herkese mutlu seneler
benim derdim biraz gönül meselesi. 31 yaşındayım, ufak tefek şeyler dışında sağlığım yerinde çok şükür, iyi kötü bir işim var, sevdiğim sevildiğim ufak bir aile çevrem var. ama artık kendi yuvamı kurmak istiyorum, bunu gerçekten çok istiyorum. geriye dönüp bakınca duygu dünyam hayalkırıklıklarıyla dolu. zamanında birini çok sevdim ve ama yanlış bir insandı, bitmesi gerekti ve bitti. uzun süre toparlanamadım. o ayrılıktan uzun zaman sonra konuştuğum birkaç kişi oldu ama onlara da ya ben ısınamadım ya da onlar beni yeterince sevmediler. olmadı, yürümedi..
şimdi biri var kalbimin çarpmasına neden olan. ayrı şehirlerde yaşıyoruz.bir buçuk yıl önce ortak bir akrabamız sayesinde tanıştık. ama yanlış anlaşılmasın tanıştırılmadık, aynı ortamdaydık, tamamen spontan bir tanışma oldu. ben ilk defa biriyle bu kadar rahat ve içten sohbet ettim. hiçbir flörtöz tavrı olmadı, son derece efendi biri. sanki uzun zamandır tanışan iki dost gibiydik. bir de düşünceleri hayata bakış açısı beklentileri vs bana o kadar hitap etti ki. sanki hep aradığım insan. ama gitme vakti geldiğinde o sohbet orda kaldı. hiçbir iletişim irtibat vs dile getirmedi. hayatında biri olduğunu düşüdüm ve hevesim kırıldı oracıkta. ama hep de aklımın bir köşesinde kaldı.taa ki geçen yaz aynı düğünde karşılaşana kadar. ben onu düğünde göreceğimi hiç beklemiyordum. çok heyecanlandım:) önce biraz soğuk durdu ama sonra açıldı sanırım, o gürültüde bile baya bir sohbet ettik sonra facebooktan ekledik birbirimizi.sonrasında bir ya da iki kez konuştuk, baktım bir daha yazmadı ben de sinir oldum iletişim kurmadım uzun zaman.
taa ki geçen hafta benim mesaj yazmama kadar. nasılsın neler yapıyorsun diye başlayan keyifli sayılabilecek bir sohbet oldu. ve dün de o bana yazdı yine sohbet ettik. bugün de ben yeniyılını kutlayan bir mesaj yazdım. ama henüz okumamış görünüyor. bu arada o benim ondan hoşlandığımı geçenki düğünde zaten anladı çünkü elimde olmadan biraz belli etmiş olabilirim
şimdi benim canımı sıkan şey şu, bu diyalog bir türlü rayında gitmedi. konuştuğumuz o birkaç seferde çok keyifli sohbet edip sonrasında örneğin aylarca sessizlik oldu. bu nasıl bir iletişim? hadi benden hoşlanmadı diyelim, peki konuştuğumuz zamanlarda nasıl öyle güzel sohbetler ettik?konuşurken iyi ama sonrasında aklına bile gelmiyorum. canı sıkılınca konuşuyor demek ki diycem ama karakter olarak da son derece düzgün biri. bu arada hayatında biri de yokmuş. ama gönlünde biri var mı bunu bilmiyorum. ben bu adamdan gerçekten çok hoşlanıyorum. ve ailelerimiz kültürümüz karakterimiz bunlar birbirine o kadar uygun ki. ben onunla çok mutlu olacağımı hissediyorum ama acaba kendi kendime mi gelin güvey oluyorum
diyaloğumuzu koparıp atmak da istemiyorum. ama ortada istikrarlı giden bir diyalog da yok. ne yapsam, nasıl bir yol izlesem bilemedim..

benim derdim biraz gönül meselesi. 31 yaşındayım, ufak tefek şeyler dışında sağlığım yerinde çok şükür, iyi kötü bir işim var, sevdiğim sevildiğim ufak bir aile çevrem var. ama artık kendi yuvamı kurmak istiyorum, bunu gerçekten çok istiyorum. geriye dönüp bakınca duygu dünyam hayalkırıklıklarıyla dolu. zamanında birini çok sevdim ve ama yanlış bir insandı, bitmesi gerekti ve bitti. uzun süre toparlanamadım. o ayrılıktan uzun zaman sonra konuştuğum birkaç kişi oldu ama onlara da ya ben ısınamadım ya da onlar beni yeterince sevmediler. olmadı, yürümedi..
şimdi biri var kalbimin çarpmasına neden olan. ayrı şehirlerde yaşıyoruz.bir buçuk yıl önce ortak bir akrabamız sayesinde tanıştık. ama yanlış anlaşılmasın tanıştırılmadık, aynı ortamdaydık, tamamen spontan bir tanışma oldu. ben ilk defa biriyle bu kadar rahat ve içten sohbet ettim. hiçbir flörtöz tavrı olmadı, son derece efendi biri. sanki uzun zamandır tanışan iki dost gibiydik. bir de düşünceleri hayata bakış açısı beklentileri vs bana o kadar hitap etti ki. sanki hep aradığım insan. ama gitme vakti geldiğinde o sohbet orda kaldı. hiçbir iletişim irtibat vs dile getirmedi. hayatında biri olduğunu düşüdüm ve hevesim kırıldı oracıkta. ama hep de aklımın bir köşesinde kaldı.taa ki geçen yaz aynı düğünde karşılaşana kadar. ben onu düğünde göreceğimi hiç beklemiyordum. çok heyecanlandım:) önce biraz soğuk durdu ama sonra açıldı sanırım, o gürültüde bile baya bir sohbet ettik sonra facebooktan ekledik birbirimizi.sonrasında bir ya da iki kez konuştuk, baktım bir daha yazmadı ben de sinir oldum iletişim kurmadım uzun zaman.
taa ki geçen hafta benim mesaj yazmama kadar. nasılsın neler yapıyorsun diye başlayan keyifli sayılabilecek bir sohbet oldu. ve dün de o bana yazdı yine sohbet ettik. bugün de ben yeniyılını kutlayan bir mesaj yazdım. ama henüz okumamış görünüyor. bu arada o benim ondan hoşlandığımı geçenki düğünde zaten anladı çünkü elimde olmadan biraz belli etmiş olabilirim


diyaloğumuzu koparıp atmak da istemiyorum. ama ortada istikrarlı giden bir diyalog da yok. ne yapsam, nasıl bir yol izlesem bilemedim..