Ah kafamdan boşanma fikrini atabilsem ya da kararlı olup boşanabilsem

Sok oldum burdaki tepkilerden. Sanirim cogu icin evlilik sadece pipili biri ile ev paylasmaktan ibaret.
O "sadece" psikolojik siddet dedigin sey, fiziksel siddet'in 10 kat acisini his ediyor insan. Ömür boyu terapi ile asla atlatilmiyor. Cocuklarin simdiden bile bunlarin izi tasiyor ve halen "elalem ne der" kafasindasin.

Ve tartismak ille agir olmak zorunda degil. Bagiris cagiris olmak zorunda degil. Cocuklar o evdeki gerginligi his ediyor. Baska babalarin cocuklarina ilgili olup, kendi babalari öyle olmadigini görüyorlar. En cokta bir kadinin ezildigini görüyor. Evlilikte bu normal olduklarini düsünürler kizlar.

Cocuklar ancak mutlu anne ile mutlu olur.
 
Büyük oğlum 10 yaşında. Babası gibi tepki verdiğinde "böyle davranırsan sevdiklerin senden uzaklaşır, arkadaşın kalmaz. Büyüdüğünde karın bile seni terkeder" diyorum mesela. Bakışlarından ve suskunluğundan ne demek istediğimi anladığını anlıyorum.
Küçüğü henüz 4 yaşında.
Büyüğünün babası ile çatışmaları fazla olduğu için, yaşı daha müsait olduğu için ve farkındalığı yüksek bir çocuk olduğu için anlayacağını düşünüyorum. Ama çocuk işte illa yarın bana kızdığında, ergenliğinde yada beni üzmek istediği bir anda "bizi babasız bıraktın" der gibime geliyor.

Babaları ise bir boşanma söz konusu olursa benimle medeniyet çerçevesinde çocuklar için bile iletişim kurmaz. Çocuklarla babalarının iletişimini sürdürmek yine benim vazifem olur. Çocukların babalarına gitmelerini eve dönüşlerini vs organize etmek bile bana kalır mesela.
E evde siz olmasanız bu çocuklar yine babasız ki zaten.
Adamın mayasında babalık güdüsü yok.
Çuvaldan gece kıyafeti yapmaya çalışmak sizin çabanız.
 
Ben ortada çok büyük bir sorun göremedim kesinlikle boşanın diyecek kadar. Ama bu hayatı siz yaşıyorsunuz, mutsuzsunuz boşanınca hayatınızın nasıl olacağını düşünün. Benim anladığım eşiniz sanki yok gibi, zaten siz çocuklarınla bir hayat yaşıyorsunuz onun varlığı yokluğu bir. Çocuklar kaç yaşında? Aslında belki boşansanız en azından haftada bir gün çocuklarıyla birlikte bir gün geçirir. Bence biraz eşinize çıtlatın bu düşüncenizi, belki kendini düzeltmeye çalışır.

Çocuklar 10 ve 4 yaşında. Eşime boşanma konusunda ufacık bir imada bile bulunsam günlerce konuşmuyor benimle. Geçenlerde radyoda bir şarkı çaldı ayrılıkla ilgili. Tamamını hatırlamıyorum ama şarkıda eğer terk edersen gruruma sığınırım ben de vs diyordu. Eşim hemen sesini açtı ben de üzerime alındım.
 
Çocuklar 10 ve 4 yaşında. Eşime boşanma konusunda ufacık bir imada bile bulunsam günlerce konuşmuyor benimle. Geçenlerde radyoda bir şarkı çaldı ayrılıkla ilgili. Tamamını hatırlamıyorum ama şarkıda eğer terk edersen gruruma sığınırım ben de vs diyordu. Eşim hemen sesini açtı ben de üzerime alındım.
Hem kel hem fodul . Kendi harika bir eş harika bir babada birde gönderme yapıyor.
 
Sadece fiziki varlığıyla evde hayat sürdüren bir adamdan boşanmak, bu kararı almak en zorudur.
Keşke dövse aldatsa da bir sebebi olsa dersiniz içinizden çünkü görünürde olmayan ama sizi daima nefes alırken bile rahatsız eden o mutsuzluktan ziyade, bıkkınlık hissi tüketir insanı.
Bilemiyorum, bence boşanmalısınız.
Eğer çocuklarınınız büyükse 12 13 yaşlarında iseler, bu fikri hayata geçirebilirsiniz.
Bence ben de boşanmalıyım mesela.
Böyle gözle görülmeyen ama içimi çürüten bir hayat, zor yani.

