Ah kafamdan boşanma fikrini atabilsem ya da kararlı olup boşanabilsem

biricik mericik

Büyü de gel melegimm :D
Kayıtlı Üye
9 Ocak 2008
864
503
Ah kızlar perişanım, yıllardır iç dünyamda sürekli kavga halindeyim. Böyle böyle ömrüm geçiyor. Ne mutlu olabiliyorum ne çocuklarıma kıyabiliyorum ne de o zor günleri göze alabiliyorum. Hatta bazen kocama da kıyamıyorum.

Peki neden boşanmak istiyorum, ayıptır söylemesi öküz ruhlu bir kocam var. Sabah akşam işe gidip gelsin. Evdeyken sadece tv, telefon ve balkonda sigarasıyla ilgilensin, kimse ona git öte demesin, çayı kahvesi ayağına gelsin, yatağa girince de güler yüz görsün isteyen bir kocam var. 15 senedir var.

Evlenmeden anlamadım mı, hayır anlamadım. Çok küçük evlendim. Bana aşık sandım. Kimsenin onaylamadığı, herkese rağmen bir ilişkimiz vardı. O yaşın cahilliği ve aşktan dönen kendi başım yüzünden o zaman ki davranışlarını ilişkimizin ağırlığı yüzünden sanıyordum. Yani hareketsizliğini üzüntüsüne, elinden bir şey gelmemesine falan yoruyordum. Meğer adam öyleymiş. Çabalamayan, hazıra alışık biriymiş. Yerden göğe mallık yani benimki :KK57:
Sonuçta herkese rağmen olan ilişkiyi herkese rağmen evliliğe çevirdik. Yıllar geçti rağmenler ortadan kalktı. Herkes alıştı, yoluna koymayı ve herkese kabullendirmeyi başardık yani. Başardım mı demeliyim acaba! Ama o kadar da değildir heralde, emin değilim.

Evlikle birlikte gerçeklerle yüzleşmeye başladım. En ufak bir problemimizde çözmeye hiç zahmet etmeyen, küsüp dönüp sırtını uyuyan, günlerce konuşmayan kocamla, bıkmadan usanmadan konuşmaya onu hayat mücadelemize katmaya, ilgi beklediğimizi (benim ve çocuklarımın) anlatmaya, bir kırgınlık küskünlük durumunda surat yapmayıp bize değer verdiğini göstermesi gerektiğini anlatmaya çalıştım yıllardır. Dile kolay 15 yıldır.

Çocuklarıma karşı ilgisizliğine, onları sinirlenip hırpalayarak (sadece psikolojik şiddet) yada görmezden gelerek sındırmasına çok içerliyorum. Evlatlarımın psikolojilerinde babalarının olumsuz izlerini farkettiğimde üzülüyorum, koruyamadağım için suçluluk hissediyorum.

Peki neden boşanmakta kararlı olamıyorum; çocuklarıma fayda sağlamaya çalışırken aslında zarar vermiş olurum, "anne bizi babasız bırakmamak için sürdürebilirdin" derler diye çekiniyorum. Kötü üvey anne ile muhattap olurlar diye korkuyorum. Dövmüyordu sövmüyordu ben bu adamı niye boşadım boşanmış hayatı daha mı kolay diye pişman olurum diye korkuyorum. Bir gün bir erkekle konuşurken "bekar kadın ihtiyaçları var mıdır" diye aklından geçtiğini hissedersem diye korkuyorum. Ailemle boşanma konusunu konuşmaktan bile korkuyorum...

Eşimse içimden geçenlerin farkında. Kavga gürültü eden tipler değiliz. Ses yükseltme olayımız yok birbirimize. Kavgamız birer cümlelik öldürücü laflardan kırılmaktan ve küsmekten ibaret. Ben "artık onunla konuşmayacağım asla" deyip genelde birkaç saat sonra bir bakıyorum unutup normal konuşmaya dönmüşüm. Birkaç defa konuyu uzatıp kesin tavrımı koymayı başardım asla gamsızlığında geri atmıyor, gidersen git havasında. Zaten genel tavrı ne istersen onu yap ama bişey olursa senin yüzünden oldu...

