Anksiyete bozukluğu

sabah aldığım ilaç biraz sinirlilik ve sersemlik yaptı.sanki başım,:37:ensem uyuşuyor gibi.3 gündür de yürüyüşe çıkıyorum.bişeylerle meşgul olmak çok önemli.mesela beni yemek yapmak çok rahatlatıyor ama gece gündüz yemek yapamam tabi..:37: ve kesinlikle yalnız kalmamak lazım.işte o benim için çok zor.:((
 
sabah aldığım ilaç biraz sinirlilik ve sersemlik yaptı.sanki başım,:37:ensem uyuşuyor gibi.3 gündür de yürüyüşe çıkıyorum.bişeylerle meşgul olmak çok önemli.mesela beni yemek yapmak çok rahatlatıyor ama gece gündüz yemek yapamam tabi..:37: ve kesinlikle yalnız kalmamak lazım.işte o benim için çok zor.:((

Özel mesaj bölümün dolmuş canım mesajlarım sana ulaşmıyormuş yeni farkettim bi ara silebilir misin
 
Gunaydin kizlar bugun nasilsiniz, atak yada kaygilar devammi. Ben sabahlari uyandigimda sol tarafim daha halsiz uyusuyor sanki. Kafam buna takik simdide sabahlari kaygidan midem cok bulaniyor. Acaba beynimdemi bi sorun var diye yiyorum kendimi. B 12 ignesi kullaniyorum, kan hapi kullaniyorum iyi gelmezmiydi halsizligime simdiye kadar offff. Biri cikip bana hicbirseyin yok dese sanki kaygilarim bitecek gibi geliyor. Acaba hastaligimmi var korkusu cok kotu. Lustral i suan 50 mg kullaniyorum dr yetmezse arttirabiliriz demisti. Eylul basinda kontrolum var sanirim dozunu arttirir. Ben bastakine gore biraz daha sakinim sanki ama yinede kaygilarim devam ediyor:(
 
Birde b12 ve kan degerlerime eylul basinda tekrar bakilacak. Ya yukselmediyse ya ilaclar iyi gelmiyorsa ya beni hastaneye yatirirlarsa ya baska birsey cikarsa ..... ya.... ya.... ya.... neler geliyor aklima hep en kotuler aklimda:(
Alla cumlumize sifa versin, dualar da olmasa napardim acaba
Kizlar siz neler okuyorsunuz dua olarak, iyi geliyormu, onlarida paylasabilirmisiniz
 
Gunaydin kizlar bugun nasilsiniz, atak yada kaygilar devammi. Ben sabahlari uyandigimda sol tarafim daha halsiz uyusuyor sanki. Kafam buna takik simdide sabahlari kaygidan midem cok bulaniyor. Acaba beynimdemi bi sorun var diye yiyorum kendimi. B 12 ignesi kullaniyorum, kan hapi kullaniyorum iyi gelmezmiydi halsizligime simdiye kadar offff. Biri cikip bana hicbirseyin yok dese sanki kaygilarim bitecek gibi geliyor. Acaba hastaligimmi var korkusu cok kotu. Lustral i suan 50 mg kullaniyorum dr yetmezse arttirabiliriz demisti. Eylul basinda kontrolum var sanirim dozunu arttirir. Ben bastakine gore biraz daha sakinim sanki ama yinede kaygilarim devam ediyor:(

günaydın:42: ben ilaçlarımı kullanmaya başlayalı 4 gün oldu.uyku veriyor şu an.çok şükür deliksiz uyuyabiliyorum.eskiden gecelerim çok kötü geçiyordu.kaygılarım gece artıyordu.kaygılarım geçti diyemem ama şimdi erken bişey söylemem için.en azından yutkunma takıntım hafifledi. ilaçların yan etkisi sersemlik,iştahsızlık bir de nedense bana bi ağlama geliyor.dün oturdum yarım saat ağladım.bi hüzün veriyor böyle..sen niye lustral kullanıyorsun ki?doktor mu verdi?kaygı bozukluğundan ziyade depresyon hapı değil mi o ?
 
