Bebek Aylık Gelişimi, Aşı Takvimi Aşı yaptirmayanlar

Bebeğimizin Aşıları, Kontrolleri, Aylık Gelişim Bilgileri
Tamam canım demek ki önce B tipini vuruyorlar ..Senin kuzu şimdi nasıl? Kaç aylık oldu canım?
4.ayın içerisinde canım suanda. 3 bucuk aylik.. şükür iyi ama bir daha vurdurmicam yani cocugu cok hırpaladı o aşı.. rota yi da eczaneden alip vurdurcam
 
4.ayın içerisinde canım suanda. 3 bucuk aylik.. şükür iyi ama bir daha vurdurmicam yani cocugu cok hırpaladı o aşı.. rota yi da eczaneden alip vurdurcam
Canım bizimki de 3 buçuğa doğru ilerliyor Temmuzun kaçında doğum yaptın? Bizimki 6 Temmuzda doğdu..

Canım ben Menenjiti tamamlayacağim ondan sonrada başka özel aşı yaptırmayı düşünmüyorum.
 
Canım peki senin Bebişin boyu kilosu nasıl ? Erkek bebek olduğu için soruyorum.Biz erken doğduğumuz için kafama takıldı.

En son ki muayenede Doktorumuz yaşıtlarını yakalamış durumda dedi.
 
Şu aşı karşıtları cahil cahil paylaşım yapıyorlar herkes böyle bir kuşku içine düşüyor 1 kez bile tereddüt etmeden tüm aşılarını yaptırdım kızımın bu doktorlar Tıp Fakültesini boşa okumuyorlar Laborantlar da az çalışmıyorlar Allah akıl fikir versin şu aşı karşıtlılara
Aşı karşıtı doktorlar da tornacıda yetişmiyor yalnız bu noktayı göz ardı etmeyin derim. Hatta bir tane aşı karşıtı doktor biliyorum, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde Çocuk Allerji ve İmmünoloji profesörü. Alişan Yıldıran. lilliputian.me adlı şahsi web sitesinde aşı konusunda bilinç oluşturmaya çalışıyor. Youtubeda da bazı röportajları var. Keza aşılara eleştiri getiren 400den fazla hakemli akademik çalışma mevcut. Miller'in Eleştirel Aşı Literatürü Derlemesi adlı kitapta Türkçe çevirilerini okuyabilirsiniz bu çalışmaların. O çalışmaları yürütenler ve o çalışmaları kuruldan geçiren hakemler de tıp fakültelerinde eğitim aldılar. Bilim sorgulanabilir, yanlışlanabilir ve şüpheci olduğu için bilimdir. Bir kez değil çok kez tereddüt etmek gerek ki okumak, araştırmak ve varolan bilimsel bilgiyi geliştirmek, gerekirse değiştirmek için bir içsel motivasyon kazanmış olabilelim. Aksi halde sizin bakış açınızla bilim bilim değil dogma olur. Dinleri ayrı tutarak söylüyorum ki tüm dogmalar cehalet ürünüdür.
 
Son düzenleme:
Aşı karşıtı doktorlar da tornacıda yetişmiyor yalnız bu noktayı göz ardı etmeyin derim. Hatta bir tane aşı karşıtı doktor biliyorum, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde Çocuk Allerji ve İmmünoloji profesörü. Alişan Yıldıran. lilliputian.me adlı şahsi web sitesinde aşı konusunda bilinç oluşturmaya çalışıyor. Youtubeda da bazı röportajları var. Keza aşılara eleştiri getiren 400den fazla hakemli akademik çalışma mevcut. Miller'in Eleştirel Aşı Literatürü Derlemesi adlı kitapta Türkçe çevirilerini okuyabilirsiniz bu çalışmaların. O çalışmaları yürütenler ve o çalışmaları kuruldan geçiren hakemler de tıp fakültelerinde eğitim aldılar. Bilim sorgulanabilir, yanlışlanabilir ve şüpheci olduğu için bilimdir. Bir kez değil çok kez tereddüt etmek gerek ki okumak, araştırmak ve varolan bilimsel bilgiyi geliştirmek, gerekirse değiştirmek için bir içsel motivasyon kazanmış olabilelim. Aksi halde sizin bakış açınızla bilim bilim değil dogma olur. Dinleri ayrı tutarak söylüyorum ki tüm dogmalar cehalet ürünüdür.
Ben bu tarz yazıları okumuyorum örnek vermek gerekirse rota virüsü aşısı keşke devlet bunu da bünyesine alsa da maddi durumu olmayanlar da yaptırsa arkadaşım yaptırmadı çocuğu ishalden günlerce hastanede yattı ben bu tarz yazı ve paylaşımları okuma gereği duymuyorum çocukken kızamık olmuştum her yerimde bişeyler çıkmıştı okula gitmemiştim. Ne yani şimdi bu aşıyı vurdurmayalım mı aşı karşıtları korona aşısı çıkınca da lütfen vurdurmasınlar.
 
