80-89 Kilo Aralığındakiler Birlikte Zayıflıyor!



tülincim menün çok güzel tebrikte ederim ben böle hesap kitapla yapamıyorum dieti sıkıyo beni ama belki iyce durunca kilo vermem yapabilirm yaniii
 

evet cnm bencede listenin ayrilmasina gerek yok renkli yazmak cok iyi bi cözüm olmus
motivasyon icin cok iyi olucagina bende inaniyorum simdiden heycan yaptim cnm muz istiyo kizim yarim birakti onu bile yemedim yaaaaaaaaaaa (rakibelerime)
 


deryacım selam

buda karbon dietimi oluyooo arada mesela bir ikigün uuygulasam olurmuki acaba akşamları yumurta haşlama iyi olabilr aslında bizimkilere farklı bişe yapınca kendime 2 dakkada yaparımm
 
nilgünnn canım sende ögretmendin değilmi seninde ayrıca örtmenler günün kutlu olsun

birde hasta olmuşun canım geçmiş olsun ben çok yoğundum de pek girememiştimmm
 

Allah seni ben de tek bir yerden sandım kuşum
Yok yok gene iyi az değil canım, sabırla incecik olacak o beden :13:


evet cnm bencede listenin ayrilmasina gerek yok renkli yazmak cok iyi bi cözüm olmus
motivasyon icin cok iyi olucagina bende inaniyorum simdiden heycan yaptim cnm muz istiyo kizim yarim birakti onu bile yemedim yaaaaaaaaaaa (rakibelerime)

İşte budur takım ruhu böyle güç verir insana
Bu hafta listemiz rengarenk olacak



deryacım selam

buda karbon dietimi oluyooo arada mesela bir ikigün uuygulasam olurmuki acaba akşamları yumurta haşlama iyi olabilr aslında bizimkilere farklı bişe yapınca kendime 2 dakkada yaparımm

Yok canım bu karbon menüsü değil, k-flakes full karbon zaten en başta o uymaz. Haşlanmış yumurta benim hep kurtarıcım olmuştur. Bu akşam eşime köfte pilav yaptım mesela, kendime de bir şeyler hazırlamak istemedim, direk haşladım 2 yumurta bitti gitti, o yönden aklında bulunsun en çaresiz kaldığın ortamlarda dahi bu yolla kurtarabilirsin menünü. Ayrıca yumurta protein olduğu için zayıflamaya en çok destek veren besinlerin başında gelir. :13:
 

yarım köfte ne kuu
hamburger köftesi filanmıydı :26::26::26:
 
yarını bende çok merak ediyorum rekor kırıp 6 gündür tartılmıyorum
inşallah bi eksilme görülür
iyi başlangıç her zaman için iyidir
 
ever kizlar
ozaman buyrun yarisa

bes kisi olduk
yokmu arttiran
baslatiyorum
baslatiyoruuum

ve baaaslaatttiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiimmmmmmmmmmm
yarin

vatana millete hayirli olsun
 
hadi herkese iyi geceler
yarın şu çizelgemi değiştirir 5.6 yı eksiltme şerefine erişirim inşallah
sabahtan spora gidicem
öğlen görüşmek üzere fıstıklar

hava nasıl olursa olsun, sizin havanız güzel olsun
 
Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonunda...ydı maç. Tribünsüz, minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..

Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu takımda.. Hoşlandığını, fena halde hoşlandığını hissetti. Az sonra bir şeyi daha hissetti. Uzun zamandan beri maçı değil, o güzel kızı izlediğini.. Kız servis atarken hemen önünden geçti. Göz göze geldiler.. Kız gülümsedi.. Delikanlı, çok popülerdi o yıllarda..Kız onu tanımış olmalıydı. Kim bilir, belki kız da ondan hoşlanmıştı.. Belki de delikanlı öyle olmasını istediği için ona öyle gelmişti.. Set değişip, takım karşıya gidince, delikanlıda yerini değiştirdi, o da karşıya gitti.. Üçüncü sette tekrar eski yerine döndü.. Kızda gidiş gelişleri fark etmişti galiba.. Bir defa daha gülümsedi. Manidar..