Yaz yaz bitmez 15 yılın birikimi. Kendime gençliğin gidiyor, bir tane canın var diyorum. Dönüyorum kaşınma takılma alıştın zaten diyorum. Çocukların zaten babalarından bir beklentileri yok, herşeyleriyle ben ilgilendiğim için hep benim etrafımdalar. Maddi olarak kimseye muhtaç olmadan kendi evimi çekip çevirecek kadar kazanıyorum.

Diğer taraftan eşim tabi ki öcü gibi değil. Çocuklarıyla iyi zamanları da oluyor. Kendini bizimle ilgilenmeye zorladığı da oluyor. Mesela gezmeye gidiyoruz bazen ama onun kişiliğinde zora gelmek olmadığı için benim için yüreğim ağzımda geçiyor o gezi. Aman çocuklar babalarını kızdırmasın, aman eşimin bişey yapması gerekmesin gibi, Bilmiyorum anlatabiliyor muyum.

Değişik yorumlar gelecek, tahmin edebiliyorum. Saldırılar olabilir, hepsi olabilir. Ben de bunca yıldır bakmadığım bir açı kalmış olabilir mi diye buraya yazmak istedim açıkçası.

İçime sinecek yolumu bulmama yardımcı olacak görüşler için şimdiden teşekkür ederim.
 
Son düzenleme:
Çocuklar büyükse dolaylı konuşun.
"Babanız burada kalsın biz başka evde yaşayalım mı? Özlediğiniz zaman babanızı görmeye geliriz." gibi cümlelerle tepkilerini ölçebilirsiniz.
 
Son düzenleme:
Canim yazinin tamamini okudum. Cok guzel anlatmissin duygularini icinde bulundugun durumu. Simdi ona sorsan ne var da bosaniyorsun ne yaptim sovdum mu dovdum mu kumarim mi var kahvem mi var aldattim mi der ama hayat oyle degil iste. Duygularimizin oksanmaya arada nazlatilmaya ihtiyacımız var. Diger turlu evlenme kardesim git evcil hayvan besle.
15 yil dile kolay valla cok iyi dayanmissin. Cocuklat kac yasinda siz kac yasindasiniz yazmamissiniz ama simdi ne desek bos. Bazrn gelen gideni mumla aratir bazende keske bu kadar gec bile kalmasaymisim da dedirtir.
Yardimci olmak isterdim ama gercekten cok ince bicak sirti bir durum. Yanlis yönlendirmek istemem.
 
Ben ortada çok büyük bir sorun göremedim kesinlikle boşanın diyecek kadar. Ama bu hayatı siz yaşıyorsunuz, mutsuzsunuz boşanınca hayatınızın nasıl olacağını düşünün. Benim anladığım eşiniz sanki yok gibi, zaten siz çocuklarınla bir hayat yaşıyorsunuz onun varlığı yokluğu bir. Çocuklar kaç yaşında? Aslında belki boşansanız en azından haftada bir gün çocuklarıyla birlikte bir gün geçirir. Bence biraz eşinize çıtlatın bu düşüncenizi, belki kendini düzeltmeye çalışır.
 
Sadece fiziki varlığıyla evde hayat sürdüren bir adamdan boşanmak, bu kararı almak en zorudur.
Keşke dövse aldatsa da bir sebebi olsa dersiniz içinizden çünkü görünürde olmayan ama sizi daima nefes alırken bile rahatsız eden o mutsuzluktan ziyade, bıkkınlık hissi tüketir insanı.
Bilemiyorum, bence boşanmalısınız.
Eğer çocuklarınınız büyükse 12 13 yaşlarında iseler, bu fikri hayata geçirebilirsiniz.
Bence ben de boşanmalıyım mesela.
Böyle gözle görülmeyen ama içimi çürüten bir hayat, zor yani.
 
Ben size bir sey söylim mi bazı istisnalar hariç belli bir yılı deviren evlilikler sizn ki gibi oluyor..Biz de 5 yılı devirdik yuvarlana yuvarlana bizimki de öyle olcak gibi görünüyor.çünkü benim de aklimdan sizin aklınızdan geçenler geçiyor
 
