- 11 Aralık 2018
- 42.604
- 264.771
- 598
- Konu Sahibi KudrAlobar
-
- #1
herşey üstüste gelmiş kim olsa bir şekilde artık tepki verir zaten.anksiyete mi bilmiyorum ama yardım almanız size iyi gelir.belki biraz konuşmaya ihtiyacınız vardır.
Bu kadar ağır şey üst üste gelince kaygılarınızın artması normal.
Bu süreci atlatmak bazen uzun sürebiliyor. O yüzden ilaçsız destek alın ve olumlama yapın. Her şeyi olumlu açıdan düşünmeye çalışın.
Yaşadıklarınız kolay şeyler değil. Bence de bir uzmana görünün, hafif bir sakinleştiriciden zarar gelmez diye düşünüyorum.
İmkan varsa 3-4 gün huzurlu bir yerde tatile çıkmak da çok iyi gelecektir.
Büyük şeyler yaşadıktan sonra beyin bu tarz şeyleri tehlike olarak algılıyor ve sanırım benzer şeyler oldugunda da hemen uyarı veriyor sanki tehlike yine var olmuş gibi bence.
Yıllardır anksiyete tedavisi olan ve çok fazla araştırma yapmış biri olarak düşünüyorum bunu. Size tavsiyem vakit geçirmeden once bir terapi tedavisi almanız. Olmazsa ilaç tedavisi ama.vakit geçirmeyin geri dönmesi daha zor olabiliyor çünkü.
Bir anda olmaz zaten. Çok bunaldığınız zamanlar olacak. En az 6 ay sürüyor bu süreç. Güçlü durmaya çalışın.İşte onların hepsini yapıyorum da altından kalkamıyorum malesef.
Bir anda olmaz zaten. Çok bunaldığınız zamanlar olacak. En az 6 ay sürüyor bu süreç. Güçlü durmaya çalışın.
Üstelik ben sizin kadar şanslı değildim. Babamı, dayımı, anneannemi 6 ay arayla kaybettim. O dönem etrafımdaki herkesi kaybedeceğim diye korktuğum için mahvolmuştum. Ne gecem vardı ne gündüzüm. Sonuçta insan her şeye alıştığı gibi bunlara da alışıyor.
Şu konuda karar vereceksiniz; ilaçlı mı atlatacaksınız ilaçsız mı?.
Ben zor olanı yani ilaçsız atlatmayı tercih ettim. Çünkü ilaç bağımlılığı her şeyden daha kötüydü bana göre.
Umarım siz de atlatırsınız.
Kolay değil yaşadıkların.. Benzerlerini 4 sene önce yaşadım. Özellikle baba kaybı
Kaygılarının sebeplerini biliyorsun.Bulabiliyorsan öncelikle iyi bir psikolog bulup içini dökmelisin, gerekirse çaresizce ağla icinj boşalt..Buna ihtiyzcin var.
Sonra iyi bir psikiyatri ile devam edersin..
Belli bir yaştan sonra maalesef ki bir çok şeye şahit olacağız..
Arada psikolog desteği almak lazım..
Hmm. Mutlaka destek alın o halde.Yok ben ilaca karşı değilim. Dediğim gibi daha önce de doktor kontrolünde kullandım, bıraktım bir sıkıntı yaşamadım.
Yeni bir şey değil bu yaşadıklarım. Babamı 2018'de kaybettim, neredeyse iki sene olacak. O günden beri genel anlamda bir çok şey yolunda hayatımda. Ölüm acısı tabi ki var ama yas sürecini atlattım. Buna rağmen toparlayamıyorum. Normalde iyiyim ama bir hastane ya da hastalık söz konusu olunca kontrol edemiyorum.
Evet aslında kaygılarında çok çok haklısın..Çünkü sevdiklerin, seni ayakta tutanlar zor durumda ve aralarında en iyi sen duruyorsun..Bir de o yoğun merhametin baskın çıkınca herkese, her şeye sen yetişmek zorunda kalıyorsun..Sanırım kendime çok sorumluluk yüklüyorum. Ben babamı kaybettim ama annem 55 yıllık hayat arkadaşını kaybetti, ona destek olmalıyım. Ben ablam için endişeleniyorum ama o kendi yaşıyor bu süreci onun durumu daha zor destek olmalıyım. Eşim işini kaybetti onu rahatlatmalıyım, destek olmalıyım. Sürekli destek olan pozisyonda olunca bünye kaldırmıyor heralde bir yerden sonra.
Canım bende sürekli kendimi dinliyordum hastalansam en kötü hastaliga yakalandin düşüncesi oluyordu beynimde hastaneye gidene kadar vücudum kasiliyordu özellikle sırt kaslarımGeçtiğimiz üç dört yılda beni üzen, yıpratan çok fazla şey yaşadım. Organ nakilli bir ablam var, onunla bir kanser macerası atlattık ilk olarak. Sonra eşim işten ayrıldı daha doğrusu ayrılmak zorunda kaldı, dört ay sürdü bu süreç. O bitti derken babamın akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Teşhis için koşturmalar, hastaneler, tahliller mr'lar, tomografiler, biyopsiler, başka şehire gitmeler, üstüste ameliyatlar derken kurtaramadık babacığımızı. Bu süreçte elde ne var ne yoksa yedik tabi ama o kısım önemli değil. Helal olsun hepsi, yine çalışır yine kazanırız.
