- 23 Nisan 2014
- 1.417
- 818
- 178
- Konu Sahibi akideciknane
-
- #14.841
Üfff umarım öyle değildir, hata vardır
Ya anlamıyorum bu konudan ama sesli düşünüyorum şimdi AMH eğer rezervi gösteriyorsa ki ben menopoza yatkınlık diye biliyorum neyse 2-3 ayda hoop nasıl azalıyor ki... Doğumumuzda biz bir rezervle doğuyorsak öyle aylarla değil de menopoza girene kadar yıllara göre azalmaz mı? Nereye gitti o kadar süredeki rezerv o zaman...
Çok sesli düşünerek yaşı genç olanların düşük AMHlerinin menopoza gidiş yıllarını öne çektiğini kabul edelim ama yumurtalıkta fiziki bir rahatsızlık yoksa tükendiğini gösterdiğini nasıl bilebiliriz ki. Anlamadım hiç bir şey :44:
Yazarken arattım bir taraftan da bir araştırma şöyle demiş;
***Son yıllarda yumurtalık rezervinin belirlenmesinde AMH seviyelerine bakılması yoğun olarak kullanılır hale gelmiştir. AMH seviyesine bakarak rezervin az olduğunu söylemek hastalarımız için yeterli olmamaktadır, çünkü hastalarımız kendinde bulunan AMH seviyesine göre gebe kalma şansını merak ederler. Daha da önemlisi kadın AMH seviyesine göre çocuk doğurabilmek için önünde kaç yılı kaldığını, bir anlamda menopoza ne zaman gireceğini bilmek istemektedir.
ABD Pennslyvania da Freeman ve arkadaşlarının çalışmasına göre; AMH seviyesi 0.2 ve daha düşük olan kadınlar incelendiğinde yaşları 45-48 aralığında olanlar ortalama 6 yılda menopoza girerken, yaşları 35-39 arasında olan kadınlarda ise ortalama 10 yılda menopoza girilmektedir.
Mesela AMH seviyeleri 0.7 -1.5 arasında olan kadınlardan yaşları 45-48 olanlar ortalama 9 yılda menapoza girerken, yaşları 35-39 olanlar yaklaşık olarak 13 yılda menopoza girmektedirler.
AMH seviyesini laboratuvarlar 3 ayrı yöntemle ölçmektedir ve yönteme bağlı değişik değerler gelebilmektedir. Ayrıca her laboratuvarda test yapılmadığı için çoğu laboratuvar hastadan kanı aldıktan sonra bu laboratuvarlar göndermektedir. Bu ulaşım sırasında uygun şartlarda kan nakil edilmediğinde AMH değerleri yanlış çıkabilmektedir. Glasgowdan Richard Fleming alınan kanın saklama koşullarına göre değerlerin değiştiğini göstermiştir.
Hekimler hastalarını gebe kalma şanslarını veya over rezervlerini tek bir testle değerlendirmemeli, kadının yaşı, yumurtalıklarının ultrason görünümü ve diğer laboratuvar testleri ile ortak değerlendirerek bir kanıya varmalıdırlar.
Düşmüşüm haberim yok , iş yoğunluğundan .
Kusuruma bakmamışsındır umarım canım..
Hayvanların fıtratında kardeş -anne-baba kavramı yok, söz konusu olan üreme ise...
Maalesef tek sevmediğim yönleri de o
Zanorkcum gönlünün duaları kabul olsun, imkan varsa bizimkiler de kabul olsun... Kimsenin duası cevapsız kalmasın, hayırlısı ile... Seni de tebrik ederim büyükbüyükanne oldun sanırım... Melek olan anne patinin yokluğunu hiç hissetmezler kollarında... Şanslı patiler onlar. sağlıkla büyüsünler, güzel hallerini gör hep
canımmm yeni bebeğiniz gelmiş eve.. minnoşunuz hayırlı olsun..:))
Evet teyzesi, 3 tane minnakımız oldu. Kendi minnaklarımızı doğurmanın zamanı da geldi artık
Üfff umarım öyle değildir, hata vardır
Ya anlamıyorum bu konudan ama sesli düşünüyorum şimdi AMH eğer rezervi gösteriyorsa ki ben menopoza yatkınlık diye biliyorum neyse 2-3 ayda hoop nasıl azalıyor ki... Doğumumuzda biz bir rezervle doğuyorsak öyle aylarla değil de menopoza girene kadar yıllara göre azalmaz mı? Nereye gitti o kadar süredeki rezerv o zaman...
Çok sesli düşünerek yaşı genç olanların düşük AMHlerinin menopoza gidiş yıllarını öne çektiğini kabul edelim ama yumurtalıkta fiziki bir rahatsızlık yoksa tükendiğini gösterdiğini nasıl bilebiliriz ki. Anlamadım hiç bir şey :44:
Yazarken arattım bir taraftan da bir araştırma şöyle demiş;
***Son yıllarda yumurtalık rezervinin belirlenmesinde AMH seviyelerine bakılması yoğun olarak kullanılır hale gelmiştir. AMH seviyesine bakarak rezervin az olduğunu söylemek hastalarımız için yeterli olmamaktadır, çünkü hastalarımız kendinde bulunan AMH seviyesine göre gebe kalma şansını merak ederler. Daha da önemlisi kadın AMH seviyesine göre çocuk doğurabilmek için önünde kaç yılı kaldığını, bir anlamda menopoza ne zaman gireceğini bilmek istemektedir.
