Anne olmak zor mu?

Konu sahibi ben de sizin tam zıddınızım. Çevremde bebek için baskı var ama ben sadece olumsuzlukları görüyorum. Asla öyle tatlış hayaller kuramıyorum. Sürekli erteliyorum bu fikri. Ertelerken de acaba yanlış mı yapıyorum ya ileride problem çıkarsa diye de kendime zulmetmekten hiç geri kalmıyorum.

Biraz orta yolda buluşmalıyız sanırım.
benımde ılk sıralar hayalım avuc ıcını kokladıgım uyurken yanına sokuldugum uykulu uslu tatlı mıs kokulu bebektı
bır dogum yaptım dogumum zaten olaylı sag yumurtalıgım komple alındı nadır gorulen yumurtalık kıstı tam 38 cm :KK70:
dogum yaptım cocuk dogdu kolık
okadar cok aglıyor kı gobek fıtıgı oldu 25 gun gobegınden kan geldı
ustune bebek reflusu oldu
tum bunları yasarken bırde amipli dızanterı oldu
ılk 4 ay aynı anda bunları yasarken ben mastit oldum ve o sekılde tek basıma ev tasıdım :KK70:
sonra ek gıda sonra diş sonra yurume derken bırde bunca yorgunlugumun ustune acelemız varmıs gıbı benım kız 10 aylıktı yurumeye basladı 1 yasında hem kosuyor hem bıdı bıdı konusuyordu
suan 4 yasında ama ne sen sooorrr ne ben soyleyeyım :KK70:
40 yıl yaslandım sanırım
tek esım yardımcı kımseden yardımda beklemedım ıstemedım aslında bunlar sorun degıl sonucta buyuyor o gaz bıtıyor o diş cıkıyor kendı kendıne tuvalete gıdıyor suan kendı basına yıkanıyor ama bunla bıtmıyor kı annelık
aman baskasına zarar verır mı aman yan gozle bakar mı aman ahlak yoksunu olur mu aman kotu arkadası olur mu ınsallah ıyı doktora ıyı ogretmene denk gelır ya kötu esı olursa oyle cok buhranları var kı
cocugunu buyutuyorsun bu endıselerle gul gıbı kız dıpcık gıbı delıkanlı oluyor bır allahın belası kızın hayır dedı dıye yuzune kezzap atıyor kacırıyor ölduruyor sarhos surucu gelıp carpıyor falan

tum bu endıselerle korkularla cocugunu en ıyı sekılde buyutmeye en saglıklı oyuncaga en saglıklı gıdaya en dogal kıyafetlere basvurmaya kafam kadar kalın cocuk gelısımı kıtapları okumaya devam edıyorsun... 60 yasına gelıyorsun bıtmıyor bu sefer torunlar baslıyor :KK70:


coook zor cok

en kolayı bebeklıgıymıs hatta en kolayı anne karnındayken :KK70:
 
Çok çok özür dileyerek bir şey sormak istiyorum, ama lütfen linç etmeyin beni
Gerçekten çok masumca anlamaya calısıyorum
Ben de bebek için uğraşıyorum 8-9 aydır.
Etrafımda hiç küçük bebek nasıl büyür yakından sahit olmadım görmedim yani sevdim en fazla bir kaç saat o kadar.

Bebeğim oldugunu hayal ettiğimde ise her şey bana güllük gülistanlık geliyor. Bir tek uykusuzluk zor olacaktır diye düşünüyorum, o da ilk aylar ve bebiş uyudukça ben de uyurum diye düşünüyorum.
Çalışan bir insanım, yıllardır en uzun tatilim balayındaydı, 10 senedir aralıksız çalışıyorum ve şunu düşünüyorum, evde bebekle olmak ne kadar zor olabilir?
Yani günün sonunda evdesin işte, bebişle beraber günler mis gibi geçer gibi geliyor.

Sonra burada banyo bile yapamayan tuvalete zor giden yeni anneleri okuyorum ben mi bihaberim olaydan diyorum.
Bütün arkadaş çevrem çocuklu ve herkes bana bugünlerini cok arıcaksın, derdin mi yok çocuk istiyorsun olabildiğince geciktir tarzı konuşuyorlar ve bunu da anlayamıyorum.

Tabiri cok yerinde olmayacak ama bekara boşanmak gibi kolay mı geliyor uzaktan?

Bunu gerçekten tüm iyi niyetimle soruyorum, gerçekten bu kadar zor mu, ben mi cok polyannacı yaklaşıyorum olaylara yoksa hormonel olarak mı daha tahammülsüz ve hassas oluyor kadınlar.

Önemli not: Yeni anneler, bebiş büyütmüşler, tüm anneler hatta, hepinizi öperim. Yaşayan bilir yaşadığını, ben tüm iyi niyetimle bunu yaşamadığım için anlamaya çalışıyorum.

Niyetim kimseyi incitmek değil.

Ve dilerim buraya, başına gelince görürsüncü bir tayfa gelmez.. olabildidğince hassas yazmaya çalıştım. Siz de hassas bir şekilde anlamaya calısırsanız sevinirim
Yeğenim (iki ailenin ilk torunu) zor bir çocuktu hala zor bir ergen. Çocuk psikoloğu olan annesi yani yengem kafayı yemek üzereydi. Kendi annesi ve annem dönüşümlü gelirlerdi yetmezdi ablam ya da ben de giderdik çünkü ancak battaniye ile sallayınca 5-10 dk uyurdu. Ne meme emmek isterdi ne mama ne ek gıda. Hala yemek aklına gelmez.. yengem nasıl atlattı o günleri hala sinirden gülerek anlatırız. Sonra kendi kuzum oldu kedi gibi besle temizle uyut. Gezmelere de gittik kanguruda pusette işe de gittim. Herhalde yeğenimde acemiydik hepimiz dedik sonra bir kardeşi oldu tam tersi ablasının. Yengem tek baktı ve hep mutluydu geç yaşta olmasına rağmen. Yani tamamen bebekle alakalı bir durum. Kınayacak bir durum değil yani nasıl duşa girecek zaman olmaz vb diye. Bazı bebekler öyle bazıları değil. Ama şu bir gerçek anne ne kadar dinlenmeye vakit bulursa daha çok tahammül edebiliyor. Sizin anneniz ablanız ya da kv yardım edecek mi yoksa sadece siz (ve eşiniz) mi olacak? Ev işlerine yemeğe yardım edecek biri olursa o bile yeter. Ben 18 gün önce 2. Bebeğimi doğurdum annem ve ablam olmasına rağmen 1 hafta yardımcımız geldi. Evin düzenini ve büyük kızımın rutinlerini en iyi o biliyor diye. Ablam ve annem ben ve bebekle ilgilendi yardımcı abla da kızım ve ev işleri ile..
 
