- 19 Nisan 2014
- 1.472
- 2.043
- 248
- Konu Sahibi akideciknane
-
- #36.501
Gözleri Aydın olsun,âmin darısı hepimize.WissDuygu,
Asistanimiz biraz calissin Duygu arkadas, bugün 2 gün oluyor Miranda kizina,Hope73 arkadasimizda ogluna kavustu iki bebegimizede mutlu, saglikli bir ömür diliyorum. darisi topikteki tüm arkadaslara olsun.
Ay maşallah .. Hayırlı evlat olsunlarWissDuygu,
Asistanimiz biraz calissin Duygu arkadas, bugün 2 gün oluyor Miranda kizina,Hope73 arkadasimizda ogluna kavustu iki bebegimizede mutlu, saglikli bir ömür diliyorum. darisi topikteki tüm arkadaslara olsun.
Haa şimdi oldu.. Aman ne bilim.. Geçen gün yaptırdığım sağlık raporunda aç gidiyoruz ama ben gece 10 da yemek yemiştim. Açlık kan şekeri 107 çıktı, yüksekti normalden. Doktor sen aç değilmişsin belli bu açlık değil tokluk şekeri Demiş, gülmüştüSana yaptıkları açlık- tokluk şeker ölçümü. Ben de yaptırmıştım bir ara. Açlık 86, tokluk 88 çıkmıştı
Ben Yaptım 15 gün içtim. Faydası illa ki var bence.. Sabah akşam aç karnına bir bardak..evett iki tane icilmeli ama ben bire zor dayaniyorum.. yarin ikiye gecim olmazsa.. cokk kotu cnm tadi evide sogan kokusu sariyor.. evlere zarar biseyyyy...
evet evden uzaklasmakk iyi oluyorr, kafanda dagilir canimm
Güzel açıklama yapmış,ne güzel Demiş 10 gün içeride neler OLDUĞUNU görebilsek,Rabbim ol dedikten sonra hiç bişi engel değil,inşallah donmuşların la olur tatlım.Kızlar ben de doktordan geldim.
Emre bey sağolsun bana 45 dk dan fazla vakit ayırdı. Herşeyi tek tek Anlattı ve sorularımı cevapladı. Bana anlattıklarını kısaca anlatmak isterim, hepimize bilgi olsun.
Tutunamamanın %80 nedeni embriyodan kaynaklanırmış.
Embriyonun tutunmamasının temel iki nedeni varmış.
Birincisi embriyonun 46 kromozomlu değil de yumurtadan ya da spermden gelen fazla (ya da az) kromozomla sağlıksız bir embriyo olması. Doğal seleksiyon, tutunsa bile çok büyük oranda düşük olur dedi. Bu da Allah'ın vücuda verdiği bir koruma mekanizması. Bunun için bölünen embriyodan bir Hücre alınarak genetik teste gönderilmesi ile daha sağlıklı embriyolar seçilebilir. Hücresi alınıp teste Gönderilen embriyo kullanılabilir.
Bu test 350 dolarmış. Fakat tek başarısız deneme sonrası böyle bir testi önermek insafsızlık olur dedi. Hani genetik test yapıp tutunma ihtimalini %100 e çıkarıyor olsak hemen yapalım ama öyle bir garanti de yok dedi. 3 kez başarısız deneme olursa ancak embriyonun kromozom yapısını araştırabilirsiniz, dedi. Çok kaliteli görünen embriyoların içini bilmiyoruz.
Ikinci neden embriyonun rahimde tutunmak için yeterli enerjisinin olmaması. Embriyolar da bizler gibi enerjileri var ayrı ayrı yeterli enerjisi olmayabilir dedi. Benimki tutunmuş ama enerjisi yetmemiş olabilirmiş, bilemiyoruz dedi.. Keşke dedi; bir imkan olsa da, transfer sonrası 10 günde neler olduğunu görebilsek..
''Rahim embriyoyu yabancı madde olarak algılamasın diye, rahmin Bağışıklık sistemi baskılanır. Bazı durumlarda bu baskılama sistemi bozuk olabilir. Yumurta ile gelen hücreler tamam bizden ama spermden gelen kimlik de olduğu için bazen rahim savaş açar embriyoya. Ve tutunmasını engelleyip atar. Böyle bişey olduğunu düşünmüyorum ama dondirikleri transfer etme aşamasında bir ilaç ile rahmin Bağışıklık sistemini baskılayacağız. Kalan 3 embriyoyu 5. Güne bekleteceğiz ve yaşayan olursa transfer edeceğiz." Dedi.
Çünkü spermin etkinliği 3. Günden sonra başlarmış. Spermde bir sorun varsa embriyo 5. Güne kalmazmış..