Ben bu tarz yazıları okumuyorum örnek vermek gerekirse rota virüsü aşısı keşke devlet bunu da bünyesine alsa da maddi durumu olmayanlar da yaptırsa arkadaşım yaptırmadı çocuğu ishalden günlerce hastanede yattı ben bu tarz yazı ve paylaşımları okuma gereği duymuyorum çocukken kızamık olmuştum her yerimde bişeyler çıkmıştı okula gitmemiştim. Ne yani şimdi bu aşıyı vurdurmayalım mı aşı karşıtları korona aşısı çıkınca da lütfen vurdurmasınlar.
Ben size akademik çalışma diyorum, literatür diyorum, bilimsel bilgi diyorum fakat bir önceki mesajında tıp fakültesi, eğitim, araştırma diyen sizse bu sefer bir arkadaşımın çocuğu argümanıyla aşı karşıtlığı nefreti kusuyorsunuz. Bakış açınız münazara etmeyi lüzumsuz kılıyor.
 
Canım bizimki de 3 buçuğa doğru ilerliyor Temmuzun kaçında doğum yaptın? Bizimki 6 Temmuzda doğdu..

Canım ben Menenjiti tamamlayacağim ondan sonrada başka özel aşı yaptırmayı düşünmüyorum.
4 temmuzda doğdu canim. Erken derken? Kaç hafta erken doğdu. Benimki de erken doğdu yani 40 haftayı doldurmadı 39 a 1 gün kala 37+6 da doğdu (aslinda erken degil) benimki tup bebek. Zaten erken alacakti doktor sezeryan ile.Şuanda 6800 gram boyu en son 63 cm di ancak son kontrolden beri cok az kilo almis evde tarttım. Ama ilk 2 ay çok kilo aldi. Normal mis doktor bazı ay 200 gram bazı ay 300 gram alacak dedi
 
Aşı karşıtı doktorlar da tornacıda yetişmiyor yalnız bu noktayı göz ardı etmeyin derim. Hatta bir tane aşı karşıtı doktor biliyorum, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde Çocuk Allerji ve İmmünoloji profesörü. Alişan Yıldıran. lilliputian.me adlı şahsi web sitesinde aşı konusunda bilinç oluşturmaya çalışıyor. Youtubeda da bazı röportajları var. Keza aşılara eleştiri getiren 400den fazla hakemli akademik çalışma mevcut. Miller'in Eleştirel Aşı Literatürü Derlemesi adlı kitapta Türkçe çevirilerini okuyabilirsiniz bu çalışmaların. O çalışmaları yürütenler ve o çalışmaları kuruldan geçiren hakemler de tıp fakültelerinde eğitim aldılar. Bilim sorgulanabilir, yanlışlanabilir ve şüpheci olduğu için bilimdir. Bir kez değil çok kez tereddüt etmek gerek ki okumak, araştırmak ve varolan bilimsel bilgiyi geliştirmek, gerekirse değiştirmek için bir içsel motivasyon kazanmış olabilelim. Aksi halde sizin bakış açınızla bilim bilim değil dogma olur. Dinleri ayrı tutarak söylüyorum ki tüm dogmalar cehalet ürünüdür.

Yorumlarınızdan bildiğim kadarıyla sizin çocuğunuzun çoklu besin alerjisi var. Pek çok konuya da bununla ilgili seyler yazdığınızı gördüm. Alerjisi olan cocuklar da bazı aşılar yapilmamali diye biliyorum (Hatta sanirim bir cogu) çünkü yan etkisinde alerji var diye biliyorum. Yanlis biliyorsam duzeltin lütfen ama bizim doktorlar çocukların sadece yüz de %3 unde görülen bir sey icin hastaları sogusluyorlar. Hem zamanlarini hem de paralarını. Ornek vermek isterim;oğlumun makatinda geçmeyen bir kızarıklık verdi. Açıkçası ne sürdüysem geçmedi. Doktorum bana 40 dakika besin alerjisinden bahsetti . Kendisi klinigine alerji testi için cihaz almış çünkü !!Ne demek istediğimi anlamissinizdir. Sonuç olarak pişikmis. 5 günlük bir krem tedavisi ile geçti gitti..
Aynı doktor rota virusu aşısı icin ise ben oneriyorum alerjili çocuklara alerji yapmıyor sadece düşünülüyor boyle bir bilimsel çalışma yok dedi. Rota virüsü aşısı 214 lira oğluma 350 liraya yaptı:) bir sorunda yaşamadım evet ama bizim ülkemizin durumu bu şekilde..
Mesela saglik ocagindaki kan damlası kötüymüş ama kendisinin önerdigi bir damla varmis :)
O doktoruda bıraktım. Ası karşıtları hastalıkların pislikten olduğunu düşünüyor (bir kesimi) Ne yani bizim annelerimiz pis mıydı?
Ası bağışıklık sağlamıyor bence. Icerisindeki cıva denilen madde de zararsız tür olan etil cıva mi neymiş diye okumuştum. Ben şu olaya pek inanmıyorum. Çocuğuma su çiçeği aşısı yaptırdım su çiçeği olmayacak. Hayir boyle birşey yok. Ama olmayadabilir veya az zararla atlatabilir. Ve evet aşının tabiki zararı vardir. Her ilacın oyle yararı da var zararı da. Henüz o şekilde bir yaşama geçemedi çoğu kimse. Geçemez de. Kapının önüne gelen sütcü den süt olmakla evde sirke yapmakla da olmuyor pek. Zaten en saçma sey de bu bence. Ben yaptırdım cok ta içim rahat değil ama ben ve benden önceki nesilde asiya bağlı pek bir sorun olmadı. Yani şuan herkes aşılı babalarımız annelerimiz. Anne olarak cocugum ölümcül bir hastaliga yakalansa ALLAH korusun ben ona asi yaptirmamistim diye vicdan azabı çekmemek için yaptırdım mesela
 
