Bence de denmez ama pek ala da kiraya çıkılır. Pofuduk, sözlün kirada oturmadığından değil, şimdiye kadar diplerinden başka bir yerde oturmadığı için bıkbık ediyor. Çözüm önerim; kiralık ev bakman, garantisiz garantisiz yaşayıp gidiyoruz milyonlarca insan olarak. Kirada parasız kalabilirsin çok normal ama huzursuzluğunu yalnız kendin bilirsin, öteki türlü saklayamazsın bile. Yaw karışanın, görüşenin olmadan kredi ödemenin bile ayrı bir rahatlığı var.
anlatıyorum. ama şu an için yapabileceğim başka bi şey var mı?
sayfalardır bunu konuşuyoruz evet, ama o evde oturursam başıma gelecekleri zaten biliyorum, ailesi yine hatalı onu zaten görüyorum, bu sorunu çözmesi gereken sevgilim onun da farkındayım.
çözümden ziyade sorunları konuşuyoruz yani.
o evde oturmak istemediğimi, o evde gelin olmak istemediğimi anlattım ve anlatmaya devam da edeceğim. zamanla kabulleneceğimi falan sanıyorsa yanılıyor. zamanla o kabullenmeyeceğimi anlayacak asıl. ama benim şu aşamada yapabileceğim başka bi şey var mı? evi basıp "ben orda oturmayacağım, ev mi alıyorsunuz yoksa kiraya mı çıkalım" diyecek değilim herhalde. desem güzel olurdu tabi ama o ayrı.
anneme babama kalırsa, onlar dede için o kadar şey durumdaydı, dede ölünce bağlar yavaş yavaş çözülmeye başladı, miras bölünürken iyice kopar. bundan sonra hiç kimse dayının evindeki gibi vıcık vıcık olmaz, kimse birbiriyle o kadar görüşmez, bana da karışan olmaz. ben o eve girsem bile ya kayınvalidem ya teyze çıkar gider. onlara da "onlar çıkıp gidene kadar bana olan olacak" diyemiyorum.
ya benim gece banyoya girdiğimi komşu duysa umrum olmaz da kocamın annesinin babasının kardeşinin teyzesinin eniştesinin kuzeninin duyacağını düşündükçe kendimi doğrayasım geliyor. komşu da duyar evet de aynı değil işte. bence değil. evet sırf bu yüzden istemiyorum. gerisi belki kapıyı kapatıp mesafe koyup katlanılabilir şeyler ama ben bunu kaldıramam.
sen bu konuda açıklamaları kendin yapıyorsun ya, bayılıyorum sana ha
Bakın yapmanız gereken bir şekilde evde oturmayı engellemek değil. Bir türlü bunu anlamıyorsunuz.
Sevgilime kabullendireceğim diyorsunuz ama tek cümlenizle hiçbir şey diyememesi gereken adam, belli ki ikna olmamış. Zaten neye ikna olması gerekiyorsa, mantıksız bir şey isteyen ve hatalı olan o.
Bu da size verdiği değerle ilgili bir problem. Sorunu görmeye buradan başlayın.
Ailenizin tarifi ise vıcık vıcıklık üstüne bir iki tarafın birbirine kaprislerini çekeceğiniz dışında bir anlama gelmez. Bilmem kaç yaşında ama anneniz de bunu benden daha iyi biliyordur. Ama evlenmek için o da her şeyi göze alacağınızı düşünüyor ve o da göze alıyor bence.
Kimsenin kızının kayınvalide (hem de böyle bir kayınvalide) ile aynı apartmanda oturmasına sıcak bakacağına inanmıyorum. Bu ya kızını evlendirme uğruna olur, ya kızının evlenmek istemesi uğruna olur.
Sizin gidişatınız sonu belli bir romanı okumak gibi...
Hiçkimse için o kadar şeye katlanmaya değmeyeceğini adım gibi biliyorum.
Allah yardımcınız olsun. Zira çok ihtiyacınız olacak.
İçerden casus gibi, ne konuşulur, ne denir, hangi durumda ne yaparlar doğru tahmin etmemi mi diyorsun
Katranı kaynatsan olur mu şeker?
annemin dede vefat edince eski samimiyetin kalmayacağını düşünmesini beni evlendirmek uğruna her şeyi göze alması olarak dillendirdiniz ya, daha da bi şey demiyorum.
Hanımefendi ikisinin ne alakası var?
Siz de sözlünüz ve ailesinden etkilenip dramatik tepkiler vermeye başladınız.
Ben siz her şeyi göze aldığınız için anneniz de alıyor yazıyorum, siz bana annenize hakaret etmişim gibi cevap veriyorsunuz.
"anne baba öldükten sonra kardeşler eskisi kadar sıkı tutunmuyor, yavaş yavaş çözülüyor" tarzında bi konuşma yaptı kadın sadece ya. kendi kardeşlerinde de olan buydu, başkalarında gözlemlediği de bu. ki genelde de böyle oluyor zaten. sadece tespitti, beni rahatlatmak için falan değildi. aksine tanık olan varsa söylesin. 50 yaşında insanlar anne babayı kaybedince kendi ailelerinin derdine mi düşüyor yoksa yine kardeşleriyle mi takılıyor? annemin göze almasıyla falan ilgisi var mı?
aksine tanık olan varsa söylesin. 50 yaşında insanlar anne babayı kaybedince kendi ailelerinin derdine mi düşüyor yoksa yine kardeşleriyle mi takılıyor?
ciddi anlamda soruyorum, herhangi bir çözüm öneriniz var mı?