ama aşk olsun :) durun daha ilk anne olacağım Allah nasip ederse.
ben ki daha küçük bebek kucağıma alamadım. ablam yeğenlerimi verdi gelip alıncaya kadar yerimden kalkamadım siz düşünün.
nasıl olur diye çok düşünüyorum her şeyden önce aslında eşime güveniyorum sanırım, çok yardımcı olur diye umuyorum :)

Canim tabiki esin yardim edecek, benimki bez degistirip, banyolari yaptirir mesela isten gelince beni dinlendirir
Fakat bebek bakiminin mesai saati yok
Gerci tek tek yazmam yersiz burada türlü türlü bebek bakimi konulari vardir
Bu senin karakterine de bagli aslinda
Bir arkadasim üc aylikken odasini ayirdi gece beslemedi
Odada aglarmis annesi kalkip gitmezmis
Kendi agziyla söyledi, dövdügünü de
Simdi o da anne ve ona göre cok kolay ben de anneyim ama bana göre cok zor
Toplam üc sene emzirdim ikisini, meme yaralari, boyun agrilari, uykusuzluk, yorgunluktan perisen hal alan yüzüm, vucudum
Dökülen saclarim, sacimda cikan yaralar, hic gecmeyen agrilar
Ne oldu uzun bir sürecti ama cok grurlu bir halde bu ilk dönemden basariyla mezun ettim kendimi
Ikisinden de o kadar memnunum ki, cok iyi cocuklar oldu
Oglumdan cok cektim mesela, konu acmisligim var, zaman zaman aglamisligim basa cikamamisligim var
Simdi masallahi var, üc yasindan sonra öyle güzel yoluna girdi ki hersey
Ama kolay degil, neyse yasa ve gör. Zor olmasi kötü oldugu anlamina gelmiyor ama
Asla sikayet etmiyorum cok memnunum
 
Çok çok özür dileyerek bir şey sormak istiyorum, ama lütfen linç etmeyin beni
Gerçekten çok masumca anlamaya calısıyorum
Ben de bebek için uğraşıyorum 8-9 aydır.
Etrafımda hiç küçük bebek nasıl büyür yakından sahit olmadım görmedim yani sevdim en fazla bir kaç saat o kadar.

Bebeğim oldugunu hayal ettiğimde ise her şey bana güllük gülistanlık geliyor. Bir tek uykusuzluk zor olacaktır diye düşünüyorum, o da ilk aylar ve bebiş uyudukça ben de uyurum diye düşünüyorum.
Çalışan bir insanım, yıllardır en uzun tatilim balayındaydı, 10 senedir aralıksız çalışıyorum ve şunu düşünüyorum, evde bebekle olmak ne kadar zor olabilir?
Yani günün sonunda evdesin işte, bebişle beraber günler mis gibi geçer gibi geliyor.

Sonra burada banyo bile yapamayan tuvalete zor giden yeni anneleri okuyorum ben mi bihaberim olaydan diyorum.
Bütün arkadaş çevrem çocuklu ve herkes bana bugünlerini cok arıcaksın, derdin mi yok çocuk istiyorsun olabildiğince geciktir tarzı konuşuyorlar ve bunu da anlayamıyorum.

Tabiri cok yerinde olmayacak ama bekara boşanmak gibi kolay mı geliyor uzaktan?

Bunu gerçekten tüm iyi niyetimle soruyorum, gerçekten bu kadar zor mu, ben mi cok polyannacı yaklaşıyorum olaylara yoksa hormonel olarak mı daha tahammülsüz ve hassas oluyor kadınlar.

Önemli not: Yeni anneler, bebiş büyütmüşler, tüm anneler hatta, hepinizi öperim. Yaşayan bilir yaşadığını, ben tüm iyi niyetimle bunu yaşamadığım için anlamaya çalışıyorum.

Niyetim kimseyi incitmek değil.

Ve dilerim buraya, başına gelince görürsüncü bir tayfa gelmez.. olabildidğince hassas yazmaya çalıştım. Siz de hassas bir şekilde anlamaya calısırsanız sevinirim
Öncelikle uslubunuz çok tatlı. Bende 50 günlük bebek annesiyim. Tuvalete gidemiyorum duş a giremiyorum yemek bile yedirmiyor. Zor mu çokk zor. Ama o kadarda güzel hemde hersey den. Yeni yeni güimeye başladı bebeğim. Benim için paha biçilmez. Çok zor ama oda geçecek. Güzel günlerde gelecek inşallah
 
Zor mu?
Zor ne kelime hem de aşırı zor.
32imde doğurdum. Türlü çeşit işte çalıştım ama en zor iş çocuk büyütmek.
İlk ay sadece uykusuzluk değil her şey zorluyor. Meme ucu yarası, uykusuzluk, halsizlik, hormonal dengesizlikler, sürekli ağlayan bir benek, bebeğin hep anneye yapışık durmasından kaynaklı kol sırt bel ağrıları.
Sonra büyüdükçe başlayan diş ağrısı, gaz ağrısı, bitmeyen sendromlar ve arak haftaları.
Daha da büyüdükçe tutturma inatlaşma, sinirlenip sana yada kendine vurması, gece terörleri...
Üç yaşında ve hala geceleri illa kalkıp su ister, yanıma gel yat der.
Kesintisiz uyumayı unuttum. sadece tek bir gece deliksiz yatağımda uyusam mutlu pluyorum.
Öyle zor.
 
