Popüler Konu 40 yasından sonra anne olmaya cabalayanlar


Düzenin altüst olacak desene şu tayinler yüzünden.. Şehir dışında bir yerlerde çalışma imkanınız yok mu?
Bebişin beslenmesiyle ilgili diyetisyenlerle görüş istersen. Kızın 5 aylık olmuş zaten, 1 ayı kalmış ek gıdaya geçmeye.. Hızla toparlanıyorlar, merak etme diyeceğim de, anne yüreği işte, dayanamazsın tabii ki.. Bir arkadaşımın bebeği sürekli kusması yüzünden 2 ay gerideydi gelişim olarak. Sonradan atağa kalktı, yaşıtlarını yakaladı. Umarım en kısa zamanda toparlar.
Bebeğin uyku saatleri bence az. Bebeklerin daha fazla uykuya ihtiyacı var büyüyebilmek için. Kilo almamasının sebeblerinden biri de o olabilir. Ama işte herkesin doğuştan getirdiği özellikler farklı farklı. Umarım herşeyi en kısa zamanda yoluna koyarsın, düzenini kurarsın. Depresyona neyim girme sakın, aman diyim..
 
2220 Günaydın canım ya tekrar hayırlı olsun bahcenin son halini görmek isterim kuzum naptın ektin mi bi seyler

Yok arkadaşım, ekmedim. Çoğu bitkinin ekim zamanı geçti. Bahçeyi temizleyen ekip te yeşil öldüren atmış toprağa, otlar temizlensin diye. Bu yaz olanlarla idare edeceğiz artık.
 
Merhaba, karnın doyuyorsa ve proteinini yeteri miktarda alıyorsan bence rahat ol.
Dr. kontrolü konusunda 15 Nisan'da 2'li test için ayrıntılı inceleme yapıldı sorun yok denildi, materni testinte de sorun yok, 15 mayısta üniversitenin dr.na gittiğimde herhangi bir sorunun yoksa bebişe bakmaya gerek yok dedi ama ısrarım üzerine bebişime baktım kafası kocamandı yüz hatları belirgindi ve hareket ediyordu, 18-22 hafta arası ayrıntılı ultrasona bakılacak, şimdiki düşencem perinotoloğa gitmek. Diyeceğim ben mi abartıyorum her ay bebişi görüp gelişmesi nasıl diye, yoksa dr.mu çok rahat anlamadım. Diğer yandan annelerimizi Anadolu kadınını düşününce biz fazla pimpirikliyiz diye düşünüyorum, acaba doğrusu nedir?
Hamilelik psikolojisidir arkadaşım, bebişin bir gelsin bak o zaman kendini gör, aslan-kaplan olacaksın, bebişin ve kendin için ne kadar güçlü olduğunun farkına varacaksın. Bence bu güçlü olma durumu da kadınlık hormonunda var. Tohumu erkek veriyor ama biz bir canı taşıyoruz, can yetiştireceğiz, hayatın yükünü de çekiyoruz, güzelliklerini de görebiliyoruz, bu güzel yolculukta biraz molaya ihtiyacın var gibi, biraz kendini dinle ama kötü duygu düşüncelere kulağını kapa, Cemre'nin vereceği yenileme, tazelik, mis kokular seni bekliyor. Sevgiler.
 

I am acayip sure yani
Bedenin kabul etmiyorsa, ihtiyacı olmadığı içindir. Merak etme, Cemre gelişip besin tüketimi arttıkça iştahın açılacak. Yemek yerine sıvı kıvamda beslenmeyi deneyebilirsin. Meyve suları, sebze çorbası gibi. Gaz yapmayacak yiyecekleri seçersen iyi olur. Hem rahatsız olmazsın, hem gıdasız kalmazsın, hem için rahat eder. Midendeki doluluk hissi, Cemre' nin baskı yapmasından da kaynaklanıyor olabilir. Onun yer değiştirdiği zamanları takip edip ona göre beslenmek te yediklerinin içinde kalmasına yardımca olur. Ama yiyemiyorum diye üzme kendini. Hepimizin bünyesi farklı. Sağlıktaki zaman kısıtlamaları ortalama değerler. Kişiden kişiye değişiyor gerçekte. Onun için takılma fazla
 

Oy kuzum. Yaşadığın duygu durumu çok normal. Bir çok hamile yaşıyor bunu. Kedilerimden biliyorum
Farzet ki yanındayız, sana kocaman sarılıyoruz
Mesela yatırmışım seni dizlerime, saçlarını okşuyorum, ellerinle oynuyorum... Ağlamak iyi gelecekse omzuma da yaslanabilirsin. Dur ben su getireyim sana. İçine bir- iki damla limon. Ağladıktan sonra iyi gelir.
Çevrende yoksa da burada seni seven, değer veren ve anlayan dostların var. Ne zaman ihtiyaç duyarsan gel. Yüreğimiz de kollarımız da hep açık.
 

