- 19 Haziran 2011
- 1.170
- 1.290
- 208
- Konu Sahibi akideciknane
-
- #32.681
ne korkmasıııı bazen kendime bile itiraf edemediğim şeyleri ne güzel dile getirmişssiiiin yalnız değilsiiin, ben de sen gibiyim işte tam da sen gibiyim, bir yandan da yaş 40... Allahım yardımmmmHatta buradaki ablama diyorum rabbim bana bilerekmi çocuk vermiyor. Ama dedimya :kızlar beni asmiycakya. Acaba diyorum ben anne olmak icinmi doğmuşum. Ablam bebekleri canına sokarcasina sever. Hangi yaşta olursa olsun.bana gelseniz şu ana kadar doğru dürüst hiç bir çocuğa yaklasamadim. Çok nadirdir. Bunu bilen biri varsa soylesin lütfen. Birde cocuklu vs bir ortam varsa kafam ses goturmuyo diye Kaçar im hemen ordan.şimdi diyceksinizki ne egoist bide çocuk istiyo. Evet istiyorum ama kendiminkini. sanırım o zaman sesim çıkmaz. Korktunuz benden demi
İnşallaah....Canım sen neden kendini suçlamaya çalışıyorsun ki.. Ne insanlar var aman hamile kalmayayım diye uğraşan ama hamile kalan..
Annelik duygusu hormonlarla geliyor zateb merak etme:) ben ona inanıyorum.. Inşallah geliyordur:)?
Üstelik ben senin aşırı istediğini düşünüyorum.. Öyle olmasa hamile kaldığında o kadar stress yapmazdın.. Rahat ol.. (Bunları kendime de söylüyorum) :)
eveet bu konudaki şanssızlardanım... Asla yuva gibi olmadı bizim ev... ki Allah rahmet eylesini ikisini de fakat çok otoriter sert ve acımasızlardı... Hala anlamış değilim nedenini hatta akrabalarımız da yakınlarımız da hep aynı şeyi söyler ve bana çok üzülürlerdi. Ben öz ailesinin yanındaki kül kedisiydim... öz kül kedisi....Aynen öyle. İyi birey olmak insanın içinden gelen bir şey. Zorla olunmuyor pek. O konuda çevrendekileri örnek alıyorsun. Ama sevgi, merhamet, ilgi ailenin vermesi gereken şeyler. Tabi benim görüşüm. Belki mecbur değillerdir.
Günaydın arkadaşım, kadın olmak sadece temizlik yapmak mış mı? Annenin şartları, ortamı, yetişme tarzı vs. öyleymiş, bence sorumluluk duygusunun çok gelişmiş olmasından kaynaklanıyor, onlar katı katı yetişmişler yada etki altında kalmışlardır. Annene de yazık, kadıncağız farkında olmadan seni üzmüş, geleceğini olumsuz etkilemiş, biz henüz anne değiliz ama hangi anne bilerek isteyerek çocuğunu üzmek ister!Temizlik yapma demiyor ki arkadaşım. Hayatını buna bağlama diyor. Annem öyleydi. Her hafta sonu bayram temizliği yapılırdı evde. Camlar, kapılar, perdeler, koltuklar, halılar... Her şey iner temizlenir yerleştirilirdi. Arkadaşlarımla gezmeye gidemezdim. Temizlik varsa annem iş bitti diyene kadar oturamazdım... Sadece ders ve temizlikle ilgilenmeme izin vardı. Şimdi psikolojik altyapımda kadın olmaktan nefret etmek yatıyor.
Bu yüzden paylaştım...
Yaw, ben temizlik hastaları için bir şey paylaştım, nereden nereye geldi laf. "Boşuna dememişler laf lafı, laf ...ı açarmış" diye...
Babamın kendi annesiyle babası ayrılmışlar. Annesini 58 yaşında tanıdı, geçen yıl kaybetti. Amcam ikinci evliliğini yaptı. Dayım boşandı, teyzem boşandı. Kendileri 4 yıl ayrı yaşadı... Babam için tabu olmasını anlıyorum biraz. O da ortalıkta savrularak büyümüş. Aileyi bir arada tutmak gerektiği inancı kendi yaşadıklarından kaynaklanıyor. Ama bunu sağlamak için despotluk boyutundaki yönlendirmelerini anlamıyorum...
Bu aralar ihtiyacım olan birisi kendimim. Yalnız kalmaya ihtiyacım var. Kedilerimi ve köpeğimi bile almadan. Onlara annem diye sesleniyorum. Onlar da anneleriymişim gibi sokuluyor. O yüzden her şeyden herkesten uzak kalıp kafamı dinlemeliyim ama kış günü bir yere gitmek gelmiyor içimden. Ben de gün içinde gitmişim gibi yapmaya çalışıyorum...