Çocuğunu tv tablet başına koyar, yediğine ictigine pek dikkat etmezsen, hastalandığında iyileşir ya deyip kendini harap etmezsen..
Oyun oynamak zaten şöyle dursun, arada bir parka çıkarıp uzaktan izlersen cokkk kolayy..

Amaaa, kahvaltısında organik yumurtasını yedireyim, avakadosunu vereyim, sonra etkinlik yapalım, öğlen uykusundan önce bir parka çıkarayım temiz hava alsın, gelince yemeğini yedirip uykuya yatırayım.
Kalktıktan sonra meyvesini, tatlısını en sağlıklısından ne yapsam..

Sonra bir arkadaş görsün çocuk deyip bir oyun grubuna götürürsen, he bu arada, sağlıklı yemeklerini, çocuğun hijyenini sağlayacak kadar temizlik de yapmak lazım..

Eve gelip akşam yemeği saatinden sonra aile oyunu yaparsanız anne baba çocuk, sonrasında, banyo yapıp, kitap okuyup uyutursan...

Ha bir de sen bütün bunları yaparken o yine de ekstra huysuz çıkarsa....
Gece kalkması, sebepsiz bağırması, ağlaması da eklenirse.....
Bütün bunlara aman hasta olmasinda canı sağolsun dersin bir de.
(Çünkü hastalığı bence çocuk büyütmenin enn en en zor yanı)
Anlattıklarım da eksik var, fazla yok.

Anne olmak kolay, annelik yapmak zor..
Umarım anlatabilmisimdir 💕
 
benımde ılk sıralar hayalım avuc ıcını kokladıgım uyurken yanına sokuldugum uykulu uslu tatlı mıs kokulu bebektı
bır dogum yaptım dogumum zaten olaylı sag yumurtalıgım komple alındı nadır gorulen yumurtalık kıstı tam 38 cm :KK70:
dogum yaptım cocuk dogdu kolık
okadar cok aglıyor kı gobek fıtıgı oldu 25 gun gobegınden kan geldı
ustune bebek reflusu oldu
tum bunları yasarken bırde amipli dızanterı oldu
ılk 4 ay aynı anda bunları yasarken ben mastit oldum ve o sekılde tek basıma ev tasıdım :KK70:
sonra ek gıda sonra diş sonra yurume derken bırde bunca yorgunlugumun ustune acelemız varmıs gıbı benım kız 10 aylıktı yurumeye basladı 1 yasında hem kosuyor hem bıdı bıdı konusuyordu
suan 4 yasında ama ne sen sooorrr ne ben soyleyeyım :KK70:
40 yıl yaslandım sanırım
tek esım yardımcı kımseden yardımda beklemedım ıstemedım aslında bunlar sorun degıl sonucta buyuyor o gaz bıtıyor o diş cıkıyor kendı kendıne tuvalete gıdıyor suan kendı basına yıkanıyor ama bunla bıtmıyor kı annelık
aman baskasına zarar verır mı aman yan gozle bakar mı aman ahlak yoksunu olur mu aman kotu arkadası olur mu ınsallah ıyı doktora ıyı ogretmene denk gelır ya kötu esı olursa oyle cok buhranları var kı
cocugunu buyutuyorsun bu endıselerle gul gıbı kız dıpcık gıbı delıkanlı oluyor bır allahın belası kızın hayır dedı dıye yuzune kezzap atıyor kacırıyor ölduruyor sarhos surucu gelıp carpıyor falan

tum bu endıselerle korkularla cocugunu en ıyı sekılde buyutmeye en saglıklı oyuncaga en saglıklı gıdaya en dogal kıyafetlere basvurmaya kafam kadar kalın cocuk gelısımı kıtapları okumaya devam edıyorsun... 60 yasına gelıyorsun bıtmıyor bu sefer torunlar baslıyor :KK70:


coook zor cok

en kolayı bebeklıgıymıs hatta en kolayı anne karnındayken :KK70:

Esas o endişe kısmı bitiriyor insanı işte. Her yönden düşünmek, önde düşünmek zorunda hissetmek.
Aslında başka bir konuda, başka bir düşünce yönümü paylaşmıştım; buraya da kopyalayayım:

Ben bunu bir başka açıdan daha düşünüyorum; bilgi beraberinde ağır bir sorumluluğu getiriyor. Çok klasik "Cahillik mutluluktur" olayı var ya aslında biraz o. Eski zamanların annelerine bakalım kuşak kuşak; bildikleri nelerdi? Dünyaya dair ne kadar neyi biliyorlardı-görüyorlardı? Çocuk gelişimi üzerine kaç farklı yöntem tanıyorlardı? Ya da atıyorum bir emzik varken, ikinci üçüncü dördüncü çeşit ve markası var mıydı? Yarar- zarar kısmına ne kadar hakimdiler? Ya da bilgi bu kadar kişinin fikri altında parçalara bölünmüş müydü, yoksa daha mı tekti?

Şimdi bir de bu bindi annelerin üzerine.
Aslında bildiğimiz kadar kontrolde çırpınırken gebertiyoruz kendi kendimizi. Bu da sevginin bencil kısmı zaten; o akışa bırakıvermeyi milyon çeşit içinde "Hangisinin akışında olmalı?" kısmını düşünürken kolay kolay başaramaz olduk ve bu da kendimizden çalmamızı daha çoğaltan bi etken oldu. Aslında bizim zamanımız en kendini süpürge etmeye meyilli halde.