Birde b12 ve kan degerlerime eylul basinda tekrar bakilacak. Ya yukselmediyse ya ilaclar iyi gelmiyorsa ya beni hastaneye yatirirlarsa ya baska birsey cikarsa ..... ya.... ya.... ya.... neler geliyor aklima hep en kotuler aklimda:(
Alla cumlumize sifa versin, dualar da olmasa napardim acaba
Kizlar siz neler okuyorsunuz dua olarak, iyi geliyormu, onlarida paylasabilirmisiniz

amin cnm.dua olarak ben felak ve nas okuyorum.biliyorsun kaygı bir vesvesedir.vesveselerden koruyan dualar bunlar.iyi gelir.
 
Birde b12 ve kan degerlerime eylul basinda tekrar bakilacak. Ya yukselmediyse ya ilaclar iyi gelmiyorsa ya beni hastaneye yatirirlarsa ya baska birsey cikarsa ..... ya.... ya.... ya.... neler geliyor aklima hep en kotuler aklimda:(
Alla cumlumize sifa versin, dualar da olmasa napardim acaba
Kizlar siz neler okuyorsunuz dua olarak, iyi geliyormu, onlarida paylasabilirmisiniz


Günaydın canım ben de sabahları uyandığımda daha kaygılı oluyorum.Gün içinde bişeylerle uğraştıkça geçiyor bir de ismini yanlış yazmıyorsam inşirah (e lem neşrah leke.. diye başlıyor) onu okuyorum bu tür konularda çok işe yaradığını duydum
 
Ahh hepsi birbirine benziyor işte bende de acaba delirir miyim korkusu oluyordu doktor:merak etme olmaz...deyince biraz rahatlıyorsun sen de kendini rahatlatmaya çalış biliyorsun bunların hepsi aşırı kaygılarımızdan oluyor çok zor ama işte ikna edici cümleler kur kendin için.
 
Babam sabaha karşı uçakla adanaya gitti bende havalimanına gittim, işlemleri hallettik kapıdan girdi, bi de bana elini kaldırarak güldü. Ben eve gidene kadar babam niye öyle güldü? Bir değişikti gülüşü? Son görüşüm mü acaba? Uçakta birşey olursa? Ya uçak düşerse diye diye eve geldim, uyuyamadım da tabii sabaha karşı dalmışım uyanınca hemen aradım çok şükür ki sağ salim yolculuğu bitmiş..
 
Son düzenleme:
allah başa vermesin ben obsesifim ve anksiyete bozukluğum var teşhiş heralde 17 yaşımdayken konmuştu ilk, 26 yaşındayken artık obsesyonlarım o kadar artmıştı ki normal hayatıma dönemiyordum, elimi yıkamaktan, banyo yapmaktan, kıyafetlerimi değiştirip yıkamaktan inan uyumaya vaktim kalmıyordu.o kadar korkkaktım ki ölmekten sevdiklerimin öleceğinde ödüm kopuyor gün boyu bunu düşünüyordum eşim eve geç kalsa trafik kazasımı yaptı diye düşünüyordum uçağa bindiğimde kalbimin patpat atmasını yan koltuktakiler duyuyordu vs vs vs daha neler neler..... çok mutsuzdum ve tekrar doktora gittim daha önce gittiğim doktorların verdiği ilaçtan çok daha farklı bir ilaç verdi. önce kullanmak istemedim ama çok ilerlediği için mecbursun dedi doktorum.kullanmaya başladım herkes çeyrek içerken ben 2 tane içiyordum düşün olayın vehametini.... neyse bu arada doktor bana ödevler de veriyor mesela üzerinin kirlendiğine emin olsan da değiştirme diyordu 1 ay deniyordum bunu çok faydası oluyordu doktor ne dediyse yaptım 2 sene bu ilacı kullandım(17kilo aldım) sonunda normal bir insan olmuştum o kadar mutlydum ki anlatamam sonra hamile kaldım kilolu hamile kaldım ama hamileliğimde 8 kilo aldım doğumdan sonra 15 kilo verdim hala ilaç kullanmadan önceki kadar zayıf değilim ama dünyanın en mutlu hamilesiydim eğer tedavi olmasam ne olurdum bilemiyorum tahmin bile edemiyorum.bebeğim doğduktan sonra hamileliğimde ki kadar mutlu olmadım ona birşey mi olucak insanlardan hastalık kapar mı o bebeğimi elledi öbrürü dokundu şu hapşurdu felan tekrardan korktum obsesyonlar dönüyor diye , doktoruma koştum lohusa hali normal hormonlar değişiyor sen anne oldun mantıklı olmaya çalış iyisin ilaca gerek yok dedi şimdi daha iyiyim ama hayatım boyunca obsesifim sadece engelliyorum o bana baskın gelmesin diye ölene kadar da bunu mücadelesini vereceğim ....
 