Yorumlarınızdan bildiğim kadarıyla sizin çocuğunuzun çoklu besin alerjisi var. Pek çok konuya da bununla ilgili seyler yazdığınızı gördüm. Alerjisi olan cocuklar da bazı aşılar yapilmamali diye biliyorum (Hatta sanirim bir cogu) çünkü yan etkisinde alerji var diye biliyorum. Yanlis biliyorsam duzeltin lütfen ama bizim doktorlar çocukların sadece yüz de %3 unde görülen bir sey icin hastaları sogusluyorlar. Hem zamanlarini hem de paralarını. Ornek vermek isterim;oğlumun makatinda geçmeyen bir kızarıklık verdi. Açıkçası ne sürdüysem geçmedi. Doktorum bana 40 dakika besin alerjisinden bahsetti . Kendisi klinigine alerji testi için cihaz almış çünkü !!Ne demek istediğimi anlamissinizdir. Sonuç olarak pişikmis. 5 günlük bir krem tedavisi ile geçti gitti..
Aynı doktor rota virusu aşısı icin ise ben oneriyorum alerjili çocuklara alerji yapmıyor sadece düşünülüyor boyle bir bilimsel çalışma yok dedi. Rota virüsü aşısı 214 lira oğluma 350 liraya yaptı:) bir sorunda yaşamadım evet ama bizim ülkemizin durumu bu şekilde..
Mesela saglik ocagindaki kan damlası kötüymüş ama kendisinin önerdigi bir damla varmis :)
O doktoruda bıraktım. Ası karşıtları hastalıkların pislikten olduğunu düşünüyor (bir kesimi) Ne yani bizim annelerimiz pis mıydı?
Ası bağışıklık sağlamıyor bence. Icerisindeki cıva denilen madde de zararsız tür olan etil cıva mi neymiş diye okumuştum. Ben şu olaya pek inanmıyorum. Çocuğuma su çiçeği aşısı yaptırdım su çiçeği olmayacak. Hayir boyle birşey yok. Ama olmayadabilir veya az zararla atlatabilir. Ve evet aşının tabiki zararı vardir. Her ilacın oyle yararı da var zararı da. Henüz o şekilde bir yaşama geçemedi çoğu kimse. Geçemez de. Kapının önüne gelen sütcü den süt olmakla evde sirke yapmakla da olmuyor pek. Zaten en saçma sey de bu bence. Ben yaptırdım cok ta içim rahat değil ama ben ve benden önceki nesilde asiya bağlı pek bir sorun olmadı. Yani şuan herkes aşılı babalarımız annelerimiz. Anne olarak cocugum ölümcül bir hastaliga yakalansa ALLAH korusun ben ona asi yaptirmamistim diye vicdan azabı çekmemek için yaptırdım mesela
Benim çocuğumun evet çoklu besin alerjisi var. Alerjisi olduğu için aşı yaptirmiyorum değil, doğrusu aşı yaptırdığım için alerji gelişti. Doktorların ne dediği açıkçası umrumda değil benim, çünkü kendi aklım ve vicdanıma güveniyorum sadece. Yaşınız müsaitse hatırlarsınız Turk Kalp Vakfı çook uzun yıllar Becel margarini tavsiye etti televizyonlar aracılığıyla. Başını televizyondan kaldırmayan ve sağolsun her bilgi kaosunda "kime inanacağımızı şaşırdık" sitemi yapan halkımız kocaman Türk kalp vakfı ve doktorlarına, bu reklamın gösterimine izin veren devletine inanmayı seçip bir nesli margarinle zehirledi. Şu an bir anne o doktorları referans gösterip margarinli bebek biskuvisi tarifi verse buradaki kadinlar linç eder onu. Amalgam dolgu zararlı mı değil mi tartışmasında bir grup doktor amalgamdaki cıvanın kaskatı orada durduğu surece dagilmayacagini soylerken bir grup doktor amalgama ölesiye karşıydı. Karsit grup az olduğu için linç edildi, insanlar kronik agir metal zehirlenmesinden bihaber birbirine ben de yaptirdim, kaynim da yaptirdi hicbir sey olmadı guvencesiyle tavsiyeler verdi fakat sonuç amalgam yanlısı doktorların kaynak gösterdiği FDA bugün dedi ki amalgam dolgu zararlı. Peki yine tıp fakültesi okuduğu için amalgam tavsiye eden ve uygulayan doktorlara inanıp sağlığından olan insanlara sağlığını kim geri verecek? O annelerin emzirdiği bebeklerin hakkını kim ödeyecek?

