Ah kafamdan boşanma fikrini atabilsem ya da kararlı olup boşanabilsem

Aslında tam da ifadesi bu. Acı veren bu psikolojik şiddet. Kendime güvenimi kaybettim yıllardır uyguladığı psikolojik şiddetten. "sadece psikolojik" derken yanlık ifade etmiş olabilirim, amacım fiziksel şiddet uygulamadığını söylemekti. Yoksa çocuğuma "geri zekalı", korkak", vs dediğinde panter gibi saldırıp parçalayasım geliyor.

Elalem ne der izleri tabi ki var. Burası Türkiye. "Elalem ne der" i hayatının merkezi yapmış bir anne babam da var. Orası gerçek. Ama bunu göze almak benim için çok zor değil. İnanın sadece konu elalem ne der olsa çoktan göze alırdım. Asıl mesela çocuklarıma zarar verecek bir karar vermekten olan çekincem.

Mesela 20 sene sonrasını bile düşünüyorum. Çocuklarımın özel günlerini düğününü düşünüyorum. Babaları ben varım diye gelmez heralde düğüne. Babalarıyla ilişkileri bile kopabilir yani. Belki babaları yalnız bir hayatı seçer ben de onun yalnızlığına üzülürüm... Belki çocuklarım kötü üvey anne sözleri işitir diye korkuyorum. Korkuyorum da korkuyorum...

Keske o kafalarinda urettigin senaryolardan korkmayipta, cocugun gerizekali gibi laflara maruz kalmasindan korksan.

Benim annen babam ayri ayri fena insanlar degil, ancak beraber hic iyi degiller. Bende annem tarafindan psikolojik siddete ogradim. Su an terapi görüyorum. O laflar asla gitmiyor. Keske benim annem babam bosansa kim bilir mutlu bir anne tarafindan yetistirilirdim.

Ve oglun bir müddet sonra cok hircinlasacak. Ergenlik ile beraber özgüvensizligi, mutsuzlugu tavan yapacak. Zira ebeveyn tarafindan "geri zekali" gibi kelimeler duyulmasi kadar yikici birsey yok. Cünkü sonradan o laflara inaniyorsun. Inanmazsan bile ömür boyu takinti yapiyorsun "ben öyle degilim" diye etrafa göstermek pesinde oluyorsun.

20 yil sonrasi degil, simdi önemli. Cocuklarin simdi zarar görüyor. Elalemmi oglunun yaralarini saracak, terapisini ödeyecek? Cocuklarin zarar görüyor ve esinin yanlizligini düsünüyorsun. Gercekten ne desem bilemedim artik.
 
Evliliğinizden memnun olmadığınız sebepler neler?
Bu sebepler sadece eşinizin yaptığı veya yapmasını beklediğiniz ve onun yapmadığı şeyler mi?
Sizce siz her yönden mükemmel misiniz? Ya da herkes mükemmel olmalı mıdır? Size göre mükemmel olarak değerlendirdiğiniz insanların özellikleri neler?
Bu soruları düşününce kendinize vereceğiniz cevapları merak ediyorum.
 
Baba evde bile çocuklarla iletişimi olmayan biriyse siz neden çabalayacaksınız ki?
Baba evde ama çocuklar onun için yok hükmünde. Bu daha üzücü değil mi sizce de?
Ve kocanız istemese de çocukların örnek aldığı biri olabilir.
Şöyle; babam küserek, surat yaparak, annemi kaale almayarak anneme istediğini yaptırıyor. Ve bu taktiği ergenlikte kullanırsa çocuklarınız, huy haline getirirlerse işte o zaman pişman olursunuz.

Örnek alıyorlar. Büyük oğlumun kardeşine babasının ona tepki verdiği gibi tepki verdiğini görüp üzülüyorum. Kenara çekip eşime de gösteriyorum. "Biz doğruyu yanlışı ne kadar anlatırsak anlatalım sen nasıl davranırsan onlar da seni örnek alıp senin yaptığını yapacak" diyorum. Anlıyor, bazen küçük çabalarını da hissediyorum ama kısa zamanda özüne dönüyor yine.