Ben - " Hiçbiri kalmazsa hadi????"
O zaman da zaten tutunmayacak embriyoyu transfer edip sana o 12 günü yaşatmayacağız, dedi.
evett iki tane icilmeli ama ben bire zor dayaniyorum.. yarin ikiye gecim olmazsa.. cokk kotu cnm tadi evide sogan kokusu sariyor.. evlere zarar biseyyyy...
evet evden uzaklasmakk iyi oluyorr, kafanda dagilir canimm
Kızlar ben de doktordan geldim.
Emre bey sağolsun bana 45 dk dan fazla vakit ayırdı. Herşeyi tek tek Anlattı ve sorularımı cevapladı. Bana anlattıklarını kısaca anlatmak isterim, hepimize bilgi olsun.
Tutunamamanın %80 nedeni embriyodan kaynaklanırmış.
Embriyonun tutunmamasının temel iki nedeni varmış.
Birincisi embriyonun 46 kromozomlu değil de yumurtadan ya da spermden gelen fazla (ya da az) kromozomla sağlıksız bir embriyo olması. Doğal seleksiyon, tutunsa bile çok büyük oranda düşük olur dedi. Bu da Allah'ın vücuda verdiği bir koruma mekanizması. Bunun için bölünen embriyodan bir Hücre alınarak genetik teste gönderilmesi ile daha sağlıklı embriyolar seçilebilir. Hücresi alınıp teste Gönderilen embriyo kullanılabilir.
Bu test 350 dolarmış. Fakat tek başarısız deneme sonrası böyle bir testi önermek insafsızlık olur dedi. Hani genetik test yapıp tutunma ihtimalini %100 e çıkarıyor olsak hemen yapalım ama öyle bir garanti de yok dedi. 3 kez başarısız deneme olursa ancak embriyonun kromozom yapısını araştırabilirsiniz, dedi. Çok kaliteli görünen embriyoların içini bilmiyoruz.
Ikinci neden embriyonun rahimde tutunmak için yeterli enerjisinin olmaması. Embriyolar da bizler gibi enerjileri var ayrı ayrı yeterli enerjisi olmayabilir dedi. Benimki tutunmuş ama enerjisi yetmemiş olabilirmiş, bilemiyoruz dedi.. Keşke dedi; bir imkan olsa da, transfer sonrası 10 günde neler olduğunu görebilsek..
''Rahim embriyoyu yabancı madde olarak algılamasın diye, rahmin Bağışıklık sistemi baskılanır. Bazı durumlarda bu baskılama sistemi bozuk olabilir. Yumurta ile gelen hücreler tamam bizden ama spermden gelen kimlik de olduğu için bazen rahim savaş açar embriyoya. Ve tutunmasını engelleyip atar. Böyle bişey olduğunu düşünmüyorum ama dondirikleri transfer etme aşamasında bir ilaç ile rahmin Bağışıklık sistemini baskılayacağız. Kalan 3 embriyoyu 5. Güne bekleteceğiz ve yaşayan olursa transfer edeceğiz." Dedi.
Çünkü spermin etkinliği 3. Günden sonra başlarmış. Spermde bir sorun varsa embriyo 5. Güne kalmazmış..
Ben - " Hiçbiri kalmazsa hadi????"
O zaman da zaten tutunmayacak embriyoyu transfer edip sana o 12 günü yaşatmayacağız, dedi.
WissDuygu,
Asistanimiz biraz calissin Duygu arkadas, bugün 2 gün oluyor Miranda kizina,Hope73 arkadasimizda ogluna kavustu iki bebegimizede mutlu, saglikli bir ömür diliyorum. darisi topikteki tüm arkadaslara olsun.
Yok canım hiç öyle bireyden bahsetmedi..çok güzel yazmışsın sağolasın, inşallah tedavin başarılı sonuçlanır..5.güne gitmek genelde başarıyı getiriyor..peki rahime çizik atılacakmı ? bazen buda faydalı deniliyor..
Insallah canim tesekkur ederimInşallah hamilesindir canım. Hadi inşallah
Sagol canim benim insallahİnş hamişsindir
Biz önden gidelim, size yer bakarız.... İnşallaaaaaaaaaah maşallahh :)))))))))
Canım kızkardeşlerim, sabah 7 den beri hastanedeyim. şeker yüklemesi yapıldı 146 sonuç... daha önceleri de 125-128 gibi çıkıyordu ama bu sonuç içöin dr artık sen bir şeker hastasısınj dedi ve ilaç verdi ve her hafta kanımı ölçeceğim makinayı... Diaformin 1000mg hadi hayırlısı...