ABD Pennslyvania da Freeman ve arkadaşlarının çalışmasına göre; AMH seviyesi 0.2 ve daha düşük olan kadınlar incelendiğinde yaşları 45-48 aralığında olanlar ortalama 6 yılda menopoza girerken, yaşları 35-39 arasında olan kadınlarda ise ortalama 10 yılda menopoza girilmektedir.
Mesela AMH seviyeleri 0.7 -1.5 arasında olan kadınlardan yaşları 45-48 olanlar ortalama 9 yılda menapoza girerken, yaşları 35-39 olanlar yaklaşık olarak 13 yılda menopoza girmektedirler.
AMH seviyesini laboratuvarlar 3 ayrı yöntemle ölçmektedir ve yönteme bağlı değişik değerler gelebilmektedir. Ayrıca her laboratuvarda test yapılmadığı için çoğu laboratuvar hastadan kanı aldıktan sonra bu laboratuvarlar göndermektedir. Bu ulaşım sırasında uygun şartlarda kan nakil edilmediğinde AMH değerleri yanlış çıkabilmektedir. Glasgowdan Richard Fleming alınan kanın saklama koşullarına göre değerlerin değiştiğini göstermiştir.
Hekimler hastalarını gebe kalma şanslarını veya over rezervlerini tek bir testle değerlendirmemeli, kadının yaşı, yumurtalıklarının ultrason görünümü ve diğer laboratuvar testleri ile ortak değerlendirerek bir kanıya varmalıdırlar.
Bu testler, fiziksel şartlar yanında, ruh halinin etkisini de dün teyit etmiş oldum. Dün İstanbul Mora Neosante' de görüşmem vardı. Psikolog Ersan Bey der ki, yaşam enerjisinin düşmesi, sadece ruhsal değil, fiziksel olarak ta zarar vermekte. Yani mutsuzluk, her türlü hastalığa davetiye çıkarmakta. Enerjisi içe dönük birisinin yumurta oluşturmak, oluşan yumurtadan embriyo elde etmek, gebe kalmak ya da gebeliği sağlıkla tamamlamak konusunda sıkıntı yaşaması kaçınılmaz. Yine anneannem örneğine döneceğim. Kadın 62 yaşında, dedemin ani vefatından sonra menapoza girdi. 72 yaşında rahim ve yumurtalıkları alındığında, hala yumuk yumuk folkül adayları vardı. Şu anda 80 yaşında maşallah, hala gelecekle ilgili planlar yapıyor. Evi boyatayım, koltuklara yüz yaptırayım, onu alayım, bunu satayım... 5 yaşındayken annesini, 12 yaşındayken babasını kaybetmiş. Bir kaç üvey anne, daha sonra yengeleri tarafından büyütülüp, öz teyzesinin üvey oğluna gelin gitmiş. Sahip olduğu yaşam değerleri, hep kendi edinimleri. Kimsenin etkisinde kalmadan, rahmetli dedem ve ailesinin de desteğiyle hep mutlu ve rahat bir hayatı oldu. Her sabah namazdan kahvaltıya kadar ve her akşam, yatsı namazından sonra rahmetli dedemle günün muhasebesini yaparlardı. Üzüntülerini, düşüncelerini, planlarını konuşurlardı...O saatlerde kimse yanlarına gitmezdi. (Benden başka) Dedemin yatmadan önce içtiği kahveyi istisnasız her akşam elleriyle hazırladı. Büyük bir aşkla evlenmedikleri halde, birbirlerine çok düşkündüler. Bütündüler. Ben ekmek arası bir şeyler hazırlamaya üşeniyorum şimdi. Kadın bu yaşında en az 3 çeşit yemeği olmazsa yemek yedim demiyor. Hayattan fazla beklentisi olmadan, hayatın getirdiği her şeye şükrederek geçirdiği ömrünün her anından keyif aldı. Allah hayırlı ve uzun ömür versin...
Diyeceğim o ki, duyguları biriktirmek, saklamak, yok saymak, bize bir şekilde öğretilen ve geriye çeken şeyler. Hayatımızda her duyguyu yeterince yaşayıp doyurduğumuz zaman, tam bütün olmayı becereceğiz sanırım. Ruhumuz özgürlüğüne kavuştuğunda da, gelsin sağlıklı bebekler
(Fazla fazla koydum ki, hepimize nasip olsun)
Allah uzun ömürler versin ton ton anneanemize..huzur cok önemli bilmek yetmiyor uygulamaya geçmek lazım diye diye bu yaşa geldim ...başlasam uygulamaya biran önce iyi olacak....fazla bebişten ben açgözlülük yapmadım bir tanesini aldım ...