Bazen de şöyle düşünüyorum. Şu anda ne yaşıyorlarsa benim yanımda yaşıyorlar. En azından eşimi durdurabiliyorum, müdahale edebiliyorum. Mesela çocuğa hakaret etmeye başladığında işaret edip durduruyorum ve kenara çekip konuşuyorum. Boşanmış olsak çocukları bunlarla yalnız yaşasa... Çocuklar anneleri babalarınıa kızmasın diye bunları benden saklasa... Yanlışı doğru diye öğrense... Eşim ve ailesi çocukları bana karşı doldursa... Yani böyle sanki kontrol daha çok bende, o zaman bu elimde az da olsa olan bu davranışlarını kontrolü yada etkisini azaltma şansını kaybederim diye de düşünüyorum.

Kendimi çocukların yerine koyuyorum. Evet mükemmel görünen baba çok var ama eşim gibi ilgisiz baba da çok var. Her ne olursa olsun çocuk annesini ve babasını yanında ister diye de düşünüyorum. 4 yaşındaki oğlum (aslında diğeri de) okulunda aileli bir etkinlik olduğunda "benim annem babam niye ayrı" diye üzülecek. "Annem, babam akşamları tv izliyor bizimle oynamıyor diye boşandı ama aslında bize kötü örnek olmasından korkuyordu" diye düşünmeyecek...

Çok karışığım çok her türlü ince ince düşünmekten...
 
Karin seni terk eder nedir ya? Sen ona zarar veren babasini terk ediyor musun? Pedagojiden uzak lütfen böyle suclayayici cümleler kurmayin. Cocugu bu ortama maruz birakip, ondan sonra onu suclamaya hakkiniz yok. Cocuklar ebeveynlerin söylediklerine degil, yaptiklarina bakarlar.

Su an zaten esin ilgisizmis, baska evde ilgisiz olursa en azindan cocuk görmez.

"ilgisiz de olsa babamız yanımızda olsaydı" demez mi yani? Fazla mı ince düşünüyorum?
 
Benim binbir türlü sebeplerim var başka da hepsinin ortak noktası ‘bencil’ bir adama çıkıyor.
Temel olarak başka hayatlar yaşayan ve bunu alışkanlık haline getiren ve ve tabi ki çocuklar için deli gibi tek başına çabalayan olmak çok zor, bilirim.
Sanki sadece ev arkadaşlığıma dönmüş bir ilişki, maddi ortaklık var ortada.
Kişiler değişse bile hayat değişmez, aynı düzen gider gibi bir yaşam.
Hatta beraber olunmadığı günler hissedilen huzur...

Bu şartlarda beraberlik bir kadın için en zoru zaten. En büyük psikolojik şiddet beraberlik. Reddetsen başka dert, yeni bir küslük konusu. Resmen kullanılmışlık hissi.
 
"ilgisiz de olsa babamız yanımızda olsaydı" demez mi yani? Fazla mı ince düşünüyorum?

Bir et yigini yaninda olmasi neye yarar? Üstüne hakaret ederek zarar veriyor. Yani destek degil üstüne köstek. Kimse öyle baba istemez. Hadi istedi, ee cocuk bu, yarin kahvalti olarak dondurma isterse verecekmisin? Cocugun fiziksel ve psikolojik sagligini mecbur düsünmek zorundasin.

Ve ondan öncesi, kendi sagligini düsünmek zorundasin. Dedigim gibi, mutlu anne, mutlu cocuktur demek. Önce oksijen maskesini kendimize takiyoruz.
 