Tavsiyelerinize teskkur ederim kizlar uffffff. Bu kaygilar beni cildirtacak bi hastaligim yoksada kaygilandikca olursa diye korkuyorum. Kaygi kaygiyi getiriyor. Lustral i dr verdi bana. Birde obsesifi kompulsif tanim var. Hastlik hatasiyim takinti yapmisim. Elimde degil iste. Cocuklarim bana ilgi gosterdiginde bile aa niye optu acaba bana biseymi olacakki diye dusunuyorum. İnsan hayatini cok etkiliyor. Hayretki hamileligimde nasil olmadi. Lohusaykende olmadi. Simdi cildiracak gibiyim.
 
Smuwila Allah kavustursun babana. Seni cok iyi anliyorum. Annem bisey soylese niye dedi, babam baksa niye bakti, malummu oldu. Herkesin davranislari bi baska geliyor insana. Rabbim sifa versin hepimize.
 
Siderolites sanada gecmis olsun. Bende 32 yasindayim ve 17 yasindan bu yana mucadelem ara ara devam ediyor. Benimde hamileligimde ve lohusaligimda olmadi. Cocuklarim 22 ayliklar. 3 ay once gene hortladi.
 
Elitt , neroli, bende felak, nas, insirah okuyorum birde sifa ayetlerini, tevhit,selavat,Allah in isimlerinden bazilarini zikrediyorum. Lokman suresini 7 kere okudum. Selati tefriciye 4444 kere okudum.
Birde Hucurat suresini 7 kez okumakta sifa verirmis , selamun kavlen min rabbirrahiym 818 kere zikredip bir bardaga uflenip icilmesi sifa veriyormus. 7 gun devam edilecekmis gerekirse daha fazla. Bunlarida okumak istiyorum.
Halada arastiriyorum. Ne okuyabilirim diye.
Yasin sureside ne niyet ile okunursa oyle olurmus. Sifa niyetinede okumak istiyorum.
 
allah başa vermesin ben obsesifim ve anksiyete bozukluğum var teşhiş heralde 17 yaşımdayken konmuştu ilk, 26 yaşındayken artık obsesyonlarım o kadar artmıştı ki normal hayatıma dönemiyordum, elimi yıkamaktan, banyo yapmaktan, kıyafetlerimi değiştirip yıkamaktan inan uyumaya vaktim kalmıyordu.o kadar korkkaktım ki ölmekten sevdiklerimin öleceğinde ödüm kopuyor gün boyu bunu düşünüyordum eşim eve geç kalsa trafik kazasımı yaptı diye düşünüyordum uçağa bindiğimde kalbimin patpat atmasını yan koltuktakiler duyuyordu vs vs vs daha neler neler..... çok mutsuzdum ve tekrar doktora gittim daha önce gittiğim doktorların verdiği ilaçtan çok daha farklı bir ilaç verdi. önce kullanmak istemedim ama çok ilerlediği için mecbursun dedi doktorum.kullanmaya başladım herkes çeyrek içerken ben 2 tane içiyordum düşün olayın vehametini.... neyse bu arada doktor bana ödevler de veriyor mesela üzerinin kirlendiğine emin olsan da değiştirme diyordu 1 ay deniyordum bunu çok faydası oluyordu doktor ne dediyse yaptım 2 sene bu ilacı kullandım(17kilo aldım) sonunda normal bir insan olmuştum o kadar mutlydum ki anlatamam sonra hamile kaldım kilolu hamile kaldım ama hamileliğimde 8 kilo aldım doğumdan sonra 15 kilo verdim hala ilaç kullanmadan önceki kadar zayıf değilim ama dünyanın en mutlu hamilesiydim eğer tedavi olmasam ne olurdum bilemiyorum tahmin bile edemiyorum.bebeğim doğduktan sonra hamileliğimde ki kadar mutlu olmadım ona birşey mi olucak insanlardan hastalık kapar mı o bebeğimi elledi öbrürü dokundu şu hapşurdu felan tekrardan korktum obsesyonlar dönüyor diye , doktoruma koştum lohusa hali normal hormonlar değişiyor sen anne oldun mantıklı olmaya çalış iyisin ilaca gerek yok dedi şimdi daha iyiyim ama hayatım boyunca obsesifim sadece engelliyorum o bana baskın gelmesin diye ölene kadar da bunu mücadelesini vereceğim ....