Canım üzme tatlı canını...
Ama yoğurda pekmez katılmaz. Ayrı ayrı vermeyi dene.. Beş buçuk aylıksa ek gıdalara başla gitsin.. Muhallebi yapabilirsin pirinç unundan tatlandırmak için içine pekmez koyabilirsin ya da muz.. Aptamil deneyebilirsin ama Ülkerin ki daha tatlı diye duydum bi süre onları deneyebilirsin ( muhtemel yapmışsındır da kendimi rahatlatmak için söylüyorum aslında)
Bir tane site var kesin ordan yardım al gurmebebek . com olacak... Kilosu biraz az ama toparlanır dert etme ne olur..
 

Canım bebeğin seni yiyor zaten problem etme ne yersen kendine yiyorsun.. Zararlı şeyler yemediğin sürece ve stres sıkıntı yapmadıgın sürece ona zarar vermezsin.. Biraz rahat olmaya çalış.. Mesela yogurdu hafif sulandır buğday kat nane kat ya da dereotu biraz serinletir içini..
 

Rahat bırak kız bebeğini
Doktorun haklı, belirgin bir sorunun yoksa her seferinde bebeği görmenize gerek yok. Aylık gelişimine göre kafasının iri görünmesi normal. Nette bebeğinin gelişimiyle ilgili görüntüleri bulabilirsin. Ama son kontrollerinde ölçüm yapılıp doğum şekline karar verilecek zaten. Hem kendini hem bebeğini strese sokma şimdiden. Karnını okşa, bebeğine varlığı için teşekkür et ve günü gelene kadar onunla birlikte olmanın tadını çıkar. Emin ol bir terslik olursa (Allah göstermesin) hissedersin zaten. Bırak bebeciğin, içeride rahat rahat büyüsün...
 

Geçen gün Cemalnur Sargut'un bi röportajını okudum olumlu düşünmek ile ilgili.. Olumlu düşünmek olumlu şeyi getirmez yani kaderi değiştirmez ama kaderi sevmeye ve ona güzel bakmaya yardımcı olur diyor.. Aslında çok doğru.. İçinde bulunduğumuz şartlar ve olanaklar nedir onları görüp kabullenmek ve gülümsemek lazım sanırım..
Seni çok iyi anlıyorum zaten hepimizi zorluyor hayat denilen öğreti..
Kocaman öpüyorum ve 2220 nin de dediği gibi kimse yoksa biz varız.. Gerekirse atlar uçağa gelir sana sarılır sonra dönerim.. Yeter ki mutlu ol..
 
EZGİ BAŞARAN/Radikal

Vatandaş koş! Seçim sonuçlarını denetleyebilecek sistem bulundu

07/05/2015


Geçen yıl bir dizi halinde yazmış, hatta bu mevzuda devletle ‘polemiğe’ girmiştim. Algı yanıltması yaparak ortada olan sorulara cevap vermeden vermiş rolüne soyunan, dolayısıyla polemiği yapan, elbette ki, ben değildim.

2004’te kullanılmaya başlanan Bilgisayar Destekli Seçmen Kütüğü Sistemi, SEÇSİS’tir. Benim bu sistemdeki açıklara değindiğim yazının başlığı ‘Seçim sonuçlarına güvenilmeyeceğinin somut kanıtı’ idi.SEÇSİS’in yapısı seçim sonuçlarıyla ilgili şaibe yaratacak cinstendi ve şu güne kadar hiç bir devlet kurumu aksini kanıtlayamadı.