Zor, çok zor. 4ve 10 yaşında çocuklar. Siz de mi aynı sebeple boşanmayı düşünüyorsunuz?
 
Bu sebepler boşanmak için yeterli değil,pişman olursunuz. Hayatınız kendiniz guzellestirebilirsiniz,kin dolmadan,herşey normalmiş gibi başlayın güne.

Elimden geleni yapıyorum. Her türlüsünü deniyorum. Dönüyorum onsuz çocuklarla gezme faaliyet vs yaparak mutlu olmaya çalışıyorum, dönüyorum onu konuşarak değiştirmeye çalışıyorum, dönüyorum tepki gösteriyorum, dönüyorum iyi zamanlarımızda anlatıyorum... Böyle böyle geçiyor işte yıllar...
 
Büyük oğlum 10 yaşında. Babası gibi tepki verdiğinde "böyle davranırsan sevdiklerin senden uzaklaşır, arkadaşın kalmaz. Büyüdüğünde karın bile seni terkeder" diyorum mesela. Bakışlarından ve suskunluğundan ne demek istediğimi anladığını anlıyorum.
Küçüğü henüz 4 yaşında.
Büyüğünün babası ile çatışmaları fazla olduğu için, yaşı daha müsait olduğu için ve farkındalığı yüksek bir çocuk olduğu için anlayacağını düşünüyorum. Ama çocuk işte illa yarın bana kızdığında, ergenliğinde yada beni üzmek istediği bir anda "bizi babasız bıraktın" der gibime geliyor.

Babaları ise bir boşanma söz konusu olursa benimle medeniyet çerçevesinde çocuklar için bile iletişim kurmaz. Çocuklarla babalarının iletişimini sürdürmek yine benim vazifem olur. Çocukların babalarına gitmelerini eve dönüşlerini vs organize etmek bile bana kalır mesela.
Baba evde bile çocuklarla iletişimi olmayan biriyse siz neden çabalayacaksınız ki?
Baba evde ama çocuklar onun için yok hükmünde. Bu daha üzücü değil mi sizce de?
Ve kocanız istemese de çocukların örnek aldığı biri olabilir.
Şöyle; babam küserek, surat yaparak, annemi kaale almayarak anneme istediğini yaptırıyor. Ve bu taktiği ergenlikte kullanırsa çocuklarınız, huy haline getirirlerse işte o zaman pişman olursunuz.
 
Büyük oğlum 10 yaşında. Babası gibi tepki verdiğinde "böyle davranırsan sevdiklerin senden uzaklaşır, arkadaşın kalmaz. Büyüdüğünde karın bile seni terkeder" diyorum mesela. Bakışlarından ve suskunluğundan ne demek istediğimi anladığını anlıyorum.
Küçüğü henüz 4 yaşında.
Büyüğünün babası ile çatışmaları fazla olduğu için, yaşı daha müsait olduğu için ve farkındalığı yüksek bir çocuk olduğu için anlayacağını düşünüyorum. Ama çocuk işte illa yarın bana kızdığında, ergenliğinde yada beni üzmek istediği bir anda "bizi babasız bıraktın" der gibime geliyor.

Babaları ise bir boşanma söz konusu olursa benimle medeniyet çerçevesinde çocuklar için bile iletişim kurmaz. Çocuklarla babalarının iletişimini sürdürmek yine benim vazifem olur. Çocukların babalarına gitmelerini eve dönüşlerini vs organize etmek bile bana kalır mesela.

Karin seni terk eder nedir ya? Sen ona zarar veren babasini terk ediyor musun? Pedagojiden uzak lütfen böyle suclayayici cümleler kurmayin. Cocugu bu ortama maruz birakip, ondan sonra onu suclamaya hakkiniz yok. Cocuklar ebeveynlerin söylediklerine degil, yaptiklarina bakarlar.

Su an zaten esin ilgisizmis, baska evde ilgisiz olursa en azindan cocuk görmez.
 
Karar verirken sunları da düşünün bosandınız eşiniz başka biriyle evlendi, o kadını da baya seviyor. Bunu umursar mısınız?

Boşanırsak, yalnız kalır mutsuz olursa daha suçlu hissederim kendimi. Mutlu bir yuva kurması beni daha huzurlu yapar diye düşünüyorum. Tabi insan psikolojisi ilginç, ortada bişey yokken atıp tutmak kolay ama sanki karşıma şuan çıksa ve ben başkasına aşık oldum dese sanki omuzlarımdan yük kalkar ve onun adına sevirim gibime geliyor...
 
