Geçen yıl eylülde arkadaşımın önermesiyle Aydın beye gittim. İlk görüşmede gayet iyiydi, karar verip başlamamızla zaten biz de heyecana kapıldığımız için çok anlayamadık ama randevun olmasına rağmen saatlerce beklemeler, gelip bi kaç dakika bakıp gitmesi ve durumu hemşirelerden öğrenmemiz felan biraz can sıkıcıydı. Zaten bırakın sürecinizi takip etmeyi o kadar çok hastaları varki kimse sizin adınızı dahi bilmiyor. Her soru sormak için aradığınızda önce bi saat kendinizi hatırlatıyorsunuz. Whatsapp’tan ancak hemşirelere ulaşıp soru sorabiliyorsun, onların da cevapları çok genel, asla sana ve senin durumuna özel değil (dediğim gibi kendilerinin söylemi bu çok hasta var)... Transferde Ebru hn vardı, kanal yapışıkmış (!bunu transferde farkettiler!). Kadıncağız gerildi o anda böyle bişeyle karşılaşınca ama hakkını yiyemem çok uğraştı kanalı açmaya, hatta ben ağladım çok canım yandı istemiyorum dedim bebi sakinleştirip biraz bekledi, bu noktaya kadar geldin vazgeçme dedi felan. Sonunda başardı. Test zamanı geldi betahcg yüksek çıktı, ooo hamilesin dediler. Ben sevindim, artık 8. Hafta geleceksin kalp atışı bakacağız dediler. Zor ettim o günü, hatta son hafta aileme de söyledim. Kalp atışını kontrole Aydın bey geldi, baktı ve “kalp atışı yok, giyinin konuşalım” dedi döndü gitti. Afedersiniz mal gibi kaldım. Neyse odasına gittik eşime sigara kullanıyosun bırak bilmemne dedi, böyle şeyler olabilir embriyo gelişmesi durmuş bi hafta önce dedi. İyide neden dedim sebebi yok olabilir. Öyle kafamda birsür soruyla çıktım kimseye söylemeden ağlaya ağlaya. Neyse... olabilir yani, öyle de oluyo demekki ama hani bi rahatlatsanız, ne bileyim zaten yıkılmışım biraz beni açsanız. Ama tabi çok hastanız var doğru. Öyle yani. Sonra kadın doğum doktorum zaten miyom vardı bir de polip gördü, ameliyat oldum onlar temizlendi. Üstüne 1 yıl geçti böylece. Şimdi orada dondurduğum 1 embriyoya mı gideyim, yoksa tüm süreci baştan başka insanlarla mı yaşayım düşünmeye başladım. Allah hepimizin yardımcısı olsun.