- 23 Kasım 2010
- 2.020
- 6.588
- 198
- Konu Sahibi pigme pofuduk
-
- #2.181
9 yılda hiç böyle bi durum yaşanmadığı için "haklısınız" diyemiyorum. ilk defa başımıza geliyor, ben de şaşkınım.
ay en son diğer dayının kızını arayıp "hayırdır canım ya ortalık niye karışık" diyeceğim, ortalık asıl o zaman karışacak. veya kayınvalideye "noluyo ya devlet meselesi gibi, neyi çözemediniz, laf yeri gelince bu evin kızı oluyorum da şu an neden ben ihmal ediliyorum" diyeceğim, belki öğrenirim.
yalnız çok cazgır bi kafa yaşıyorum şu an resmen.
Bana bu cümleleri kullanmadığını söyle, yapı farkı deyip geçeyim ama ben şu özel gün muhabbetinde istemsizce patlatırdım bir tane heralde.
Başlatma dayına benim derdim adamın problemi değil, bizim konumuz ne olacak? da diyebilirdim bilemiyorum. En başından bu yana da zaman geçti ayrıca. Hallolmuyor ne demek bi de? Evet, aile meselesi bu tamam ama ortada güncellenen bir şey olmadan sabretmek mümkün değil ki?
Sevgilinize yöneltin sinirinizi. Aile size beyanda bulunmak zorunda değil ki. Çocuğum hadi git sevgilini getir mi diyecekler.
Ya üzülmeyin yalnız evlenme ehliyeti verme yetkisi bana verilmiş olsa sevgilinize vermem.
"dayısı babasının maaşıyla kiralarını bi güzel ezmiş, üstüne de bi güzel borç yapmış" dedirtmeyecek de ondan. dayının karısı olayı bana "valla borcu varmış, ben de bilmiyordum, onu konuşuyorlar ama ben karışmıyorum" diye anlattı, ben de daha önce kayınpederimin "kiralar nereye gitti" dediğini duydum. teyzelerim para yüzünden birbirlerine girse sanırım ben de ona anlatmazdım. onu ilgilendirdiğini de düşünmezdim zaten. ay ne bileyim empati sıkıntılı bi şey. açıkçası biraz da haftasonunu bekledim çünkü haftaiçleri pek görüşemiyoruz, mesai saatleri esnek çünkü. 6dan önce çıkamıyor ama 9a kaldığı da oluyor, plan program yapamıyoruz o yüzden.
sinirimi yöneltemiyorum pek, bi dağ başına falan gitmemiz gerekiyor onun için. bi başlarsam mekanda müşteri falan kalmayacak çünkü, bendeki şu an öyle bi sinir. başbaşa kalsak gırtlağına basacak gibi hissediyorum. ama bu haftasonu basacağım artık. yetti beklerken çok sıkıldım. adama işkence edecekmiş gibi hissediyorum yalnız şu an. allahtan görüşmüyoruz, o da var.
ailesine kalsa ona fiil ehliyeti vermeyecek, siz evlenme ehliyetinden bahsediyorsunuz.
Empati sıkıntılı bir şey evet, tek taraflı olan bir çok duygunun hiç bir işe yaramaması haline örnek bir olay bu da. Dayının probleminin detayının seni ilgilendirmediği kısmında hemfikirim, sevgiliyken de, sözlüyken de ve bence hatta evlenirsen de. Ama gel gör ki bu durum haftasonlarına sıkıştırılmanı gerektirmez, ondan; neden beni bugün 20 defa aramadı ilgisi bekler durumunda değilsin.
Ya ailesine kalmaması lazım zaten. Sinirinizi yöneltin derken kavga çıkarmak bir işe yaramaz. Öpüşür barışırsınız.
Önemli olan ''Senin herhangi bir sorumluluğu tek başına taşıyabileceğine inanmıyorum.'' mesajını düzgün bir şekilde iletmek. Gerçi bundan sonra ilişkiye ne olur, o kısmı bilemiyorum.
