Annemden Başka Yar Yokmuş Diyen Koca

Koalina

Nirvana
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
26 Eylül 2010
17.546
32.823
798
Yaklaşık bir aydır oldukça mutsuzum. Sebep malum...Özet geçeyim hemen; yaklaşık bir aydır kayınvalidem ve kayınpederim bizdeler, ara ara kızlarına gidip geri geliyorlar. Bu süreç içerisinde gelen giden de oldu, yoğun günler geçirdik. Kayınvalidem ve kayınpederim asla para hesabı yapmayan, gönülleri açık, yardımcı olmayı seven hoşsohbet ve ilgi bekleyen insanlar.

Bu özetten sonra esas meseleye geliyorum, uzun fakat anlatmam gerek.

İlk defa bu kadar uzun süre ailemden başka birileriyle vakit geçirdim. Ben sürekli ev işi yapmaktan ve hizmet etmekten yoruldum. Bunun yanında ben sürekli bir şeyler yapıp eşimin sülalesini ağırlarken eşimin odaya gidip bilgisayar başına geçmesi, çocuk gürültüsünü çekemiyorum demesi, kendi başına takılması ve günlerce sadece yatmadan yatmaya muhabbet etmemiz beni daralttı. Düşünün ki ciddi bir hesap yapmamız ve paraları ona göre dağıtmamız gerekirken dahi 2 gün odamıza çekilip bi yarım saat bu hesabı yapamadık. Ben ne zaman odaya gitsem illa kayınvalidem bir şey sormak için çağırdı. Ben buna çok sinirlendim ama kendimi sakinleştirmeye çalıştım hep. Eşimi de gözlemlemeye başladım. Kendi kendime eşim düşünemiyorsa ben teklif edeyim de bari biraz dışarı çıkalım, değişiklik olsun, dinleneyim diye düşündüm. O gün de YİNE ablasının geleceği tuttu. Ayıp olmasın diye evde kalıp kayınvalidemle bir şeyler hazırladım. Eşime de 5 gibi çıkalım hem planımız bozulmaz hem ablana ayıp olmaz dedim, onayladı. Saat 5'e geliyor eşimde tık yok, ben de ses çıkarmadım çünkü dokunsan patlayacak durumdayım. Saat 7 olunca herkesin içinde "çıkalım mı dışarı" diye sordu bana. Bu saatten sonra nereye gidebiliriz dedim ve kaldı öylece. Sonrasında da zaten annesi ve babası kızlarına gitti. Sonraki gün ben yine surat yapmayayım, pazar günümüz var çıkalım, gezelim diye düşündüm. Öğlen olmuş artık hazırlanmaya başlayacağız bir telefon. Babası evde bir şeyini unutmuş da getirebilir miymiş...Ablasının arabası var, atlayıp gelebilirdi yani...Neyse ben artık sinirlendim çünkü onun gidip gelmesi en az 2 saat. Yine günümüz gitti ve artık hava karardıktan sonra gelen eşime de çıkmayacağımı söyledim. Yani ne kadar iyi insanlar olursa olsun bunaldım, daraldım...Bu olaydan sonra ben artık negatifleştim...