Ne vardı misal; şekerli su; hiçbir itiraz yoktu; dayadılar geçtiler cokur cokur içtik.
Şimdi? Zararı biliniyor şekerin ve her bir yerden sağlıkla besleme için şekeri tutmaya çalışan anneler var, çocuğunu bunca reklam-sosyal medya- kıyas arasında en sağlıklı halde tutmaya çabalarken o şekeri yememesi için çocuğunun taklalara gelenleri var. Ben çocuğuma ilk çikolata-şekerini belki geçtiğimiz bir iki ay önce verdim ve o yerken yarı yarıya bir suçluluk duygusu ile canımı salladım, annemin böyle bir derdinin olmadığından eminim. :)

Şunu fark ettim ki biraz "Cahil" dediğimiz tarafa geçivermek gerekiyor. Biraz görmeyivermek, bilmeyivermek, amaaan demek gerekiyor. Aslında bu konu benim de kendimi törpülemeye çalıştığım tarafı hızlandıran ve bunda daha kararlı hale getiren bir konu oldu.

Bu kısmı da genel anlatıyorum;
Aynı eziyetli annelikten geçtiğim, kendime "Olmasa mıydı, çocuğum olmasa daha mı iyiydi, benden olmuyor galiba, hem kendimi hem çocuğumu yaktım... Eski günlerimi özledim" kısmında baya eşelendiğim için biliyorum bu anne modelini: "Tüm bilgilerin eşliğinde, mükemmel anne olma yolunda yorgun düşmüş, kendini daha neresinden feda edeceğini şaşmış-feda ettikçe bencilleşmiş, çocuğu için aklındaki doğruyu uygulama çabasında gerilmiş ve derin öfkelere gark olmuş-artık her şeyi işkenceye dönüşmüş, tahammülü tükenmiş, hep bir sorumluluğum var artık bittim ben diyerek belki %30 gitmesi gereken ve bu oranı da yavaş yavaş geri kazanılacak özgürlüğünün, kafasında %95ini yiyen, hayatını artık hep çocuğuna göre yaşamak zorunda olacağını düşünen, oysa çocuğunun da annesine göre rotalar çizeceği kısmını atlayan"

Kendimi iyice sıkıp çocuğumla o kısır döngüye girdiğimizi fark ettikten sonra (Kendi annem-yaşadıklarım-tahliller derken) yavaş yavaş değişme yoluna girdim. Hala arada gel-gitli hissederim ama o da durulacak, annem etkisi diyorum o. Çünkü beynimi her bir araya geldiğimizde güzel yıkar -bakamadın, öyle hasta olacak, öyle yapılmaz, şunu yedirmen lazımdı, bugün şununu yemedi, tamam yemeyiversin canım çocuk bu yemediği zaman olur ama yarın yedirmeye çalışalım, okula başlayınca ayy nasıl delirirsin kim bilir, şimdi gözünün önünde iyi günleri, bunun daha zoru var, ayrılacaksınız- falan fistan diyerekten.
Bunlar sürekli telaffuz edile edile sıkıldım "Kendileri büyüdükçe, dertleri de büyüyor" lafı aynı zamanda annemin en favorilerinden biridir. Ama şunu atlar: Kendileri büyüdükçe, dertleri de büyüyor, akılları da büyüyor, kendilerini savunma mekanızmaları da gelişiyor, hayatta kalmayı öğreniyorlar.

Kendi şartlarında artık dala tutunmayı öğrenmiş birinin altında durup ayaklarından destek olmaya gerek kalmayacağını, sadece bizim "Anne" olarak eskiden beridir bu koruma kollama sürekli çözme çabasında olmaya alışıp kendimizi çoğu kez gereksiz sıkacağımızı, çocuğun 6 yaşında-18 yaşındaki dertlerinin aynı oranda onun çözme kapasitesi dahilinde olduğunu kimse söylemiyor ama :) Biz kendimizi, içinde bulunduğumuz kültür sebebiyle belki, aşırı hırpalamaya çok müsaitiz.


Doğumdan sonra (Ki baya zorlu bir dönemdi oğlumun özel durumları sebebiyle ve annem faktörü altında) delirmelerde gezerken, buradan sevdiğim bir üye (Geldiysen okuduysan seviliyorsun bil) "Yahu saldım çayıra Mevla'm kayıra tamaaam bu kadaar" demişti. O an sadece bunu duymam gerekiyordu. Sadece bunu. En uçtakinin (sıkıntının), öteki en ucunu düşünmeye ihtiyacım vardı (rahatı).
Bazen sadece bu gerekiyor, bazen sadece "Armut dibine düşer yeaa" gerekiyor, bazen "Boynuz kulağı geçer, amaan kendi halletsin" demek gerekiyor. Biz de ne dertlerden geçtik de hallettik, annelerimiz ne kadar doğruydular?

Çocuklarımızdan çok, bilgimizin ağırlığını taşımaya çalışıyoruz esas.
Benim zamanımıza dair gözlemim daha çok bu yönde.

...

Bu açıdan bir bakış atmakta da fayda var bence.
 
Çok çok özür dileyerek bir şey sormak istiyorum, ama lütfen linç etmeyin beni
Gerçekten çok masumca anlamaya calısıyorum
Ben de bebek için uğraşıyorum 8-9 aydır.
Etrafımda hiç küçük bebek nasıl büyür yakından sahit olmadım görmedim yani sevdim en fazla bir kaç saat o kadar.

Bebeğim oldugunu hayal ettiğimde ise her şey bana güllük gülistanlık geliyor. Bir tek uykusuzluk zor olacaktır diye düşünüyorum, o da ilk aylar ve bebiş uyudukça ben de uyurum diye düşünüyorum.
Çalışan bir insanım, yıllardır en uzun tatilim balayındaydı, 10 senedir aralıksız çalışıyorum ve şunu düşünüyorum, evde bebekle olmak ne kadar zor olabilir?
Yani günün sonunda evdesin işte, bebişle beraber günler mis gibi geçer gibi geliyor.

Sonra burada banyo bile yapamayan tuvalete zor giden yeni anneleri okuyorum ben mi bihaberim olaydan diyorum.
Bütün arkadaş çevrem çocuklu ve herkes bana bugünlerini cok arıcaksın, derdin mi yok çocuk istiyorsun olabildiğince geciktir tarzı konuşuyorlar ve bunu da anlayamıyorum.