Evet güzel Anlattı ve güven tazeledi bendeGüzel açıklama yapmış,ne güzel Demiş 10 gün içeride neler OLDUĞUNU görebilsek,Rabbim ol dedikten sonra hiç bişi engel değil,inşallah donmuşların la olur tatlım.
günaydın kızlarrr sabah sabah üzüldüm ya gamzeli anneyi tanımayan yoktur herhalde OKAN BAYÜLGENİN proğramında kemik ili aramıştı vefaat etmiş.(((((((
Gamzeli Anne Gamze Akbaş Vefat Etti…
1
. RABİA ÇALHAN - 04 MART 2015ANNE-ÇOCUK
Oğlu Atakan’a yazdığı mektupla milyonların tanıdığı kan kanseri hastası İzmirli Gamze Akbaş vefat etti.
Türkiye, lösemi hastası İzmirli bankacı Gamze Akbaş’ı, 3 yaşındaki oğlu Atakan’a yazdığı mektupla ve “Ölmek istemiyorum, Atakan’ın büyüdüğünü görmek istiyorum” feryadıyla tanıdı. Doktorlar tarafından 3 aylık ömrünün kaldığının söylenmesi ve genç annenin yürekleri titreten feryadı, bir anda ülkenin gündemine oturdu. Bütün Türkiye Gamze Akbaş için seferber oldu, 20 binden fazla kişi kan vermek için sıraya girdi. Türkiye’nin ‘Gamzeli Anne’ diye nitelendirdiği Akbaş, oğlunun onu hasta haliyle görmemesi için ondan aylarca uzak kaldı. Uygun kemik iliği ise aylar sonra İtalya’da bulundu ve genç anne hasretini çektiği oğluna kavuştu.
Ancak ilik nakline rağmen iyileşemeyen Gamze Akbaş’ın vefat haberi geldi. Gamze Akbaş’ın cenazesinin, yarın Karşıyaka Ali Gültekin Camisi’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Doğançay Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi.Yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dileklerimizle….
Atakan’a Mektup
Bu yazıyı yazarken sabredeceğim ağlamamak için.
Aynı başlıkta yazdığım gibi hissediyorum kendimi, ama belli ki benim seyahatim bayaca uzun sürecek. İster bir annenin vasiyeti diyin bu yazılanlara, ister gözü arkada kalmasın diye aklından geçenleri sıralıyor diyin.
İyiydim gerçekten 2 hafta önceki düşüşü laboratuar değerleri yanlıştır umudunu yaşıyordum, Dr’um da öyle inandırmıştı. Ama değilmiş, artık mikroskop altında da değerlerim hızla düşüyor. Maalesef kağıt üstündeki gerçekler doğru? Diş etlerim çekilmeye başlıyor diyince zaten salı günü kemik iliğine bakalım dedi.
Evladım tek derdim.
Nefesi kesildi adamın ama, sen çok ağladın karşımda benim de ona moralim bozuldu dedi. Nasıl ağlamam öyle bir derdim var ki içinden çıkamadığım, nasıl ağlamam. Evladım ne olacak Dr’um dedim. Sıkıntılı günlerin gelmesine ağlamıyorum, benim derdim evladım dedim.
Evet evladım tek derdim.
Herkesin Atakan’a çok iyi davrandığı kesin hatta davranacağı da. Annem, babam, kardeşim en başta hatta Emrah kendini toplayana kadar Atakan ilk dönemlerde kiminle kalır. Sevdiği, alıştığı insanları yanında göremeyince ya da gördüklerinde ağlayan gözlerle gördüklerinde napar yavrum. İş seyahatine giden bir anne defalarca kafasından geçenleri söyler yavrusunun bir şeyi eksik kalmasın diye.
Eskişehir’e gönderirler belki bir süreliğine orası da çok soğuk, keşke annem göndermese,
Terleyince atlet değişir mi
Kalbi kırılırsa anlarlar mı,
Dudakları beyazlamış biraz, benzi sarı gibi gözüküyor deyip hemen kan testi yaptırmaya götürürler mi,
Anneyi sorduğunda ne cevap verirler,
Meyveler, sebzeler defalarca sirkeli suyla yıkanır mı,
Marketten alınanların özellikle Atakan’nın yiyeceklerinin son kullanma tarihlerine her defasında unutmadan kim bakar,
Her akşam ılık sütünün içilmesi, Dişlerinin fırçalanması atlanılmaz mı,
Günlük taze meyve suyu sıkılır mı mevsim meyvelerinden,
Terleyince üşenmeden anında atlet değişir mi,
Nelerden mutlu olur diye düşünülür mü,
Değişik kitapları kim araştırır, kim alır peki,
Bıkmadan sıkılmadan kim oyun oynar onunla,
Bıkmadan sıkılmadan saçlara cici yapmasına kim izin verir,
Gideceği okuldaki eksiklikleri kim fark eder,
Emrahım canım sevdiğim
Öğretmeniyle sürekli yakın diyaloğa kim girer, o özel bir öğrenci iyi bir gözleme ihtiyacı var annesini kan kanserinden kaybettik der,
Evde televizyon seyretmeyip kim aktivete yapar el becerisi gelişsin diye hem de hergün,
Kendi çocuğuna ya da çocuklarına sabır gösteremeyen insanlar Atakan’ıma nasıl sabır gösterir,
Bir varmış, bir yokmuş Ömür bu iki kelime arasında geçen zaman Zamansa bazen dost insana, bazen düşman bize düşman oldu.”
