- 23 Kasım 2010
- 2.020
- 6.588
- 198
- Konu Sahibi pigme pofuduk
-
- #2.221
Pofuduk bu konuda ben de aptalasik'a katılıyorum. Eklemek istediklerim de var.
İnan insanların pek çoğu zaten kiraya çıkarak evleniyor. O kadar dramatik, fakirlik göstergesi, tehlikeli bir şey de değil üstelik. Benim annemle babam 26 senedir kirada yaşıyorlar meselaBir önceki mesajımda da dediğim gibi; özel sektörde, evet, çoğu işin bir garantisi yok. Ama "garantisi yok" penceresinden bakıldığında memuriyetin de %100 garantisi var diyemeyiz, sahibi olduğumuz evin de. İftiraya uğrarsın memuriyet gider; borçlar ödenemez, ev gider.
Her şey gittiğinde ise elimizde meslekî becerilerimiz ile sevdiklerimiz kalır ve yeniden başlamak durumunda kalırız. Bu bizim için de, memurlar için de böyle. Ama ne kadar olası? Sevgilin mağazada satış temsilcisi olsa "Haklı, bu sektör çok kırılgan" diyelim mesela. Mühendis değil miydi?
Kayınvalidenin hemen alt katındaki daireye girmenin nelere mâl olabileceğini, bu insanların senin evinden çıkmaması ihtimâlinin çok yüksek olduğunu biliyorsun. Bunları birkaç sayfa önce sen yazdın hatta. Ben benzerini annemden gördüğüm için söylüyorum; o ev ayak altı ve sen evlendiğinde insanların oradan ayağını çekmesinin bir yolu yok. Seni temin ederim ki bu insanlar her gün evine gelecek, her gün görüşmek isteyecekler ve 'kötü niyetli olmadıkları' için bu durumu değiştiremeyeceksin. Yine de sen bilirsin tabii, kabul edeceğin çok net şuradan baktığımda zaten. Umarım sana mutluluk getirir.
İşte bariz trip onlar, manidar kısımla da birleştir. Dayının vebali günahı boynuna başka bir şey için de harcamış olabilir/olabilirdi ama kalkıp parası bittiği gibi soluğu yanında alıp iki defa "hala oğlu benim param bitti." deseydi olabilecekleri kesin görüyorum, yüz verdik/ev verdik şimdi astarını istiyor olurdu en basitinden, yediğimizin içtiğimizin hesabını yapıyor bu! He bunun onların anladığı anlamda yediğinin içtiğinin hesabını yapmak olmadığını çünkü yenilip içilene PARA verildiğini ve sınırlı kaynakla sınırsız misafir ağırlanamayacağını anlatmanın çaresi yok, çünkü misafir nasibiyle gelir çok maddecisin falan denir o zaman da, bi de biz aile değil miyiz
Annem kazan kaldırıp etrafın bizim evdeki 3 aylık yaz tatillerini bitirmesiyle azıcık rahat yüzü gördü. Lafa gelince insan, akraba mı sevmiyordu yoo hiç de değil. Maaş sabit ama evin nüfusu birden 4'e katlanıyor. Yaptığı işte öyle. Para almadan hizmet sektöründe ne kadar çalışırsın, malzeme de senden gidecek.
İstedikten sonra dayının evi kiraya verilir, o parayla da siz kiraya çıkarsınız.
Adam o kadar evim varken blabla diyemez çünkü anlattığınız kadarıyla size sunduğu tek ev o apartmandaki, sevgiliniz de aynı şekilde. Boşuna alakasız şeyler anlatmasın yani.
Zaten orada oturmak istiyordu, bir anda sebebi dayının durumundan korkması olmadı tabi ki. İlk gördüğü kirada oturup borçlanan insan dayısı olamaz. Daha önce de yazdığım ''istediğin olana kadar kendini acındır'' politikasını sürdürüyor gibi görünüyor.
Bir de dayının borcu milyon liralar değilse, Park Oran'dan dahi ev almayı teklif eden ailenin parası bitmiş olamaz.
Yani ya o gösteriler yalandı, ya şu anki durum yalan.
