• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Acaba doğru bir hayat mı?

RenginKorkmaz

Üye
Kayıtlı Üye
6 Aralık 2014
66
31
8
36
Başlık biraz garip oldu ama anlayacağınızı umuyorum beni. Kendimi tanıtayım. Sitede çok aktif olamadım. Artık bir şeyleri paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Yaşım 26. Diş hekimiyim.

Hayatım uzaktan imrenilecek gibi görünsede ben kendimi çok yorgun ve mutsuz hissediyorum. Çocukluğum hiç kolay geçmedi. Sürekli kavga halinde olan kalabalık bir ailede büyüdüm. Annem ve babam birbirlerini severek evlenmemişler. Annem babamın ailesinden çok eziyet görmüş. Şimdi durum daha iyi. Olan benim çocukluğuma oldu anlayacağınız. Sorumsuz, okulu ve çalışmayı hayatı boyunca sevmeyen bir ablam var. Keza babamda öyle. Liseyi üniversiteyi hep kendi çabamla okudum. Aç yattığım günler de oldu arkadaş açısından yüzümün gülmediği de. Yine de çok şükir okulumu bitirme gücüm oldu. Sağlık açısından çok sorunlarım var. troid hastalığım bunlardan biri. kilo problemim var vs. Tüm bunlar son iki senedir ortaya çıkmış durumda. Sebebini geçmişime bağlıyorum. Mutlu olmak için elimde işimden başka bir verim yok diyebilirim. Onu da tüm bunların arasında hakettiği gibi yapamıyorum. Hayatımda aşk anlamında kimse olmadı. En son birini sevmiştim oda geçen sene kötü bir şekilde sonlandı.

Ne yapacağımı bilemiyorum. Birşey yapmam lazım mı onuda bilmiyorum. Arkadaşlarımın çoğu evlendi. Lise arkadaşlarımdan bekar olanı elle sayılır sanırım. Bazen düşünüyorum. Doğru bir hayatı mı seçtim acaba? Kendimi; sabah mutlu uyanmış çayını ocağa koymuş keyifle perdelerini açmış, bir yandan kahvaltısını hazırlarken öbür yandan bebeğinin kahkalarına eşlik eden bir kadın olarak hayal ederken buluyorum. Sevdiği, sevildiği biri olarak... evet belki bunu yaşayan kadınlarda zorluklarından bahsedecektir. En azından huzurlu bir yuvaları var.
Bu duyguyu hiç yaşamadım. Biri tarafından sevilmeyi yani. Sanki hiç yaşayamayacakmışım gibi geliyor. Çok yorgun hissediyorum kendimi. Sanki yapacak bir sürü şeyin varmışta ben geç kalmışım gibi.
Hayat birşeyleri hiçbir zaman kolayca vermedi bana. Hep uzuuun zaman beklemek çok çaba sarfetmek zorunda kaldım. Sizce neden sorguluyorum bu kadar, neden böyleyim. Benim neyim var? Nolur yargılamayın beni. Gözünüzde çalışmak zor gelmiş evlenip evinde oturmak isteyen biri canlanmasın. Tek başıma taşıyamıyorum sanırım. Yorumlara ihtiyacım var. Okuyan herkesten Allah razı olsun... iki cümle bile olsa mutlu edersiniz beni.
 
Çünkü kendi kendini mutsuzluga hukmetmissin ve böyle olarak hiçbişey elde edemezsin. Toparlanman gerek hayatta güzel şeyler var
 
Başlık biraz garip oldu ama anlayacağınızı umuyorum beni. Kendimi tanıtayım. Sitede çok aktif olamadım. Artık bir şeyleri paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Yaşım 26. Diş hekimiyim.