Arkadaşlar günaydın. Dün düşükten sonra 20. Günde kontrole gittim. Doktorum rahim çok temiz birde kendiliğinden Oluşan 13 mm folikül gördü.alalım bunu dedi. Cumartesi 12 de Allah nasip ederse opu var. Bana dua edin . Inşallah kaliteli olur ve döllenir
beş yaşındaydım bakacak kimse yok üzerime kapı kitleyiş işe giderlerdi akşama kadar yatar ve korku ile her yerimi kapatırdım... ya eve biri girmişse diye... 7 yaşında kardeşim oldu ve onun bakıcılığı oyun cocukluğumu yok etti. Arkadaşlarım dışarda oynarken ben pencerede ya da balkonda onları seyrederdim kucağımda kardeşimle.. 8-9 yaşlarında evin temizliği dahil yarım gün okula giden yarım gün kardeşini bakan bir çocuktum... 10 yaşdan itibaren yemek de bendeydi. aşırı deterjandan ellerim dermatit olunca annem eldiven almış'' Al artık bunlarla temizlik yaparsın'', dedi.Off ya neyse tablo feciiiydi komşularım ve akrabalarım çok üzülürlerdi bu duruma ama ben daha da sinirlenirdim kimsenin bana acımasını istemiyordum... Baba zaten korkutulacak son duraktı hata yaptığımda, bizimkiler çok erken evlenmiş annem beni 16 yaşında doğurmuş... bu hayat şekli üniversite bitip evden ayrılıncaya kadar sürdü... şimdi nasılım 2 yaşında vefaat ettiler kardeşime zaten annelik yaptığım için ve zaten her şeye göğüs gerdiğim için sorun olmadı.. Hatta kader mi, kurguladı dedi yani bu kadar soğuk ve acımasız olmalarının nedeni erken ölecek olmaları ve benim bu acıyı daha kolay ekarde etmem için miydi diye bile düşünmüşümdür... bazen hala da düşünürüm... ben ne kadar sıkı yetiştirildiysem kardeşim tamm tersi yetiştirildi ama zamanla bana yapılanları gördükçe onlara karşı asi olmaya başladı ve yanımd a oldu tabi onun sorumlulukları da benim yanımda oldu her zaman... düşünsenize 11 yaşında erkek çocuğu siz de 18 diyorlar ki kardeşinin ayakkabılarını giydir! heep emir cümleleri... çok şükür bu koşullarda bile vicdanlı olabilmeyi başarmış bir kardeşe sahibim.. ve kazada vefaat ettiklerinde bana dediği ilk cümle ''ablammm iyi ki sen ölmedin'' di kardeşimin... temizliğe gelince evet tedavi gördüm takıntılı temizlik gelişmiş daha 7 yaşında bulaşık çamaşır ,ki kardeşin pislettiği bezlerle banyoda başbaşa kalırdım hep, ev sil süpür başlatıldığım için yer etmiş... deli gibi temizlik... desarj temizlik... çalınan çocukluğumun temizliği... ilaç vs... şimdi daha iyiyim... sorumluluk çok olunca tabi beynim önce kardeşimin hayata katılması gerektiğini dikte etti bana ve öyle de oldu, ben öğretmenliğimin 2. yılında kaybettim ailemi. Ben çalışırken kardeşim de universiteyi bitirdi, askerlik bitti, işe başladı, nişanlandı, evlendi. ben 36 yaşına geldim ve eşim canımm ömrümmm geldi ve beni yuva yaptı... yıllardır çektiğim yuva hasreti canımmm biricik sevdiğim , ömrüm kocamla geldi.. binnnn şükür... çoook şükür... çocuk assla istemedim ilk iki yıl çünkü kendimden çok korkuyordum... hala da korkmuyor değilim ama eşimin sabrı ve şefkati beni dinginleştiriyor... son iki yıldır da denemeler başladı devamını biliyorsunuz... Amacım sabah sabah; ki sabah namazdan sonra okudum yazdıklarınızı ve yazmak istedim, sizi üzmek değildi . Boğazım düğüm oldu şimdi ya... Sakın üzülmeyin her şeye rağmen şükredecek çooook şeyim var ve diliyorum ki; ALLAHIM SAKIN BENİ ANNE VE BABAMA BENZETME... AMİN.
eveet bu konudaki şanssızlardanım... Asla yuva gibi olmadı bizim ev... ki Allah rahmet eylesini ikisini de fakat çok otoriter sert ve acımasızlardı... Hala anlamış değilim nedenini hatta akrabalarımız da yakınlarımız da hep aynı şeyi söyler ve bana çok üzülürlerdi. Ben öz ailesinin yanındaki kül kedisiydim... öz kül kedisi....