Ben diyorum ki neden birilerine inanmak zorunda olalım ki? Bilim, tıp inanç üzerine kurulu değilse şüphecilik bilimin gerçek gücünü oluşturuyorsa doktorların tıbbi söylemleri ticari çıkarların insan sağlığından önemli olduğu bir dünyada benim tercihlerimi belirlememeli, aksine kendi araştırmamı yapmak için bana ipucu olmalı. Sadece sözleri etkili diye inanmayı seçip ailemin sağlığını bir doktora ya da ekole emanet edememeliyim. Araştırmamı kendim yapmalıyım. Fakat bu sitede yazarken genelde Alişan Yıldıranı öneririm çünkü kendi araştırmasını yapmak doktor görüşü dinlemek varken insanlara çılgınca geliyor. Belki diyorum doktorun dedikleri, araştırmaya başlamak için bir içsel motivasyon olusturur, en iyisi doktor da önereyim. Oysa tüm akademik yayınlar halka açıktır, buyrun tıbbi makale veri tabanı olan pubmed sistemine girin, arama bölümüne etil civa dedikleri thimerosal yazın ve hakkında çalışma var mı yok mu kendiniz bakın ve kamu yararı için doktorunuza da gösterin. Üstelik aşılarda sadece cıva yok, alüminyum türevleri, formaldehit gibi zehirler de var, asi.gov.tr adresinden de bakabilirsiniz, kendiniz prospektuslerden de okuyabilirsiniz. Asi.gov.tr adresinde bu maddelerin ne bileyim balıkta, mide haplarında hatta anne sütünde de olması sebebiyle zararlı olmadığı iddiası var. Ben bu tamamen bilimsel dilden uzak, sokaktan geçen insanın mantığını ve ikna dilini kullanan açıklamaya inanmak yerine mesela ne yapıyorum biliyor musunuz? DSÖ'nün kilo başına güvenli alt sınırı belirlediği alüminyumun ne kadar olduğuna bakıyorum. Sonra bir bebeğin kilosuna ve aldığı toplam doz aşıdaki alüminyum oranına. E diyorum aşıyı öneren de DSÖ, CDC alüminyum alt sınırını belirleyen de onlar ama bu çelişkiyi sorgulamadan kabul eden de biz. Sonra karşıma bir kedi burdaysa ciger nerde, ciğer burdaysa kedi nerde hesabı çıkıyor ve aşıları daha fazla incelemeye devam ediyorum.

Aşılar yuzde yüz koruyucu değil, o konuda yazdıklarınız doğru. Hatta bu bilgi aşıların prospektüsünde de yazıyor. Aşıları 3 yıldır okuyorum, üretim mantığı ve teknolojilerine kadar. Aşılar içinde hangi tip virüslere karşı etkili olduğu yazar, tamamen örnek olması açısından yazıyorum, mesela X hastalığı için A, B ve C virüsleri içeriyorsa aşı, bebekte bu viruslere karşı her bebeğe göre değişen miktarda ve hatta bazen hiç antikor yanıtı oluşur. Fakat doğada X hastalığını oluşturan ve bu aşıda bulunmayan D, E virüsleri de vardır. Sizin bebeğiniz aşıdaki virüslerle değil de doğadaki diğer vahşi virüslerle karşılaşırsa yine X hastalığını yaşar. Fakat aşısız bebek zaten anneden aldığı antikor ve agir metalle manipule edilmemis bağışıklık sistemiyle bu virusle bas ederken, aşılı bebek(ilaç, deterjan maruziyeti, kötü beslenmeyi de dahil ediyorum) artan vücut toksisitesi sebebiyle bu hastalığı olduğundan zor atlatabilir. Üstelik aşısız, doğal yollardan vahşi virüslerle enfekte olan insan etrafına sadece bir çeşit virus sacarak hastalık bulastirirken aşılı bebeklerin vucuduna ayni anda birden fazla virus verildiği için inanilmaz fazla bir virüs popülasyonunun dağılması ve etkilesime girerek yeni tip viruslerin oluşmasına zemin hazırlanıyor. Diğer yandan hemen her aşının yan etkisi o aşının geliştirildiği hastalığın kendisidie. Yani menenjit aşısı yaptıran anne cocugum menenjitten korunacak diye düşünmeden önce lutfen açıp prospektüs okusun ve yan etkilerde yazan "menenjit"i kendi gözleriyle görsün. Insanlik yararina yapilan yardımlarla ulaştırılan çocuk felci aşısından sonra çocuk felci salgını başlayan Sudan'daki salgının sorumlusunun aşılar olduğunu DSÖ kendi söyledi.