'Anladım' der gibi bir gülümseyişti bu.. Delikanlı o hafta boyu hep bu dünyalar şirini kızı düşündü.. Pazar günü, sabahın köründe kalktı, erkenden oynanacak maçı, ne maçı canım, o dünyalar şirini kızı görmek için.. Delikanlı artık kızın hiçbir maçını kaçırmıyordu.

Dahası..Ankara Koleji'nin her dağılış saatinde, okul civarında oluyordu, onu bir kez daha görmek için.. Karşılaştıklarında, hafif çok hafif bir gülümseme, çok minik bir baş eğmesi ile selamlaşır olmuşlardı..Bir defasında, yaptığına sonra kendisi de günlerce güldü.. O gün gene tesadüfmüş gibi, okul dağılımı kızın karşısına çıkmış, gülümseyerek selamlamış, sonra arka sokaklara dalıp, yıldırım gibi koşarak, bir blok ötede gene karşısına çıkmıştı.. Kız bu defa, iyice gülmüştü.. Karşısında, sözüm ona ağır ağır yürüyen, ama nefes nefese delikanlıyı görünce..

Delikanlı, voleybol takımının kaptanını iyi tanıyordu. Arkadaştılar.Sonunda bütün cesaretini topladı, kaptana açıldı.. O kızdan fena halde hoşlanıyordu. Galiba kız da ona karşı boş değildi. Bir yerde,bir şekilde tanışmaları gerekiyordu.. O zamanlar, bu işler böyle oluyordu çünkü.. Kaptan: 'Tabii' dedi.. 'Bu hafta sonu güzel bir konser var. Biz onunla gitmeye karar vermiştik zaten. Sen de gel. Hem konseri birlikte izleriz, hem de tanışırsınız..'

'Mutluluk işte bu olmalı' diye düşündü delikanlı. 'Mutluluk işte bu..' Ve konser gününe kadar geceleri hiç uyuyamadı.. Konser gününü de hiç ama hiç unutmadı..O ne heyecandı öyle.. Konserin verildiği sinemanın kapısında tanıştılar.. El sıkıştılar.. O güzel ele dokunduğu anı da hiç unutmadı delikanlı.. Kaptan, salona girdiklerinde, ustaca bir manevra daha yaptı. Delikanlı ile dünyalar şirini kız yan yana düştüler. İnanamıyordu delikanlı.. Onunla nihayet yan yana oturduğuna, onun sıcaklığını hissettiğine, onun nefesini duyduğuna inanamıyordu.. Biraz önce tanışırken tuttuğu el, bir karış ötesinde öylesine duruyor, delikanlı, sahnede dünyanın en romantik şarkısı söylenirken ki, o an dünyanın bütün şarkıları dünyanın en romantik şarkısıydı ya, o eli tutmak için öylesine büyük bir arzu duyuyordu ki içinde.. Ama uzatamıyordu işte elini.. Her şey böyle iyi giderken, yanlış bir hareketle, onu ürkütebileceğinden, incitebileceğinden öylesine korkuyordu ki.. Sonunda dayanamadı, sanki kolu uyuşmuş gibi, uzandı.. Kolunu kızın koltuğunun arkasına koydu.. Kızın omzuna değil.. Koltuğun üzerine.. Sonra kız arkaya yaslandı.. Birkaç saç teli, delikanlının elinin üzerine dokundu..

Kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyordu artık genç adamın.. Dünyalar şirini kızın saçları eline dokunuyordu çünkü..Konserden çıkarken, kız, şakalaştı.. 'Sizi her maçımızda görüyoruz. Alıştık nerdeyse.. Yarın Adana'da maçımız var.. Gözlerimiz sizi arayacak..'

