Kah uzaktan uzaktan takip ettiğim kah yorum yazdığım KK'ye gelip o kadar derdimin arasından bunu yazacakmışım demek, kısmet!
Ağustos ayında sınıf arkadaşım doktorasını bitirip başka bir şehre taşındı. Giderken "birkaç" kutu bırakıp bırakamayacağını sordu, ben de olur tabi dedim. 9 koli bırakmış salonun ortasına. Olsun, ne yapalım. Taşınmak, yeni hayat kurmak zor bir şey, destek olmak lazım. Sonra bu arkadaş kolilerini unuttu, sormaz oldu. Bense her gün eve girdiğimde ilk gördüğüm şey onun kolileri. Ne oluyor diye sorduğum zaman "Ay çok pardon, arkadaşıma haber veriyorum yakında alacak. Çok teşekkür ediyorum desteğin için." gibi mesajlar aldım. Güç bela 6 tanesini ben götürüp postaya verdim. En son geçen ay bu şehre geldiğinde yine kolileri alması için arkadaşını ayarlayacaktı. Ben götürürüm dedim, tek gitsinler evden. Tamam dedi, yine ses yok. Bu arada Aralık ayında ben yokken gelecek ve benim evimde kalacak 1 ay. Dün gece mesaj attım: "Bu ay 3 hafta sonu şehir dışındayım, yani kutuları götürmemi istiyorsan bu hafta sonu tek şansım. Ayarlayabilir misin?" Sabah şu mesajla uyandım ve sinirden bütün kaslarım kasıldı: "Nası olsa Aralık'ta bir ay orada kalacağım, o zaman yapayım diyorum. Daha ayırmam gereken şeyler var."
Veee ben 4 hafta daha kolilerle yaşayacağım. Nasıl bu duruma geldim? Nasıl 4 aydır salonun ortasında başkasının kolileriyle yaşıyorum? Düzenli bir insanım, fazlalığı sevmem. Tezden beynimi yaktım, zamanın nasıl geçtiğini mi anlamıyorum? Hem ben sınır koymasını bilen bir insan sanırdım kendimi. Nasıl oldu da bu duruma düştüm yahu? Kolileri insanın evinin ortasına bırakıp aylarca unutmak nedir? Şu anda kendimi o kadar hafife alınmış hissediyorum ki evimde kira istemeden 1 ay kalmasına izin verdiğim için bile kızgınım. Nasıl tepki vereceğimi de bilmiyorum, çünkü baştan tavrımı net koymayı beceremedim bir şekilde. Belki geçici bir kızgınlık. Yani umarım öyledir...
EDIT: Atarlı geldim, şen gittim. Var olasın KK! Harika bir yermiş burası, şimdi anladım niye millet haftada bir konu açıyor. :)