- 26 Ağustos 2013
- 2.095
- 3.742
- 178
- Konu Sahibi akideciknane
-
- #41.601
Pump up the jammmmmmmmmm yolluyorum sana :)))) Geçen gün nostalji yaptık da hazır taze taze aklımda. O aradaki nakaratta Aouvvaaa diye duyar söylerdim artık Euaaaa diyeceğim :)
Canım benim hepimiz hepimizi özlüyoruz :) Uzun soluklu yokluğumda neler neler olmuş ne güzel olmuş...
Kıskanma huyunu vücudumda barındırmadığımı, barınmadığını sanan ben henüz senin gelişmelerinden haberdar olmadığımdan öyle sanıyormuşum. :))))
Çok mutlu olun çok... Ve samimiyetle yazdıkların konusunda çok ama çok haklısın.
Biz karı koca iki deli o kadar çok blog okuyoruz ki... Artık hayatlarını yakinen takip ettiğimiz bir sürü insan var... Eşim çok sosyal değildir bu nedenle bir sürü insanla iletişime bile geçiyor. Buradan gidenler, yurtdışından gidenler, işi nedeniyle gidenler, tası tarağı toplayıp gidenler, gidip de yapamayanlar, gidip de sabredenler, gidip de kahredenler..... Uuuu uzar gider... Hızlı yazdığım gibi hızlı okuma kabiliyeti (mütevazi olamadım :) ) barındıran bünyem yalayıp yutuyor tüm deneyimleri.
Çok şükür ki eğer dönmeyi gerektirecek herhangi bir sebep olursa gelebileceğimiz bir evimiz olsun diye uğraştık. Aslında kısır döngü bu ev kalsın dediğimiz için gidişimiz öteleniyor ya olsun.
Alışma sürecinde sana kolaylıklar diliyorum. İstanbul'dan eksik kalan, her bir yoksunluk aslında oradaki zenginliğin... Zamanla tam farkına varacaksın... Dinginlik başka bir şey... Yavaşlamak harika bir şey.
Eğer işim sebebiyle gidebilme imkanım olsaydı hiç beklemez giderdim.
Ben direkt emekli olup gitmeye uğraşıyorum belki ileride bunun için pişman olacağız hemen gitseydik diyeceğiz, bilmiyorum. Olursa o zaman düşünmekten yanayım.
Bir sürü güzel tecrübe alabileceğim senden bunun için de çok şanslıyım. Tamamen yerleşmeden önce sürekli sezonun dışında belirlediğimiz köylere, kasabalara gitmeye çalışmalarımızdan biri de insanların anlattığı tecrübelerin çoğu sezona dayalı olmasından. Mütemadiyen sezon dışı gezer hale geleceğiz sanırım :) Bu nedenle birebir her sezondan senin önerilerini çok önemseyeceğim.
Önce tam anlamıyla burası dediğimiz yere ikna olalım, sonra pişman olmamayı dileyerek, göze alarak gideceğiz...
Kireç boyalı, dört duvar kutu gibi evi olsun, kocaman da bir bahçesi biz orayı kendi cennetimize çeviririz diyoruz ama etrafı da çok önemli... İnsanları da önemli... Yaşam alanını biz yaratıyoruz ama aslında etrafımız yaşamı yaratıyor.
Hayal etmesi bile güzel...
Hayal ettiğimden de güzel olsun sizin ki :))))
Çoooooooook sevgiler
Canım benim hepimiz hepimizi özlüyoruz :) Uzun soluklu yokluğumda neler neler olmuş ne güzel olmuş...
Kıskanma huyunu vücudumda barındırmadığımı, barınmadığını sanan ben henüz senin gelişmelerinden haberdar olmadığımdan öyle sanıyormuşum. :))))
Çok mutlu olun çok... Ve samimiyetle yazdıkların konusunda çok ama çok haklısın.
Biz karı koca iki deli o kadar çok blog okuyoruz ki... Artık hayatlarını yakinen takip ettiğimiz bir sürü insan var... Eşim çok sosyal değildir bu nedenle bir sürü insanla iletişime bile geçiyor. Buradan gidenler, yurtdışından gidenler, işi nedeniyle gidenler, tası tarağı toplayıp gidenler, gidip de yapamayanlar, gidip de sabredenler, gidip de kahredenler..... Uuuu uzar gider... Hızlı yazdığım gibi hızlı okuma kabiliyeti (mütevazi olamadım :) ) barındıran bünyem yalayıp yutuyor tüm deneyimleri.
Çok şükür ki eğer dönmeyi gerektirecek herhangi bir sebep olursa gelebileceğimiz bir evimiz olsun diye uğraştık. Aslında kısır döngü bu ev kalsın dediğimiz için gidişimiz öteleniyor ya olsun.
Alışma sürecinde sana kolaylıklar diliyorum. İstanbul'dan eksik kalan, her bir yoksunluk aslında oradaki zenginliğin... Zamanla tam farkına varacaksın... Dinginlik başka bir şey... Yavaşlamak harika bir şey.
Eğer işim sebebiyle gidebilme imkanım olsaydı hiç beklemez giderdim.