Hayır, aramayacaktı..Delikanlı o anda kararını vermişti çünkü.. Cebinde onu otobüsle Adana'ya götürüp getirecek, hatta öğle yemeğinde bir de Adana kebap yedirecek kadar para vardı.. Gece yarısı kalkan otobüse bindi..

Sabah erkenden Adana'ya indi. Maç saatine kadar başı boş dolaştı. Salona erkenden girdi, en ön sıraya tam servis köşesine en yakın yere oturdu.. Takımlar sahaya çıkarken, salondaki en heyecanlı seyirci oydu. Maç falan değildi sebep tabii.. İlk sette kız farkında bile değildi onun.. Nerden olsundu ki.. İkinci sette öbür tarafa gittiler.. Döndüklerinde, üçüncü sette kız fark etti delikanlıyı..Yüzünde çok ama çok şaşkın bir ifade, biraz mutluluk, biraz da gurur vardı sanki.. Ankara'nın hele Kolej'de çok popüler bu delikanlısının onun için ta oralara geldiğini bilmenin gururu..

Maç bitti. Kız soyunma odasına, delikanlı garajlara gitti. Tek kelime konuşmadan.. Konuşmaya gelmemişti ki..Kız 'Keşke orada olsaydın' demişti. O da olmuştu işte.. Hepsi o..

Ona o kadar çok şey söylemek istiyordu ki aslında..Bir gün üniversite kantininde gazete okurken, iç sayfalarda bir şiire rastladı. Daha doğrusu bir şiirden alınmış bir dörtlüğe.. Söylemek istediği her şey bu dört satırda vardı sanki..Bembeyaz bir karta yazdı o dört satırı.. Öğleden sonrayı zor etti, Kolejin önüne gitmek için.. Kızın karşıdan geldiğini gördü. Koşarak yanına gitti. 'Bu sana' diye kartı eline tutuşturdu ve kayboldu ortadan, kız, dizeleri okurken..

'Ne hasta beklerdi sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar!..'

Ertesi gün öğleden sonra, tarif edilemez heyecanlar içinde Kolej'in önündeydi gene.. Kız karşıdan geliyordu.. Bu defa yanında arkadaşları yoktu. Yalnızdı..Yaklaştığında işaret etti delikanlıya.. Gözlerine inanamadı genç adam.. Onu yanına mı çağırıyordu yoksa.. Evet, çağırıyordu işte.. Kalbinin duracağını sandı yaklaşırken.. 'Sana bir şeyler söylemek istiyorum' dedi kız.. O da heyecanlıydı, belli..

'Bak iyi dinle.. Dünkü satırlar için çok teşekkürler.. Herhalde hissettin, ben de senden hoşlanıyorum. Ama senden evvel tanıdığım birisi daha var. Ondan da hoşlanıyorum ve henüz karar veremedim, hanginizden daha çok hoşlandığıma.. Ve de şu anda, onu terk etmem için bir sebep yok.'

'O zaman karar verdiğinde ve de eğer seçtiğin ben olursam, hayatında başka kimse olmazsa, ara beni' dedi delikanlı ikiletmeden.. Ayrıldı kızın yanından.. Bir daha voleybol maçına gitmeden, bir daha okul yolunda önüne çıkmadan.. Bir daha onu hiç görmeden..

Yıllarca sonra Levent'in söyleyeceği şarkıdaki Sezen'in sözlerini o, o zaman biliyordu sanki. Aşk onurlu olmalıydı.. Günlerce, haftalarca, aylarca bekledi.. Tıpkı, kıza verdiği o dörtlükteki gibi bekledi.. Hastanın sabahı, seytanın günahı beklediği gibi bekledi.. Heyecanla bekledi. Hırsla, arzuyla bekledi. Umutla, umutsuzlukla bekledi. Bazen öfkeyle bekledi.. Ama bekledi.. Başka hiç kimseye bakmadan, başka hiç kimseyi bulmadan bekledi.