Konu çok uzun, biliyorum okumayı sevmiyoruz, o yüzden uzatmıyorum daha fazla. Her insan kendi araştırmasını yapmayı dünyaya getirme sorumluluğunu üstlendiği o küçük savunmasiz insanlara borçlu. Aşı bir pazar, ciddi bir pazar. Ilaç şirketleri müşteri arıyor, o müşterileri aşılar yetiştiriyor. Aşı fonlayıcısı Bill Gates innovating to zero adlı konuşmasında bizzat ifade ettiği üzere aşı ve üreme sağlığı hizmetleri ile dünya nüfusunu yuzde 15 azaltmayı hedefleyen bir über zengin. Aşı karşıtlığı her zaman cehaletle aynı cümlede anılıyor ve çok medeni takılan aşı yanlılarının arasına bir aşı karşıtı koysanız parçalayacak kadar nefret dolular. Üstelik hemen hemen hepsinin aşılar hakkında söylecek bilimsel tek bir cümlesi yokken. Soruyorum ama hayır bir kere bile cevap alamadim simdiye kadar, çünkü bir tane kaynağından bilgi okumuş değiller. Tüm duyduğum medyada pompalanan korku haberlerinin aynı ezberi. Medyanın gücü ve toplum mühendisliği... Üzerine düşünülmesi gereken bu cümleleri de ortaya bırakıp ayrılıyorum konudan. Herkesin bebeği tertemiz bir bedenle, zihinle ve ruhla büyür umarım.
 
Benim çocuğumun evet çoklu besin alerjisi var. Alerjisi olduğu için aşı yaptirmiyorum değil, doğrusu aşı yaptırdığım için alerji gelişti. Doktorların ne dediği açıkçası umrumda değil benim, çünkü kendi aklım ve vicdanıma güveniyorum sadece. Yaşınız müsaitse hatırlarsınız Turk Kalp Vakfı çook uzun yıllar Becel margarini tavsiye etti televizyonlar aracılığıyla. Başını televizyondan kaldırmayan ve sağolsun her bilgi kaosunda "kime inanacağımızı şaşırdık" sitemi yapan halkımız kocaman Türk kalp vakfı ve doktorlarına, bu reklamın gösterimine izin veren devletine inanmayı seçip bir nesli margarinle zehirledi. Şu an bir anne o doktorları referans gösterip margarinli bebek biskuvisi tarifi verse buradaki kadinlar linç eder onu. Amalgam dolgu zararlı mı değil mi tartışmasında bir grup doktor amalgamdaki cıvanın kaskatı orada durduğu surece dagilmayacagini soylerken bir grup doktor amalgama ölesiye karşıydı. Karsit grup az olduğu için linç edildi, insanlar kronik agir metal zehirlenmesinden bihaber birbirine ben de yaptirdim, kaynim da yaptirdi hicbir sey olmadı guvencesiyle tavsiyeler verdi fakat sonuç amalgam yanlısı doktorların kaynak gösterdiği FDA bugün dedi ki amalgam dolgu zararlı. Peki yine tıp fakültesi okuduğu için amalgam tavsiye eden ve uygulayan doktorlara inanıp sağlığından olan insanlara sağlığını kim geri verecek? O annelerin emzirdiği bebeklerin hakkını kim ödeyecek?

Ben diyorum ki neden birilerine inanmak zorunda olalım ki? Bilim, tıp inanç üzerine kurulu değilse şüphecilik bilimin gerçek gücünü oluşturuyorsa doktorların tıbbi söylemleri ticari çıkarların insan sağlığından önemli olduğu bir dünyada benim tercihlerimi belirlememeli, aksine kendi araştırmamı yapmak için bana ipucu olmalı. Sadece sözleri etkili diye inanmayı seçip ailemin sağlığını bir doktora ya da ekole emanet edememeliyim. Araştırmamı kendim yapmalıyım. Fakat bu sitede yazarken genelde Alişan Yıldıranı öneririm çünkü kendi araştırmasını yapmak doktor görüşü dinlemek varken insanlara çılgınca geliyor. Belki diyorum doktorun dedikleri, araştırmaya başlamak için bir içsel motivasyon olusturur, en iyisi doktor da önereyim. Oysa tüm akademik yayınlar halka açıktır, buyrun tıbbi makale veri tabanı olan pubmed sistemine girin, arama bölümüne etil civa dedikleri thimerosal yazın ve hakkında çalışma var mı yok mu kendiniz bakın ve kamu yararı için doktorunuza da gösterin. Üstelik aşılarda sadece cıva yok, alüminyum türevleri, formaldehit gibi zehirler de var, asi.gov.tr adresinden de bakabilirsiniz, kendiniz prospektuslerden de okuyabilirsiniz. Asi.gov.tr adresinde bu maddelerin ne bileyim balıkta, mide haplarında hatta anne sütünde de olması sebebiyle zararlı olmadığı iddiası var. Ben bu tamamen bilimsel dilden uzak, sokaktan geçen insanın mantığını ve ikna dilini kullanan açıklamaya inanmak yerine mesela ne yapıyorum biliyor musunuz? DSÖ'nün kilo başına güvenli alt sınırı belirlediği alüminyumun ne kadar olduğuna bakıyorum. Sonra bir bebeğin kilosuna ve aldığı toplam doz aşıdaki alüminyum oranına. E diyorum aşıyı öneren de DSÖ, CDC alüminyum alt sınırını belirleyen de onlar ama bu çelişkiyi sorgulamadan kabul eden de biz. Sonra karşıma bir kedi burdaysa ciger nerde, ciğer burdaysa kedi nerde hesabı çıkıyor ve aşıları daha fazla incelemeye devam ediyorum.

