merhaba kızlarr bende 80im ama hamileyimde çok kilo alıorum nasıl engelleyebilirim yaa?:26::26:
merhaba hoşgeldin canım
gebelikte beslenmeye daha dikkat edilmeli aşırı kilo alımının bebeğe faydadan çok zararı vardır daha öncede paylaşmıştım doktorumun gebeliğimde önerdiklerini alıntı yapmak isterim umarım faydalı olur senin içinde
Annelik yolculuğu hamilelikle başlıyor ve bu dönemle birlikte sağlıklı beslenme alışkanlığının önemi daha da değer kazanıyor. Bu kadar önem verilen bu konuda bile anne adayları farklı kaynaklardan yanlış yönlendirilebiliyor. İşte anne adaylarının beslenme konusunda doğru bildiği yanlışlar...
Anne adayları en çok dikkat ettikleri konuda yani beslenmede bile birçok yanlış bilgiye sahipler. Bu bilgiler hem anne adayının yaşamını zorlaştırıyor hem de ciddi rahatsızlıklara davetiye çıkarıyor. Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kağan Kocatepe, anne adaylarının en sık yaptığı beslenme yanlışlarını şöyle özetledi.
ZORLA DA OLSA YEMELİ Mİ?
İlk 3 aylık dönemde bebeğin organları oluşacağı için anne adaylarının canları çekmese de zorla yemek yemesi gerektiği inancı yaygındır. Halbuki bu 3 aylık süreç, bebeğin beslenme ihtiyacının minimal olduğu bir dönemdir ve bu dönemde kendini aşırı zorlayan anne adayları hariç, çoğu anne adayı bulantı ve isteksizlik nedeniyle iyi beslenemez ve bu dönemi kilo almadan bitirirler. Bu dönemde bebeğin günlük ihtiyacı çok az olduğundan hastanede tedavi gerektirecek özel beslenme bozukluğu dururumları hariç, bebeğin az beslenmeden etkilenmesi mümkün değildir.
VİTAMİN TAKVİYESİ ALMAK DOĞAL BESLENMENİN YERİNİ TUTAR MI?
Hiçbir besin takviyesi veya vitamin desteği doğal beslenmenin yerini tutamaz ve aynı etkiyi yaratmaz. Şu anda bizim bildiğimiz ve suni olarak elde edilerek kullanıma sunulan vitamin ve diğer maddeler yanında henüz varlığından haberdar olmadığımız yüzlerce madde ve vitamin bulunduğunu tahmin ediyoruz. Anne sütünün asla taklit edilememesi gibi hiçbir madde karışık beslenme neticesinde vücudumuzda besin maddelerinin yarattığı etkiyi net olarak yaratmaz. O nedenle hamilelik döneminde vitamin takviyesi alsak da iyi beslenme alışkanlıklarımızı sürdürmeliyiz.
SIVI TÜKETİMİNİ KARŞILAMAK İÇİN MEYVE SULARINA YÜKLENMEK
Sık yapılan hatalardandır. Sıvı tüketimini arttırmanın en iyi yolu daha fazla su içmektir. Piyasada satılan ve içinde katkı maddeleri bolca olan meyve suları başta olmak üzere kendimizin hazırladığı sıkma meyve suları da bol kalori içerirler ve günlük kalori alımını gereksiz yere arttırırlar. Meyve suyu içmek de meyve yemenin yerine geçmez, zira meyve yendiği de alınan lif maddeleri bağırsakların çalışmasına da yardımcı olurlar. Bu yüzden hamileliğiniz süresince meyveleri taze olarak tüketmeye ve bol su içmeye özen gösterin.
HAMİLELİKTE SÜT İÇİLMİYORSA EKSTRA KALSİYUM TAKVİYESİ ALMAK GEREKİR!
Süt içemeyen anne adayları için en iyi kalsiyum kaynakları süt ürünleridir. Yoğurt, ayran, sütlü tatlılar, peynir, dondurma bolca kalsiyum içerir. Bunun yanında doğada kalsiyumun birincil kaynağının koyu yeşil yapraklı sebzeler olduğunu hatırlatmak gerekir. Dolayısıyla, kalsiyum takviyesinden ziyadese bu gıdaları tüketmelerini öneririz.
ANNE ADAYININ BESLENMESİYLE, BEBEĞİN UZUN VADELİ SAĞLIĞI ARASINDA BAĞLANTI YOKTUR
Yapılan çalışmalarda hamilelik döneminde Omega 3 tüketimi ile bebeğin zekası, göz ve sinir sistemi sağlığı arasında ömür boyu süren bir bağlantı olduğu gözlenmiştir. Bunun yanında doğal ve iyi beslenme, bebeğin ileride şeker hastalığına yakalanma riskini bile azaltabilir.
