Ama ben hem yazdıklarınızdan hem de yorumlara verdiğiniz cevaplardan anlıyorum ki beklentileriniz olağandan çok fazla. Evliysem her yaptığım makyajı fark etmedi diye bozulmak nedir? Dün makyajıma iltifat etmiştir bugün fark etmeyebilir ya da her makyajımı her güzelliğimi fark etmedi, iltifat etmedi diye bozulmak nedir? İlk kez bir erkekle flört eden liseli kız beklentisi gibi bunlar. Tartışınca özür diledi diye bir daha hiç hata yapılmayacak diye bir dünya yok maalesef ki siz özür dilemeyi bilen bir eşe sahipken, çiçek alan, ikna etmeye çalışan bir patnere sahipken değersiz hissediyorsunuz ısrarla. Bırakın bir erkeği ve kocayı kendi yetiştirdiğiniz çocuk bile aynı veya yeni hataları yapar durur. Çünkü ikili ilişkilerde hiç bir insan diğerinin kopyası ve birebir istedikleriyle donanmış bir robotu değildir. Böyle her şeyi büyütmeden rahatsız olduklarınızı dile getirerek ve özenle orta yolu bulmaya çalışarak bir arada yaşamaktır olması gereken İlle de aileden geliyor noktasına takılmışsınız ne fark eder ki? Belki sizin de durumu bu kadar sorun haline getirip karşınızdakinin güzel taraflarını görememe özelliğiniz de aileden geliyordur. Adamları bebekken alıp kendi ailemizde yetiştirmemiz mümkün olmadığına göre? Tek çözüm normalde terapi değildir, oturup konuşmak, orta yolu bulup ılımlı ve sevgi dolu olmaktır. Küsüp dizi izlemeye kalkmak yerine hayatım lütfen beni bekler misin yemek için diye gülümsemek, şaka ile tabağı önünden çekmek vs dir. Ama sizin ısrarla eşin güzel taraflarını görmeyip eksiklerine eş olmayalım, boşanmayalım da ayrı hayatlar yaşayalım, aileden öğrenememiş işte vs gibi mevcut durumunuzda bulunduğunuz yeri dışarıdan birisinin size göstermesi lazım. İlişkiyi düzeltmek için de tek taraflı ve kendinizden yana ve eşe üstten ve biraz da küçümseyerek baktığınız için de çift terapisi önerdim. Ama öyle lise mezunu olup iki gün kursa gitmiş malum terapistlerden, koçlardan değil. İşin ehli iyi bir uzmandan