Geçen cumartesi günü için ben Dolmabahçe sarayına gitmek istemiştim, yine salak gibi neşeli ve sinirimi çaktırmayayım modundayım, kayınvalidemler döndü çünkü. Beyefendi geç kalktı, kahvaltı yaptık ve yağmur başladı zaten. Bana "bu havada gidilmez oraya" dedim, tama dedim. Ben de haliyle ev işlerine koyuldum. Bir kaç saat uğraştıktan sonra bana el kol hareketleri yapmaya başladı. Hadi hazırlan gidiyoruz diye. Ben gerçekten anlayamadım sebebini ve daha 2 gün önce gittiğimiz semte tekrar neden gittiğimizi, madem gidecektik bütün günü neden geçirdiğimizi algılamaya çalışırken hemencecik çıktım. Çıktım ama içimde fırtınalar kopuyor, dokunsan elektrik çarpacak. Hala yağmur yağıyor, madem çıkabilecektik neden benim istediğim yere gitmedik, yahut kendisi başka yere gitmek istiyordu neden zamanında söylemedi, şimdi biz oraya neden gidiyoruz diye türlü türlü sorular.
Kendisi de beni güldürmeye çalışıyor ama mümkünatı yok, on karış suratımla iki yumruk atmamak için zor tutuyorum kendimi. En sonunda "oraya gittiğimizde neden gitmek istediğin belli olur, o zaman hesabını sorarım" dedim sadece. Ve gerçekten babasının yaptırılması gereken bir elektronik aleti varmış da onu yaptırmak için gelmiş. Bunu da söylemiyor bana ve ben ancak aleti tamir edecek kişiye teslim ettiğinde gördüm ve idrak ettim. Haliyle bende ipler koptu, biraz atıştıktan sonra asla anlamayacağını fark ettim ve direk dönüş otobüsüne bindim ve gittim. Evin yakınlarına gittiğimde şimdi tek başıma eve dönmüş olmamı soracaklarını hiç de laf anlatacak halde olmadığımı düşündüm ve bir kafeye girip oturdum. Gelince bana haber verdi, yerimi söyledim. Hala ve hala saf gibi, salak gibi, su katılmamış bir aptal gibi benimle konuşup sakinleştireceğini düşünürken gelir gelmez ilk söylediği şey "hadi eve gidelim" oldu. Ben de annesinin yanına gitmek için neden acele ettiğini falan sordum, ne var evde diye sorguladım. Olay daha da büyüdü ben kalktım ve artık eve gelmeyeceğimi söyledim. Kendisi de beni öylece bırakıp eve gitti, saat 9. Ben daha fazla sinirlendim ve havaalanına otobüs beklemeye başladım. Eve gittikten sonra bana yazmaya başladı, söyledikleri yenilir yutulur şeyler değil. "sırf sen sus, laf etme diye seni de çağırdım, gez istedim, banane bu saatte sokaktaysan kocaman kadınsın, anladım ki bana annemden başka yar yokmuş, hemen gelmezsen annemle babam anlayacak, onlara bu yüzden bir şey olursa seni asla affetmem" gibi şeyler söyledi. Ben de beni bu saatte tek başıma sokakta bırakıp annesinin dizinin dibine giden adamdan koca olmayacağını, büyümesini, sahip çıkması gerektiğini, bazı ayrımların farkında olması gerektiğini ve benim de ağaç kovuğundan çıkmadığımı, ailemin beni tek bıraktığını öğrenirse onu parçalayacaklarını söyleyip memleketime gideceğimi söyledim. Annemi-babamı arayıp haber vereceğini, bu saatte tek başıma gezdiğim için sorumluluk alamayacağını söyleyince kardeşime haber vermek durumunda kaldım. Az buçuk olayı çıtlatınca beni biraz sakinleştirdi. Ben de tıpış tıpış eve döndüm. Kapıyı açan salak kocamın suratında kocaman bir gülümseme. "Geç kaldın" diyor bana utanmadan gülerek ve gayet içten gülerek. Evdekilere markette olduğumu falan söylemiş, onlar da yemiş gibi davrandılar. Ertesi gün hava güzel diye dışarı çıkmak istedi ama ben istemedim. Dün arkadaşıma gittim ve akşam 10 gibi döndüm eve. Kendisi buna bozulup bir de surat yapabildi.
Neticede bir kaç gündür konuşmuyoruz, bugün de kayınvalidemler kızlarına gitmişler, yarın ya da diğer gün gelirler gibi. Yani yalnızız bugün. Siz olsanız ne yapardınız? Bu arada bu haftasonu ilk nikah yıldönümümüz. Kayınvalidemler bizde olurlarsa bir şekilde ya dışarı çıkmak ya da evde kutlamak durumunda kalırız; kendileri böyle şeylere pek önem verirler çünkü. Ama olmazlarsa ne kutlamayı düşünüyorum ne de yüzüne bakmayı. Ta ki kendi konuşana kadar. Hoş konuşsa ne konuşacak, neyi açıklayacak? Açıkladığı şeye ben inanacak mıyım?Bilemiyorum çok daraldım, aileme hiç bahsedemiyorum, erkek kardeşime sadece kavga ettiğimizi ve sebebini söyledim. Bana söylenenlerden bahsetmedim. Sizler dışında bu kadar ayrıntıyı bilen kimse yok...
Önceki konum da burada...http://www.kadinlarkulubu.com/forum...n-kutlamalar-her-gun-ailenin-aranmasi.780573/
 
Son düzenleme:
Ailesi neden bu kadar uzun süreli kalıyor ki sizde?
İnsan evinde rahat etmek ister haklısınız. Giyim kuşamdan , yediğinize ictiğinize kadar herşey değisiyor evde ev ahalisi dışında birileri olduğunda, bunalmanız nefes almak istemeniz çok normal.
Eşiniz ailesine çok değer veriyor belliki, aile büyüklerininde sizde bu kadar uzun süreli misafir olmaları dışında bir zararları yok size yanılmıyorsam. Eşinizde bitiyor herşey , siz onun ailesini layıkıyla ağırlamaya çalışirken sizi hoş tutması gerekir.
Eşinizle oturup konuşun, bize anlattığınız gibi hissettiklerinizi yoruldugunuzu, bunaldığınızı dile getirin belki biraz anlayışlı davranabilir. Size haksızlık ediyor çünkü şu an.
Kolaylıklar dilerim.
 
