemek istemedim..kendimi iyi hissettiğimde deneyeceğiz..benimde en rahat olduğu yer, bazen evin dışında sokakda gezdiğim ,kahve içmeye gittiğim zamanlar oluyor..pazar gezmelerinide severim, hemen hemen her hafta pazara giderim..İzmirde pazar larda güzel, esela burda Tire, Ödemiş gibi yerlerden gelenlerin ürünleri hem taze hemde sağlıklı ..elimden geldiğince alıp, yapıyorum :))
hepimiz için bol canım...
en güzelini yapmışsın beklemek daha iyi olabilir.
İzmir aşığıyım ben....
İlk Kemeraltı,Alsancakla,Çeşmeyle başlayan yolculuğum sonra Güzelbahçe,ılıca,Özdere gümüldür Mordoğan olarak olarak devam etti heryerini ayrı ayrı sevdim.İnsanlarınıda ayrı.
Her sene geliriz mutlaka biliyormusun.
Eşimde Aydınlı Ben Karadeniz ama sevdim çok Egeyi.
Hatta Üniversite yıllarımda Harmandalını bile öğrendim kursa gittim.
Eşim tanıştığımızda bilmiyordu :)
Azmmetti oda öğrendi Düğümüzde oynadık :)
Kemençe ayrı tabi onu ben oynadı o yetişemiyor hala :):):)
Ben zaten böyle yaşıyorumAlıntıdır...
Unutmayın… Bir toz tabakası, altındaki ahşabı korur.
‘Bir ev mobilyaların üzerine ‘seni seviyorum’ yazabildiğinde gerçek bir ev olur .’
Yıllardır her hafta sonu, ‘aman biri çıkıp geliverirse’ diye en az sekiz saatimi her şeyin mükemmel görünmesine harcıyordum.
En sonunda anladım ki, hiç kimsenin çıkıp geldiği filan yok; hepsi dışarıda hayatlarını yaşayıp eğleniyorlar !
ŞİMDİ, insanlar ziyarete geldiğinde, kendimi evimin durumunu izah etmek zorunda hissetmiyorum;
İnsanlar, benim daha çok dışarda hayatımı yaşarken ve eğlenirken ne yaptığımla ilgililer.
Bunu hala keşfedemediyseniz, lütfen tavsiyelerime kulak verin.
Hayat kısa, tadını çıkarın !
Mecbur hissediyorsanız temizlik yapın …….
ama onun yerine bir resim yapmak, bir mektup yazmak daha iyi değil mi, kurabiye ya da bir kek pişirmek, bir tohum ekmek toprağa, istemek ve gereksinim duymak arasındaki farkı keşfetmek ?
Mecbur hissediyorsanız temizlik yapın, ama bilin ki çok zamanımız yok . . . .
içilecek bir kahveyle, yüzülecek bir nehir, tırmanılacak bir dağ, dinlecenek bir müzik, okunacak bir kitap, dedikodu yapılacak arkadaşlar, sürdürülecek bir hayat .
Mecbur hissediyorsanız temizlik yapın,
ama bilin ki dünya gözlerinizi kamaştıracak güneşle dışarıda, saçlarınızın arasında gezecek rüzgarla, karla, sizi ıslatacak yağmurla… Bu gün bir daha yaşanmayacak.
Mecbur hissediyorsanız temizlik yapın , ama hep aklınızda bulunsun, yaşlılık bir gün gelecek ve bu çok da hoşunuza gitmeyecek . . .
Ve bir gün bu dünyadan gittiğinizde – ki hepimiz mecbur gideceğiz – geride daha çok toz bırakacağız !
Bunu hayatınızdaki kadınlarla paylaşın.
Topladıklarınız değil, nasıl bir yaşam yaşadığınıza dair dağıtabildiklerinizdir hayat…
Merhaba, eşin Nazilli'liydi dimi? Aydın'a geldiğinizde beklerim.hepimiz için bol canım...
en güzelini yapmışsın beklemek daha iyi olabilir.
İzmir aşığıyım ben....
İlk Kemeraltı,Alsancakla,Çeşmeyle başlayan yolculuğum sonra Güzelbahçe,ılıca,Özdere gümüldür Mordoğan olarak olarak devam etti heryerini ayrı ayrı sevdim.İnsanlarınıda ayrı.
Her sene geliriz mutlaka biliyormusun.
Eşimde Aydınlı Ben Karadeniz ama sevdim çok Egeyi.
Hatta Üniversite yıllarımda Harmandalını bile öğrendim kursa gittim.
Eşim tanıştığımızda bilmiyordu :)
Azmmetti oda öğrendi Düğümüzde oynadık :)
Kemençe ayrı tabi onu ben oynadı o yetişemiyor hala :):):)
Genelde ben de öyle. Evde temizlik yapmaktan hiç hoşlanmam. Eşim ve ......hm.ın ellerine sağlık.Ben zaten böyle yaşıyorum)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?