Boşanmak için sadece dövmek, sövmek olması gerekmiyor maalesef... Siz tek başınıza bi evlilik yürütmüşsünüz, çocuklarınızı yetiştirmişsiniz ve ailenizin psikolojik yükünü tek başınıza taşımışsınız... Belki karşınızda çözüm odaklı, iletişime açık bi adam olsa daha kolay olurdu, "aile olmak böyle bişey, hiçbişey güllük gülistanlık olmaz her zaman" derdim ama kendisi hiç bi çaba göstermeyip tüm sorumluluğu size bırakan bi adamla olmak yeterince yıpratıcı bence. Adamın tavrı netmiş zaten, gidecek olmanızı umursamıyo bahanesi hazır, "durup dururken yuvamızı yıktı" diycek çıkıcak işin içinden ama bizler primat değiliz maalesef evlilik dediğimiz şey eve para gelsin boğazımızdan yemek geçsin, kocam dövmesin tamam işte gibi bişey değil. Ben çocuklarınızın yerinde olsaydım büyüyünce "anne bu adamdan neden boşanmadın" derdim sanırım, ki kendi annemi babamdan boşanmaya ikna etmeye çalışmışlığım var ki benim babamın da dövmesi sövmesi yoktu ama yoğun bi psikolojik şiddet görüyodum. Eğer boşanmasalardı bugün annemden hesap sorardım. Maddi olarak bi engeliniz yoksa kendinizi hazırlayın ve boşanın, mutsuz da olsanız pişman da olsanız en azından kendiniz ve çocuklarınız için yaşarsınız, size hiç bi faydası olmayan bi adamın yükünü taşımak zorunda kalmazsınız.
 
7 senelik evliyim ve neredeyse aynı şeyleri yaşıyoruz. Tek fark eden nokta küsünce o barışır yoksa ben yıllarca konuşmam belkide birde cocuklara biraz daha ilgili.. belki 15 yıl olunca bende böyle olacağım ama kime içimi doksem dediginiz gibi içmiyor aldatmıyor neyi var adamın diyolar 🤦🏻‍♀️ onca yıl katlanmışsınız zaten alışmaya alışacağız 😁
 
Konuşmayı denediniz mi ? Evde enerjik civil civil bir ortam oluşturdunuz mu ? oluşturduysanız tepileri nelerdi ? Sevgi bitince bağımlılık devreye girer ? Arkadaşları varmı sosyalleşe biliceği ? dışarı çıkıp sosyalleşmesinde yardımcı olun. belki bunalıma girdi ? sürekli iş ev iş ev ? tatil yapabilme gibi imkanınız varmı? iletişimsizlik en çok zarar veren unsurlardan.. onu kızdırmayacak bunaltmayacak şikayet değilde dertleşme şeklinde konuşsanız ? belki kendi içinde yaşadığı sıkıntılar vardır ? problemleri çözme odaklı olursanız daha net kararlı olmuş olursunuz ...
 
Çocuklar büyükse dolaylı konuşun.
"Babanız burada kalsın biz başka evde yaşayalım mı? Özlediğiniz zaman babanızı görmeye geliriz." gibi cümlelerle tepkilerini ölçebilirsiniz.

Büyük oğlum 10 yaşında. Babası gibi tepki verdiğinde "böyle davranırsan sevdiklerin senden uzaklaşır, arkadaşın kalmaz. Büyüdüğünde karın bile seni terkeder" diyorum mesela. Bakışlarından ve suskunluğundan ne demek istediğimi anladığını anlıyorum.
Küçüğü henüz 4 yaşında.
Büyüğünün babası ile çatışmaları fazla olduğu için, yaşı daha müsait olduğu için ve farkındalığı yüksek bir çocuk olduğu için anlayacağını düşünüyorum. Ama çocuk işte illa yarın bana kızdığında, ergenliğinde yada beni üzmek istediği bir anda "bizi babasız bıraktın" der gibime geliyor.

Babaları ise bir boşanma söz konusu olursa benimle medeniyet çerçevesinde çocuklar için bile iletişim kurmaz. Çocuklarla babalarının iletişimini sürdürmek yine benim vazifem olur. Çocukların babalarına gitmelerini eve dönüşlerini vs organize etmek bile bana kalır mesela.
 
