- 26 Ekim 2014
- 4.776
- 3.407
- 178
- Konu Sahibi pigme pofuduk
-
- #1.741
herkes neden üzgün?
öncelikle düğün için önerilen mekanlara baktım. şehri sima 1100, cadde hare 1200 kapasiteli. sığarmışız gibi gelmedi bilemiyorum. taşhanın kapasitesini bulamadım zaten.
mart sonundayız, çoktan dolmuştur. şu an için hiçbir şey bilemiyorum. bu düğün en nihayetinde benim istediğim zamanda olacaksa ki olabiliyormuş demek ki, neden beni en başından bu kadar üzdüler onu da anlayamıyorum.
alınmayın ama, hani kır düğünü hayalim falan yoktu benim. hiç istemediğim bi şey hatta. tencere dibi çok sıyırdım çünkü, yağmur her türlü yağacak bence.
taşhanı biliyorum, 2000 kisiye uygun oldugunu da düsünmüyorum kopuk kopuk olur.
tüm masaları doldururlarsa ortadaki buyuk alana baglı dikdörtgen koridorlar ile ahtapot gibi bir masa düzeni olur.
sadece haftasonu kahvaltı veya yemek icin iyi bir yer, lezzetli derim o kadar.
adamolacakkız'ın önerdigi yer daha hoş gözüküyordu bence.
cadde hareyi bilmiyordum siz yazınca merak ettim, tam dügün icin kapatılmıs bir alan gibi duruyor fotografları, cezbedici ; ) insanı hevese getiriyor : ))
kendime not: konuya bu kadar olumsuz yorum yapıp en sonunda dayanamayıp dügün yeri icin de görüs bildirdim ya... daha da birşey diyemiyorum, aynaya bakmaya gideyim bari : ))
kendine notu ben de üstüme alıyorum üstelik kendi düğün mekanımı bakmaları için önerdim
Ben de diyorum Allah Allah bitmemiş miydi bu ilişki , konu neden yukarıda bir kaç gündür gözüme ilişiyor diye meğer düğüm planları yapılmışBize laf düşmez , sulh içinde bi evlilik dileyeyim o halde
Ben temmuzda evlendim gene de yusuf yusuftum valla pofuduk akıl vermek gibi olmasın da çiftlik tarafında şehri sima diye bi mekan var orda evlendim ben bakın isterseniz organizatörü de pek tatlı bi bayan, ama aile sanırım Gölbaşı taraflarını ister gibi
Seni anlıyorum... Eğer kayınvaliden sürekli son ütücü gibi her konunun kontrolü bende olmalı diyorsa...
Eğer öyle değil, heves ediyorsa çok sert olduğunu düşünüyorum.
şu an o ikisinin ayrımını yapabildiğimi sanmıyorum.
düğün, düğün tarihi, söz elbisesi gibi tecrübelerim var.
söz elbisesinde sadece siyah giymemi istemedi ama hediye elbise alırken kararı bana bıraktı. aslında kararı bana bırakmak da değil, üstüme ilk uyanı almak zorunda kaldık, 5 saat dolaştık ben sinirimden ağlıyordum artık.
ama beyaz eşya konusu da var. "ne alacağınızı bileyim "dedi, birkaç soru sordu, "fırın kendini temizliyor mu" falan gibi, "cam davlumbaz kiri çok gösterir" dedi. bu kadar.
kadının amacı hangisi ben de bilemiyorum. ama yanımda istememeye de sebebi önemli olmaksızın hakkım varmış gibi hissediyorum. canımı çok yaktı çünkü.
anneme "bohça yapmak isterse reddet" dedim, "sorarsa "siz bilirsiniz" diyeceğim. sana ne? hevesi varsa bırak yapsın" diyor. bi de beni bohça alışverişine götürürse oracıkta bileklerimi keserim. beni götürmezse, tek bir iç çamaşırı gecelikte daha kendimi doğrarım.
söz bohçasındaki geceliğe bakarken yerin dibine girdim ben. herkes gördü lan onu. kayınpederimin görmüş olması da çok büyük ihtimal. ben bakarken utandım. öldürsünler beni ya ben bi daha bohçadan öyle bi şey çıkarsa kaldıramam. gidip seçersem hiç kaldıramam.
annem de ayrı olay. "kadının hevesi var gitsen nolur" diyor. "cesedimi götürürsünüz" dedim. yapamam ben öyle bi şey. yok artık ya.
istemiyorum ben bohça falan. almasınlar bana hiçbir şey.
"biz gider seçeriz de almaya annem de gelir, çok hevesi var, çok istiyor" dedi. "o oğlunu evlendiriyor, bazı heveslerini kızında da yaşayabilir, ama ben evleniyorum. bu heveslerimi bi daha asla yaşayamayacağım" dedim. "ama biz seninle yine gideceğiz zaten, ikimiz hiç gitmeyeceğiz değil ki" dedi.