Yazacaklarımı yazmışsınız, geçiyorum o yüzden.
Diyeceğim tek şey bu gelişmeler hiç şaşırtıcı değil.
Pofuduk o eve oturursunuz siz.
Pofuduk bu konuda ben de aptalasik'a katılıyorum. Eklemek istediklerim de var.
İnan insanların pek çoğu zaten kiraya çıkarak evleniyor. O kadar dramatik, fakirlik göstergesi, tehlikeli bir şey de değil üstelik. Benim annemle babam 26 senedir kirada yaşıyorlar meselaBir önceki mesajımda da dediğim gibi; özel sektörde, evet, çoğu işin bir garantisi yok. Ama "garantisi yok" penceresinden bakıldığında memuriyetin de %100 garantisi var diyemeyiz, sahibi olduğumuz evin de. İftiraya uğrarsın memuriyet gider; borçlar ödenemez, ev gider.
Her şey gittiğinde ise elimizde meslekî becerilerimiz ile sevdiklerimiz kalır ve yeniden başlamak durumunda kalırız. Bu bizim için de, memurlar için de böyle. Ama ne kadar olası? Sevgilin mağazada satış temsilcisi olsa "Haklı, bu sektör çok kırılgan" diyelim mesela. Mühendis değil miydi?
Kayınvalidenin hemen alt katındaki daireye girmenin nelere mâl olabileceğini, bu insanların senin evinden çıkmaması ihtimâlinin çok yüksek olduğunu biliyorsun. Bunları birkaç sayfa önce sen yazdın hatta. Ben benzerini annemden gördüğüm için söylüyorum; o ev ayak altı ve sen evlendiğinde insanların oradan ayağını çekmesinin bir yolu yok. Seni temin ederim ki bu insanlar her gün evine gelecek, her gün görüşmek isteyecekler ve 'kötü niyetli olmadıkları' için bu durumu değiştiremeyeceksin. Yine de sen bilirsin tabii, kabul edeceğin çok net şuradan baktığımda zaten. Umarım sana mutluluk getirir.
Bu konuda rahatsız olduğum şey şu.
Mesela bir film izlerken insanı rahatsız eden ayrıntılar vardır. İnandırıcı değildir olay. Polisi aramadan önce kadın 5 dakika ağlamasa adam kurtulacaktır, veya insanlar çok garip şeyler için olay çıkarır. İnsanı rahatsız eder, filmden soğursunuz.
Konu sahibinin sevgilisinin ve ailesinin anlattığı hiçbir şey ''hayatın doğal akışına'' ve neden sonuç ilişkisine uymuyor. Bu sebeple her anlattıkları hikayede dişlerimi sıkıyorum. Ya ne alakası var ki?
O öyleymiş de bu da böyleymiş de bu da böyle olmalıymış. Bu kadar hassas, kırılgan ve buluttan nem kapan insan 27 yaşına neden gelmiş? Zaten olay da böyle değil.
Konu sahibi, ailesinin size, sizin teyzesine göz kulak olmanızı isteyen sevgiliniz bu isteğinden - ki inanılmaz baskın bir istek köken olarak- vazgeçmişti de, dayının borçları yüzünden çok etkilenip kiradan korkmaya mı başladı? Siz buna inanıyor musunuz?
kirada oturmak o kadar korkulacak bişey değil yahu, o kadar ürkmeyin.herkes babasının eve güvenerek mi evleniyor? kusura bakmayın ama yaşlarınıza rağmen ikinizde henüz yetişkin olamamışsınız."bizi kiraya çıkarmazlar" demeniz bunu doğruluyor. sevil haklı, siz o evde oturursunuz.
kirada oturmak korkulacak bi şey değil evet, ben memur çocuğuyum çünkü. yıllarca devletin gönderdiği yerde kirada oturmuş insanım. ama bunu hiç kirada oturmamış insanlara anlatmaya çalışıyorum. bütün derdim bu.
Yahu sizin aileniz neden onlarla aynı apartmanda oturmanızı istesin?
Evlenin de ne olursa olsun mu diyorlar?
