Her olay kendine özgü hassasiyetler barındırır. Bazı durumlarda genelleme yapmak mümkün olsa da, her konu kendi özelliği dahilinde değerlendirilmeli. Yoksa böyle ortaya karışık sübjektif ve hatta absürt pek çok yorum düşüyor ve ben esefle okuyorum, çok da üzülüyorum. Konu içeriği elbette her veriyi sağlam olarak veremediği için alakasız yorumlara neden oluyor. Tabii ki okumak zorunda değilim ama,insanları tanımak ve anlamak adına okuduğumda da üzülüyorum.
1-Tabii ki boşanan ailede neler yaşandığını tam olarak bilmiyoruz. Kabataslak verilmiş bir kesitte debeleniyoruz.Afaki ve sübjektif pek çok yorum çıkması normal. Ne yazık ki acı gerçekler bazılarının işine gelmiyor, oysa gelmeli.
2-Bir insanın kardeşi için üzülmesi neden yadırganıyor onu anlayamadım... (Gerçi belki de konu sahibi, kişinin bizzat kendisidir,onu da bilemeyiz)
3-Ülkemizde evlilik ve boşanma konuları bölgesel farklılıklar gösteriyor. Bugün doğuda ve hatta orta Anadolu'da çocuklara evlenme ve boşanma konusunda baskı yapılabildiği gerçek,ama batı'da durum farklı. Özellikle basbatı'da :)) Çevremdeki kız anneleri diyor ki; kızım oku,kariyer sahibi ol,ayaklarının üzerinde dur, erkeğe muhtaç olma (ki hepsi gerekli öneriler) iyi bir kısmet bulursan evlen,baktın olmuyor ayrılırsın, nafanı da alır mis gibi yaşarsın. Şimdi doğu ve orta da durum öyle,batıda böyle. (İstisnalar kaideyi bozmaz efendim :) ) Ama günümüzde genel bakış açısı maaelesef bu.
Şimdi nafaka konusuna gelirsek; evlilik kadın ve erkeğin normal ve haklı beklentilerinin olduğu bir kurum. Saygı,hoşgörü,anlayış karşılıklı olmalı. Ama batıda kadın egemen,diğer tarafta halen erkek egemen sistem ağırlıklı. O yüzden de nafaka durumunun buna göre belirlenmesi gerekir düşüncesindeyim. Çocuk varsa bölgesel özellikler söz konusu olamaz.Anne kadar baba da sorumlu.
Ben olsam çocuğum yoksa her ne sebeple ayrılmış olursam olayım,hayatıma dahil etmediğim yada beni istemeyen birinin parasına tenezzül etmem. Ama çocuğum varsa hakkını sonuna kadar arar ve alırım.
Bence konuya feminist, kadın veya erkek olarak, değerleri maddiyatla eşitleyerek değil İNSAN olarak ve ONUR'unu da göz ardı etmeden bakmak en güzeli.
Yani mesele bana göre insanların vicdanında bitiyor.