Nasıl çalıştığını biliyorsunuz… Sandıklar sayıldıktan sonra tutanaklar ilçe seçim kuruluna gidiyor ve oradaki SEÇSİS ekranına sonuçlar giriliyor. İşte biz o tutanakların sandık başlarından ayrıldığı andan sonuçlar açıklanana kadar olan bölümde neler olduğunu bilmiyoruz. Karanlık bir devre…

Sayısız defa yazdığım gibi SEÇSİS’in denetlenmesine imkan verecek bir yapısı yok. Daha doğrusu SEÇSİS’in UYSM sertifikasyonu olmadığı için (daha detaylı anlamak isteyen ilgili yazılarımı okuyabilir) ekranın öte yanındaki kişiler sonuçlarda oynama yaparsa anlamak mümkün olmayabilir.

Yani ‘demokrasimizin direği’ böyle oynak bir zemine dikilmiş vaziyette.

**

Seçim güvenliği alanında binlerce gönüllüyü sandık görevlisi olmak yönünde eğiten ve örgütleyen Oy ve Ötesi bu açığın da ivedilikle çözülmesi gerektiğine kani oldu geçen yıl. Ve size iyi haber, çözdü.

T3 adlı bir yazılım sayesinde…

Oy ve Ötesi’nin kurucularından Sercan Çelebi ile konuşup anlatmasını istedim: ‘Senin de bir çok defa yazdığın gibi seçim günü sistemden koptuğumuz bir bölüm vardı. Tutanaklar teslim edildikten sonra neler olduğunu göremiyoruz.Bunun için ne yapabiliriz diye konuştuk ve sonuçta ihtiyacımızın SEÇSİS’e alternatif bir bilgisayar programı olduğuna karar verdik. Gönüllülerimizden Sina yazdı programı. Adı T3… Şöyle işleyecek: Oy ve Ötesi gönüllüleri sandık sayımı bittikten sonra elde ettiği imzalı tutanağı scan edecek ve sisteme girecek. Bu tutanaklardaki sonuçları T3’e gireceğiz.Birbirinden bağımsız ve habersiz en az üç kişinin aynı sonucu girmesi gerekiyor ki T3 bunu onaylasın. Dolayısıyla biz de kendi içimizde olabilecek dalgınlıkları, manipülasyonları ve yanlışları önlemiş olacağız.’



Peki dedim, birinci ve ikinci partinin arasındaki oy farkının yüzde 0 ila 3 arasında değiştiği, en ufak bir oy farkının meclise milletvekili sayısı olarak yansıyacağı kritik il ve ilçeler var, oralarda ne yapacaksınız?

‘Zaten tüm sistemi buna göre kurduk. 45 il 162 ilçede toplam 106 bin sandıkta 120 bin görevlimiz, 12 bin okul sorumlumuz olacak. Ofislerimizi büyük scanner’ların yakın olduğu yerlerde konumlandırdık. Görevlilerimiz imzalı tutanakları alıp makinelerin başına koşacak, tutanakların imajlarını çıkaracak ve bizlere gönderecek. 30-40 bin tutanak biriktikten sonra seçim gecesi herkese T3 çağrısı yapacağız. ‘İşte bunlar tutanaklar haydi birlikte T3’e rakamları girelim’ diyeceğiz. SEÇSİS’le eş zamanlı olarak gerçek rakamları gireceğiz ve SEÇSİS’teki sonuçların doğruluğunu test edebileceğiz. T3 ile seçim sonucunu 12 saat içinde net olarak bildireceğimizi düşünüyoruz. Bunu Cumhurbaşkanlığı seçiminde denedik, işledik. Kağıthane’de 1600 oyun farklı girildiğini gördük. CHP bizim tutanaklarımızla dava açtı. Türkiye tarihinde kabul edilmiş ilk seçim yolsuzluğu davasıdır. Sonuç 1600 oyla değişmiyordu ama dediğin gibi değişebileceği yerler var.’

**

Biliyorsunuz seçim günü ve gecesi ‘fantastik olaylar’ yaşanabiliyor. Kediler trafolara giriyor, elektrikler kesiliyor, ilçe seçim kurullarının kapısı saatlerce bir partinin görevlileri tarafından kilitlenebiliyor. Bunlar oluyor ve seçimle ilgili kafalarda ciddi soru işaretleri yaratıyor. E doğal olarak…

Şaibe kötü şeydir. Asgari seviyeye indirmek Oy ve Ötesi ile mümkün. Şikayet etmek yerine gönüllü olarak sandıkların ve bilgisayarların başına geçelim. Bu devirde hiç bir şeyi devletin tekeline bırakmama imkanı var. Mutlaka kullanalım. Haydi… oyveotesi.org
 
Teşekkür teyzesi, çoğunlukla ben de aynı düşüncelerdeyim, hatta ultrason zarar verir mi diye de düşünüyorum, devamlı bakılınca ana karnında bile rahat yok, diyip gülüyorum. Sosyolojide tıpta etik konusu da işleniyor, tıpta müdahale nerede başlanılmalı, her konuya eğilinmeli mi, gibi. İşin doğasına karışıp, müdahil olunmak istenince başka sorunları da kendimiz çağırıyoruz. Evettt vesveselere gönderiyoruz, yeni evinde bahçende eşinle minnaklarında ve gelecek bebişinle çooookkkkk mutlo ol dileklerini sunuyoruz Güneş'le birlikte. Sevgiler.
 