Benimde takıntılarım çok fazla ve her konuda temizlik, şahsıma olan hareket, davranış olsun her türlü yani, eski bir şarkı çıksın sene 2000 ben şu yaştayım, o zaman şu vardı, bu vardı diye saydırıyorum. Hatta 90'ların parçalarını albüm yaptım kendime, barış manço şarkıları dinler, dinler ağlarım. Nerden nereye geldik, nereye gideceğiz? Daha neler göreceiz? Acaba önce kim ölecek? Nasıl olacak? Kuzenim az önce gelip biraz nostalji yapalım mı dedi? 2003' te çekindiğimiz resimleri bulmuş, babam var ben varım. Ben minnacık, babam daha genç annem daha hayatta, neler yaşayacakmışız meğer diye geçirdim içimden, bakıyorum ne kadar yaşlanmışım diyorum içimi bir korku kaplıyor. Anneme baktığımız gibi bir gün sana da resimlerden mi bakacağız diye geçiyor içimden ağlıyorum, sanki onsuz muşum gibi bakıyorum o fotoğrafa, şuan yaşıyormuşuz gibi..

Zaten anksiyete böyle birşey, olmadan olacağından korkarsın, ya da olmuş gibi vesveseler geçer beyninden, elinde olmadan istemsiz olur ama bütün bunlar, gerçekten kesin bir çaresi olmasını, eski ben olmayı çok isterim..
 
Benimde takıntılarım çok fazla ve her konuda temizlik, şahsıma olan hareket, davranış olsun her türlü yani, eski bir şarkı çıksın sene 2000 ben şu yaştayım, o zaman şu vardı, bu vardı diye saydırıyorum. Hatta 90'ların parçalarını albüm yaptım kendime, barış manço şarkıları dinler, dinler ağlarım. Nerden nereye geldik, nereye gideceğiz? Daha neler göreceiz? Acaba önce kim ölecek? Nasıl olacak? Kuzenim az önce gelip biraz nostalji yapalım mı dedi? 2003' te çekindiğimiz resimleri bulmuş, babam var ben varım. Ben minnacık, babam daha genç annem daha hayatta, neler yaşayacakmışız meğer diye geçirdim içimden, bakıyorum ne kadar yaşlanmışım diyorum içimi bir korku kaplıyor. Anneme baktığımız gibi bir gün sana da resimlerden mi bakacağız diye geçiyor içimden ağlıyorum, sanki onsuz muşum gibi bakıyorum o fotoğrafa, şuan yaşıyormuşuz gibi..

Zaten anksiyete böyle birşey, olmadan olacağından korkarsın, ya da olmuş gibi vesveseler geçer beyninden, elinde olmadan istemsiz olur ama bütün bunlar, gerçekten kesin bir çaresi olmasını, eski ben olmayı çok isterim..
ben de nostalji delisiyim.sürekli çocukluğumu,o günlerde yaşadığım şeyleri,dinlediğim müzikleri,izlediğim ya da yediğim şeyleri yad eder dururum.hep 6 yaşıma geri dönmek istiyorum.çocukken tertemizdim.annecim babacığım daha çok gençti.şimdi onlara bakınca hem şükrediyor hem de hüzünleniyorum.hepimiz yaşlanıyoruz.bu beni ürkütüyor.son iki cümlene de aynen katılıyorum.işte anksiyete böyle bir şey...korkmak...korkmak...düşünmek...olmayanı düşünmek...olmuş gibi düşünmek...olacakmış gibi düşünmek...korkmak...
 
Son düzenleme:
Beyin öyle bir güçtür ki..

Kafadan geçen her düşüncenin bir talep olduğuna inanıyorum...


İyi şey ister, güzel şeyler düşünürseniz cevabı aynen öyle gelir ,

Ama hep korku ve kuşkuyla yaşarsanız aynen bunları da çağırırsınız.

Trafik kazasından korkan insanlar hep kazaya uğrarlar. Eğer siz korkuyla yola çıkar ve hep bunu beyninizde kurgulayıp etrafa negatif enerji yayarsanız mutlaka şoföre kaza yaptırırsınız ama arabayı siz kullanıyorsanız ve böyle korkularınız varsa eğer sakın araba kullanmayın...