Hayatım uzaktan imrenilecek gibi görünsede ben kendimi çok yorgun ve mutsuz hissediyorum. Çocukluğum hiç kolay geçmedi. Sürekli kavga halinde olan kalabalık bir ailede büyüdüm. Annem ve babam birbirlerini severek evlenmemişler. Annem babamın ailesinden çok eziyet görmüş. Şimdi durum daha iyi. Olan benim çocukluğuma oldu anlayacağınız. Sorumsuz, okulu ve çalışmayı hayatı boyunca sevmeyen bir ablam var. Keza babamda öyle. Liseyi üniversiteyi hep kendi çabamla okudum. Aç yattığım günler de oldu arkadaş açısından yüzümün gülmediği de. Yine de çok şükir okulumu bitirme gücüm oldu. Sağlık açısından çok sorunlarım var. troid hastalığım bunlardan biri. kilo problemim var vs. Tüm bunlar son iki senedir ortaya çıkmış durumda. Sebebini geçmişime bağlıyorum. Mutlu olmak için elimde işimden başka bir verim yok diyebilirim. Onu da tüm bunların arasında hakettiği gibi yapamıyorum. Hayatımda aşk anlamında kimse olmadı. En son birini sevmiştim oda geçen sene kötü bir şekilde sonlandı.

Ne yapacağımı bilemiyorum. Birşey yapmam lazım mı onuda bilmiyorum. Arkadaşlarımın çoğu evlendi. Lise arkadaşlarımdan bekar olanı elle sayılır sanırım. Bazen düşünüyorum. Doğru bir hayatı mı seçtim acaba? Kendimi; sabah mutlu uyanmış çayını ocağa koymuş keyifle perdelerini açmış, bir yandan kahvaltısını hazırlarken öbür yandan bebeğinin kahkalarına eşlik eden bir kadın olarak hayal ederken buluyorum. Sevdiği, sevildiği biri olarak... evet belki bunu yaşayan kadınlarda zorluklarından bahsedecektir. En azından huzurlu bir yuvaları var.
Bu duyguyu hiç yaşamadım. Biri tarafından sevilmeyi yani. Sanki hiç yaşayamayacakmışım gibi geliyor. Çok yorgun hissediyorum kendimi. Sanki yapacak bir sürü şeyin varmışta ben geç kalmışım gibi.
Hayat birşeyleri hiçbir zaman kolayca vermedi bana. Hep uzuuun zaman beklemek çok çaba sarfetmek zorunda kaldım. Sizce neden sorguluyorum bu kadar, neden böyleyim. Benim neyim var? Nolur yargılamayın beni. Gözünüzde çalışmak zor gelmiş evlenip evinde oturmak isteyen biri canlanmasın. Tek başıma taşıyamıyorum sanırım. Yorumlara ihtiyacım var. Okuyan herkesten Allah razı olsun... iki cümle bile olsa mutlu edersiniz beni.
Kötü bir çocukluğunuz olmuş, herkesin başına gelebilir hayat bu, o zorlukların içinden diş hekimi olup çıkmışsınız, aslında ne kadar güclüsünüz bir bilseniz.. Rabbim size mutluluğu tattıracak ben inanıyorum, çünkü çok içtensiniz, narin bir yapınız var sevilmeye layıksınız, layığınız bir yerdedir üzülmeyin :KK66:
 
Canım ben hep suna inanırım herkes birini bekler ve o gelince tamam olursun inan her türlü hayat zor bak ben evliyim hamileyim de ama sor ne zorluklar var hayatımda zamanı geliyo işimize sariliyoruz zamanı gelince başka bi şeye ama kötü bi evlilik yaşayacağına yalnız olmak inan daha iyi ....
Rabbim karşına değerini bilecek birini çıkarsın inşallah
Kaç yasindasin bu arada
 
Başlık biraz garip oldu ama anlayacağınızı umuyorum beni. Kendimi tanıtayım. Sitede çok aktif olamadım. Artık bir şeyleri paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Yaşım 26. Diş hekimiyim.

Hayatım uzaktan imrenilecek gibi görünsede ben kendimi çok yorgun ve mutsuz hissediyorum. Çocukluğum hiç kolay geçmedi. Sürekli kavga halinde olan kalabalık bir ailede büyüdüm. Annem ve babam birbirlerini severek evlenmemişler. Annem babamın ailesinden çok eziyet görmüş. Şimdi durum daha iyi. Olan benim çocukluğuma oldu anlayacağınız. Sorumsuz, okulu ve çalışmayı hayatı boyunca sevmeyen bir ablam var. Keza babamda öyle. Liseyi üniversiteyi hep kendi çabamla okudum. Aç yattığım günler de oldu arkadaş açısından yüzümün gülmediği de. Yine de çok şükir okulumu bitirme gücüm oldu. Sağlık açısından çok sorunlarım var. troid hastalığım bunlardan biri. kilo problemim var vs. Tüm bunlar son iki senedir ortaya çıkmış durumda. Sebebini geçmişime bağlıyorum. Mutlu olmak için elimde işimden başka bir verim yok diyebilirim. Onu da tüm bunların arasında hakettiği gibi yapamıyorum. Hayatımda aşk anlamında kimse olmadı. En son birini sevmiştim oda geçen sene kötü bir şekilde sonlandı.