Bir de babanızın tavrından korkacaklarından bahsediyordunuz. Bence siz korkmalısınız o tavırdan.
Apartmanlarındaki evi satsınlar başka yerden ev alsınlar o halde. Sorun kira ya sadece, o halde bu şekilde çözülür.
Rica ediyorum insanlara evlerini satmalarını nasıl söyleyeyim demeyin. Onlar size nerede oturacağınızı söylüyorlar. İkna etmeye çalışıyorum diyorsunuz, sevgilinizin ailesini niye nerede oturacağınıza dair ikna etmek zorunda olasınız?
Sevgiliniz o apartmanda yaşamayı zaten vıcık vıcık yaşamak için istiyor. Aksinin olması imkansız yani taşındıktan sonra. Önce bunu bir kabul edin.
park oran'ın çok abartı olduğunu düşünmüştüm zaten ben de.
ama şu da var ki düğüne kadar ev alabilirdi belki bana, ama dayının borcunun vadesi yok. haciz kağıdı gelmiş, uzun vadede planlanan şeyle kısa vadede çat diye ödenen aynı olamıyor sanırım.
ciddi anlamda soruyorum, herhangi bir çözüm öneriniz var mı?
"ben orda oturmam, falanca evi satın, bana ev alın" deme hakkım var mı size göre gerçekten? "ev veriyoruz, imkanımız bu, bizim sunduklarımızı beğenmiyorsan git baban ev satsın da sana istediğin evi alsın"
Ama sözlünüz "Tamam, ben halledeceğim" dememiş miydi? Ben buradan sözlünüze trip yapmak istiyorum artık yayazdığınız durumların hepsinin ben farkındayım. ama benden başka kimse kabul etmiyor böyle olacağını. "ben o evde gelin olmam" diye bas bas bağırıyorum kimse anlamıyor. herkesin görüşü "evlenince öyle olmaz, evin ayrı kapın ayrı". annem diyor bunu ya.
sevgilime gelince, evet mühendis ama deneme süresi bitmedi henüz. askerden geldikten sonra başka yerde işe girdi. 6 ay deneme süresi veriyorlar.
çözüm bence kiraya çıkmak evet ama bunlar anasından evle doğdukları için ben anlatamıyorum.
sorunu biliyorum zaten de çözüm bulamıyorum.
Uzun vade dediğiniz 10 yıl değil sonuçta.
Dayının borcu 100.000 lira bile olsa o peşinatı yatırmadan Park Oran'dan ev falan alamazlar.
Bu aile değil mi 2000 kişiye yemekli de düğün yapar dediğiniz. Dayının bir hacizinden paraları mı bitti? Tabi ki hayır. Ya baştan yalandı, ya o evde oturmanız için yalan söylüyorlar/abartıyorlar.
ciddi anlamda soruyorum, herhangi bir çözüm öneriniz var mı?
"ben orda oturmam, falanca evi satın, bana ev alın" deme hakkım var mı size göre gerçekten? "ev veriyoruz, imkanımız bu, bizim sunduklarımızı beğenmiyorsan git baban ev satsın da sana istediğin evi alsın" dediklerinde ne dememi öneriyorsunuz?
evi kabul etmeyebilirim, diretebilirim, kavga çıkarabilirim evet ama insanlara "o evi sat da bana şu evi al" diyemem.
Hanımefendi ciddi misiniz?
Kirada oturacağım deme hakkınız olmadığını mı düşünüyorsunuz?
O halde evlenmeyin bana göre. Daha evlenecek yaşa gelmiş olmuyorsunuz bu durumda.
"kirada oturacağım" deme hakkım var. sevgilimin de "babam ev veriyorken biz kira ödeyeceğimize her ay o parayı biriktirip düğün altınlarını da ekleyip ev alalım" deme hakkı var. babasının "ev varken neden kiraya çıkıyorsunuz" diye sorma hakkı var. benim babamın "ben yıllarca kirada oturdum, gece nöbete gittim aklım hep annende sende kaldı, en azından hem yakın olursunuz hem kira derdiniz olmaz" deme hakkı var.
herkes kendi yaşadığını/yaşayacağını biliyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?