Allahım çocuklarımızın karşısına kıymet bilen birini çıkartsın inşallah😪

Hayatın içinde her türlü insan var ve maalesef her türlüsü çocuklarımızın karşısına çıkacak. Ben çocuklarıma mutluluğun peşinden koşmaktan vazgeçmemeyi, karşılarına nasıl insanlar çıkarsın çıksın kendi duruşlarını ve mücadelelerini bırakmamalarını öğretmeye çalışıyorum. Sen kendinden ve mutluluğundan mesulsün kötülük o insanın tercihi diyorum. Aslında derdimle ne kadar tezat değil mi?
 
Örnek alıyorlar. Büyük oğlumun kardeşine babasının ona tepki verdiği gibi tepki verdiğini görüp üzülüyorum. Kenara çekip eşime de gösteriyorum. "Biz doğruyu yanlışı ne kadar anlatırsak anlatalım sen nasıl davranırsan onlar da seni örnek alıp senin yaptığını yapacak" diyorum. Anlıyor, bazen küçük çabalarını da hissediyorum ama kısa zamanda özüne dönüyor yine.

Bazen de şöyle düşünüyorum. Şu anda ne yaşıyorlarsa benim yanımda yaşıyorlar. En azından eşimi durdurabiliyorum, müdahale edebiliyorum. Mesela çocuğa hakaret etmeye başladığında işaret edip durduruyorum ve kenara çekip konuşuyorum. Boşanmış olsak çocukları bunlarla yalnız yaşasa... Çocuklar anneleri babalarınıa kızmasın diye bunları benden saklasa... Yanlışı doğru diye öğrense... Eşim ve ailesi çocukları bana karşı doldursa... Yani böyle sanki kontrol daha çok bende, o zaman bu elimde az da olsa olan bu davranışlarını kontrolü yada etkisini azaltma şansını kaybederim diye de düşünüyorum.

Kendimi çocukların yerine koyuyorum. Evet mükemmel görünen baba çok var ama eşim gibi ilgisiz baba da çok var. Her ne olursa olsun çocuk annesini ve babasını yanında ister diye de düşünüyorum. 4 yaşındaki oğlum (aslında diğeri de) okulunda aileli bir etkinlik olduğunda "benim annem babam niye ayrı" diye üzülecek. "Annem, babam akşamları tv izliyor bizimle oynamıyor diye boşandı ama aslında bize kötü örnek olmasından korkuyordu" diye düşünmeyecek...

Çok karışığım çok her türlü ince ince düşünmekten...
Peki neden hep olumsuz düşünüyorsunuz?
Şu bdv de açılan konulara bakın.
% 90 ı kocasından memnun olmayan kadınlar. Ortak noktaları kocalarının tıpkı kp gibi kötü huylara sahip olması, kv nin bunlara engel olamaması. Oğullar babalarının kopyası. Sizde de farklı olmayacak. Çünkü sunduğunuz ailede öğrenme ortamı bu.

Evet siz şu an her şeyi önlediğinizi düşünüyorsunuz ama yanlış. Çünkü çocuklar küçük. İlk belirtilerini ergenlikte göreceksiniz. Ne size ne babalarına saygıları olmayacak. Çünkü bir tarafta ilgisiz baba, diğer tarafta buna katlanan anne. Evet bu yaptığınız fedakarlık. Ancak ödün vererek saygıya layık olamazsınız. Sadece ezilirsiniz.

Oğullarınız şu an hem anne hem baba profilini zihinlerine kodluyorlar. Bu kodlara göre kişilikleri şekilleniyor.
Siz bunu 5 sene sonra yaşayarak öğreneceksiniz ama umarım geç olmaz.
 
Keske o kafalarinda urettigin senaryolardan korkmayipta, cocugun gerizekali gibi laflara maruz kalmasindan korksan.

Benim annen babam ayri ayri fena insanlar degil, ancak beraber hic iyi degiller. Bende annem tarafindan psikolojik siddete ogradim. Su an terapi görüyorum. O laflar asla gitmiyor. Keske benim annem babam bosansa kim bilir mutlu bir anne tarafindan yetistirilirdim.