Ancak bu süreçleri atlattıktan sonra, özellikle son bir senedir hastane ve hastalık konusunda aşırı kaygı başladı bende. Bikaç hafta önce ablam mide kanaması geçirdiğini zannetti, acile gideceğiz ama haber verdiği andan itibaren ben kendimden geçtim. Belli etmemeye çalışsam da araba kullanacak durumda bile değildim. Allahtan hafta sonuydu da eşim kullandı arabayı. Ondan bi süre sonra annemin astım bronşiti atak yaptı, birkaç gün sonraya randevu aldık doktorundan. O doktora gidene kadar yediğimden içtiğimden, izlediğimden okuduğumdan hiç bir şey anlamadım. Sürekli bir huzursuzluk, sürekli bir kaygı hali. Bugün ablam rutin kontrolleri için hastanede. Bir şey çıkmayacak biliyorum, her şey yolunda ama kendime hakim olamıyorum. Ondan haber gelene kadar saçma sapan bir ruh halinde olacağım. Sonrasında da bir şey çıkmayınca ya da rutin tedaviye falan başlayınca o rahatlamayla birlikte aşırı bir yorgunluk hali ve kemik ağrısı geliyor. Vücudum tepki veriyor artık sanırım.
Bir süredir farkındayım ve kendi içimde çözmeye çalıştım. Kendime telkinler veriyorum, meditasyon yapıyorum falan ama pek işe yaramıyor. Artık psikiyatri yolunun göründüğünü biliyorum. Bunu neden yazdığımı da bilmiyorum. Belki bir tavsiye veren, azıcık rahatlatan birileri olur.
Öncelikle Allah rahmet eylesin babanızın yeri cennet olsun inşallah. Her şey üst üste geldiği için bu şekilde bir kaygı bozukluğu yaşamanız çok doğal, bence de destek almalısınız, çünkü bu şekilde kendinize de zarar verirsiniz, hatta vücudunuz tepki vermeye başlamış bile. Allah korusun kanser denen illet de hepimizin vücudunda var ve böyle stres sıkıntı anlarını bekliyor ve tetikleniyor. Aşırı yorgunluk hali kemik ağrısı filan ihmal edilecek şeyler değil. En azından sizi tüm bu yaşadıklarınızın travmasını bir nebze olsun hafifletecek ve anksiyetenizin tetiklenmesini engelleyecek hafif bir doz ilaç desteği ve terapi ile rahatlayabileceğinizi düşünüyorum.Geçtiğimiz üç dört yılda beni üzen, yıpratan çok fazla şey yaşadım. Organ nakilli bir ablam var, onunla bir kanser macerası atlattık ilk olarak. Sonra eşim işten ayrıldı daha doğrusu ayrılmak zorunda kaldı, dört ay sürdü bu süreç. O bitti derken babamın akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Teşhis için koşturmalar, hastaneler, tahliller mr'lar, tomografiler, biyopsiler, başka şehire gitmeler, üstüste ameliyatlar derken kurtaramadık babacığımızı. Bu süreçte elde ne var ne yoksa yedik tabi ama o kısım önemli değil. Helal olsun hepsi, yine çalışır yine kazanırız.
Ancak bu süreçleri atlattıktan sonra, özellikle son bir senedir hastane ve hastalık konusunda aşırı kaygı başladı bende. Bikaç hafta önce ablam mide kanaması geçirdiğini zannetti, acile gideceğiz ama haber verdiği andan itibaren ben kendimden geçtim. Belli etmemeye çalışsam da araba kullanacak durumda bile değildim. Allahtan hafta sonuydu da eşim kullandı arabayı. Ondan bi süre sonra annemin astım bronşiti atak yaptı, birkaç gün sonraya randevu aldık doktorundan. O doktora gidene kadar yediğimden içtiğimden, izlediğimden okuduğumdan hiç bir şey anlamadım. Sürekli bir huzursuzluk, sürekli bir kaygı hali. Bugün ablam rutin kontrolleri için hastanede. Bir şey çıkmayacak biliyorum, her şey yolunda ama kendime hakim olamıyorum. Ondan haber gelene kadar saçma sapan bir ruh halinde olacağım. Sonrasında da bir şey çıkmayınca ya da rutin tedaviye falan başlayınca o rahatlamayla birlikte aşırı bir yorgunluk hali ve kemik ağrısı geliyor. Vücudum tepki veriyor artık sanırım.
Bir süredir farkındayım ve kendi içimde çözmeye çalıştım. Kendime telkinler veriyorum, meditasyon yapıyorum falan ama pek işe yaramıyor. Artık psikiyatri yolunun göründüğünü biliyorum. Bunu neden yazdığımı da bilmiyorum. Belki bir tavsiye veren, azıcık rahatlatan birileri olur.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?