Canim seni cook iyi anlayabiliyorum bende kv lerle oturuyorum onlar seninkilr gbi kutlmya vs.de onem vermiyorlar kelin ilaci olsa basina surer hesabi bnm ki Allah bize sabir versim ne diyeyim...
 
Dolmuş olman normal, herkes eşiyle özel alana ihtiyaç duyar, bunu uzun süre yapamayınca gerilir. Eşinin kayıtsızlığına sinirlenirken, ailesini katma sadece. Olayın boyutu değişir ve sen derdini anlatmaktan uzaklaştığın gibi, haksız konuma düşersin.
 
Aklımdan geciyodun... keşke gecmeseydin. böyle konunu görünce.

Eşinle vakit gecirmek istiyosun. ama eşin maşallah pek oralı gözükmüyor.
Bence bu akşam al karşına konuş. kafasına vura vura konuş gerekirse.
enine boyuna anlat. istedigini ve olmaması gerekenleri.
Çünkü başka türlü olmucak bu iş.
Sana söylediği laflarında senin kalbini cok kırdıgını söyle(sogumuşundurda) gerekirse sogudugunu bile belirt.
onun için yaptıgın fedakarlıklarıda gözüne sok...
 
İlk nikah yıldonumunuz olduğuna göre yeni evlisiniz ve onların bu kadar uzun uzadıya sizde kalması bana çok yersiz geldi.
Bunalmakta tamamen haklısınız eşinizde ailesiyle sizin aranızdaki dengeyi kurmayı yavaş yavaş oğrenecektir diye düşünüyorum. Tepkinizi belli etmeniz iyi olmuş geri adım atmayın.
 
Belli ki çok bunalmışsınız. Keşke aynı evde oturmasanız. Ev üstüne ev olmaz lafı ne kadar klişe gelse de bir o kadar doğruymuş demekki. Eşiniz evin reisi mi çocuğu mu karıştırıyor belli ki.
 
Haydaaaa bu erkekler hakikatten kadın ruhundan anlamayan katışıksız öküz.benimkide dahil. ben derim ki eğer unutacaksan konuyu unut bir daha açma..eğer bu konunun intikamını almak istiyosan al ve konuyu kapat
 
Koalina sen hatayı başından yapıp aynı evi kabul ettin.
Kvaliden bir kaç tık ileri ve iyi olabilir diğer örneklerden, hatta yazı uzatmalı geçirerek yazlıkta da olabilirler ama en nihayetinde uzun da bir kış var. Ne olursa olsun sen onun kızı gibi, o da senin annen gibi olamaz.
Yani mümkün değil olamaz. Eşinin anne sıfatından başka dışarıdaki Ayşe Teyzeden bir farkı yok bana göre.
Ancak kendi evine çıkarsan bir nebze rahatlarsın ama eşinde de sorun var canım.
 
Bir ayda buhranlar geciren sizi gorunce buna 5yil nasil dayanabildim diye dusundum yine
 
koalina bence eşini karsına alıp adam gibi konusman gerek.
su anlattıklarında bir tek onun mesajına verdigin yanıt biraz sert.
diger konularda hep alttan alan sensin...

sen gezelim diyince evde oturmanıza uzuldugunu dusunup şu isi halledeyim hem de eşimle beraber vakit geciririz telafi etmeye calısırım vb adımları olmus olabilir, bence bunda o kadar buyuk bir sıkıntı yok.
keza dalıp sonra 7de cıkalım diye gelmesi...
ama sen o kadar dolusun ve en onemlisi onun tum bunları "huy" haline getirdiginin farkındasın ki tahammulun azalmıs.

şu yazdıklarında en ciddi 2sey odasına kapanıp senle vakit gecirmemesi, soyledigin halde de ozen gostermemesi...
ve eeen onemlisi de o tartısma sonrasında kafedeki tavrı ve sana attıgı mesaj.
yerinde olsam ertesi gun gec gelmek yerine hemen ailemi ziyarete giderdim.
o da dusunsun bakalım ne yaptıgını. kendine gelirse ne ala...
konu anadan baska yar olmaz degil, onun direkt terbiyesizligi, kusura bakma.
 
Birkaç şey yazasım var ama kantarın topuzunu kaçırırım diye korkuyorum.
Özetle : Bu kadar iyi olma.
Sorsan ben iyi miyim acaba, ben de hep iyi niyetli davrandığımı düşündüm ve ne yaşıyorsam bu yüzden yaşıyorum.