Canim yazinin tamamini okudum. Cok guzel anlatmissin duygularini icinde bulundugun durumu. Simdi ona sorsan ne var da bosaniyorsun ne yaptim sovdum mu dovdum mu kumarim mi var kahvem mi var aldattim mi der ama hayat oyle degil iste. Duygularimizin oksanmaya arada nazlatilmaya ihtiyacımız var. Diger turlu evlenme kardesim git evcil hayvan besle.
15 yil dile kolay valla cok iyi dayanmissin. Cocuklat kac yasinda siz kac yasindasiniz yazmamissiniz ama simdi ne desek bos. Bazrn gelen gideni mumla aratir bazende keske bu kadar gec bile kalmasaymisim da dedirtir.
Yardimci olmak isterdim ama gercekten cok ince bicak sirti bir durum. Yanlis yönlendirmek istemem.
Çocukların yaşları 10 ve 4, ben 34 üm. Teşekkür ederim düşüncelerinizi paylaştığınız için.
 
Ben olsam ortada boşanmayı gerektirir çok majör bir durum olmadığı için boşanıp düzenimi bozmazdım sanırım
Bozmadım düzenimi yıllardır. Hep çabaladım hem maddi standartlarımızı yukarıya taşımak için, hem de mutluluğumuzu sağlamak için...
Son doğum günümde bir matematik hesabı yaptım. Yaşımı ikiye bölünce onunla geçirdiğim yılların yaşımın yarısından fazla olduğunu farkettim. Yani ömrümün yarısından fazlası onun beni mutlu edeceği günleri beklemekle geçmiş. Ona da söylüyorum bunu gülüp geçiyor...
 
Çocuklar kaç yaşında?

Bu evliliğin size ve çocuklarınıza artıları ve eksileri neler yazın. Her maddeye de öneme göre puan verin bence. Daha net görmenizi sağlar.

Çocukların bir 10 biri 4 yaşında. Sanırım böyle somut bir şekilde önüme almam gerekiyor konuyu. Yapacağım, teşekkürler.
 
Sizi yargılamak için değil ama aynı tarz bir adamla evlenmek üzere olan, ya da yeni evlenmiş arkadaşların aynı hataları yapmaması için birkaç sorum olacak. İlişkiniz onaylanmadığı için inatla ya da hırsla mı bu adamla evlendiniz? Bu adam evlenmeden öncede mi aynı tavırlar içindeydi? Evlendikten sonra mı değişti? Adamın evlilik içindeki tavırlarını görmeden neden çocuk yaptınız? Çocuk olursa değişir diye mi düşündünüz yoksa amacınız çocuk yapmak için mi evlenmekti? Çocuktan sonra mı değişti? Hadi ilk çocuktan sonra değişti ikinciyi niye yaptınız? 15 yıl uzun bir süre, bu süreçte çabalarınızın sonuç vermediğini anlayamadınız mı? Anladıysanız neden çabalamay devam ettiniz? Eksileri ya da sizi içten içe eriten davranışları gördüğünüz halde artıları ön plana çıkararak kendinizi güvende hissettiğiniz konfor alanınızı mı kaybetmek istemediniz? Şu anda gerçekten çocuklarınız için mi yoksa kendi konfor alanınızdan çıkmamak için mi boşanma fikrinde kararsız kalıyorsunuz? Hayattan zevk almadığınız halde çocuklara mutlu rolü yapıyorsanız öncelikle kendinize zarar verir, kendinizi yorar ve hastalıklara açık hale getirirsiniz. Yorgun ve hasta bir annenin de çocuklarına faydası olmaz. Bu şekilde çocuklarınıza en büyük haksızlığı yapmış olursunuz.
 
Ah kızlar perişanım, yıllardır iç dünyamda sürekli kavga halindeyim. Böyle böyle ömrüm geçiyor. Ne mutlu olabiliyorum ne çocuklarıma kıyabiliyorum ne de o zor günleri göze alabiliyorum. Hatta bazen kocama da kıyamıyorum.

Peki neden boşanmak istiyorum, ayıptır söylemesi öküz ruhlu bir kocam var. Sabah akşam işe gidip gelsin. Evdeyken sadece tv, telefon ve balkonda sigarasıyla ilgilensin, kimse ona git öte demesin, çayı kahvesi ayağına gelsin, yatağa girince de güler yüz görsün isteyen bir kocam var. 15 senedir var.