Tabiri cok yerinde olmayacak ama bekara boşanmak gibi kolay mı geliyor uzaktan?

Bunu gerçekten tüm iyi niyetimle soruyorum, gerçekten bu kadar zor mu, ben mi cok polyannacı yaklaşıyorum olaylara yoksa hormonel olarak mı daha tahammülsüz ve hassas oluyor kadınlar.

Önemli not: Yeni anneler, bebiş büyütmüşler, tüm anneler hatta, hepinizi öperim. Yaşayan bilir yaşadığını, ben tüm iyi niyetimle bunu yaşamadığım için anlamaya çalışıyorum.

Niyetim kimseyi incitmek değil.

Ve dilerim buraya, başına gelince görürsüncü bir tayfa gelmez.. olabildidğince hassas yazmaya çalıştım. Siz de hassas bir şekilde anlamaya calısırsanız sevinirim
canım ALLAH bağışlasın 2 kız evladım var biri 5.5 yaşında diğeride 20 aylık.Herkesin çocuğu bir olacak diye bir kaide yok allaha şükür benim 2 çocuğum da maşallah hiç sıkıntı yapmayan bebeklik dönemi yaşattılar.En önemli şey eğer stresten kavga gürültüden uzak durursan inan bebeğinde çok rahat bir bebeklik geçirir kanısındayım.Çünkü ben öyle yaptım ve hiç problem yaşamadım anne stresli gergin olursa bebekte aynı oluyor.Bu kanıtlanmış birşey. Kimseye kulak asma asla.Sonuçta bebek bu ağlayacak hasta olacak kendini ifade etmesi için sadece ağlayacak.Uyku olayına da gelirsek eğer uyku saatlerine çok dikkat edersen inan gece deliksiz bi uyku geçirecektir(ilk 6 ay hariç :KK66: )Rabbim inşallah gönlüne göre verir kuzum
 
bence çok zor.. büyük sorumluluk.. büyük emek.. artık 2.planda attığın Bi kendin var.. yani büyük emek olduğu için büyük bir sevgi var.. o yüzden kardeşinin grip olması çok yıpratmaz seni ama evladının olması çok yıpratır.. ruhen ve bedenen yorucu ama ruhu ve bedeni besleyen çok güzel Bi duygu.. dileyen herkese rabbim nasip etsin..
 
Canim tabiki esin yardim edecek, benimki bez degistirip, banyolari yaptirir mesela isten gelince beni dinlendirir
Fakat bebek bakiminin mesai saati yok
Gerci tek tek yazmam yersiz burada türlü türlü bebek bakimi konulari vardir
Bu senin karakterine de bagli aslinda
Bir arkadasim üc aylikken odasini ayirdi gece beslemedi
Odada aglarmis annesi kalkip gitmezmis
Kendi agziyla söyledi, dövdügünü de
Simdi o da anne ve ona göre cok kolay ben de anneyim ama bana göre cok zor
Toplam üc sene emzirdim ikisini, meme yaralari, boyun agrilari, uykusuzluk, yorgunluktan perisen hal alan yüzüm, vucudum
Dökülen saclarim, sacimda cikan yaralar, hic gecmeyen agrilar
Ne oldu uzun bir sürecti ama cok grurlu bir halde bu ilk dönemden basariyla mezun ettim kendimi
Ikisinden de o kadar memnunum ki, cok iyi cocuklar oldu
Oglumdan cok cektim mesela, konu acmisligim var, zaman zaman aglamisligim basa cikamamisligim var
Simdi masallahi var, üc yasindan sonra öyle güzel yoluna girdi ki hersey
Ama kolay degil, neyse yasa ve gör. Zor olmasi kötü oldugu anlamina gelmiyor ama
Asla sikayet etmiyorum cok memnunum

Allah ömür ve izin verirse benim destekçilerim var. insanla bir tutulmaz evet ama bir kedim var onun da saatlerce miyavlamasına gece bizim üstümüze atlamasına falan alışığız. yeri geliyor poposuna vuruyorum (çiçeklerin toprağına tuvaletini yapıyor) çok yavaş vursam da sonrasında pişmanlık duyuyorum.
ablam yeğenimi bizimle avm ye yolladı çocuğun elinde ağlayacaktım öyle terbiyesiz arsız bir çocukta değil ama tutturdu avm ye geri dönüp oyuncaklara binelim diye dakikalarca ağladı arabada, bir de tatlı ki teyze du du du du beni dinle diyo :))) ama insan o anda çıldırabiliyor.
umarım uysal sağlıklık hayırlı evlatlarımız olur.
 
8 cocuklu bir ailede buyudum 6tanede yegenim var onlarin buyume sekillerinde gozlemledim. Cocuk yetistirmek zor ama hic bisey kolay degil ki birazda cocugun huyuna suyuna Annenin sabrina tavrinada bagli
 
Çok çok özür dileyerek bir şey sormak istiyorum, ama lütfen linç etmeyin beni
Gerçekten çok masumca anlamaya calısıyorum
Ben de bebek için uğraşıyorum 8-9 aydır.
Etrafımda hiç küçük bebek nasıl büyür yakından sahit olmadım görmedim yani sevdim en fazla bir kaç saat o kadar.

Bebeğim oldugunu hayal ettiğimde ise her şey bana güllük gülistanlık geliyor. Bir tek uykusuzluk zor olacaktır diye düşünüyorum, o da ilk aylar ve bebiş uyudukça ben de uyurum diye düşünüyorum.
Çalışan bir insanım, yıllardır en uzun tatilim balayındaydı, 10 senedir aralıksız çalışıyorum ve şunu düşünüyorum, evde bebekle olmak ne kadar zor olabilir?
Yani günün sonunda evdesin işte, bebişle beraber günler mis gibi geçer gibi geliyor.