Büyükler iyiler, ben de işte bu ayrımı anlatamamaktan korkuyorum. İlla ki huzursuzum kendi ailem gelse de aynı şeyi hissederdim. Sonuçta yine o rahatlık olmayacak. Onun dışında geldiğimde kayınvalidem hasta olmasına rağmen evi dahi temizlemiş oluyor, alışverişi yapıyor. Gerçekten iyiler, lafım yok ama ben sürekli kasmış halde oturmaktan bunaldım o kadar. Eşim de ailesini istemediğimi falan düşünecek diye fazla konuşamıyorum.

Keşke bu kadar büyütmeseydiniz.
Tıpış tıpış geri dönmek zorunda kalmanız kötü olmuş.
Çünkü kocanız artık hep geri dönecek diye düşünecek..
Dönmek zorunda kalmadım, kaldıysam kardeşim sakinleştirdiği için kaldım. Sonuçta ablasının bir otelde kalmasına yahut evi terkedip 1000 km uzaktaki memleketine dönmesine razı değildi. Yoksa ben gözümü karartmıştım.

Canim seni cook iyi anlayabiliyorum bende kv lerle oturuyorum onlar seninkilr gbi kutlmya vs.de onem vermiyorlar kelin ilaci olsa basina surer hesabi bnm ki Allah bize sabir versim ne diyeyim...
Bakalım ne fikirler çıkacak...

Ben de bu yüzden fazla konuşmuyorum, hani yanlış anlaşılacak bir şey söylerim diyye tedirgin oluyorum. İçimde tuta tuta da patlıyorum ama... Ben meseleyi gayet net anlatıyorum da karşımdaki anlamıyor işte...

Şu an tek söylediğim ne biliyor musun? Keşke yapmasaydım...
Aldığımız evi bile ben görmeden (fotoğraflarını dahi) vekalet vererek aldık. O derece iyi niyetli davrandım. Bir kavgamızda söyledim. Senin için fedakarlıklara saygın olmaz mı ? Hiç görmediğim bir evi, bilmediğim bir muhiti ben onaylamadan dahi almana izin verdim. Ailenle oturmayı kabul ettim (ki söylediğine göre ailesi sadece kış aylarında maksimum 3 ay gelirdi, o zaman da zaten biz odamızda olurduk vs. vs...). Evimde bana ait tek bir eşyam, etajerim dahi yok, bunu kabul ettim. Senin askere gitmemiş olmanı kabul ettim (şu an bedellisi için kredi çektik). Yani bunca şeye rağmen insan hiç mi minnet duymaz?
Bana söylediği tek şey, yapmasaydın, bilerek geldin...

O dengeyi yavaş yavaş kuradursun biz de bir kenarda yaşlanalım. Yani zaten olmuşum 29 artık yavaşı yok bu işin. Gittikçe ruhen yaşlanıyorum gerçekten, artık konserleri dahi kafam kaldırmıyor. Ne zaman eğlenip ne zaman nefes alırız?
 
Neden sizle yasiyorlar evleri yok mu?
Birde insan esini aksam vakti sokakta birakir mi?kirilmakta haklisin..
 
Yeterince dolusun, dolayısıyla ekstra negatif şeyler söylemeyi doğru bulmayacağım kendi adıma.
O "pozitif kalma / görünme" çabasına delice empati yapabiliyorum.
Fakat bişey diyim mi, onu yapma. Olmadığın halde neşeli veya pozitif görünmeye çalışmak üç beş dakika durumu kurtarıyor gibi görünse de, aslında insana "ekstradan fedakarlık yapıyorum" hissi veriyor, bilinçaltına ekstra zorlanma olarak kazınıyor, dolayısıyla daha da tahammülsüzleşiyorsun o üç beş dakka geçtiğinde.
Sinirlenirsen veya gerilirsen tepkilerini hemen o anda ver, tek tavsiyem bu. Daha az fedakarlık yaptığını düşünürsen tartışmak da barışmak da daha kolay oluyor. Eşinde oldugu gibi.
 
Son düzenleme:
Keşke diyip kendine yüklenme...O an istedin böyle olması sana mantıklı geldi yaptın.
Hak etmemiş olabilir ama denemiş oldun. Denemeseydin aklında kalıcaktı. Yapsamıydım acaba diye.
Bilerek geldin ha... Senin bu kocan tam dayaklık. Kayınvalidenlemi konuşsan acaba ?
 
kocan tipik türk erkeği canım maalesef anaları evlenıince dahada kıymetli oluyor anneyle eşi ayıramıyolar denge kuramıyolar niye bukadar uzun süre sizdeler birde her kızdığında geri döneceksen çıkma evden bak geri dönmüşün eşinde gülerek karşılamış aslında o gülüş ( ne oldu tıpış tıpış geldin demek ) birdaha yapma önemsemez yine gidersende gelme onu süründürmeden
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…