Evden çıkmamak ne demek, acaba ben başka bir dünyada mı yaşıyorum diye düşündürüyor beni bu konu her 2 sayfada bir.
Yani nasıl çıkmıyor evden? 27 yaşında adamla ailesi arasında nasıl bir ilişki var?
Yani nasıl çıkmıyor evden? 27 yaşında adamla ailesi arasında nasıl bir ilişki var?
evden çıkamama durumu yok şu an onu tekrar belirteyim. sadece evlerin yeri ters.
pazartesi bi arkadaşı panora'ya çağırdı, bi kahve içip eve gittiler tekrar. onun panora'ya gidip kahve içip eve dönmesi, benim yanıma gelmesinden daha kısa sürüyor.
evden çıkabiliyor yani ama biz buluşmuyoruz. ki bu aralar benim yüzyüze görüşmek gibi bi talebim de olmadı. belki ben de orda hatalı olabilirim.
Bakın evlilik niyetinde olan bir çift olarak birbirinizle olan iletişiminiz net olmalı, değil mi?
Telefonla her şey konuşulmuyor demişsiniz, ancak adam farkında değil niyetinizin. Bu durumda konuşulur yani.
Zaten sizi geçiyorum sevgilinizin genel olarak böyle bir sorunu yok mu? Konuşamadık, görüşemedik, cevap veremiyor vs çok hatırlıyorum bu konuda.
9 yıldır beraberiz demeseniz, birçok etmen yüzünden görücü usulü evlendiğinizi düşüneceğim.
bazen annemi suçluyorum biliyor musunuz?
"kızım çocuk işten geldi bırak dinlensin, kızım çocuk yorgun bırak uyusun, kızım hastaları var siz sonra da görüşürsünüz, kızım biraz izin ver ailesiyle de ilgilensin" diye diye bu kıvama getirdi beni.
sanki ben çöktüm çocuğun tepesine de kurtarılmaya ihtiyacı varmış gibi davrandı biraz bana. onlar hala bu konuşamamalarımızı normal karşılıyorlar evde durum karışık sıkıntı var diye.
başlarda bencillik edip başkalarına ayırması gereken zamandan çalmış gibi hissediyordum ve bunu istemiyordum, evet aile de önemli çünkü, ama özellikle askerden geldiğinden beri bana hiç zaman kalmadığını görüyorum.
Ben her türlü sıkıntıda birbirini seven çiftlerin daha çok görüştüğünü düşünüyorum.
Yani görücü usulünde durum da daha farklı oluyor, amaç da farklı oluyor, evlenmek öncelik oluyor.
Yalnız siz her şeyden önce sevgilisiniz. Zaman size göre ayarlanmalı.
Zaten 27 yaşında çocuğum sürekli evde olsa evden atarım diye düşünüyorum ama bu kişisel bir fikir elbette.
Ailenin hastası olması, sorunları olması sürekli neden sevgilinizi bağlasın ki, ya da çalışan bir tek sizin sevgiliniz mi çalışıyor? Diğer insanlar nasıl görüşüyor? Aileniz daha farklı düşünüyor belli ki.
bazen annemi suçluyorum biliyor musunuz?
"kızım çocuk işten geldi bırak dinlensin, kızım çocuk yorgun bırak uyusun, kızım hastaları var siz sonra da görüşürsünüz, kızım biraz izin ver ailesiyle de ilgilensin" diye diye bu kıvama getirdi beni.
sanki ben çöktüm çocuğun tepesine de kurtarılmaya ihtiyacı varmış gibi davrandı biraz bana. onlar hala bu konuşamamalarımızı normal karşılıyorlar evde durum karışık sıkıntı var diye.
başlarda bencillik edip başkalarına ayırması gereken zamandan çalmış gibi hissediyordum ve bunu istemiyordum, evet aile de önemli çünkü, ama özellikle askerden geldiğinden beri bana hiç zaman kalmadığını görüyorum.