Sonra burada banyo bile yapamayan tuvalete zor giden yeni anneleri okuyorum ben mi bihaberim olaydan diyorum.
Bütün arkadaş çevrem çocuklu ve herkes bana bugünlerini cok arıcaksın, derdin mi yok çocuk istiyorsun olabildiğince geciktir tarzı konuşuyorlar ve bunu da anlayamıyorum.

Tabiri cok yerinde olmayacak ama bekara boşanmak gibi kolay mı geliyor uzaktan?

Bunu gerçekten tüm iyi niyetimle soruyorum, gerçekten bu kadar zor mu, ben mi cok polyannacı yaklaşıyorum olaylara yoksa hormonel olarak mı daha tahammülsüz ve hassas oluyor kadınlar.

Önemli not: Yeni anneler, bebiş büyütmüşler, tüm anneler hatta, hepinizi öperim. Yaşayan bilir yaşadığını, ben tüm iyi niyetimle bunu yaşamadığım için anlamaya çalışıyorum.

Niyetim kimseyi incitmek değil.

Ve dilerim buraya, başına gelince görürsüncü bir tayfa gelmez.. olabildidğince hassas yazmaya çalıştım. Siz de hassas bir şekilde anlamaya calısırsanız sevinirim
Annelik dünyanın en güzel ve bi okadarda zor şeyi bence . Bebek eğer gazlı filan olursa imanın gevriyir valla 🤣😂 sonrada kucağa alişan ve diş telaşı başlayan miz miz çocuk devam ederken bi bakmışın 8 9 aylık olmuş iki altta iki uste fare dişli bi bebek . Hadi düzen girdik derken tosulama dikilme isleri ha düştü düşecek peşinde koştur. Sonrası yaşını doldurdu yürümeye başlayacak aman az kaldı kurtulursun derken oda oalcak eri geci 😄😂😎
Sonra evin içinde ayaklı bir dağıtma makinası düzen yok Evde sen topla doker 😭 hadi buda geçer diyelim anaokulu alıştı alışmadı oda bi şekilde olacak sonrası okul 🙊🙉🙈 aman kendini kurtarsın çabası iyi bi meslek iyi bir iş 😎👐 sonrası bide yuva kursun hayırlısı ile vakti gelince 😄😂 tam oh bitti evlendi rahata kavuştum dersin hayda al sana bide torun çıkar..
Bitmeyen bi meslek annelik ne emeklilik var ne tatil yok yani yok . Ama iyiki olmuşum anne 🙊😍😍😍 darısı başına olsun inşallah
 
"Olmasa mıydı, çocuğum olmasa daha mı iyiydi, benden olmuyor galiba, hem kendimi hem çocuğumu yaktım
ozellıkle su kısmı okurken nasıl gozum doldu anlatamam

Esas o endişe kısmı bitiriyor insanı işte. Her yönden düşünmek, önde düşünmek zorunda hissetmek.
Aslında başka bir konuda, başka bir düşünce yönümü paylaşmıştım; buraya da kopyalayayım:

Ben bunu bir başka açıdan daha düşünüyorum; bilgi beraberinde ağır bir sorumluluğu getiriyor. Çok klasik "Cahillik mutluluktur" olayı var ya aslında biraz o. Eski zamanların annelerine bakalım kuşak kuşak; bildikleri nelerdi? Dünyaya dair ne kadar neyi biliyorlardı-görüyorlardı? Çocuk gelişimi üzerine kaç farklı yöntem tanıyorlardı? Ya da atıyorum bir emzik varken, ikinci üçüncü dördüncü çeşit ve markası var mıydı? Yarar- zarar kısmına ne kadar hakimdiler? Ya da bilgi bu kadar kişinin fikri altında parçalara bölünmüş müydü, yoksa daha mı tekti?

Şimdi bir de bu bindi annelerin üzerine.
Aslında bildiğimiz kadar kontrolde çırpınırken gebertiyoruz kendi kendimizi. Bu da sevginin bencil kısmı zaten; o akışa bırakıvermeyi milyon çeşit içinde "Hangisinin akışında olmalı?" kısmını düşünürken kolay kolay başaramaz olduk ve bu da kendimizden çalmamızı daha çoğaltan bi etken oldu. Aslında bizim zamanımız en kendini süpürge etmeye meyilli halde.

Ne vardı misal; şekerli su; hiçbir itiraz yoktu; dayadılar geçtiler cokur cokur içtik.
Şimdi? Zararı biliniyor şekerin ve her bir yerden sağlıkla besleme için şekeri tutmaya çalışan anneler var, çocuğunu bunca reklam-sosyal medya- kıyas arasında en sağlıklı halde tutmaya çabalarken o şekeri yememesi için çocuğunun taklalara gelenleri var. Ben çocuğuma ilk çikolata-şekerini belki geçtiğimiz bir iki ay önce verdim ve o yerken yarı yarıya bir suçluluk duygusu ile canımı salladım, annemin böyle bir derdinin olmadığından eminim. :)

Şunu fark ettim ki biraz "Cahil" dediğimiz tarafa geçivermek gerekiyor. Biraz görmeyivermek, bilmeyivermek, amaaan demek gerekiyor. Aslında bu konu benim de kendimi törpülemeye çalıştığım tarafı hızlandıran ve bunda daha kararlı hale getiren bir konu oldu.