Ne yapacağımı bilemiyorum. Birşey yapmam lazım mı onuda bilmiyorum. Arkadaşlarımın çoğu evlendi. Lise arkadaşlarımdan bekar olanı elle sayılır sanırım. Bazen düşünüyorum. Doğru bir hayatı mı seçtim acaba? Kendimi; sabah mutlu uyanmış çayını ocağa koymuş keyifle perdelerini açmış, bir yandan kahvaltısını hazırlarken öbür yandan bebeğinin kahkalarına eşlik eden bir kadın olarak hayal ederken buluyorum. Sevdiği, sevildiği biri olarak... evet belki bunu yaşayan kadınlarda zorluklarından bahsedecektir. En azından huzurlu bir yuvaları var.
Bu duyguyu hiç yaşamadım. Biri tarafından sevilmeyi yani. Sanki hiç yaşayamayacakmışım gibi geliyor. Çok yorgun hissediyorum kendimi. Sanki yapacak bir sürü şeyin varmışta ben geç kalmışım gibi.
Hayat birşeyleri hiçbir zaman kolayca vermedi bana. Hep uzuuun zaman beklemek çok çaba sarfetmek zorunda kaldım. Sizce neden sorguluyorum bu kadar, neden böyleyim. Benim neyim var? Nolur yargılamayın beni. Gözünüzde çalışmak zor gelmiş evlenip evinde oturmak isteyen biri canlanmasın. Tek başıma taşıyamıyorum sanırım. Yorumlara ihtiyacım var. Okuyan herkesten Allah razı olsun... iki cümle bile olsa mutlu edersiniz beni.
Zamanı gelince doğru bulduğun insan karşına çıkınca elbet hayalini kurduğun aileyi kurabilirsin

umutsuzluğa kapılma

anlattığına göre bayağı azimli bir insansın herşeye kendi çabanla sahip olmuşsun.
 
Hepimizin hayatının bir takım zorlukları vardır. Hayatınız rayına oturmuş gibi gözüküyor. Evlilik kısmet işidir. Yarın bir gün çok sevdiğiniz sevilidiğiniz biri çıkabilir de çıkmayabilir de. Çıkarsa ne ala. Ama çıkmazsa da evlenmek zorunda değilsiniz. Kendi ayaklarınız üzerinde durabilen özgür bir kadınsınız
 
Bilemiyorum bana soracak olursan herkes evlenmek ve çocuk yapmak zorunda değil.Evet bu bi toplum düzeni olmuş ama böyle mutluysan buna dahil olmak zorunda değilsin.
Evlilik gerçekten çok doğru bi kişiyle yapılması gereken bişey.Hasbel kader abuk subuk biriyle evlenirsen bu günlerini çook ararsın.Evlilik de çok matah bişey değil yani evli ve mutsuz milyonlarca insan var.
 
Doğru kişinin karsına cıkabılmesi için,seninde doğru yer ve mekanlarda bulunman gerek..

Evinde oturup mutlulugun seni gelip bulmasını beklemıyorsun dimi..

Biraz arkadaş çevresi bu işi çozer..

Cunku gayet ayakları yere basan birisin..