Sana güvenim tam
Emrahım canım sevdiğim çok üzdüm seni en fazla kötü günlere, seninle göğüs gerdik. Hakkını helal et. Bundan sonra işin daha da zor olacak. Ama sana güvenim tam. Bir kaç gün önce demiştin ya bana, parkta oynarken bizi birisi seyretse deli bu adam der ama ben oğlumla çocukluğumu tekrar yaşıyorum diye. Hep öyle deli baba ol olur mu o zaman Atakan yokluğumu daha az hisseder belki.
Evde demiştim ya ben, sana sevdiğim,
Atakan seninle gerçekten iyi vakit geçiriyor hep gülüyor. Sen iyi bir babasın diye… Ben hep bişeyler öğretme çabasındaydım, sense eğlence, öyle olduğu için o kadar mutluyum ki hep mutlu ve onu güldüren babasıyla birlikte yaşayacak diye Öğretmenler zaten öğretir öğrenmesi gerekenleri. Gülmek daha iyi bir ilaç. Onu da sen hep verdin ve vericeksin canım sevgilim.
Canım annem, canım babam, canım kardeşim hakkınızı ödeyemem şimdiye kadar çok emek verdiniz bize. Asıl şimdiden sonra sizlere daha çok iş düşüyor dimdik durup Emrah’a destek verme zamanı. Atakan başta ALLAH’a sonra Emrah’a sonra annem, babam, kardeşim size emanet…
Keşke herşey farklı olsaydı. Yaşam mutlu dolu günlerle dolsaydı
Annem hediye kaban almak istedi. İstemedim çünkü seneye kışa çıkmam heralde.
Sabahleyin aradın annem.
Canım annem dayanamam
Ne olur güçlü ol diye. Lütfen gel alalım dedin. İstemem annem dedim.
Ateşim var öksürüyorum dışarı çıkmıcam dediğimde Atakan’ım koşarak geldi ne dedi biliyomusun.
‘Ateşin olmasın, ne olur öksürme canım annem dayanamam sana’ dedi.
Telefonu kapadım çöktüm oğlumun yanına ben sana dayanamam merak etme geçer dedim, geçsin annecim dedin.
Dayancan annem diye haykırdım içimden
Yalvarırım yaşama şansı ver…
Şu an ezan okunuyor. Yalvarırım rabbime evladım için bana yaşama şansı ver. Salı günü gireceğim operasyon sancısız geçsin, en önemlisi sonucu güzel gelsin. Çok bişi istemem sadece sağlık. Ama artık o kadar yıkıldım, o kadar güçsüz kaldım ki. Savaşacak gücümü yitirdim. Emrahımın, annemin, babamın, kardeşimin gözünü yaşlı görmeye gücüm kalmadı.
Arayan eş, dost, akraba açamadım telefonları açamayacağımda, biliyorum dualarınız benimle ama gücüm yok konuşmaya birde tabiii Atakan’ım anlamasın durumu diye.
Salı gününün güzel geçmesini bu kadar umutsuzluğun içinde yine de umut ediyorum.”
Aaaa bu ne yaaa sizedemi ekmek cizzz şu maya nin vücüdümüza verdigi zarar anlatmakla bitmiyo üstelik herşeyde maya var ben buldum Allahtan cözümünü simit olayina gelince kimse bu zevkime kilit vuramaz zaten sade Türkiyede bir iki yiyorum haftaya cumartesi kahvaltida simit himmm hic kötü bir fikir degil yaaa istanbul sakin biryere kacma ben geliyorummmCanan karatayin ekmeklerin kromozomu hakkindaki aksamki haber beni etkiledi bakalim ekmek simit olmadan ne yapacammm hahhhh bu ilk gün bilmem ama bağımlısı olmusum uyusturucu gibi
Yüzümde Açan gülücüklerin Sebebi Oldun. Tatil Adreslerini not Aldım. Belki Yazın Karşılşırız Da :) Güneşli Güzel Izmirden Sana ve Tüm Dostlara Selam..
Eki Görüntüle 1441941
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?