Ben size bir sey söylim mi bazı istisnalar hariç belli bir yılı deviren evlilikler sizn ki gibi oluyor..Biz de 5 yılı devirdik yuvarlana yuvarlana bizimki de öyle olcak gibi görünüyor.çünkü benim de aklimdan sizin aklınızdan geçenler geçiyor

Evet benim de bu düşüncelerim uzun yıllardır içimi kemiriyor. Evlilik keşke olmasaydı ya da boşanma kolay bişey olsaydı diye bile düşündüğüm anlar oluyor. Saçma ve yanlış bir düşünce tabi...
 
Boşanırım bir daha evlenmem kesinlikle diyorsanız boşanma kararı alın bu evlilikte.
Bunun dışında adamlar hep bir yerden ömür yiyor ben de onu anladım. :S

Evlenmem, cesaret edemem. Ama çok duygusal bir yapım var. Beni duygusal olarak yoracak şeyler mutlaka bulurum. Platonik aşık olabilirim. Çocuklarım durumunu kafaya takıp abartıp psikopat olabilirim...
 
Evet benim de bu düşüncelerim uzun yıllardır içimi kemiriyor. Evlilik keşke olmasaydı ya da boşanma kolay bişey olsaydı diye bile düşündüğüm anlar oluyor. Saçma ve yanlış bir düşünce tabi...
ya da geçmişi silme unutma diye birşey olsaydı.sorun sevgi değil.bazen sevgi yetmiyor.uyusmiyorsun.hayallerindeki evlilik bu degil diyorsun.sonra da ya pişman olursam diyorsun.yani ben öyle diyorum
 
Ah kızlar perişanım, yıllardır iç dünyamda sürekli kavga halindeyim. Böyle böyle ömrüm geçiyor. Ne mutlu olabiliyorum ne çocuklarıma kıyabiliyorum ne de o zor günleri göze alabiliyorum. Hatta bazen kocama da kıyamıyorum.

Peki neden boşanmak istiyorum, ayıptır söylemesi öküz ruhlu bir kocam var. Sabah akşam işe gidip gelsin. Evdeyken sadece tv, telefon ve balkonda sigarasıyla ilgilensin, kimse ona git öte demesin, çayı kahvesi ayağına gelsin, yatağa girince de güler yüz görsün isteyen bir kocam var. 15 senedir var.

Evlenmeden anlamadım mı, hayır anlamadım. Çok küçük evlendim. Bana aşık sandım. Kimsenin onaylamadığı, herkese rağmen bir ilişkimiz vardı. O yaşın cahilliği ve aşktan dönen kendi başım yüzünden o zaman ki davranışlarını ilişkimizin ağırlığı yüzünden sanıyordum. Yani hareketsizliğini üzüntüsüne, elinden bir şey gelmemesine falan yoruyordum. Meğer adam öyleymiş. Çabalamayan, hazıra alışık biriymiş. Yerden göğe mallık yani benimki :KK57:
Sonuçta herkese rağmen olan ilişkiyi herkese rağmen evliliğe çevirdik. Yıllar geçti rağmenler ortadan kalktı. Herkes alıştı, yoluna koymayı ve herkese kabullendirmeyi başardık yani. Başardım mı demeliyim acaba! Ama o kadar da değildir heralde, emin değilim.

Evlikle birlikte gerçeklerle yüzleşmeye başladım. En ufak bir problemimizde çözmeye hiç zahmet etmeyen, küsüp dönüp sırtını uyuyan, günlerce konuşmayan kocamla, bıkmadan usanmadan konuşmaya onu hayat mücadelemize katmaya, ilgi beklediğimizi (benim ve çocuklarımın) anlatmaya, bir kırgınlık küskünlük durumunda surat yapmayıp bize değer verdiğini göstermesi gerektiğini anlatmaya çalıştım yıllardır. Dile kolay 15 yıldır.

Çocuklarıma karşı ilgisizliğine, onları sinirlenip hırpalayarak (sadece psikolojik şiddet) yada görmezden gelerek sındırmasına çok içerliyorum. Evlatlarımın psikolojilerinde babalarının olumsuz izlerini farkettiğimde üzülüyorum, koruyamadağım için suçluluk hissediyorum.