Ve oglun bir müddet sonra cok hircinlasacak. Ergenlik ile beraber özgüvensizligi, mutsuzlugu tavan yapacak. Zira ebeveyn tarafindan "geri zekali" gibi kelimeler duyulmasi kadar yikici birsey yok. Cünkü sonradan o laflara inaniyorsun. Inanmazsan bile ömür boyu takinti yapiyorsun "ben öyle degilim" diye etrafa göstermek pesinde oluyorsun.

20 yil sonrasi degil, simdi önemli. Cocuklarin simdi zarar görüyor. Elalemmi oglunun yaralarini saracak, terapisini ödeyecek? Cocuklarin zarar görüyor ve esinin yanlizligini düsünüyorsun. Gercekten ne desem bilemedim artik.

Haklısın. Eskiden yaşından akıllı davranan çocuk sırf ilgi görsün diye artık çocuksu davranıyor, en ufak bir şeyde ağlıyor.
 
Haklısın. Eskiden yaşından akıllı davranan çocuk sırf ilgi görsün diye artık çocuksu davranıyor, en ufak bir şeyde ağlıyor.
Yukarıda yazdığım yorumu doğruluyorsunuz.
Çünkü kocanızla tüm kötü huylarına rağmen ilgileniyorken, çocuğunuz bu örnek davranışı elbette taklit eder.
Çünkü çocuklar konuşarak değil örnek alarak ve o örnekleri taklit ederek öğrenir.
 
Çocuklar yarın evlenir gider dönüp baktığınızda boşa yaşanmış Bi ömür görürsünüz sadece. Burdaki kadınlar da yazmış zaten bütün evlilikler böyle diye hayır efendim bütün evlilikler böyle değil bunlar sizin boşanmamak için uydurduğunuz şeyler. İnsan önce kendini sevecek ki karşısındaki insan da onu sevsin değer versin. Ben kimsenin çocuk için boşanmadığına inanmıyorum bunlar bahane çaresiz ve gidecek yeri olmayan kadınları ayrı tutuyorum.
 
Evliliğinizden memnun olmadığınız sebepler neler?
Bu sebepler sadece eşinizin yaptığı veya yapmasını beklediğiniz ve onun yapmadığı şeyler mi?
Sizce siz her yönden mükemmel misiniz? Ya da herkes mükemmel olmalı mıdır? Size göre mükemmel olarak değerlendirdiğiniz insanların özellikleri neler?
Bu soruları düşününce kendinize vereceğiniz cevapları merak ediyorum.

Aslında gelmek istediğim noktalardan biri de bu. Haşa mükemmel değilim. Hata yapabilen bir insan evladıyım. Eşime sorsanız o da benim dağınıklığımdan, ev işi yapmadığımdan, cinsel olarak aktif olmamamdan, ailesi ile ilişkimin iyi olmamasında şikayet eder...
Evliliğimden memnun olmamamın sebebi eşimin evliliğimize ve ailemize hiçbir katkı yapmaması. Mutluluğumuz için hiçbir adım atmaması. Karıma sarılayım da bir mutlu olsun dememesi. Çocuğumu çağırayım da bir başını okşayayım dememesi.
Mesela geçen farkettim, benim çocuklar hiç babalarının omuzlarında gezmedi. Çocuk, başka çocuğu babasının omuzlarında gördü ve heveslendi, istedi. Eşim geçiştirecekti, kandıracaktı çocuğu. Alsana çocuğu mahrum bırakma diye söyledim. Aldı ama kısa sürede indirdi. Çenesini kafasına bastırıyormuş...
Mükemmel insan karşısından bir şey istiyor bekliyorsa bunu net ifade eder, küsüp sessiz kalmaz. Karşısındaki isteklerini dile getiriyorsa olumlu yada olumsuz cevap verir. (ben mektuplar yazıp bile anlattım). Hiç bir cacık yapmadan ben böyleyim havasında ortak hayat sürdürmek çok zor...
TV izlerken en azından yanında karısını farkedince bir makas alır ya da kolunu atar, görür görmez "hadi kahve yap da içelim" demez. Karısı milyon kere söylediyse helei arada aklına gelir bu söyledikleri.
En azından o sürekli izlediği tv den ya da video lardan bir iki incelik görür...
Konuşur ya mükemmel insan, kızdığında bişey istediğinde, beklediğinde, menün yada memnuniyetsiz olduğunda konuşur.
 