Aynca hamilelik döneminde bebeğin annesinden aldığı besin maddeleriyle, ilerleyen yaşamındaki bedensel ve ruhsal sağlığı arasında birçok bağlantı olabileceği görülmüştür.
YANLIŞ BESLENEN ANNE ADAYI AŞIRI KİLO ALIR
Bazı anne adayları günlük kalorilerini hesaplayarak gıda tüketmelerine rağmen yine de kilo aldıklarını ifade ederler. Bunun nedeni bazı anne adaylarının vücutlarında ödem oluşma eğiliminin diğerlerine göre daha fazla olmasındandır. Tuz tüketimini kısıtlamak ve su tüketimini arttırmak (azaltmak değil) yapılabilecek en iyi şeydir. Bu yüzden her kilo alımı beslenmeye bağlanmamalıdır.
HAMİLELİKTEKİ DİŞ VE DİŞ ETİ SORUNLARI FLOR MADDESİNİN AZ ALINMASIYLA İLGİLİDİR
Hamilelik döneminde diş etinde şişmelere ve kanamalara sıklıkla rastlanır. Bunların flor maddesiyle ilgili olduğu düşünülür. Günümüzde eskiden yapılan uygulamanın aksine, anne adaylarına rutin flor takviyesi almasını gerekli görmüyoruz. Diş eti ve diş sorunları daha çok hamileliğin yarattığı doğal değişikliklerle ilgilidir.
BİTKİ ÇAYLARI NE KADAR MASUM?
Bazı bitki çaylarının içindeki etken maddeler özellikle çocuklarda ve hamile kadınlarda sorunlara neden olabilir. İlaçların içerdikleri etken maddelerin her biri ve miktarları net olarak bilindiği halde bitki çaylarında bu maddelerin miktarı ve yoğunluğu kesin olarak saptanamıyor. Üstelik her köşe başında açılmış aktarlardan ya da büyük marketlerden bunları edinmek mümkün. Ama asıl sorun neye ihtiyacımız olup olmadığını bilmememiz. Bu konuda özel eğitim almış uzmanlara başvurmamız gerek. İlaç yerine bitkisel tedaviyi tercih ediyorsanız, mutlaka doktorunuza ya da bir uzmana başvurmalısınız.
2 FİNCANI GEÇMESİN...
Kadınlar rezene, zencefil, ıhlamur, papatya, kuşburnu, normal çay, yeşil çay ve meyve çaylarını özellikle hamilelik döneminde bulantıyı ve sıvı ihtiyacını gidermek ve sakinleşmek için kullanıyorlar. Ayrıca loğusalık döneminde süt üretimini arttırmak için papatya, ısırgan ve rezene sıklıkla kullanılıyor. Ancak bu çaylardan günlük tüketim miktarı 2 fincanı geçmemeli.
Adaçayı, sinameki, fesleğen, keten tohumu, ahududu çayı gibi çaylar sıkça tüketildiğinde düşük yapma riskini, gebelikte kanama riskini ve rahim kasılmalarını arttırarak erken doğum yapma riskini yükseltebilir. Özellikle ahududu çayının doğum kasılmalarını başlatıcı etkisi yüzyıllardan beri biliniyor. Hatta ebeler bu çayı gecikmiş doğumları başlatmak için kullanmaya devam ediyor.
Fesleğen, biberiye, lavanta, yaban mersini, sarı kantaron, kediotu, oğul otu, aloe vera, karahindiba gibi bitkiler gebelik döneminde kullanıldıklarında erken doğum, gebelikte kanama ve düşük riskini artırma olasılıklarının bulunması ve bu nedenle kesinlikle uzak durulması gerekenler listesinde. Bazı bitkilerin aşırı kullanımda sakat doğuma yol açtıklarına dair bulgular bile var.
Kefir, eski bir ürün olsa da tıp dünyasına yeni girmeye başlamış bir içecek. Faydalı olduğu düşünülse de hamilelik döneminde kullanımı konusunda henüz kesin bir araştırma sonucu yok. Kesin olarak güvenliği kanıtlanmamış şifalı olduğu ileri sürülen ot ve bitkileri hamileliğinizin ilk ve son dönemlerinde tüketmemeniz yararlı olacaktır
Hamilelikte diyet yapılırmı diyet listesi programı ve spor yapmak | Diyet & Sağlıklı Yaşam
burda da açıklamalar var canım inş hayırlısıyla bebeğini kucağına alırsın önemli olan bebeğinin ve senin sağlığın