Umarım gönlüne göre birini bulursun❤
 
12341366_10153747240878407_2248850287451423921_n.webp


Son söz ve resim her şeyi anlatıyor değil mi ?
 
daha çok küçüksün ki

troidini, tedavi ettir

düzenli ilacını kullanır düzenli de beslenirsen kilondan da kurtulursun

ama kilolu insanlar da sevilir ve evlenirler

bunu onun için değil özgüvenin için söyledim

bir de artık öyle perde açıp kahkaha atan bebeğine kahvaltı hazırlayabilen anneler az

sabah kalk bebek uyanmadan süt sağ; bebek uyanınca onu emzir; giyin hazırlan; ekmek arası peyniri al eline; o arada bakıcı gelsin aç kapıyı; hemen ayakkabını giy ve çık evden

akşam gel; bakıcı gitsin sen ve bebek başbaşa kalın; gece olsun yorgun argın yat vs vs
 
Hicbirimizin aile iliskileri pamuk seker tadinda degil..
Inan ben bu yasimda ne zorluklar yasadim.
Yasim kücük o yuzden bu yazdiklarimi ne kadar ciddiye alirsin bilemiyorum.
Evlilik hicbir zaman pembe panjurlu , o sicak ev demek olmadi benim icin..
Biri beni sevsin ya da sevmesin "ulan cok seviyorum kendimi hatalarimla ve eksiklerimle" demeyi basardim.
Benim de evlenen arkadaslarim var. Yahu diyorum boyle buyuk bir karari nasil verebiliyor insanlar. Resmen kumar gibi birsey bu. Ne cikacagi belli olmaz..
Demem o ki nefes aldigin her anin tadini cikar. Eksiklerinle ve hatalarinla..
 
Bu dusuncelerinizin nedenlerinden en basinda tiroid geliyor 100% emin olun.
Tiroid hormonlari gun boyunca dalgalanir. Thyroxine'i ne zaman aldiginiza gore depresif modlar saati gelmis gibi girer cikarsiniz. Bir de PMS varsa bu depresyon tadindan yenmez yani.
6 ayd abir kan testi yaptirin. Nodul yoklamasi yaptirin. Tiroid bezleri insanin hayatinin orkestra sefidir.
Eger bu hormonu dengelemek istiyorsaniz bol spor yapip glutensiz bir diyete gececeksiniz.
Bir de meditasyon ve nefes teknikleri uzerinde calisacaksiniz.
Bu arada tiroid cougunlukla genetiktir. Ama bozukluklar stresle de tetiklenebilir.
Olayin ic yuzunu ogrenince hayatiniz sizin kontrolunuz altinda olacaktir.
 
Son düzenleme:
Birgün sabah uyanıp mucizevi şekilde mutluluğu bulmayı bekleme canım, inan o şekilde işlemiyor düzen...

Yapamadıklarına değil başardıklarına odaklan, hayatında bir tane de olsa iyi dostun olsun, düzenli olarak görüş, farklı ortamlara girmeye çalış ve ne kadar şanslı olduğunu kendine sürekli hatırlat... Yerinde olmak isteyen binlerce kadın var emin ol...

Gelecek yaz için tatil planla mesela, erken rezarvasyon ;)
Bi ev hayvanı ya da bitki satın al, her ay yakındaki farklı bir mekana ya da tarihi bir yere git, fotoğraf makinesi edin zilyon tane fotoğraf çek :)

Mutlu olmak için değil mutsuz olmak için ekstra çaba sarfetmek gerekiyor bence...

İyi bir iş varsa para vardır ve para varsa da imkan vardır, imkanın olduğu yerde Allahın izniyle her sorun hallolur diyorum noktayı koyuyorum ;)
 
Benimde erkek kardeşim var. ..bekar kendine göre birini bulamiyor...evlenenlerin hepsi çıtası yüksek olmayan insanlar kimse yazdiklarimi f arkli yere cekmesin...toplumda belli başlı işi gücü duruşu olan kadinlar hep yanliz çünkü erkeklerde bu kadinlara yaklaşma korkusu reddedilme korkusu var...mesela öğretmen arkadaşımın eşi erkek berberi...evet berber oyle lüks kuaför salonu olan biri degil...en yalinindan b erber hatta kendi dükkanı yok bir berberin yaninda yevmiye usulu çalışan biri...arkadasimi cok seviyor ikide cocuklari var cokda mutlular...bir ornek daha vericem dis hekimi arkadasimin eşi dolmus şoförü. ..bigun muayenesine geliyor saglik sorunlari icin...sonrasi eletrik ve evlilik. ..insanlar bunu yadirgasada hayat çıtasını asagida tutmak mutluluga odaklanmak insani dogru insana götürüyor
 
Başlık biraz garip oldu ama anlayacağınızı umuyorum beni. Kendimi tanıtayım. Sitede çok aktif olamadım. Artık bir şeyleri paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Yaşım 26. Diş hekimiyim.

