ben hep içimden geldiği gibi davrandığım için kaybettim. şunu çok net anladım içinden geldiği gibi davranma konusu bir evre. yani şöyle, ilişki belli bir zamandan sonra oturunca, karşıdakiyle iletişim, birbirini tanıma, biraz huyunu suyunu öğrenme meselesini çözdükten sonra kullanılması gereken bir davranış. ilk başlarda kesinlikle içten geldiği gibi davranmayı hak etmiyorlar. bir ilişkide hiç içimizden geldiği gibi davranmayacak mıyız? tabii ki davranıcaz ama karşıdaki bunu hak ediyorsa, o ilişki bunu hak ediyorsa. ilk başlarda mutlaka amaaan olsan da olur olmasan da olur, varsan devam ederiz yoksan next der geçeriz enerjisinde olmak lazım. geri çekilmeyi bilmek lazım gerektiğinde. hep çabalayan taraf olmamak lazım. alma verme dengesi bozulduğu an kendinden daha çok veren kesinlikle üzülen taraf oluyor. benimki de mesela, geçen hafta cumartesi görüşelim diye sözleştik birkaç gün öncesinden. cuma günü hiç iletişime geçmedik, ne ben yazdım ne de o. hiç kafama takmadım, cumartesi sabah oldu tık yok, öğlen oldu tık yok. kesinlikle yazmadım hatta akşam için başka plan yaptım. e ses çıkmadı, kolay değil artık benimle görüşmek. adam gibi yazacak, önceden haber verecek. son dk hadi görüşelim tekliflerine kapalıyım artık zira benim bir hayatım var. ben kimseyi hazırda beklemiyorum evde. baktım akşamüstüne doğru yazmış. gayet normal cevap verdim asla tavır trip yok. akşam napıyosun işin yoksa görüşelim, dedi. akşam için plan yaptım ama yarın boşum, yarın görüşebiliriz, dedim. (burada dile getirmesem de senden ses çıkmadığı için başka plan yaptım demek istedim, bunu anlayacak kadar zeki olmalı karşımdaki

) tamam dedi ertesi gün görüştük mesela. bugün için de sözleştik ama dün saat 20.30dan beri hiçbir şey yazmadı. hatta en son ben yazıp bişey sormuşum, dönüş yok mesela. neden diye kafa yormuyorum, asla üstüne başka mesaj yazmıyorum. görüşmek isteyen insan nasıl olsa gün içinde yazar, sorar. ben de başka bir işim çıkmazsa bugün onunla görüşürüm. belki unuttu, belki çok önemli işi çıktı, belki biri öldü, belki kendisi öldü belki de beni sallamıyor. hiç umurumda değil artık. amaaa eski wurst olsa kesin yazardı :) bugün görüşüyor muyuz :) derdi. kaçta çıkayım derdi. saf saf yazardı yani. yazmadı diye üzülürdü falan. şimdi hiç tınlamıyorum. çünkü şuna eminim konuşmak isteyen insan yazıyor, arıyor, soruyor, ilgileniyor, zaman ayırıyor. biz tanıma aşamasındayız sevgili değiliz ondan bendeki bu rahatlık. karşılıklı sorumluluk yok. ben bu kişiden hoşlandım mı evet, hoşlandım. ama içimden geldiği gibi davranır mıyım, bu kadar can acısına artık çok zor.