Peki neden boşanmakta kararlı olamıyorum; çocuklarıma fayda sağlamaya çalışırken aslında zarar vermiş olurum, "anne bizi babasız bırakmamak için sürdürebilirdin" derler diye çekiniyorum. Kötü üvey anne ile muhattap olurlar diye korkuyorum. Dövmüyordu sövmüyordu ben bu adamı niye boşadım boşanmış hayatı daha mı kolay diye pişman olurum diye korkuyorum. Bir gün bir erkekle konuşurken "bekar kadın ihtiyaçları var mıdır" diye aklından geçtiğini hissedersem diye korkuyorum. Ailemle boşanma konusunu konuşmaktan bile korkuyorum...

Eşimse içimden geçenlerin farkında. Kavga gürültü eden tipler değiliz. Ses yükseltme olayımız yok birbirimize. Kavgamız birer cümlelik öldürücü laflardan kırılmaktan ve küsmekten ibaret. Ben "artık onunla konuşmayacağım asla" deyip genelde birkaç saat sonra bir bakıyorum unutup normal konuşmaya dönmüşüm. Birkaç defa konuyu uzatıp kesin tavrımı koymayı başardım asla gamsızlığında geri atmıyor, gidersen git havasında. Zaten genel tavrı ne istersen onu yap ama bişey olursa senin yüzünden oldu...

Yaz yaz bitmez 15 yılın birikimi. Kendime gençliğin gidiyor, bir tane canın var diyorum. Dönüyorum kaşınma takılma alıştın zaten diyorum. Çocukların zaten babalarından bir beklentileri yok, herşeyleriyle ben ilgilendiğim için hep benim etrafımdalar. Maddi olarak kimseye muhtaç olmadan kendi evimi çekip çevirecek kadar kazanıyorum.

Diğer taraftan eşim tabi ki öcü gibi değil. Çocuklarıyla iyi zamanları da oluyor. Kendini bizimle ilgilenmeye zorladığı da oluyor. Mesela gezmeye gidiyoruz bazen ama onun kişiliğinde zora gelmek olmadığı için benim için yüreğim ağzımda geçiyor o gezi. Aman çocuklar babalarını kızdırmasın, aman eşimin bişey yapması gerekmesin gibi, Bilmiyorum anlatabiliyor muyum.

Değişik yorumlar gelecek, tahmin edebiliyorum. Saldırılar olabilir, hepsi olabilir. Ben de bunca yıldır bakmadığım bir açı kalmış olabilir mi diye buraya yazmak istedim açıkçası.

İçime sinecek yolumu bulmama yardımcı olacak görüşler için şimdiden teşekkür ederim.
Eşinizin olayı nedir?İlgisizlikmi?Cinsel hayatınız nasıl?
 
Evlenmem, cesaret edemem. Ama çok duygusal bir yapım var. Beni duygusal olarak yoracak şeyler mutlaka bulurum. Platonik aşık olabilirim. Çocuklarım durumunu kafaya takıp abartıp psikopat olabilirim...

Bir kere şu duygudan kurtulun babası yanında olan her çocuk daha mutlu olmuyor.

Mesleğim gereği çok çocuk tanıdım.
Aile bir arada ama çocuk mutsuzluk, türlü davranış sorunları içinde.
Bir velim vardı kadın kocasından ayrılmış, 3 tane kızını çiçek gibi yetiştirmiş, sapasağlam psikolojideydi hepsi de.

Kendinize aşırı yüklenmeyin.

Eğer eşinizle ilişkinizi iyileştirebilecekseniz yapın elbette.
Baktınız sürekli bir mutsuzluk içindesiniz kesin gitsin.
Mutlu olacağınız hayata yönelin.
 
Büyük oğlum 10 yaşında. Babası gibi tepki verdiğinde "böyle davranırsan sevdiklerin senden uzaklaşır, arkadaşın kalmaz. Büyüdüğünde karın bile seni terkeder" diyorum mesela. Bakışlarından ve suskunluğundan ne demek istediğimi anladığını anlıyorum.
Küçüğü henüz 4 yaşında.
Büyüğünün babası ile çatışmaları fazla olduğu için, yaşı daha müsait olduğu için ve farkındalığı yüksek bir çocuk olduğu için anlayacağını düşünüyorum. Ama çocuk işte illa yarın bana kızdığında, ergenliğinde yada beni üzmek istediği bir anda "bizi babasız bıraktın" der gibime geliyor.

Babaları ise bir boşanma söz konusu olursa benimle medeniyet çerçevesinde çocuklar için bile iletişim kurmaz. Çocuklarla babalarının iletişimini sürdürmek yine benim vazifem olur. Çocukların babalarına gitmelerini eve dönüşlerini vs organize etmek bile bana kalır mesela.