Bohça alışverişinde kayınbabanın ne işi var?
Bu bohça olayı da zaten bana çok gereksiz gelmeye başladı. Şimdi kimse istemiyor.
Çok mu önemli bilmiyorum.
Hani erkek tarafı ne yaparsa şanındandır derler ya, bunu çok önemsiyorlarsa yaparlar büyük ihtimal.
Anneniz çok ılımlı ve bence yapıcı davranıyor.
Vallahi k.k da senin için anket yapmak geçiyor içimden, gülümsüyorum...
Umarım kızmıyorsun. :))))
Böyle yazınca nispet gibi falan algılama sakın, benim kv aşırı hevesliydi öyle böyle değil, ki kızı da benden önce yaptığı düğününde kendi başına halletmiş bu işleri içi gidiyordu. Benimkiyle konuştuk; gelinlik işine bu sefer ben Ankara'dan gelemeyeceğim anneme söyleyim mi istersen o da sizinle gelsin zaten çok istiyor, devamlı söylüyor dedi, ben yok valla zahmet etmesin, annemle hallederiz dedim, gittik aldık falan sonrasında konuştuk ben aldım diye, o da annesine söylemiş halletmişler falan, oğlum gerçekten çok merak ediyorum evlerine gitsem ayıp olur mu? demiş. Buyursunlar gelsinler dedim ben de, bir saatlik yoldan geldi ki ortada gelinlik bile yoktu. 15 dakka için ayakkabılara, kına elbisesine falan baktık, ağzından çok güzeller, en güzellerini seçmişsin, bayıldımdan başka bir şey çıkmadı, ki yoktan yere hevesimi kırdığımı düşündüğüm için ufak bir hediye almıştım onu da giderken verdim kusura bakmasın diye düşündüğümden, daha da mutlu olarak gitti. Geçen yorumlarda vardı ya hani öyle bir erkek var mı, merak ediyorum diyordun. Benimki annesine düşkün erkeklerde top 5'e oynar. Buna rağmen benim tek cümleme bakıyordu gelip gelmemesi. Büyük çocuk olmak, tek oğlan olmak, oğluna çok düşkün olmak mesele değil, kendi aralarında ne yapıyorlar, ne konuşuyorlar hiç bilemem ama olayın benim tarafımdan görünen hali bu.
yok ya kızmıyorum, başlık anket gibi oldu zaten. amaç da bu. bu yüzden burdayız.
alışverişe kayınpeder neden gitti bilmiyorum ama o eşek ölüsü gibi sandığı, leğen kadar gümüşlüğü ve alınan şeyleri taşımaya adam lazımdı sanırım. o çirkef komşu da gitmiş anladığım kadarıyla. asıl beni götürmeleri gerekiyordu ya neyse. en azından sandığımı gümüşlüğümü gönlüme göre seçebilmeliydim. kayınpeder alışverişe gitmese bile gösterirlerdi ona ayrıca.
bohça bence de çok gereksiz ama kesin isteyecek. her şeye hevesi var çünkü. ne hevesmiş arkadaş beni kuruttu hevesleri bitmedi. şanından mıdır gereksiz işleri mi seviyor bilemiyorum. istiyor işte.
annem fazla ılımlı, fazla yapıcı. düğünü o geri çektirdi, elbise almaya beni o götürdü, 30 kişi gelmelerine ses etmedi. "sorun bizden çıkmasın"mış. bana da günah.
benimki evde falan değil, mağazada görmek istiyor sanırım. parası ödenmeden. açıkçası haber vermeden gidip halletmeyi bile düşünüyorum. kötü tecrübelerim var çünkü. seninkiyle benimki aynı değil ki.
benimki şimdiye kadar seçtiğim hiçbir şeye bayılmadı mesela. "hııı iyiymiş, hmm olur" falan. zevkimiz uymuyor çünkü. aşırı şaşaalı şeyler seviyor. bohçalardan belli. taşlı incili boncuklu. zevkimizin uyduğu tek şey söz bileziğiydi, onu da kuyumcu vermiş.
kendi aralarında ne konuşuyorlar ben de bilmiyormuşum. bugün anlattı babasıyla konuşmalarını falan. "ben halletmiştim zaten ama senin de üstüne bi cila atman gerekiyordu" tarzında bi şeyler söyledi.
bi de o gün gelirse ne olur bilemem de "annem de gelecek" demiyor. "hevesi var, gelse nolur, ne alacağına karışmaz, sadece gelmek istiyor" falan diyor.
o şansı kaybetti bence o. unutmuyorum. kırgınlığım geçmiyor. nişan olacak mı onu da bilmiyorum. kararımı vermedim zaten henüz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?