- 26 Temmuz 2015
- 1.741
- 2.853
- 133
- 31
Annemi size anlatmak istiyorum. Bir akla çok ihtiyacım var. Daha ağır sorunlar var bu forumda annelerle alakalı ama beni yoran yıpratan çözümsüz bir mesele annem..
Annem küçük bir ilde doğdu. Orda uzun süre yaşadı. Despot bir baba var annemin hikayesinde. Herşeyin en güzelini alan, süsleyen, püsleyen maddi açlığı maneciyattan çalarak dolduran bir baba. Annem babasını babası olmasa sevmezdi. Ben bu soruyu kendime sormaktan korkuyorum çoğu zaman...
Annesi ise işçi bir kadın. Ve Altı çocuğun en büyüğü annem. Kardeşlerine bakım konusunda anneanneme biraz gereğinden fazla yardımda bulunmuş. "Oynumun arasında annemin beni çağırıp çocukların formasını yıkatmasına çok üzülürdüm. O oyun öyle tatlı gelirdi ki" dediğinde çok içim sızlamıştı anneme..Bu işin karanlık boyutu. Aydınlık boyutu ise annemin ailesi saygın bir aile, eğitime önem verir, dedem elleriyle annem için bir okumak istemedi bari zanaatı olsun diye dikiş kursuna vermiş. Ona kitaplar alırmış. Anneannem dünyanın esasında en anaç kadını.. (Grip olduğumda beni kimselere bırakmaz beşyüz defa arar, yanına alır, o bakmazsa içi rahat etmez. Anneannem annelik yaptı bana hatta.)
Annem bu süre zarfında teyzemden öğreniyorum bazı despotluklar yapıyor. Teyzemi mutfağa kilitleyip hüngür hüngür ağlatarak bulaşık yıkattığını öğrendiğimde şok olmuştum. O dönemden bir yanlışlıklar var.
Annem büyüyor, güzel alımlı da bir hanım. 19 yaşında anneanemin kulağına biri fısıldanıyor. Babam. Babamsa çok küçük yaşlarda ekmek kavgasına düşmüş. Annesini çocukken kaybetmiş. Yorgun bir adam. Babamın efendiliğini sakinliğini, annemin güzelliğini beğenen annemle babam evleniyorlar.
Annem ile babamın evliliği başlarda kötü kokular veriyor. Annem babamı istemediğini belirtiyor. Anneannem biraz şans vermesini istiyor annemden. Annem bunu daha sonra anneanneme beşyüz defa yüzüne koyuyor tabi. Aslında sivri biri çok rahat vazgeçerdi eminim o da şans vermek istedi. Ardından 1 yıl sonra ben doğuyorum. Evlilik hala sorunlu. Ardından 4 yıl sonra kardeşim doğuyor. Evlilik sallantılı..
Biz ilkokula gidiyoruz. Annemin bir kere kahvaltı hazırladığını hatırlamam. İçimde çok uktedir. Bir kere annem bize kek yapmadı...
Dikiş kursuna gitmedi. Okumak istemedi. Evlendi evliliğini yürütmek istemiyor (o istemiyor bu evlilikte ağır basan sevgi babamda). Kaybolmak istedi kayboldu. Dönmek istedi döndü. Annesine babasına kardeşlerine kendine küstü. Olaylara yaklaşımı ve fikirleri hastalıklı. Bütün gün benim odamda video izliyor. Komşularını sevmiyor. Amacı yok. İlgi alanına gidecek kurslar buldum gitmedi. Hoşlanacağı alanlar keşfetmeye çabaladım ilgilenmedi. Biraz nefes alalım yürüyelim dedim hava soğuk dedi. Doktora gidelim dedim öfkelendi.
Peki ben anneme nasıl yardım edebilirim?
Annem küçük bir ilde doğdu. Orda uzun süre yaşadı. Despot bir baba var annemin hikayesinde. Herşeyin en güzelini alan, süsleyen, püsleyen maddi açlığı maneciyattan çalarak dolduran bir baba. Annem babasını babası olmasa sevmezdi. Ben bu soruyu kendime sormaktan korkuyorum çoğu zaman...
Annesi ise işçi bir kadın. Ve Altı çocuğun en büyüğü annem. Kardeşlerine bakım konusunda anneanneme biraz gereğinden fazla yardımda bulunmuş. "Oynumun arasında annemin beni çağırıp çocukların formasını yıkatmasına çok üzülürdüm. O oyun öyle tatlı gelirdi ki" dediğinde çok içim sızlamıştı anneme..Bu işin karanlık boyutu. Aydınlık boyutu ise annemin ailesi saygın bir aile, eğitime önem verir, dedem elleriyle annem için bir okumak istemedi bari zanaatı olsun diye dikiş kursuna vermiş. Ona kitaplar alırmış. Anneannem dünyanın esasında en anaç kadını.. (Grip olduğumda beni kimselere bırakmaz beşyüz defa arar, yanına alır, o bakmazsa içi rahat etmez. Anneannem annelik yaptı bana hatta.)
Annem bu süre zarfında teyzemden öğreniyorum bazı despotluklar yapıyor. Teyzemi mutfağa kilitleyip hüngür hüngür ağlatarak bulaşık yıkattığını öğrendiğimde şok olmuştum. O dönemden bir yanlışlıklar var.
Annem büyüyor, güzel alımlı da bir hanım. 19 yaşında anneanemin kulağına biri fısıldanıyor. Babam. Babamsa çok küçük yaşlarda ekmek kavgasına düşmüş. Annesini çocukken kaybetmiş. Yorgun bir adam. Babamın efendiliğini sakinliğini, annemin güzelliğini beğenen annemle babam evleniyorlar.
Annem ile babamın evliliği başlarda kötü kokular veriyor. Annem babamı istemediğini belirtiyor. Anneannem biraz şans vermesini istiyor annemden. Annem bunu daha sonra anneanneme beşyüz defa yüzüne koyuyor tabi. Aslında sivri biri çok rahat vazgeçerdi eminim o da şans vermek istedi. Ardından 1 yıl sonra ben doğuyorum. Evlilik hala sorunlu. Ardından 4 yıl sonra kardeşim doğuyor. Evlilik sallantılı..
Biz ilkokula gidiyoruz. Annemin bir kere kahvaltı hazırladığını hatırlamam. İçimde çok uktedir. Bir kere annem bize kek yapmadı...
Dikiş kursuna gitmedi. Okumak istemedi. Evlendi evliliğini yürütmek istemiyor (o istemiyor bu evlilikte ağır basan sevgi babamda). Kaybolmak istedi kayboldu. Dönmek istedi döndü. Annesine babasına kardeşlerine kendine küstü. Olaylara yaklaşımı ve fikirleri hastalıklı. Bütün gün benim odamda video izliyor. Komşularını sevmiyor. Amacı yok. İlgi alanına gidecek kurslar buldum gitmedi. Hoşlanacağı alanlar keşfetmeye çabaladım ilgilenmedi. Biraz nefes alalım yürüyelim dedim hava soğuk dedi. Doktora gidelim dedim öfkelendi.
Peki ben anneme nasıl yardım edebilirim?