[
benim ortancamla aynı yaştalar 3 yaşında yani.koşup oynayan bir çocukken epilepsi geçirmiş ve sonrasında bu şekilde olmuş

(( en son kontrolde dr ları olumlu şeyler yazmış inşallah olumlu olur.bende en çok eşinin de terk etmesi ve çocuğuna olan ilgisilzliğine üzüldüm nasıl bir vicdandır bu ....bizler gerçekten bazen basit şeyleri kafaya takıyoruz hayatta neler var.bir arkadaşta şu yazıyı paylaşmış çok güzel:
geçenlerde Adem Güneş in kitabında bir şey okudum.. bir ebe paylaşmış..''
yazdığı gibi alıntı yapıyorum.
'' İnsanın hayatında önemli kişiler olur ya benim hayatımda da A.A. ve ailesi bunlardan biriydi. Buaileyi çok kısa sürede tanıdım. ama üzerimde inanılmaz bir tesir bıraktılar. Doğumunda bizzat bulunduğum anne, engelli bir çocuk dünyaya getirmişti. ben çok üzüldüm. Ama anneye baktım; kucağına aldığı engelli kızına tebessüm ediyordu. Şefkat doluydu bakışları. şaşırdım. Dışarı çıktığımda, babaya, dünyaya engelli bir çocuk geldiğinin haberini üzülerek verdiğimde hiç tereddüt etmeden tebessümle karşıladı. İçeriye annenin yanına girdiğinde anneye ve çocuğa öylesine sevecen bir şekilde sahip çıktı ki hayretler içinde kaldım. Anne ve baba çocuklarına öyle sahip çıkmışlardıki. İyi ki bu çocuk bu haliyle bu aileye geldi. diye mutlu oldum.
...
8-9 yaşına geldiğinde bu anneyle tekrar konuşma fırsatım oldu.Anne çocuğundan aldığı yaşama sevincini şöyle özetliyordu.
''
Ben öyle şanslı bir anneyimki böylesi bir çocuğum oldu. Ben cennete gitmesi garanti olan bir çocuk annesiyim. O bir ömür boyu günahlardan uzak yaşayacak. Allah, onun ellerini,gözlerini, hatta beynini öyle bir bağlamışki o asla günahın zerresine bulaşmayacak. Ve özürsüz bir halde cennete girecek. Ama etrafımda bulunan hiç kimseye cennete gitme konusunda garanti veremem. kendime... eşime bile...
O yüzden ona çok özenerek bakıyorum. bir dediğini iki etmemeye çalışıyorum. Kendimi bu dünyada geçici olarak bulunan, cennetlik bir misafire hizmet ediyor gibi çok mutlu hissediyorum....