Bu kısmı da genel anlatıyorum;
Aynı eziyetli annelikten geçtiğim, kendime "Olmasa mıydı, çocuğum olmasa daha mı iyiydi, benden olmuyor galiba, hem kendimi hem çocuğumu yaktım... Eski günlerimi özledim" kısmında baya eşelendiğim için biliyorum bu anne modelini: "Tüm bilgilerin eşliğinde, mükemmel anne olma yolunda yorgun düşmüş, kendini daha neresinden feda edeceğini şaşmış-feda ettikçe bencilleşmiş, çocuğu için aklındaki doğruyu uygulama çabasında gerilmiş ve derin öfkelere gark olmuş-artık her şeyi işkenceye dönüşmüş, tahammülü tükenmiş, hep bir sorumluluğum var artık bittim ben diyerek belki %30 gitmesi gereken ve bu oranı da yavaş yavaş geri kazanılacak özgürlüğünün, kafasında %95ini yiyen, hayatını artık hep çocuğuna göre yaşamak zorunda olacağını düşünen, oysa çocuğunun da annesine göre rotalar çizeceği kısmını atlayan"

Kendimi iyice sıkıp çocuğumla o kısır döngüye girdiğimizi fark ettikten sonra (Kendi annem-yaşadıklarım-tahliller derken) yavaş yavaş değişme yoluna girdim. Hala arada gel-gitli hissederim ama o da durulacak, annem etkisi diyorum o. Çünkü beynimi her bir araya geldiğimizde güzel yıkar -bakamadın, öyle hasta olacak, öyle yapılmaz, şunu yedirmen lazımdı, bugün şununu yemedi, tamam yemeyiversin canım çocuk bu yemediği zaman olur ama yarın yedirmeye çalışalım, okula başlayınca ayy nasıl delirirsin kim bilir, şimdi gözünün önünde iyi günleri, bunun daha zoru var, ayrılacaksınız- falan fistan diyerekten.
Bunlar sürekli telaffuz edile edile sıkıldım "Kendileri büyüdükçe, dertleri de büyüyor" lafı aynı zamanda annemin en favorilerinden biridir. Ama şunu atlar: Kendileri büyüdükçe, dertleri de büyüyor, akılları da büyüyor, kendilerini savunma mekanızmaları da gelişiyor, hayatta kalmayı öğreniyorlar.

Kendi şartlarında artık dala tutunmayı öğrenmiş birinin altında durup ayaklarından destek olmaya gerek kalmayacağını, sadece bizim "Anne" olarak eskiden beridir bu koruma kollama sürekli çözme çabasında olmaya alışıp kendimizi çoğu kez gereksiz sıkacağımızı, çocuğun 6 yaşında-18 yaşındaki dertlerinin aynı oranda onun çözme kapasitesi dahilinde olduğunu kimse söylemiyor ama :) Biz kendimizi, içinde bulunduğumuz kültür sebebiyle belki, aşırı hırpalamaya çok müsaitiz.


Doğumdan sonra (Ki baya zorlu bir dönemdi oğlumun özel durumları sebebiyle ve annem faktörü altında) delirmelerde gezerken, buradan sevdiğim bir üye (Geldiysen okuduysan seviliyorsun bil) "Yahu saldım çayıra Mevla'm kayıra tamaaam bu kadaar" demişti. O an sadece bunu duymam gerekiyordu. Sadece bunu. En uçtakinin (sıkıntının), öteki en ucunu düşünmeye ihtiyacım vardı (rahatı).
Bazen sadece bu gerekiyor, bazen sadece "Armut dibine düşer yeaa" gerekiyor, bazen "Boynuz kulağı geçer, amaan kendi halletsin" demek gerekiyor. Biz de ne dertlerden geçtik de hallettik, annelerimiz ne kadar doğruydular?

Çocuklarımızdan çok, bilgimizin ağırlığını taşımaya çalışıyoruz esas.
Benim zamanımıza dair gözlemim daha çok bu yönde.

...

Bu açıdan bir bakış atmakta da fayda var bence.
genel ıtıbarıyle tamamen kaygılandıgım tum konularda her kaygıma mantıklı bır cevap olmus o kadar dogru ve guzel yazmıssınız kı cok tesekkur ederım
annelık aynı zamanda ogrenmektır benım kendımle en buyuk sınavım aslında sabır ve akısına bırakmak . sunu basardıgım gun belkıde hersey daha kolay ve guzel olacak
belkıde bu kadar ınce ve cok dusunmek zarar bıle verebılır dedıgınız gıbı yasına geldıgınde kendısı zaten gerekenı dusunecektır 20 yıl sonranın mevzusunu ben sımdıden nıye dusunup dert edıyorum gercekten kendıme
cok dogru
 
Oglum sahane bir bebekti sadece ilk 3 ay kolikti ve hic uyumadim ama bana zor gelmiyordu , 30 yasindaydim gayet dayanbiliyordum uykusuzluga , o zamanlar annelik muhtesem diyordum

8 sene sonra kizimi dogurdum , kolay bir bebekti , kolik yasamadik hic , sakindi , heryere canta gibi tasiyordum , ama iki yasina geldiginde kabusum basladi , oglum ergenlige girdi kizim terrible two'ya , ben de annelik ne zor birseymis moduna gectim , son bir senedir hayatim kabus gibi , kizim koala gibi yapisik bana , tuvalete bile beraber gidiyoruz , dus alabilmek icin yalvariyorum resmen kizima izin versin bana diye , su anda hava 2 derece saganak yagmur var ve kendisi sokakta scooter a biniyor uzerinde tshirtle , düşünün halimi , sadece uzaktan izleyebiliyorum mudahale etmek mumkun degil kendisine
Yani annelik degisik bir durum , bebek kolaysa anne olmak sahane ama zorlarsa anne olmak cok zor ve yorucu
 
Allah ömür ve izin verirse benim destekçilerim var. insanla bir tutulmaz evet ama bir kedim var onun da saatlerce miyavlamasına gece bizim üstümüze atlamasına falan alışığız. yeri geliyor poposuna vuruyorum (çiçeklerin toprağına tuvaletini yapıyor) çok yavaş vursam da sonrasında pişmanlık duyuyorum.
ablam yeğenimi bizimle avm ye yolladı çocuğun elinde ağlayacaktım öyle terbiyesiz arsız bir çocukta değil ama tutturdu avm ye geri dönüp oyuncaklara binelim diye dakikalarca ağladı arabada, bir de tatlı ki teyze du du du du beni dinle diyo :))) ama insan o anda çıldırabiliyor.
umarım uysal sağlıklık hayırlı evlatlarımız olur.