Bir et yigini yaninda olmasi neye yarar? Üstüne hakaret ederek zarar veriyor. Yani destek degil üstüne köstek. Kimse öyle baba istemez. Hadi istedi, ee cocuk bu, yarin kahvalti olarak dondurma isterse verecekmisin? Cocugun fiziksel ve psikolojik sagligini mecbur düsünmek zorundasin.

Ve ondan öncesi, kendi sagligini düsünmek zorundasin. Dedigim gibi, mutlu anne, mutlu cocuktur demek. Önce oksijen maskesini kendimize takiyoruz.

Dondurma örneği de oksijen maskesi örneği de çok iyi. Bunu detaylıca düşüneceğim.
 
Peki neden hep olumsuz düşünüyorsunuz?
Şu bdv de açılan konulara bakın.
% 90 ı kocasından memnun olmayan kadınlar. Ortak noktaları kocalarının tıpkı kp gibi kötü huylara sahip olması, kv nin bunlara engel olamaması. Oğullar babalarının kopyası. Sizde de farklı olmayacak. Çünkü sunduğunuz ailede öğrenme ortamı bu.

Evet siz şu an her şeyi önlediğinizi düşünüyorsunuz ama yanlış. Çünkü çocuklar küçük. İlk belirtilerini ergenlikte göreceksiniz. Ne size ne babalarına saygıları olmayacak. Çünkü bir tarafta ilgisiz baba, diğer tarafta buna katlanan anne. Evet bu yaptığınız fedakarlık. Ancak ödün vererek saygıya layık olamazsınız. Sadece ezilirsiniz.

Oğullarınız şu an hem anne hem baba profilini zihinlerine kodluyorlar. Bu kodlara göre kişilikleri şekilleniyor.
Siz bunu 5 sene sonra yaşayarak öğreneceksiniz ama umarım geç olmaz.

Çok iyi yerlerden yakalıyorsunuz ve etkileyici yorumlarınız var, teşekkür ederim. Sorularımı daha derine inebilmek için soruyorum. Peki boşansam da babaları aynı babaları olacak... Aynı örnek hayatlarında olmaya devam edecek... Daha az vakit geçirecekleri için daha az etkileneceklerini mi düşünüyorsunuz?
 
Çocuklar yarın evlenir gider dönüp baktığınızda boşa yaşanmış Bi ömür görürsünüz sadece. Burdaki kadınlar da yazmış zaten bütün evlilikler böyle diye hayır efendim bütün evlilikler böyle değil bunlar sizin boşanmamak için uydurduğunuz şeyler. İnsan önce kendini sevecek ki karşısındaki insan da onu sevsin değer versin. Ben kimsenin çocuk için boşanmadığına inanmıyorum bunlar bahane çaresiz ve gidecek yeri olmayan kadınları ayrı tutuyorum.

Çocuklar bahane mi?
İşim var, kariyerim var...
Çocukları düşünmesem ne diye çekeyim?

Çocuklarımın "babamı boşamakta haklıydın anne yaşadıkların bizi babamızdan ayırman için geçerli sebepler" diyeceğini düşünsem niye çekeyim?
 