beş yaşındaydım bakacak kimse yok üzerime kapı kitleyiş işe giderlerdi akşama kadar yatar ve korku ile her yerimi kapatırdım... ya eve biri girmişse diye... 7 yaşında kardeşim oldu ve onun bakıcılığı oyun cocukluğumu yok etti. Arkadaşlarım dışarda oynarken ben pencerede ya da balkonda onları seyrederdim kucağımda kardeşimle.. 8-9 yaşlarında evin temizliği dahil yarım gün okula giden yarım gün kardeşini bakan bir çocuktum... 10 yaşdan itibaren yemek de bendeydi. aşırı deterjandan ellerim dermatit olunca annem eldiven almış'' Al artık bunlarla temizlik yaparsın'', dedi.Off ya neyse tablo feciiiydi komşularım ve akrabalarım çok üzülürlerdi bu duruma ama ben daha da sinirlenirdim kimsenin bana acımasını istemiyordum... Baba zaten korkutulacak son duraktı hata yaptığımda, bizimkiler çok erken evlenmiş annem beni 16 yaşında doğurmuş... bu hayat şekli üniversite bitip evden ayrılıncaya kadar sürdü... şimdi nasılım 2 yaşında vefaat ettiler kardeşime zaten annelik yaptığım için ve zaten her şeye göğüs gerdiğim için sorun olmadı.. Hatta kader mi, kurguladı dedi yani bu kadar soğuk ve acımasız olmalarının nedeni erken ölecek olmaları ve benim bu acıyı daha kolay ekarde etmem için miydi diye bile düşünmüşümdür... bazen hala da düşünürüm... ben ne kadar sıkı yetiştirildiysem kardeşim tamm tersi yetiştirildi ama zamanla bana yapılanları gördükçe onlara karşı asi olmaya başladı ve yanımd a oldu tabi onun sorumlulukları da benim yanımda oldu her zaman... düşünsenize 11 yaşında erkek çocuğu siz de 18 diyorlar ki kardeşinin ayakkabılarını giydir! heep emir cümleleri... çok şükür bu koşullarda bile vicdanlı olabilmeyi başarmış bir kardeşe sahibim.. ve kazada vefaat ettiklerinde bana dediği ilk cümle ''ablammm iyi ki sen ölmedin'' di kardeşimin... temizliğe gelince evet tedavi gördüm takıntılı temizlik gelişmiş daha 7 yaşında bulaşık çamaşır ,ki kardeşin pislettiği bezlerle banyoda başbaşa kalırdım hep, ev sil süpür başlatıldığım için yer etmiş... deli gibi temizlik... desarj temizlik... çalınan çocukluğumun temizliği... ilaç vs... şimdi daha iyiyim... sorumluluk çok olunca tabi beynim önce kardeşimin hayata katılması gerektiğini dikte etti bana ve öyle de oldu, ben öğretmenliğimin 2. yılında kaybettim ailemi. Ben çalışırken kardeşim de universiteyi bitirdi, askerlik bitti, işe başladı, nişanlandı, evlendi. ben 36 yaşına geldim ve eşim canımm ömrümmm geldi ve beni yuva yaptı... yıllardır çektiğim yuva hasreti canımmm biricik sevdiğim , ömrüm kocamla geldi.. binnnn şükür... çoook şükür... çocuk assla istemedim ilk iki yıl çünkü kendimden çok korkuyordum... hala da korkmuyor değilim ama eşimin sabrı ve şefkati beni dinginleştiriyor... son iki yıldır da denemeler başladı devamını biliyorsunuz... Amacım sabah sabah; ki sabah namazdan sonra okudum yazdıklarınızı ve yazmak istedim, sizi üzmek değildi . Boğazım düğüm oldu şimdi ya... Sakın üzülmeyin her şeye rağmen şükredecek çooook şeyim var ve diliyorum ki; ALLAHIM SAKIN BENİ ANNE VE BABAMA BENZETME... AMİN.