Bakın siz çocuklar anlamaz sanıyorsunuz ama anlıyorlar. Evdeki huzursuzluğu, mutsuzluğu gayet güzel anlıyorlar. Aynı çocuğunuz yarın bir gün size ben mi sana boşanma dedim boşansaydın da diyebilir. Bir arkadaşım var annesi demiş ki senin için bu evliliğe katlandım arkadaşım da katlanmasaydın bana mı sordun en azından mutlu bir aile yaşardım her gün kavga gürültüde büyüdüm demiş. Belki sizde sesler yükselmiyor ama yaşanan huzursuzluğu çocuklar anlıyor emin olun. Anne baba mutlu olacak ki çocuklar da mutlu olsun.
Üzerinize neden bütün sorumluluğu alıyorsunuz? Babaları görevine yerine getirmek zorunda eğer getirmiyorsa da kendi bilir. Kimsenin sorumluluğunu sizin üstünüze almanıza gerek yok.
 
Zor, çok zor. 4ve 10 yaşında çocuklar. Siz de mi aynı sebeple boşanmayı düşünüyorsunuz?
Benim binbir türlü sebeplerim var başka da hepsinin ortak noktası ‘bencil’ bir adama çıkıyor.
Temel olarak başka hayatlar yaşayan ve bunu alışkanlık haline getiren ve ve tabi ki çocuklar için deli gibi tek başına çabalayan olmak çok zor, bilirim.
Sanki sadece ev arkadaşlığıma dönmüş bir ilişki, maddi ortaklık var ortada.
Kişiler değişse bile hayat değişmez, aynı düzen gider gibi bir yaşam.
Hatta beraber olunmadığı günler hissedilen huzur...
 
Canim yazinin tamamini okudum. Cok guzel anlatmissin duygularini icinde bulundugun durumu. Simdi ona sorsan ne var da bosaniyorsun ne yaptim sovdum mu dovdum mu kumarim mi var kahvem mi var aldattim mi der ama hayat oyle degil iste. Duygularimizin oksanmaya arada nazlatilmaya ihtiyacımız var. Diger turlu evlenme kardesim git evcil hayvan besle.
15 yil dile kolay valla cok iyi dayanmissin. Cocuklat kac yasinda siz kac yasindasiniz yazmamissiniz ama simdi ne desek bos. Bazrn gelen gideni mumla aratir bazende keske bu kadar gec bile kalmasaymisim da dedirtir.
Yardimci olmak isterdim ama gercekten cok ince bicak sirti bir durum. Yanlis yönlendirmek istemem.
Allahım çocuklarımızın karşısına kıymet bilen birini çıkartsın inşallah😪
 
Konuşmayı denediniz mi ? Evde enerjik civil civil bir ortam oluşturdunuz mu ? oluşturduysanız tepileri nelerdi ? Sevgi bitince bağımlılık devreye girer ? Arkadaşları varmı sosyalleşe biliceği ? dışarı çıkıp sosyalleşmesinde yardımcı olun. belki bunalıma girdi ? sürekli iş ev iş ev ? tatil yapabilme gibi imkanınız varmı? iletişimsizlik en çok zarar veren unsurlardan.. onu kızdırmayacak bunaltmayacak şikayet değilde dertleşme şeklinde konuşsanız ? belki kendi içinde yaşadığı sıkıntılar vardır ? problemleri çözme odaklı olursanız daha net kararlı olmuş olursunuz ...

Dışarda görüştüğü arkadaşları maalesef yok. Mesela iş yerinden arkadaşları halı sahaya vs gidiyormuş onu da gitmesi için ikna etmeye çalışıyorum hafta içi ikna oluyor sıra gitmeye gelince istemiyorum diyor. Oldum olası asosyal. Tatile gittik. Çocuklar küçük olduğu için "tatil çocuk bakmakla geçti, çocuk bakalım diye onca yol gelmişiz" dedi... Tatilde mesela akşamları yapılan eğlencelere bile katılmadı. Benim ısrarımla kaldığımız bir gece şişirdi kendini oturdu... Ben istiyorum diye yürüyüşe çıkarıyor beni, ellerimiz cebimizde yürüyüp geliyoruz. Bir kaç para alacak verecek muhabbeti dışında muhabbet yok. Bazen ben onun elini tutuyorum. Tutarsam tutuyor tutmazsam aklına gelmez. 15 senedir gelmez. Mesela bu yaşımda hala sarmaş dolaş yollarda gezen ergenlere özeniyorum. Ben hiç yaşayamadım çünkü. 15 senedir her türlüsünü yaşadık, problemlerimiz oldu, çok bolluk rahatlık içinde zamanlarımız oldu... Bi gece çok eğlendik onda da sarhoşmuş meğer:) Biraz sonra sarhoşluktan kendini kaybetti.
 