Ahanda empatim bitti? Anneni suçlayacağına neden baştan bu kadar müdahil senin ilişkine? diye düşünüyorum şu an çünkü. Annelerin her zaman bir fikirleri, söyleyecekleri olur ama hangisine uyup uymayacağımız, hangilerini hiç duymadan ortamdan uzaklaşacağımız bizim elimizde, ben mi çok asiyim, yoo değilim ya.
annemin kafa şu şekil, sevgilimin bütün zamanı bana ait değil. ben ondan sürekli zaman talep ederek onu bunaltmamalıyım. ilgilenmesi gereken başka şeylerle de ilgilenmeli.
mesela "hesap ödetme" de derdi. nihayetinde onun da babası çalışıyor, benim de babam çalışıyor. sonra o da çalıştı ben de çalıştım. sözden beri takmıyorum yalnız hesap konusunu. ödüyor.
mantıksız da gelmiyordu aslında, ailesiyle beni dengede tutsun, kimse kimseye ait zamanı çalmasın diye düşündüm. askerden dönene kadar da dengeli gidiyordu. askerden geldiğinden beri ben çok ihmal oldum, sanırım hakkım olanı da talep edemedim.
Hesap ödetme kısmı dinlenilir, sevgilinin zamanı hakkında söyledikleri ise takılmaz bana göre. Ben öyle yaptım en azından, çünkü annemin her dediğini yapsam zaten annemle aynı hayatı yaşardım. Hiç bir dediğin yapmasam da kimbilir ne biçim bir hayatım olurdu. Sonuçta bunca senedir ilişkinin içinde olan sensin, bunaltıp bunaltmayacağını senden başka kimse daha iyi bilemez ki? Ama askerden döndükten sonraki değişim dersen komuta eksikliğini ailesiyle doldurmuş gibi duruyor :/
Burada çok büyük bir sorun yok mu?demek istediğim o değildi. hani adam oğluna "nerde oturmak istersiniz" demiyor. karısına "burda oturacaklar" diyor. demek istediğim bu. ona da sormuyorlar. yani bizim anladığımız bu.
Burda aslında mesele 27 yaşındaki adamın bişey söyleyememesi değil. Onun isteği sorulmadan anne babanın karar alması.Burada çok büyük bir sorun yok mu?
Nasıl nerde oturmak istersiniz denmiyor da burda oturacaksınız diye direktif veriliyor? Ve 27 yaşında bir adam birşey söyleyemiyor?? Aklım mantığım almıyor.
Tahminimden daha büyük sorunlarla karşılaşacağınız kesin.
Ne yaptı bilmiyorum açılmadı bi daha konu.
Ben sadece bir örnek verdim size bunun gibi o kadar çok şey oldu ki saymaya kalksam sayamam. Çoğunda da eşim nasıl davranması gerektiğini bilmediği için ben müdahil olmak zorunda kaldım. Soğuk bi yapım olduğu için ben hayır dediğimdr hayırdır kimseye laf söyletmem. Onlarda bana söyleyemiyolar. Ama oğullarına daha cüretkarlar haliyle bir hayırıyla bitmiyo iş.Eşiniz sadece gitmeyeceğinizi söylemekle kalmamış, sizi araya sokup sen ikna et onları dememiş, sonuç olarak da gitmemişsiniz. Olması gereken gibi davranmış yani sizin sadece gitmek istemediğinizi söylemeniz yetmiş. Aile ne yaparsan yapsın, nasıl bir yapıya sahip olurlarsa olsunlar dengeleyici unsur eşle sorun çıkmıyor sonuçta. O yüzden mesele 27 yaşında kendi düşüncesi olmayan, hayatını birleştireceği kişiyle ortak karar alıp uygulamayan adamda :/
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?