amin, kediyle köpekle karsilastirma ama asla, yani sonradan sasirma diye diyorum
Baya bir fark var
Tabi bebekten bebege degisen seyler bunlar
Sansima böyle bir dönemden gectim
Benim avmlerde ya da herhangi bir yerde cektigim zorluklari anlatmam destan olurdu
Yani sadece bu yüzden disari cikmaktan vazgecerdim bagir cagir yaka paca ciktigimi bilirim
Saclarima kadar yoldu oglusum
Büyüme ataklari falan kiminde cok daha agir olabiliyor, karakter farki da var
Benim oglan dünyaya hükmedecek gücte bir cocuk
Bu yaz köye götürdüm istisnasiz herkes sasiriyor, böyle birsey görmedik diyorlar
bagirirken damarlari cikiyor, asla tutulmuyor
Kendine güveni tam
Ama artik bu dönemleri atlattim dünyanin en tatli beybisi oldu, unuttum gitti bak
Üc yas miladimiz bizim
Esimden dayak yedigimi düsündürecek morluklarim oluyordu yüzümde
Ya dudagim patliyordu ya da bir yerim morariyordu
Uykuda bile kafa atiyor, yanlislikla acitacagini düsünmeden firlattigi oyuncaklar yüzüme isabet ediyor
ama cok tatli bir görse asiiigm asik :anne:
 
Anne değilim. Olmak istiyorum.
Bence çok çok çokkk zor.. Anneliğini hakkıyla yapan herkesten Allah razı olsun. Ve helal olsun.
 
amin, kediyle köpekle karsilastirma ama asla, yani sonradan sasirma diye diyorum
Baya bir fark var
Tabi bebekten bebege degisen seyler bunlar
Sansima böyle bir dönemden gectim
Benim avmlerde ya da herhangi bir yerde cektigim zorluklari anlatmam destan olurdu
Yani sadece bu yüzden disari cikmaktan vazgecerdim bagir cagir yaka paca ciktigimi bilirim
Saclarima kadar yoldu oglusum
Büyüme ataklari falan kiminde cok daha agir olabiliyor, karakter farki da var
Benim oglan dünyaya hükmedecek gücte bir cocuk
Bu yaz köye götürdüm istisnasiz herkes sasiriyor, böyle birsey görmedik diyorlar
bagirirken damarlari cikiyor, asla tutulmuyor
Kendine güveni tam
Ama artik bu dönemleri atlattim dünyanin en tatli beybisi oldu, unuttum gitti bak
Üc yas miladimiz bizim
Esimden dayak yedigimi düsündürecek morluklarim oluyordu yüzümde
Ya dudagim patliyordu ya da bir yerim morariyordu
Uykuda bile kafa atiyor, yanlislikla acitacagini düsünmeden firlattigi oyuncaklar yüzüme isabet ediyor
ama cok tatli bir görse asiiigm asik :anne:

:KK70::KK70::KK70::KK70:henüz 4 haftalık hamile bir anne adayını neden korkutuyorsun sevgili tatlıalırım :))))

ben çok sinirli bir insanım ama kıyamam da. bilmiyorum ya ben çok kararsızım :)

geçen eşime dedim ki bak hayatım çocuk oluyor diye hayatımı kısıtlamak istemiyorum seneye yine maç için kombine alacağım ve maçlara gitmeye devam edeceğim. vay sen misin bunu diyen sen nasıl annesin bunu nasıl dersin diye bana yarım saat saydırdı ama düşünüyorum o çocuğu 2 saatliğine kimseye vermeden sadece kendim baksam kendimi paralasam kime ne faydası var? arada bir kendimi şarj etmeliyim ki o çocukta benim negatifliğimden etkilenmesin. bilmiyorum bencilce veya yanlış mı düşünüyorum ama her anne - babanın kendilerine de vakit ayırmaları gerekiyor ki daha verimli olabilsinler
 
Hayatta kolay olan ne ki?
Annelik kolay olacak..

Her işin zorluğu var.
Çalışmak zor, insanlarla doğru iletişimi kurmak zor.
Hadi hepsi için emek verir, karşılığını alırsın.

Annelik çok zaman karşılıksız emektir.
Beklentisizce verirsin.
Evladın hayırlı olur, emeklerine değerse değme keyfine.
Çektiğin tüm zorluklar geride kalır.
Ama bir de hayırsız olursa vay haline, emeklerine yan.
Otur ağla.
Üstüne kendini paralamaya devam et.
Yaşlansan bile kendinden önce onu düşün.
En uslu bebekle bile annelik zordur bence.
Çünkü artık kendinden önce gelen bir can var.
 
Anneye, babaya ve bebeğe göre değişir bu cevap.
Zor.
Uykusuzluk bana kalırsa en kolay kısmı :)
En çok zorlandığım şu sıralar sabır.
Ki sabırlı biriyim aslında.
Ama yıldım.
6 aydır 2 yaş sendromundan çıkmayan evlat beni bitirdi.

+Oğlum tamam ağlama,
Mavi mi olacak yeşil mi?
(3 dakika kendini yırtarak haaayıııır ağlamasinin ardindan)
-Hayır yeşil.

Sabah kahvaltısı:
+Oğlum ne yapalım bugün seninle?
-Kirpi
??!!?
+Peki, kirpiyi biraz anlatır mısın nasıl bir şey?
-Kirpi.
+Kirpi dikenli bir hayvan oğlum, kahvaltı ile alakası Ne?
-Hayır kirpi
+peki kirpi neyden yapılıyor biraz yardımcı olur musun?
-Hayır. kirpi.
Kirpi
Kirpiiieeeeaaaaahhhhhh

20. Dakika da krep olduğunu anladım..
Konuşabiliyor, ama hayır ile iletişim kurmayı tercih ediyor.
Ağlamaya başlayınca en az 30 dakika susmuyor.
Göz hizasina inip, sarılıp, anlatıp, sakinleştirmeye çalışma kısmını hic yemiyor.
Psikoloji bilimi çaresiz.
Terrible two demişler. Sabret anne geçer demisler de geçmiyor.
 
Back
X