Amin arkadaşım. Onlar köy insanıydı. Hayatlarını bu kadar sakin devam ettirebilmiş olmalarında toprakla haşır neşir olmanın da çok etkisi olmuştur kesinlikle. Bir de anneannem çok ilgili, meraklı bir kadındır. T.V. ilk çıkmaya başladığında köye haberi o getirmiş, nereden duyduysa. "Acans okuyan adamları gösteren radyo yapmışlar" diye, bilime olan ilgisini de ortaya koymuşluğu vardır
Bu kadın hayattan vazgeçer mi? Nisan' da rahatsızlanmış, hastaneye ziyarete gelenlere iyi görünmek için bayramlarda giydiği entarisini getirtmiş zorla. Öyle bir kadın...
Çok mu özlemişim ne? Bir ziyaret etmeli artık...
Allah başınızdan eksik etmesin gittiğinde ellerinden benim içinde öp tontonu..eski kadının hali başka benim anneannede hastanede yattığı dönemlerde saçını taratır aynen üstünü başını degiştirir pudra sürdürürdü Nur içinde yatsın dediğim gibi eskiler bir başka hayattayken kıymetini bilmek lazım....
HERKESIN GECMIS KANDILI MÜBAREK OLSUN DUALARIMIZ KABUL GUNAHLARIMIZ AF OLSUN HAYIRLI EVLATLAR NASIP ETSIN ALLAH HERBIRIMIZE
(ancak zaman buldum)
BU ARADA CUMANIZDA KABUL OLSUN KIZLARRRR
Amin arkadaşım. Onlar köy insanıydı. Hayatlarını bu kadar sakin devam ettirebilmiş olmalarında toprakla haşır neşir olmanın da çok etkisi olmuştur kesinlikle. Bir de anneannem çok ilgili, meraklı bir kadındır. T.V. ilk çıkmaya başladığında köye haberi o getirmiş, nereden duyduysa. "Acans okuyan adamları gösteren radyo yapmışlar" diye, bilime olan ilgisini de ortaya koymuşluğu vardır
Bu kadın hayattan vazgeçer mi? Nisan' da rahatsızlanmış, hastaneye ziyarete gelenlere iyi görünmek için bayramlarda giydiği entarisini getirtmiş zorla. Öyle bir kadın...
Çok mu özlemişim ne? Bir ziyaret etmeli artık...
Günaydın hanımlar.... Anneannen maşallah çok sevimli imiş. Benim yerime de yanaklarını okşayıver lütfen...Birşeyi merak ediyorum... Yazıp yazmamakta, özelin olması nedeniyle sorup sormamakta tereddüt ediyorum, ancak olaya kişisel bakmadan sadece genel karakter yapıları, insan davranışları açısından; annen ile ananen anlaşabiliyorlar mıydı? Genelde bahsettiğin karakter yapısındaki kişilerin çocukları içine kapanık olurmuş, anneleri ile bir çeşit çatışma halinde olurlarmış... Ender görüleni de çocuklarının önemli başarıları ile annelerinin önüne geçmesi imiş... Bizde de annem baskın yapıdadır, çocukken, ergenlikte kardeşler eleştirirdik, bir zaman sonrasi ise anneyi anlamaya, takdir etmeye başladık...
iyiyim sultanımMeleğimm, güzel kardeşim, nasılsın ?
İyiyim şükür, sende iyisindir umarım. Berat Kandilin mübarek olsun !
:)) nerede yaptıracaksın cnm memorialda fiyatı çok uygun 90 tl
Senin nezdinde tüm arkadaşlardan ricam şu, sormak istediğiniz her şeyi gönül rahatlığıyla sorun. Alınmam, kırılmam, özelim deyip saklamam. Bunlar hayatın anlamını çözmeye çalışırken başvurduğum veriler çünkü. Belki başkalarına da faydası olur, belki yanlış anladığım bir şeyi düzeltme imkanı bulurum.
Ohh..rahatladım teşekkür ederim. Kendimi meraklı melahat gibi hissetmiştim ama öyle değil, objektif olarak insan ilişkilerindeki genellemeleri kendimce değerlendirmek istemiştim.
Nurgul YEŞİLÇAY'ın "Çınar Altında" isminde ödüllü bir filmi var, izlemediysen mutlaka izlemeni-zi dilerim..
Bu saatten sonra anneni değiştiremezsin, sadece onun gözünden olaylara baktığında kızı olarak değil de, yetişkin bir kadın olarak anlayacağın bir noktayı mutlaka görürsün...Farkında olmayabilirsin ama sen de annenin davranışlarını sergiliyor olabilirsin. Biz de anneyi eleştirdikten sonra, "sanki onun davranışını biz sergilemiyor muyuz?" diye özeleştiri yapıp, anneyi takdir ederiz. Bebekliğinde çocukluğunda yeterince sevgi görmeyen insanların kalbindeki boşluk bazen taşlaşıyor, dikenleşiyor....bazılarında da yeşeriyor, orman oluyor...Sezgilerime göre sende de fidanlık oluşmuş, orman olacak...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?