Çok iyi yerlerden yakalıyorsunuz ve etkileyici yorumlarınız var, teşekkür ederim. Sorularımı daha derine inebilmek için soruyorum. Peki boşansam da babaları aynı babaları olacak... Aynı örnek hayatlarında olmaya devam edecek... Daha az vakit geçirecekleri için daha az etkileneceklerini mi düşünüyorsunuz?
Aksine sizi örnek alacaklar. Çünkü 7/24 sizle beraber olacaklar.
Haftada-ayda bir babaya gidecekler mi?
Meçhul. Çünkü kocanız sizi ve çocuklarını maalesef yük olarak görüyor. Belki sürekli bahane üretecek çocuklarla görüşmemek için. Diyelim kabul etti, kocanızın yapacağı tv karşısında oturup çocuklarla vakit doldurmak olacak. Çocuklar gezelim dese eşiniz gerek yok diyecek, acıksalar dolap orda alın yiyin diyecek. Böylebir ortam zamanla çocuklar için anlamsız olacağı için babayla görüşmeleri oldukça azalacak. Haliyle babalarını örnek almaları zor. Belki üzülecekler sevmiyor diye. Şu an sizin zorunuzla baba seviyor-muş gibi yapıyor ama çocuklar samimi/sahte sevgiyi ayırt edebiliyor.
 
Çocuklar bahane mi?
İşim var, kariyerim var...
Çocukları düşünmesem ne diye çekeyim?

Çocuklarımın "babamı boşamakta haklıydın anne yaşadıkların bizi babamızdan ayırman için geçerli sebepler" diyeceğini düşünsem niye çekeyim?
Konfor alanından çıkış korkutuyo insanı. Belirsizlik şimdi ne olacak soruları. Zaten cocuklarınız babasız büyüyo gibi bişi paranız var çocuklar için ne problem olabilir. Daha 34 yaşında gencecik kadınsınız sizin hayatınız yok mu çocuklar çocuklar nereye kadar. hayatı yaşamak varken neden bu korku
 
Evlendikten sonra hayatim iki kat daha zorlayacaksa, çocuk sadece bana aitmiş gibi her şeyiyle ben ilgileneceksem, evde sadece ben yasıyormuşum ya da sanki tek başına ev dizmişim gibi yaşayacaksam niye evli kalıyorum ki.
Boşanır tek başına yaşarım o zaman. Senin derdini niye cekeyim?

Kararlı bir şekilde eşinizle konuşun.
Bir cinnetin işi çözeceğini düşünüyorum ama çözmezse böyle bir evlilik sürdürüp her şeyde gözünüz kalacaksa devam ettirmemek en hayırlısı olur.
 
Karin seni terk eder nedir ya? Sen ona zarar veren babasini terk ediyor musun? Pedagojiden uzak lütfen böyle suclayayici cümleler kurmayin. Cocugu bu ortama maruz birakip, ondan sonra onu suclamaya hakkiniz yok. Cocuklar ebeveynlerin söylediklerine degil, yaptiklarina bakarlar.

Su an zaten esin ilgisizmis, baska evde ilgisiz olursa en azindan cocuk görmez.
Vallahi şok oldum ben yazicaktim ki yorumunuzu gördüm böyle davranirsan karin bile terk eder nedir ya 10 yaşında çocuğa kaldi ki rol modeli babasi olacak adamla ondam bosanamayan sürekli korkan annesi eee kim düşünmeli acaba yaptığını çocuk mu ebeveynler mi
 