beş yaşındaydım bakacak kimse yok üzerime kapı kitleyiş işe giderlerdi akşama kadar yatar ve korku ile her yerimi kapatırdım... ya eve biri girmişse diye... 7 yaşında kardeşim oldu ve onun bakıcılığı oyun cocukluğumu yok etti. Arkadaşlarım dışarda oynarken ben pencerede ya da balkonda onları seyrederdim kucağımda kardeşimle.. 8-9 yaşlarında evin temizliği dahil yarım gün okula giden yarım gün kardeşini bakan bir çocuktum... 10 yaşdan itibaren yemek de bendeydi. aşırı deterjandan ellerim dermatit olunca annem eldiven almış'' Al artık bunlarla temizlik yaparsın'', dedi.Off ya neyse tablo feciiiydi komşularım ve akrabalarım çok üzülürlerdi bu duruma ama ben daha da sinirlenirdim kimsenin bana acımasını istemiyordum... Baba zaten korkutulacak son duraktı hata yaptığımda, bizimkiler çok erken evlenmiş annem beni 16 yaşında doğurmuş... bu hayat şekli üniversite bitip evden ayrılıncaya kadar sürdü... şimdi nasılım 2 yaşında vefaat ettiler kardeşime zaten annelik yaptığım için ve zaten her şeye göğüs gerdiğim için sorun olmadı.. Hatta kader mi, kurguladı dedi yani bu kadar soğuk ve acımasız olmalarının nedeni erken ölecek olmaları ve benim bu acıyı daha kolay ekarde etmem için miydi diye bile düşünmüşümdür... bazen hala da düşünürüm... ben ne kadar sıkı yetiştirildiysem kardeşim tamm tersi yetiştirildi ama zamanla bana yapılanları gördükçe onlara karşı asi olmaya başladı ve yanımd a oldu tabi onun sorumlulukları da benim yanımda oldu her zaman... düşünsenize 11 yaşında erkek çocuğu siz de 18 diyorlar ki kardeşinin ayakkabılarını giydir! heep emir cümleleri... çok şükür bu koşullarda bile vicdanlı olabilmeyi başarmış bir kardeşe sahibim.. ve kazada vefaat ettiklerinde bana dediği ilk cümle ''ablammm iyi ki sen ölmedin'' di kardeşimin... temizliğe gelince evet tedavi gördüm takıntılı temizlik gelişmiş daha 7 yaşında bulaşık çamaşır ,ki kardeşin pislettiği bezlerle banyoda başbaşa kalırdım hep, ev sil süpür başlatıldığım için yer etmiş... deli gibi temizlik... desarj temizlik... çalınan çocukluğumun temizliği... ilaç vs... şimdi daha iyiyim... sorumluluk çok olunca tabi beynim önce kardeşimin hayata katılması gerektiğini dikte etti bana ve öyle de oldu, ben öğretmenliğimin 2. yılında kaybettim ailemi. Ben çalışırken kardeşim de universiteyi bitirdi, askerlik bitti, işe başladı, nişanlandı, evlendi. ben 36 yaşına geldim ve eşim canımm ömrümmm geldi ve beni yuva yaptı... yıllardır çektiğim yuva hasreti canımmm biricik sevdiğim , ömrüm kocamla geldi.. binnnn şükür... çoook şükür... çocuk assla istemedim ilk iki yıl çünkü kendimden çok korkuyordum... hala da korkmuyor değilim ama eşimin sabrı ve şefkati beni dinginleştiriyor... son iki yıldır da denemeler başladı devamını biliyorsunuz... Amacım sabah sabah; ki sabah namazdan sonra okudum yazdıklarınızı ve yazmak istedim, sizi üzmek değildi . Boğazım düğüm oldu şimdi ya... Sakın üzülmeyin her şeye rağmen şükredecek çooook şeyim var ve diliyorum ki; ALLAHIM SAKIN BENİ ANNE VE BABAMA BENZETME... AMİN.
Günaydın kızlar, dün çok derinlere inilmiş, eski defterler açılmış.
Anne babalarımız nasıl olursa olsun, bugün bizi biz yapan en önemli etmenler. Neler geçirirsek geçirelim, bugün gelinen noktada ayakları üzerinde duran, güçlü kadınlar mıyız? Evettttt, o zaman nokta. Göbek bağımızı zaten kesmişiz. Artık herşeyi geride bırakma zamanındır.
Artık bizim zamanımız. Bizden kıymetlisi mi var yahu:)
çok tatlısın sen biliyomusun
senin yalnız çıkacağın bir tatile ihtiyacın var belki bir hafta sonu kaçamağı yapabilirsin şöyle yeşillikler içinde etrafında göl yada nehir olan sabahları kuş sesleriyle uyanacağın bir yerde iki gün kafa dinlesen herkesten herşeyden uzak tabiiki imkanın varsa eminim sana çok iyi gelecek
inşallah herşey yolunda gider canım bol şanslar
Günaydın kızlar.
Hepinizi çok özledimm...
Çok sayfa birikmişş ara ara okurum artık..
Nasılsınızz her sey yolunda mı?
2220 canım nasılsın, kedicik döndü mü?
H hersey guzel olacak canım inşallah atlatacaksın bugünleri ben buna inanıyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?