Aşılar yuzde yüz koruyucu değil, o konuda yazdıklarınız doğru. Hatta bu bilgi aşıların prospektüsünde de yazıyor. Aşıları 3 yıldır okuyorum, üretim mantığı ve teknolojilerine kadar. Aşılar içinde hangi tip virüslere karşı etkili olduğu yazar, tamamen örnek olması açısından yazıyorum, mesela X hastalığı için A, B ve C virüsleri içeriyorsa aşı, bebekte bu viruslere karşı her bebeğe göre değişen miktarda ve hatta bazen hiç antikor yanıtı oluşur. Fakat doğada X hastalığını oluşturan ve bu aşıda bulunmayan D, E virüsleri de vardır. Sizin bebeğiniz aşıdaki virüslerle değil de doğadaki diğer vahşi virüslerle karşılaşırsa yine X hastalığını yaşar. Fakat aşısız bebek zaten anneden aldığı antikor ve agir metalle manipule edilmemis bağışıklık sistemiyle bu virusle bas ederken, aşılı bebek(ilaç, deterjan maruziyeti, kötü beslenmeyi de dahil ediyorum) artan vücut toksisitesi sebebiyle bu hastalığı olduğundan zor atlatabilir. Üstelik aşısız, doğal yollardan vahşi virüslerle enfekte olan insan etrafına sadece bir çeşit virus sacarak hastalık bulastirirken aşılı bebeklerin vucuduna ayni anda birden fazla virus verildiği için inanilmaz fazla bir virüs popülasyonunun dağılması ve etkilesime girerek yeni tip viruslerin oluşmasına zemin hazırlanıyor. Diğer yandan hemen her aşının yan etkisi o aşının geliştirildiği hastalığın kendisidie. Yani menenjit aşısı yaptıran anne cocugum menenjitten korunacak diye düşünmeden önce lutfen açıp prospektüs okusun ve yan etkilerde yazan "menenjit"i kendi gözleriyle görsün. Insanlik yararina yapilan yardımlarla ulaştırılan çocuk felci aşısından sonra çocuk felci salgını başlayan Sudan'daki salgının sorumlusunun aşılar olduğunu DSÖ kendi söyledi.

Konu çok uzun, biliyorum okumayı sevmiyoruz, o yüzden uzatmıyorum daha fazla. Her insan kendi araştırmasını yapmayı dünyaya getirme sorumluluğunu üstlendiği o küçük savunmasiz insanlara borçlu. Aşı bir pazar, ciddi bir pazar. Ilaç şirketleri müşteri arıyor, o müşterileri aşılar yetiştiriyor. Aşı fonlayıcısı Bill Gates innovating to zero adlı konuşmasında bizzat ifade ettiği üzere aşı ve üreme sağlığı hizmetleri ile dünya nüfusunu yuzde 15 azaltmayı hedefleyen bir über zengin. Aşı karşıtlığı her zaman cehaletle aynı cümlede anılıyor ve çok medeni takılan aşı yanlılarının arasına bir aşı karşıtı koysanız parçalayacak kadar nefret dolular. Üstelik hemen hemen hepsinin aşılar hakkında söylecek bilimsel tek bir cümlesi yokken. Soruyorum ama hayır bir kere bile cevap alamadim simdiye kadar, çünkü bir tane kaynağından bilgi okumuş değiller. Tüm duyduğum medyada pompalanan korku haberlerinin aynı ezberi. Medyanın gücü ve toplum mühendisliği... Üzerine düşünülmesi gereken bu cümleleri de ortaya bırakıp ayrılıyorum konudan. Herkesin bebeği tertemiz bir bedenle, zihinle ve ruhla büyür umarım.
Menenjit ten örnek verdiğiniz için söylüyorum ki ülkemizde suanda menenjitin her tipine karsi aşı uygulaması zaten yapiliyor. B tipine karşı da diğer tiplerine karşı da. Ben B tipinin bizim ülkemizde görülmediği icin afrika ülkelerinde ve hac dan gelen insanlarda olduğu için ve bunu gec ogrendigim icin (ilk dozu yaptirdim) yaptirmicam geri kalanı. Diğer bir aşı da rota virusu aşısı ishalin 600 çeşidi var ama çocukluk cağında en çok yakalanılan ve bazen ölümle bile sonuçlanan cok agir bir hastalık olarak bebegin vücudunda seyreden tahribat yapan olan virüs rota virüsü olduğu için böyle bir aşı var. Bahsettiğiniz alişan doktoru da biliyorum. Evet dünya nüfusunu azaltmaya yönelik 100 senelik bir plan var zaten ama bu önce GDO ile yapılıyor. Siz çocuğunuza ne yediriyorsunuz? Kendi aklınıza ve vicdanınıza güvenip doktorların dediği umrumda değil diyorsunuz. Peki çocuğunuz bir gün hastalansa ölümcül bir hastalığa yakalansa ALLAH korusun . Doktora gitmeyecek misiniz?Doktor size ilaç verse kullanmayacak misiniz? Serum dese taktirmayacak mısınız? Ameliyat dese ettirmeyecek misiniz?
Çocuğunuzu sadece anne sütü ve deterjansız yaşam yada organik zannedilen domatesle koruyamazsiniz. Olası bir ölümcül hastalıkta naparsiniz mesela? Çünkü ilaçların da en az aşılar kadar hatta daha fazla yan etkileri var.
Bu arada okumayı sevmeme diye bir sey yok. Ben zaten çok araştıran biriyim.
Eskiden sigara icinde benzer yayınlar vardi margarinde olduğu gibi. Bilim,tip ilerledikçe cok sey değişecek bu bir gerçek. Çoğu insan mesela menenjit taşıyıcısı. ( Yetiskin)
Bir de aşılar besin alerjisi yapmaz. Var olan alerjinin tepkimelerini çoğaltır sadece. Bu da bebegin 3 4 aylik oldugu zamana denk geldiği için aşı dan olduğu zannediliyor.
 