Evlenmeden anlamadım mı, hayır anlamadım. Çok küçük evlendim. Bana aşık sandım. Kimsenin onaylamadığı, herkese rağmen bir ilişkimiz vardı. O yaşın cahilliği ve aşktan dönen kendi başım yüzünden o zaman ki davranışlarını ilişkimizin ağırlığı yüzünden sanıyordum. Yani hareketsizliğini üzüntüsüne, elinden bir şey gelmemesine falan yoruyordum. Meğer adam öyleymiş. Çabalamayan, hazıra alışık biriymiş. Yerden göğe mallık yani benimki :KK57:
Sonuçta herkese rağmen olan ilişkiyi herkese rağmen evliliğe çevirdik. Yıllar geçti rağmenler ortadan kalktı. Herkes alıştı, yoluna koymayı ve herkese kabullendirmeyi başardık yani. Başardım mı demeliyim acaba! Ama o kadar da değildir heralde, emin değilim.

Evlikle birlikte gerçeklerle yüzleşmeye başladım. En ufak bir problemimizde çözmeye hiç zahmet etmeyen, küsüp dönüp sırtını uyuyan, günlerce konuşmayan kocamla, bıkmadan usanmadan konuşmaya onu hayat mücadelemize katmaya, ilgi beklediğimizi (benim ve çocuklarımın) anlatmaya, bir kırgınlık küskünlük durumunda surat yapmayıp bize değer verdiğini göstermesi gerektiğini anlatmaya çalıştım yıllardır. Dile kolay 15 yıldır.

Çocuklarıma karşı ilgisizliğine, onları sinirlenip hırpalayarak (sadece psikolojik şiddet) yada görmezden gelerek sındırmasına çok içerliyorum. Evlatlarımın psikolojilerinde babalarının olumsuz izlerini farkettiğimde üzülüyorum, koruyamadağım için suçluluk hissediyorum.

Peki neden boşanmakta kararlı olamıyorum; çocuklarıma fayda sağlamaya çalışırken aslında zarar vermiş olurum, "anne bizi babasız bırakmamak için sürdürebilirdin" derler diye çekiniyorum. Kötü üvey anne ile muhattap olurlar diye korkuyorum. Dövmüyordu sövmüyordu ben bu adamı niye boşadım boşanmış hayatı daha mı kolay diye pişman olurum diye korkuyorum. Bir gün bir erkekle konuşurken "bekar kadın ihtiyaçları var mıdır" diye aklından geçtiğini hissedersem diye korkuyorum. Ailemle boşanma konusunu konuşmaktan bile korkuyorum...

Eşimse içimden geçenlerin farkında. Kavga gürültü eden tipler değiliz. Ses yükseltme olayımız yok birbirimize. Kavgamız birer cümlelik öldürücü laflardan kırılmaktan ve küsmekten ibaret. Ben "artık onunla konuşmayacağım asla" deyip genelde birkaç saat sonra bir bakıyorum unutup normal konuşmaya dönmüşüm. Birkaç defa konuyu uzatıp kesin tavrımı koymayı başardım asla gamsızlığında geri atmıyor, gidersen git havasında. Zaten genel tavrı ne istersen onu yap ama bişey olursa senin yüzünden oldu...

Yaz yaz bitmez 15 yılın birikimi. Kendime gençliğin gidiyor, bir tane canın var diyorum. Dönüyorum kaşınma takılma alıştın zaten diyorum. Çocukların zaten babalarından bir beklentileri yok, herşeyleriyle ben ilgilendiğim için hep benim etrafımdalar. Maddi olarak kimseye muhtaç olmadan kendi evimi çekip çevirecek kadar kazanıyorum.

Diğer taraftan eşim tabi ki öcü gibi değil. Çocuklarıyla iyi zamanları da oluyor. Kendini bizimle ilgilenmeye zorladığı da oluyor. Mesela gezmeye gidiyoruz bazen ama onun kişiliğinde zora gelmek olmadığı için benim için yüreğim ağzımda geçiyor o gezi. Aman çocuklar babalarını kızdırmasın, aman eşimin bişey yapması gerekmesin gibi, Bilmiyorum anlatabiliyor muyum.

Değişik yorumlar gelecek, tahmin edebiliyorum. Saldırılar olabilir, hepsi olabilir. Ben de bunca yıldır bakmadığım bir açı kalmış olabilir mi diye buraya yazmak istedim açıkçası.

İçime sinecek yolumu bulmama yardımcı olacak görüşler için şimdiden teşekkür ederim.
Sizi okurken kendi hayatımı birisi kaleme almış gibi hissettim. Aynı durumlar, hissettiklerimiz aynı, korkularımız aynı, herşey aynı 🤷‍♀️
 
X