Senin güzel Güneş'inin totosunu ısırmak istiyorum izninle:)
Söyle ona benim de Güneş'imi getirsin :)) Bir Güneş yetmez bize aahhaha..
Söylediklerine katılıyorum canım fazla burnumuzu sokuyor ve müdahale ediyoruz.. Akışına bırakmak, yaradana güvenmek ve ona emanet etmek gerektiğinde en güzeli.. Diyoruz ya Allah'a emanet ol diye daha ne endişe ederiz ki..
O yüzden sen de Allah'a emanet ol.. Bugünlerin tadını doyaa doyaa çıkar.. Dinlen, kitap oku, yürüyüşler yap vs. vs..
Öperim..
 

Sanırım biz abartıyoruz canım, görmemişin oğlu olmuş, çekmiş çükünü kopartmış hesabı.. Zor bulunca aman kaybetmeyeyim diye pimpirikliyiz sürekli. Kafasının kocaman olması normaldir, çünkü uzun süre başın vücuda oranı büyük oluyor diye biliyorum. Ancak 3. trimesterda biraz insan cinsine benziyor o oran. Ben de ilk etapta hemen kalbine bakıyorum, oh atıyor diyip sakinleşiyorum. Kucağımıza alıncaya kadar bu endişe pimpirik durumu sürecek sanırım, doğduktan sonra da başka telaşlar..

Protein yemeye özellikle dikkat ediyorum. Ve de süt içmeye.. Ama bunları yaparsam badem ceviz fındık fıstığa yerim kalmıyor ya da meyve için yer olmuyor. Ancak birer porsiyon. Sabah kahvaltıda zorla 1 dilim ekmek ve kibrit kutusu büyüklüğünde peyniri ancak yedim mesela.. Az yiyorum diye karbonhidrat alımını sınırladım. Canım çok dondurma çekiyor mesela ama onu yersem tıkanırım et yemem lazım deyip kendimi frenliyorum. Umarım iyidir Cemrem.

Bir kitapta okumuştum, evrimin bir sonucu olarak kadınların beyinlerindeki kodlar hamilelik döneminde aktive oluyormuş. İlkel yanımız ortaya çıkıyormuş. Hamilelik, doğum ve bebek bakımı uzunca bir süre yardıma gereksinim duyacak olan kadın erkeğin kendilerine bakabileceğinden emin olmak istiyormuş. Aynen benim hissettiklerim!! Ama kocam gene işsiz. Yani evdeki erkek de benim, kadın da benim. O zaman da insan ister istemez evliliğini sorguluyor. Hayatı paylaşmak için evlendim çünkü üzerime ekstra yük almak için değil!! Eşimin karısı mıyım ebeveyni mi belli dğeil şu anda. Ve benim şöyle bir kendimi boşvermeye imkanım bile yok! Ama bu haksızlık!!
 
Cidden gözlerim doldu şu anda.. İş yerinde olmasam bırakır ağlardım sanırım. Bi de gözümde rimel olmasa.. Onu arındırmaya çalış bi de işin gücün yoksa.. Çok teşekkür ediyorum arkadaşlar, dostlar. İyi ki varsınız...
 
Oyyy kuzum benimm.. Şeker portakalım..
Bu yaştan sonra evlenip barklanıp çocuk yapmaya çalışınca hiç aklının ucundan geçmeyen sorunlarla sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalınca ve artık eskisi gibi özgür düşünüp karar veremeyeceğini gördükçe... Ayyyy.. Ruhum daralıyor!! Çocuk gerçekten çook büyük bir sorumluluk. Her attığın adımı bir de onun açısından değerlendirmek zorundasın. Umarın doğduktan sonra aslan kaplan kesilirim. Ne diyeyim..
"Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" sözü geldi aklıma..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…