Menenjit ten örnek verdiğiniz için söylüyorum ki ülkemizde suanda menenjitin her tipine karsi aşı uygulaması zaten yapiliyor. B tipine karşı da diğer tiplerine karşı da. Ben B tipinin bizim ülkemizde görülmediği icin afrika ülkelerinde ve hac dan gelen insanlarda olduğu için ve bunu gec ogrendigim icin (ilk dozu yaptirdim) yaptirmicam geri kalanı. Diğer bir aşı da rota virusu aşısı ishalin 600 çeşidi var ama çocukluk cağında en çok yakalanılan ve bazen ölümle bile sonuçlanan cok agir bir hastalık olarak bebegin vücudunda seyreden tahribat yapan olan virüs rota virüsü olduğu için böyle bir aşı var. Bahsettiğiniz alişan doktoru da biliyorum. Evet dünya nüfusunu azaltmaya yönelik 100 senelik bir plan var zaten ama bu önce GDO ile yapılıyor. Siz çocuğunuza ne yediriyorsunuz? Kendi aklınıza ve vicdanınıza güvenip doktorların dediği umrumda değil diyorsunuz. Peki çocuğunuz bir gün hastalansa ölümcül bir hastalığa yakalansa ALLAH korusun . Doktora gitmeyecek misiniz?Doktor size ilaç verse kullanmayacak misiniz? Serum dese taktirmayacak mısınız? Ameliyat dese ettirmeyecek misiniz?
Çocuğunuzu sadece anne sütü ve deterjansız yaşam yada organik zannedilen domatesle koruyamazsiniz. Olası bir ölümcül hastalıkta naparsiniz mesela? Çünkü ilaçların da en az aşılar kadar hatta daha fazla yan etkileri var.
Bu arada okumayı sevmeme diye bir sey yok. Ben zaten çok araştıran biriyim.
Eskiden sigara icinde benzer yayınlar vardi margarinde olduğu gibi. Bilim,tip ilerledikçe cok sey değişecek bu bir gerçek. Çoğu insan mesela menenjit taşıyıcısı. ( Yetiskin)
Bir de aşılar besin alerjisi yapmaz. Var olan alerjinin tepkimelerini çoğaltır sadece. Bu da bebegin 3 4 aylik oldugu zamana denk geldiği için aşı dan olduğu zannediliyor.
Aşıyla ilgili son soyledikleriniz çok iddialı. Sigara koah yapmaz, sadece varolan koahı tetikler demek gibi bir şey bu çünkü sigara içen herkes koah olmuyor. Elbette kendi ailemiz için kendi çapında araştıran insanlar olarak her an savunma yapmak üzere koltukaltimizda kanıt dosyasıyla dolasmiyoruz ama bu tespiti neye dayanarak yaptığınızı merak ettim, varsa kaynağınız okumak isterim. Alerji konusunu size şöyle izah edeyim, haberlerden ve filmlerden görmüşsünüzdür mutlaka, Amerika'da yer fıstığı alerjisi mesela Türkiye'de olmadığı kadar yaygındır. Çünkü Amerika'da fıstık bol ve ucuz olduğu için aşı stabilizatörü olarak aşıların ilk yıllarında fıstık yağı kullanılıyor. Fıstık alerjisi yaygınlaşınca aşılarla ilişki ancak kurulabiliyor ve fıstık yağı kullanımına son veriliyor. Doğal olarak aşı olan tüm Amerikalılar fıstık alerjisi geliştirmemişti, çünkü her hastalık gibi başta genetik olmak üzere kişiye özel bir çok farklı unsur var hastalığı ortaya çıkaran. Şu durumda denebilir mi aşı fıstık alerjisi yapmadı var olan fıstık alerjisini alevlendirdi diye? Aşıların mantığı şudur, vücuda kontrollü patojen verirsiniz, antikor yanıtı oluşmasını beklersiniz. Istenmeyen durumsa şudur, aşıda sadece bakteri virüs bulunmaz, beyin kan bariyerini aşmayı sağlayacak bir çok yardımcı madde, raf ömrünü uzatan yardımcı madde ve aşıların kültürlendiği canlı organizmanın DNA parçası gibi kalıntılar da bulunur. Aşı yapıldığında vücut aşıyla gelen bütün maddelere karşı antikor yanıtı oluşturabilir çünkü vücudun doğal işleyişi ya ağızdan ya ciltten başlatılan sindirimle doğru suzgecleyebilir vücuda giren maddeyi. Doğrudan kan dolaşımına karışan şey vücut için her zaman patojen algılanma ihtimali doğurur. Örneğin civciv embriyosunda kültürlenen aşıdan sonra antikor yanıtı yumurtaya ya da tavuğa da gelebilir ve böylece yumurta ve tavuk alerjisi başlayabilir.