Çocuğuna aşırı korumalı ana ve babalarının çocuklarına hep bir şeyler olur yani biri bir taş atsa bile gelir sizin çocuğunuzun kafasını bulur o zaman siz şunu düşünürsünüz "onu kollayıp korumasam hep başına olumsuz şeyler geliyor.
Neden acaba ? Bu tıpkı (yumurtamı tavuktan çıkar, yoksa tavuk mu)'yu andırmıyor mu?

Öyle mutsuz bir toplum olduk ki birbirimize günaydın diyemiyoruz, bir araya geldiğimizde hep olumsuz olaylar konuşuyoruz, biri bize nasılsın dese iyiyim demeye korkar olduk, işler nasıl deseler, derhal şikayet etmeye ve her şeyin kötü ve daha da kötüye gittiğini söylüyoruz, hastalıklarımızdan ve ölümlerden bahsediyoruz yani dostlarla da sohbetin güzelliği ,keyfi kalmadı.

Hep para olmadığından yakınıyoruz sanki bunu soran bizden para isteyecekmiş gibi. Aynen devam edin, neyi YOK diyorsanız, onu YOK etmeye devam edin, sürekli şikayet edip etrafa olumsuz ve zavallı görünerek her şeyin
bereketini kaçırın, ayrıcada bu kadar mızırdanma sonunda dostlarınızı da kaçırdığınızı fark edeceksiniz.

Sürekli param yok diyen insanlar paralarının bereketini öyle kaçırırlar ki bir gün gelir birde bakarlar gerçekten paraları bitmiş ama bu bitiş ani çıkan hesapta olmayan mecburi harcamalarda olabilir, sağlığa harcanması gereken miktarlar da olabilir.

Hep hastayım diyen insanlar mutlaka hasta olurlar beyin şartlanmaya görsün hangi hastalıktan korkup, çağırıyorsanız size onu getirir.

Allah zaten verilen nimetlere şükretmesini bilmeyen kullarından bu nimetleri bir müddet sonra almaya başlar.
Çevrenize bakın örneklerini çok göreceksiniz.

Gelin bundan sonra Nasılsın diyenlere
ÇOK İYİYİM ÇOK ŞÜKÜR demekle işe başlayın.

Öyle bir toplum olduk ki karşımızdakini yargılamaktan sevmeye zaman bulamıyoruz.

Oysa her yaşta sevgiye ihtiyacımız var.
Sevgi sunulmazsa sevgi değildir.
Neyi severseniz sevin ama içinizde yoğun sevgi duyguları olsun.
Birisine sevginizi söylediğinizde hareketlerle bunu pekiştirdiğinizde ona öyle güzel bir enerji yollarsınız ki, onun mutluluğunun enerji şeklinde size geri dönüşünden aldığınız pozitifi başka hiçbir şeyde bulamazsınız.

Yeni bebeği olmuş bir anne eğer sıkıntıları varsa veya olumsuz bir kişiliğe sahipse lütfen en olumlu olduğunda bebeğini kucağına alıp onu çıplak tenine deydirsin.
Eğer bebeklerinizin huzurlu ve sağlıklı bir bebek olmasını istiyorsanız onu sakin kavgasız gürültüsüz ve pozitif bir ortamda büyütmeye çalışın, Kızgınken, sinirliyken kucağınıza almamaya çalışın ve ona sınırsız sevginizi gösterin. Öpün koklayın ve bilin ki bu günler çok çabuk geçecek ve bilin ki çok çabuk büyüyorlar.

Bazı anne ve babalar çocuklarını çok sevdikleri halde bunu ifade edemez ve gösteremezler.

Neden ?

Ne zaman göstereceksiniz?
Allah'ın verdiği bu armağana sevgiyi en güzel şekilde göstermemiz bir şükür ve teşekkür değil mi ?