Bir gün bir şiir antolojisinde şiirin tamamını buldu.. İki dörtlüktü şiir aslında.. İlki kıza verdiği.. Bir ikinci dörtlük daha vardı o kadar.. O dörtlüğü de bir kartın arkasına dikkatle yazdı.. Cebine koydu..

Bekleyiş sürüyor, sürüyordu..Okullar kapandı, açıldı.. Aylar, aylar geçti.. Bir gün delikanlı kızı aniden karşısında gördü.. 'Günlerdir seni arıyorum' dedi kız.

'Günlerdir seni arıyorum. İşte sana haber.. Artık hayatımda hiç kimse yok!..'

'Yaa' dedi delikanlı.. 'Yaa' dedi sadece..Kalbi heyecandan ölesiye çarparken, aylardır ölesiye beklediği an gelip çatmışken, ağzından sadece bu ses çıkmıştı..

'Yaaa!..'

Cebinde artık iyice eskimiş kartı uzattı kıza.. 'Sana bir şiirin ilk dörtlüğünü vermiştim ya bir gün' dedi.. 'Bu da ikinci ve son dörtlüğü onun..'

Sonra yürüdü gitti, arkasına bile bakmadan.. Kız dizelere bakarken..

'Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni.
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar!..'

Aradan yıllar, çok ama çok uzun yıllar geçti. Delikanlı bugün hâlâ düşünüyor..O uzun, çok uzun bekleyiş aşkını öldürmüş müydü, acaba?.

Ya da beklerken, ölesiye beklerken hayalinde öylesine bir sevgili yaratmıştı ki, artık yaşayan hiç kimse bu hayali dolduramazdı.. O sevgilinin kendisi bile.. Hayalindekini yaşatmak için mi, yaşayanı silmişti yani?.. Yokluğunda bulmak bu mu demek oluyordu?..

Ya da.. Ya da..

Bir şiirin romantizmine mi kapılmış, bir delikanlılık jesti uğruna, mutluluğunun üzerinden öylece yürüyüp gitmişti, acaba? Delikanlı bu soruların yanıtını bugün hâlâ bilmiyor..Bilmediğini de en iyi ben biliyorum.. Çünkü, delikanlı bendim!..

[ Hıncal Uluç ]
 
neyse kimsecikler kalmadi herkeze iyi geceler tatli rüyalar
rüyanizda incecek hatunlar oldugunuzu görün eeeeeee bide tabi
yarin kilo verdiginizi ama bu sadece rüya deyil gercektede olur umarim
:103::103::103::103::103::103::103:
 
Son düzenleme:
kızlar menümü yazıyım

sabah 1 bardak maydonoz suyu

kahvaltı 1 dili ekmek peynir eşimin tostunda da sadece 1 ısırım

öylen 2 kase et sulu corba

akşam 1 tabak erişte

form cay ve yeşil cay içtim bide en az 1 litre su

yarın ben artıda gelcem gibi duruyorum İNŞALLAH eksilerde gelirim
 
25.11 bildirim..

başlangıç:88
g.hafta:79.4
bu hafta:78.8
giden:600 gram
t.giden: 9.2 gr
hedef:65
boy:165
beden:44
spor:yok


günaydın...
 
günaydın kızlar hayırlı cumalar hayırlı bildirimlerr

kaçacak yer kalmadı artık bugünden tezi yok acilen diyet moduna girmem lazım bu kadar ara yeter

kilo bildirimi
başlangıç 90
geçen hafta 68
bu hafta 69.7
gelen 1700
toplamda 20.300
hedef 60
beden 38...
 

ayşecim foto eklicem ben ama 10 kg olsun diyorum...ya burdan eklerim ya da kardeşimin faceinden eklerim başka isimle almak da mantıklı ama:))
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…