Hayatım uzaktan imrenilecek gibi görünsede ben kendimi çok yorgun ve mutsuz hissediyorum. Çocukluğum hiç kolay geçmedi. Sürekli kavga halinde olan kalabalık bir ailede büyüdüm. Annem ve babam birbirlerini severek evlenmemişler. Annem babamın ailesinden çok eziyet görmüş. Şimdi durum daha iyi. Olan benim çocukluğuma oldu anlayacağınız. Sorumsuz, okulu ve çalışmayı hayatı boyunca sevmeyen bir ablam var. Keza babamda öyle. Liseyi üniversiteyi hep kendi çabamla okudum. Aç yattığım günler de oldu arkadaş açısından yüzümün gülmediği de. Yine de çok şükir okulumu bitirme gücüm oldu. Sağlık açısından çok sorunlarım var. troid hastalığım bunlardan biri. kilo problemim var vs. Tüm bunlar son iki senedir ortaya çıkmış durumda. Sebebini geçmişime bağlıyorum. Mutlu olmak için elimde işimden başka bir verim yok diyebilirim. Onu da tüm bunların arasında hakettiği gibi yapamıyorum. Hayatımda aşk anlamında kimse olmadı. En son birini sevmiştim oda geçen sene kötü bir şekilde sonlandı.

Ne yapacağımı bilemiyorum. Birşey yapmam lazım mı onuda bilmiyorum. Arkadaşlarımın çoğu evlendi. Lise arkadaşlarımdan bekar olanı elle sayılır sanırım. Bazen düşünüyorum. Doğru bir hayatı mı seçtim acaba? Kendimi; sabah mutlu uyanmış çayını ocağa koymuş keyifle perdelerini açmış, bir yandan kahvaltısını hazırlarken öbür yandan bebeğinin kahkalarına eşlik eden bir kadın olarak hayal ederken buluyorum. Sevdiği, sevildiği biri olarak... evet belki bunu yaşayan kadınlarda zorluklarından bahsedecektir. En azından huzurlu bir yuvaları var.
Bu duyguyu hiç yaşamadım. Biri tarafından sevilmeyi yani. Sanki hiç yaşayamayacakmışım gibi geliyor. Çok yorgun hissediyorum kendimi. Sanki yapacak bir sürü şeyin varmışta ben geç kalmışım gibi.
Hayat birşeyleri hiçbir zaman kolayca vermedi bana. Hep uzuuun zaman beklemek çok çaba sarfetmek zorunda kaldım. Sizce neden sorguluyorum bu kadar, neden böyleyim. Benim neyim var? Nolur yargılamayın beni. Gözünüzde çalışmak zor gelmiş evlenip evinde oturmak isteyen biri canlanmasın. Tek başıma taşıyamıyorum sanırım. Yorumlara ihtiyacım var. Okuyan herkesten Allah razı olsun... iki cümle bile olsa mutlu edersiniz beni.

Dişimiz ağrıyınca diş hekimine gidiyoruz. Ruhumuz ağrıyınca neden uzmana gitmiyoruz? Diş sağlığı önemli de ruh sağlığı önemli değil mi? Bence iyi bir psikolog bulup gidin.
 
Biraz uzaklaş başka sehirlere tatillere git. Mutsuzluğunu kimse yargılamaz senin. kendin için bişeyler yap sadece kendini şımartmak için mutlu etmek için.
Hiç bişeye geç kalmış değilsin bence 26 yaş daha neki. Önünde koca bi hayat var:KK51:
 
Hepinize çok teşekkür ederim çok içten cevaplarınız. Desteğinizi buradan hissettim :) Psikolog düşünüyorum evet ayarlamaya çalışıyorum bu ara. Tatil ve çevre illeri gezme fikri çok sıcak geldi mutlaka değerlendireceğim. Yukarıdaki fotoğraf herşeyi özetlemiş aslında, elimizde olmayan hep cazip geliyor insana.
 
Back
X