Ben direkt emekli olup gitmeye uğraşıyorum belki ileride bunun için pişman olacağız hemen gitseydik diyeceğiz, bilmiyorum. Olursa o zaman düşünmekten yanayım.
Bir sürü güzel tecrübe alabileceğim senden bunun için de çok şanslıyım. Tamamen yerleşmeden önce sürekli sezonun dışında belirlediğimiz köylere, kasabalara gitmeye çalışmalarımızdan biri de insanların anlattığı tecrübelerin çoğu sezona dayalı olmasından. Mütemadiyen sezon dışı gezer hale geleceğiz sanırım :) Bu nedenle birebir her sezondan senin önerilerini çok önemseyeceğim.
Önce tam anlamıyla burası dediğimiz yere ikna olalım, sonra pişman olmamayı dileyerek, göze alarak gideceğiz...
Kireç boyalı, dört duvar kutu gibi evi olsun, kocaman da bir bahçesi biz orayı kendi cennetimize çeviririz diyoruz ama etrafı da çok önemli... İnsanları da önemli... Yaşam alanını biz yaratıyoruz ama aslında etrafımız yaşamı yaratıyor.
Hayal etmesi bile güzel...
Hayal ettiğimden de güzel olsun sizin ki :))))
Çoooooooook sevgiler
Duyguuuuuuuu wishlerin Duygu .. Özlemişim seni.. Okudum ama cevap yazamadım.
Evet hayalini kurduğumuz yere geldik.. Dilerim sen de en güzel zamanda (iyi ki şimdi olmuş, iyi ki burası olmuş Dediğin zamanda) hayalini kurduğun yere yerleşirsin.
Ben yaşadıklarımı anlatmalıyım aslında.. ;
Çok isteyip ve artık tamam deyip, gelmeye karar verdik. Ama zorlu bir süreçti, çünkü bizi yollamak istemediler. Biz tam 'aman neyse yolumuza mı baksak, İstanbul'da başka yere taşınsak' derken, tayin haberi geldi. Şok şok ben sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Harala güreme başladık taşınma işine. Benim beyfazla tez canlıdır ve duramaz, yapılacak iş varsa.. Topladı getirdi bizi buraya. Benim duygular alt üst.. Sanki bütün yaşamımı terkediyorum. Kardeşim sağolsun bir yandan bana sitemler ediyor.. Değişik bir dibe Vuruş oldu bu sefer.. Umutlu bir dip Ağla ağla mahvoldum. Geldiğimizin ertesi günü kayınvalidem aradı, sesini duyduğumda, kesildim konuşamadım, düğümlendim. Uyuduğumu zannetti ama sonra anladı..
Bütün çevreni bırakıp gelmek kolay olmadı. 3 gün üzgün uyandığım gibi eşime de hayatı zindan ettim diyebilirimneyse ki anlayışlı canım benim..
Şimdi daha iyiyim, alışma Süreci. Sessiz sakin ve otla börtü böcekle bir yaşam. Konfor eksik. Buralar çok sıcak değil ve bizim evimiz meltem aldığı için rüzgârlı ve daha serin. Bildiğin üşüyorum:) ama şuan balkondayım ve Karşımda palmiye ağaçları, yan tarafta balkona doğru sarkan yenidünya ağacı.. Kuş sesleri.. Arada gelen uçak ve araba sesi dışında Doğa dışı ses yok. Diyeceğim o ki, hazır olmadan gelmek tehlikeli. Hep hayalini kurarız da bunaldığımızda ü, herşeyi herkesi bırakıp gelmek kolay değil. Istanbul'dan kurtulduğumuza memnunuz da zaman ne gösterecek bakalım, Allah'ım hayırlı etsin bütün aldığımız kararları hepimiz için.
Canımsın. Ben Mesajları farkettim mi onu bile bilmiyorum
Beklerim buralara yolun düşerse..
Ne güzel yazmışsın. Çok teşekkür ederim. Benim de baba mesleğinden dolayı küçüklüğümde taşınmalarımız olmuştu ama o benim göçüm değil, ailemin göçüydü ve böyle etkilenmezdim o zamanlar.. O zamanlar, çocukluk yıllarımda tam da Dediğin gibi bıraktıklarıma değilde, geleceklere heyecanlanırdım( ne duygusuzmuşum
Benim kendi hikayem başladığında, tek Başıma ; önce üniversite Eskişehir (orası yurt ortamı ve öğrencilikti zaten) ve istanbul 20 yıldır.. Sanırım kendi hikayemde biraz fazla yerleşmiştim memleketim olmayan İstanbul'a.. Bir de büyüsü var İstanbul'un işte...
Her geçen gün daha çok alışıyorum buraya. Bazı konfor eksiklikleri, Isınma sorunu gibi.. Ona da alışacağım artık.. Bir de eşim sakin sakin yerleşse beni yormadan
Canım evet aynen Dediğin gibi geldi "gurbet" .
Gurbet o kadar acı ki, ne varsa içimde...
Aslında Özünde İstanbul'da bana gurbetti, gurbetin gurbeti oldu bu bana ama güzel gurbethem yakınlaştım size de...