Aslında gelmek istediğim noktalardan biri de bu. Haşa mükemmel değilim. Hata yapabilen bir insan evladıyım. Eşime sorsanız o da benim dağınıklığımdan, ev işi yapmadığımdan, cinsel olarak aktif olmamamdan, ailesi ile ilişkimin iyi olmamasında şikayet eder...
Evliliğimden memnun olmamamın sebebi eşimin evliliğimize ve ailemize hiçbir katkı yapmaması. Mutluluğumuz için hiçbir adım atmaması. Karıma sarılayım da bir mutlu olsun dememesi. Çocuğumu çağırayım da bir başını okşayayım dememesi.
Mesela geçen farkettim, benim çocuklar hiç babalarının omuzlarında gezmedi. Çocuk, başka çocuğu babasının omuzlarında gördü ve heveslendi, istedi. Eşim geçiştirecekti, kandıracaktı çocuğu. Alsana çocuğu mahrum bırakma diye söyledim. Aldı ama kısa sürede indirdi. Çenesini kafasına bastırıyormuş...
Mükemmel insan karşısından bir şey istiyor bekliyorsa bunu net ifade eder, küsüp sessiz kalmaz. Karşısındaki isteklerini dile getiriyorsa olumlu yada olumsuz cevap verir. (ben mektuplar yazıp bile anlattım). Hiç bir cacık yapmadan ben böyleyim havasında ortak hayat sürdürmek çok zor...
TV izlerken en azından yanında karısını farkedince bir makas alır ya da kolunu atar, görür görmez "hadi kahve yap da içelim" demez. Karısı milyon kere söylediyse helei arada aklına gelir bu söyledikleri.
En azından o sürekli izlediği tv den ya da video lardan bir iki incelik görür...
Konuşur ya mükemmel insan, kızdığında bişey istediğinde, beklediğinde, menün yada memnuniyetsiz olduğunda konuşur.
İşlerine gelmeyen konularda ben böyleyim havasına girip, yada çocuklarla ilgili sorumluluklarını yerine getirmek istemediği için gereksiz çıkışlar yapıp onları kendisinden uzaklaştırmaya çalışması, eşinizin hazırcı, bencil, tamamen kendi konforuna odaklı yaşamak istemesinden kaynaklanıyor.
Sizin dayanamayıp, araya gireceğinizi, çocuklar babasını kızdırmasın yada rahatsız etmesinde sorun çıkmasın diyeceğinizin farkında eşiniz bunu size net söyleyebilirim.
İsteklerinizi defalarca söylemenize rağmen duyarsız kalması, sizin onu terk etmeyi göze alamayacağınızdan emin olduğundan.Bunuda net söyleyebilirim.
Peki ne yapmalısınız bu durumda?
Boşanmaya kendinizde hazır değilsiniz veya istemiyorsunuz.
Ya iyice kafanıza koyup, ben daha fazla uğraşmaya cağım. Bu adamı istemiyorum deyip ayrılacaksınız.
Ya da arada derede gidip gelmeyecek boşanmayacağım deyip elinizdeki kumaşla devam edeceksiniz. Ama, kendinizide üzmeyerek, beklentilerinizi minimumda tutacaksınız.
Yani öncelikle ne istediğinize net karar vereceksiniz.
Bizdede benzer sorunlar hep olmuştur.Ama,ben kavga etmekten çekinmem.Küserse küssün yani, vıdı vıdı aynı şeyleri söylenip durmaktan vazgeçip, temiz bir çıngar çıkarıp, tavrımı koyduğum konularda hep düzelme görmüşümdür.
Birde kaybetme korkusu olmasa, radyodaki müzik sesini açarak size gönderme yapmazdı eşiniz bence. Kendinin ne olduğunun farkında. Terk etmenizide aslında istemiyor.Bu da bencilliğinden tabiki.
Siz eşinizle oturun konuşun sevgisiz ve ilgisizliğinden dolayı ayrılmayı istediğinizi çok ciddi bir tavırla dile getirin.Tabi bunu blöf olarak değil. Kesin kararlı olarak.
Kimse mutsuz bir evliliği sürdürmek zorunda değil.
Dün okuduğum bir sözü paylaşarak bitirmek istiyorum.
 

Eklentiler

  • wpid-mevlana-sozleri-basari-bir-seyahattir-hedef.jpg
    wpid-mevlana-sozleri-basari-bir-seyahattir-hedef.jpg
    45,9 KB · Görüntüleme: 29
X