Aynen dediğiniz gibi. Adam kızkardeşine sahip(!) çıkıyor güya ama ne bir süre belirtiyor, ne de ayrı evde yaşayabileceğine dair aralık kapı bırakıyor. Neden? Çünkü erkek! Tüm kararları tek başına dilediğince alıp uyguluyor. Sonrası umrunda değil, çünkü erkeklik / abilik vazifesini yaptı. Evde kaos çıkmış. Birinin suratı mahkeme duvarı, diğeri kendi yasını unutmuş diken üstünde, abinin umrunda mı? Asla. Kadın evinde başka bir kadın istemeyebilir. Ama o da korkusundan kendi hemcinsine saldırıyor. Gücü ona yetiyor. Çünkü erkeğin sözü üstüne söz mü söylenir. Konudaki diğer örneklerde de gördük, sahipsiz kalan kardeş abi, yenge yanına yakışıyor! Abla enişte yanında rahat edilemiyor, çünkü kadın evlenince artık koca ve ailesinin tapulu malı sayılıyor. Burda bikaç yorumda da gördüm. Ablasının yanında yaşayan kardeşi yengenin alması "siz el kapısındasınız size düşmez bize düşer" kafası. El kapısı işte. Evlenmek, eş olmak, ortak kararlar alabilmek, eşit olmak değil payımıza düşen "el kapısına düşmek."