Sok oldum burdaki tepkilerden. Sanirim cogu icin evlilik sadece pipili biri ile ev paylasmaktan ibaret.
O "sadece" psikolojik siddet dedigin sey, fiziksel siddet'in 10 kat acisini his ediyor insan. Ömür boyu terapi ile asla atlatilmiyor. Cocuklarin simdiden bile bunlarin izi tasiyor ve halen "elalem ne der" kafasindasin.

Ve tartismak ille agir olmak zorunda degil. Bagiris cagiris olmak zorunda degil. Cocuklar o evdeki gerginligi his ediyor. Baska babalarin cocuklarina ilgili olup, kendi babalari öyle olmadigini görüyorlar. En cokta bir kadinin ezildigini görüyor. Evlilikte bu normal olduklarini düsünürler kizlar.

Cocuklar ancak mutlu anne ile mutlu olur.

Aslında tam da ifadesi bu. Acı veren bu psikolojik şiddet. Kendime güvenimi kaybettim yıllardır uyguladığı psikolojik şiddetten. "sadece psikolojik" derken yanlık ifade etmiş olabilirim, amacım fiziksel şiddet uygulamadığını söylemekti. Yoksa çocuğuma "geri zekalı", korkak", vs dediğinde panter gibi saldırıp parçalayasım geliyor.

Elalem ne der izleri tabi ki var. Burası Türkiye. "Elalem ne der" i hayatının merkezi yapmış bir anne babam da var. Orası gerçek. Ama bunu göze almak benim için çok zor değil. İnanın sadece konu elalem ne der olsa çoktan göze alırdım. Asıl mesela çocuklarıma zarar verecek bir karar vermekten olan çekincem.

Mesela 20 sene sonrasını bile düşünüyorum. Çocuklarımın özel günlerini düğününü düşünüyorum. Babaları ben varım diye gelmez heralde düğüne. Babalarıyla ilişkileri bile kopabilir yani. Belki babaları yalnız bir hayatı seçer ben de onun yalnızlığına üzülürüm... Belki çocuklarım kötü üvey anne sözleri işitir diye korkuyorum. Korkuyorum da korkuyorum...
 
Aslında tam da ifadesi bu. Acı veren bu psikolojik şiddet. Kendime güvenimi kaybettim yıllardır uyguladığı psikolojik şiddetten. "sadece psikolojik" derken yanlık ifade etmiş olabilirim, amacım fiziksel şiddet uygulamadığını söylemekti. Yoksa çocuğuma "geri zekalı", korkak", vs dediğinde panter gibi saldırıp parçalayasım geliyor.

Elalem ne der izleri tabi ki var. Burası Türkiye. "Elalem ne der" i hayatının merkezi yapmış bir anne babam da var. Orası gerçek. Ama bunu göze almak benim için çok zor değil. İnanın sadece konu elalem ne der olsa çoktan göze alırdım. Asıl mesela çocuklarıma zarar verecek bir karar vermekten olan çekincem.

Mesela 20 sene sonrasını bile düşünüyorum. Çocuklarımın özel günlerini düğününü düşünüyorum. Babaları ben varım diye gelmez heralde düğüne. Babalarıyla ilişkileri bile kopabilir yani. Belki babaları yalnız bir hayatı seçer ben de onun yalnızlığına üzülürüm... Belki çocuklarım kötü üvey anne sözleri işitir diye korkuyorum. Korkuyorum da korkuyorum...
Komşum kızı 15-16 yaşındayken evden ayrıldı. Kendine yeni bir düzen kurdu. Ama eşinden boşanmadı 10 yıldır ayrı olmalarına rağmen.
Tıpkı sizin gibi kızım evlenirken babası ya gelmezse diye düşündüğü için.
Kızı evlendi, kocası düğüne geldi ama hala ayrı evlerde yaşıyorlar.
Boşanmama sebebi de kendini korunaklı hissetmesi.
Dul yerine evliyim demek onu rahatlatıyormuş.
Belki bu çözüm de size uyar.
 
X