"ben orda oturmam, falanca evi satın, bana ev alın" deme hakkım var mı size göre gerçekten? "ev veriyoruz, imkanımız bu, bizim sunduklarımızı beğenmiyorsan git baban ev satsın da sana istediğin evi alsın" dediklerinde ne dememi öneriyorsunuz?
evi kabul etmeyebilirim, diretebilirim, kavga çıkarabilirim evet ama insanlara "o evi sat da bana şu evi al" diyemem.
Sıranın onlara geldiğini düşünüp kendi ailelerinin derdine düşüyorlar, kendi aileleri içerisinde evlenecek/evlenmiş çocukları varsa bu sefer, sıra bizdebiz gidince ne olacak?? yoksa biz torun sevemeyecek miyiz?? ısrarlarına başlıyorlar. Tabi sadece torun değil, artık dedenin bakımının yokluğunun yarattığı boşluğu neyle dolduracaklar ben bilmek istemezdim mesela, uzakta olursam bilmezdim ama yakın olursam illa ki öğrenmek zorunda kalırdım. :/
eh, illa kayınpederinizin vereceği bir evde oturacaksanız elbette razı olacaksınız o hangi evi uygun görüyorsa orada oturacaksınız. falanca evi satın, bana ev alın denmez tabii. aslında sevgiliniz bu işi halledebilecek biri olsaydı o organize ederdi bu işi ama sergilediği duruştan anlaşılıyor ki beceremez. olay "bizim kararımız"dan çıkar "pofuduk istemiyor" olur. bir de benim anlamadığım, neden illa birileri size ev alacak? ikinizinde çok pasif olduğu çıkarımını yapıyorum, belki sevgiliniz babasına "biz şurada oturacağız baba, öyle uygun gördük" dese, kimseden medet ummadan, iki sevgili siz evinizi tutsanız belki de babası diğer evinin kira parasını "oğlum bu ev senin, kirasını da al, kiranızı karşılarsın" diyebilir. demiyorsa da kendi bilir, zaten böyle bir beklenti içinde olursanız, gerçek birer yetişkinin aksine, oturacağınız evi kendiniz seçmekten aciz kalırsınız.
bir de her zamanki gibi asıl meseleyi kaçırıyorsunuz. burada şu an üzerinde düşünmeniz gereken asıl problem, sevgilinizle hemfikir olmamanız. sevgiliniz bal gibi de orada oturmak istiyor. size rağmen. konunuza pek yorum yapmasam da uzun süredir takip ediyorum ve sizi uyarmak istiyorum. sevgiliniz sizin duygularınıza, isteklerinize önem vermiyor. ve 20 yaşında bir genç kadar toy kalmış. meselelere bakışınızdan anlıyorum ki sizinde aşağı kalır yanınız yok.
çünkü biz daha nerde oturacağımızı konuşmadan onlar ev teklif etti. o an o evi reddetmek için "biz şurda oturmak istiyoruz" diyebileceğimiz durum yoktu. yorumlarınız için teşekkür ediyorum.
Siz daha önce alt sokak olsun, başka yer olsun nerede oturacağınızı konuşmadınız mı?
Size alt katımızda oturun ev verelim deseydi aileniz, sevgilinizin hiç istemediğini bildiğiniz için biz X,Y veya Z mahallesinde oturmayı düşünüyoruz demez miydiniz?
nerede oturacağımızı konuştuk, askerden gelsin, işe girsin, iş durumlarına göre karar verecektik. adam işe girmeden ev teklif ettiler. bi şey demedik açıkçası. sonra girdiği iş de o eve öyle aman aman uzak değildi. konumu falan o an için uygundu.
ailem "siz yeni evlisiniz, gidin az ötede oturun, ne işiniz var dibimizde" diyecek yapıda insanlar olduğu için bu gibi durumlarda ne yapmam gerektiğini bilemiyorum zaten.
aynı fikirdeyim. ama tutup da teyzeleri falan her gün her gün toplaşmazlar yani. o anlamda söylüyorum. annem de o anlamda söylüyor. yani uğraşırsam kayınvalidemle uğraşırım, en azından kardeşleri sürekli yanında olmaz. baskı tek yerden olunca çözüm daha nettir bazen. kayınvalideyle mesafeni koyarsan biter. diğerlerine gerek kalmaz o durumda. ve bunların o evle alakası yok. uzakta oturma durumu için de aynı şeyler geçerli.
Baskı üst kattan olunca hayal kurmaya bile gerek yok, hakkaten mesafe koyabileceğini düşünüyor musun ki? Gelin ata binmiş ya nasip demiş ekolündenim ben; ortada henüz resmi bir şey yokken bile annemi neden aramadıntribi yapılabiliyor sana, üst kata çıksan ne var? Ne olacak ki? denmeyeceğini ummak bana göre olmayacak dua. Fakat uzakta oturma durumu için bu geçerli değil, 3 bahane 1 zoraki/isteyerek gidişle en azından bir düzen tutturabilirsin.
Teyzeleri toplaşsa ne toplaşmasa ne, bu kadın ortada hasta adam varken de senin düğününün derneğinin detayıyla boğulmadı mıydı? Düğünden sonra tamam benim görevim bitti artık, 50 senelik karakterimi değiştiriyorum demeyecek.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?