Beyin öyle bir güçtür ki ,

İnsan beyin gücünü kullanarak isterse kendini felç de edebilir, öldürebilir de, kanserini de yenebilir.
Yeter ki beynini şartlandırabilsin.
Beynimizde yaklaşık 13 milyar civarında sinir hücresi vardır.
Her bir hücre yaklaşık 7.3 kilo voltluk enerji açığa çıkarır.
Pratikte mümkün değil ama teorikte beyindeki tüm sinir hücrelerinin aynı anda enerjilerini saldığını varsayalım, yaklaşık 350 milyon kilo voltluk bir enerji açığa çıkar ki bu da büyük bir metropolün tüm elektrik ihtiyacını karşılayacak güce sahiptir.
Size tıp kitaplarına girmiş bir olayı anlatmak istiyorum,

"Et taşımaya yarayan soğutuculu bir tren, temizlenmek için bir istasyonda duruyor..
İşçiler vagonları temizlemeye başlıyorlar, işçinin biri bir vagonu temizlerken diğer işçi o vagonu boş sanıp kapısını dışardan kilitliyor..
Biraz sonra tren hareket ediyor, ve bir durak sonra et almak üzere bir istasyonda duruyor.
Kapalı kalan işçinin vagon kapısı açıldığında işçinin
donarak öldüğü görülüyor.
Fakat bir bakıyorlar ki, vagonun ısısı normal ısıda yani dondurucuya geçirilmemiş.
Ama kapalı kalan işçi bunu bilmediği, donarak öleceğini sandığı için beyin aynen donmanın şartlarını hazırlayarak, donmanın tüm belirtilerek göstererek vücudunu buna uyduruyor."..

Yani beyninizi olumlu şeylere kanalize edin .
Bazı insanlar vardır, hep konuşurken daha yaşasam
1 - 2 sene daha yaşarım diye konuşup sık sık bunu
tekrar ederler ve kendilerine adeta bir ölüm zamanı belirlerler.
Ben bu laftan çok korkarım, eğer bunu inanarak söylerlerse beyinlerini öyle bir şartlarlar ki ,
öyle bir kurgularlar ki gerçekten dedikleri zamanda ölürler.
Bu yüzden kaç yaşında olursanız olun hep bir hedefiniz ve hayalleriniz olsun ki uzun yaşayabilesiniz.
İnsan hayal ettiği müddetçe yaşarmış.
Ne doğru bir laf değil mi?

Dün bitti. Dünün tekrarı yok aynı rüyalar gibi.
Yarın, hiç bilmiyoruz, iyi şeylerde olabilir kötü de.

Ama şu anımı biliyorum, ayağım kırık bu yazıyı yazıyorum ama eşim yanımda
çocuklarım sağ ve ben bu yüzden dünyanın en mutlu insanıyım ve yarınımı da
bilmediğim için bu anımı en iyi, en keyifli ve en pozitif şekilde değerlendiririm.

Bilmediğim bir geleceği düşünerek de bu anımı zehir edemem.

Siz de böyle yapın ve hayatınızı birbirine karıştırmamak kaydıyla 3'e bölün.

Dün, bugün, yarın diye...

Biz ani stresleri çok severiz.

Çünkü ani streste vücutta Adrenokortikotrop hormon (ACTH) artar ve hafıza, algılama, enerji süper olur. Yani bu hormon strese karşı vücudun bir sigortasıdır.

Ama siz bu stresi kısır döngüye çevirirseniz yani sürekli beyninizde kurarsanız, hep bunu düşünürseniz, gelen olumlu şeylerin hepsi geri gider.

Yani unutkanlıklar, enerji kayıpları, isteksizlikler, migren, mide-bağırsak şikayetleri, uykusuzluklar, beyin tümörleri, tansiyon iniş-çıkışları, vücudun muhtelif yerlerinde uyuşmalar, mutsuzluk, hatta depresyon, kalple ilgili şikayetler ve kansere zemin hazırlamış olursunuz.

Bunları kendinize niye reva göreceksiniz ki ?

Akıllı, kontrollü ve olumlu olmak yeterli.

Eğer büyük bir strese girdiyseniz kendinize hobiler bulun, yani kafanızı dağıtın.

Başka işlere kanalize olun ki stres oluşturan faktörün etkisi az alsın veya sevdiğiniz, sizi mutlu eden şeylerle uğraşın.

Bunları da yapamıyorsanız dua edin, duaların insanlarda oluşturdukları mistik etki onların pozitiflenmesini sağlar.

Ben evde sokakta bile hep iyilik diler ve hayır için dua ederim



prof.dr.Yıldız Batırbaygil.
 
geçmiş olsun arkadaşlar hepimize..bende anksiyete bozukluğu tedavisi görüyorum..
 
Back
X