Doktor konusunda yazdıklarımı çok yanlış açıdan değerlendirdiniz. Konu başlığı aşı olduğu için sadece aşı bağlamında kararlarımın hiçbir doktor görüşünden etkilenmediğini çünkü söz konusu akademik çalışmaları bizzat okuyup karar vermeyi tercih ettiğimi söyledim sadece. Onun dışında gazete okur gibi günlük rutinimin bir parçası olarak bir çok farklı doktoru takip ederim. Çok değerli çalışmalara atıfla çok değerli bilgiler paylaşıyorlar. Fakat takip ettiğim doktorların ortak özelliği hekimliği patentli ilaç tacirliginden kurtarmaya çalışan erdemli algıladığım kişiler olmalarıdır. Bu vesileyle patentli ilaç kullanmadığımı da söylemiş oldum sanırım. Tıp ilaç patentlerinin alınmaya başlandığı son yüz yılda gelişmedi. Patentli ilacın tacirligini yapmayı reddeden gerçek tıp ise gelişmeyi yüz yıl önce bırakmadı. Yani şu an güya çok bilim sever insanların kocakarı ilacı diye itibarsizlastirmaya çalıştığı bitkiler, doğal mineraller insan bedeniyle uyumlu gerçek ilaçlardır. Sağolsunlar az sayıdaki fitoterapist doktor aracılığıyla zehirlenmeden bu ilaçlara ve güvenli kullanım bilgilerine ulaşma şansı yakalayabiliyoruz. Akupunktur, sujok, akupress gibi tedavi yöntemleri ise her zaman hayatımızın bir parçası. Tabi bunlardan medet ummak için en başta beslenmenin doğal olmasına özen gösteriyoruz. GDO'dan mümkün mertebe kaçınmak dahil. Allah herkesin evladını korusun ve doktora hastaneye muhtaç etmesin, olursa sadece acil durumlarda evladıma patentli ilaç tatbik edilmesine razı olabilirim. Ki zaten bu kadar yazdım ama konu bu da değil ki. Neden aşıların zararlarından bahsedebilmek için sağlık alanındaki diğer bütün tercihlerimi izah etmek durumunda kalayım? Benim doktor tercihimin, beslenme şeklimin literatürdeki çalışmaların sonuçlarıyla hiçbir ilgisi yok ki. Ben çalışmalardan haberdar fakat berbat yaşayan biri de olabilirim fakat bu yine bir çalışmadan bahsetmeme engel değil. Aşı karşıtlığının bir diğer problemi bu. Sizi tenzih ederek söylüyorum önce toplum sağlığı düşmanı cahiller ilan edilir, ardından dalga konusu yapılmaya çalışırsınız. Sabırla bir iki cümle ettikten sonra cahil iddiası kendiliğinden çürür ve bu sefer de ya bilim adamı sıfatınız ve sorumluluğunuz var gibi konuyu sizin kanıtlamanız beklenir ya da özel hayatınızdaki tercihlerinizle kendinizi kanıtlamak zorunda olduğunuz zannedilir. Oysa ben dahil bir çok aşı karşıtı sadece toplumsal duyarlılık sebebiyle kendi ailesi için emek verip, sorumluluk üstlenip ulaştığı bilgiyi paylaşıyor. Gerisi sizin bu başlıkta yapmaya çalıştığınız gibi önemsediği bilginin peşine düşüp kendi özel araştırmasını yapmak ve kendi kararını kendi vermek suretiyle ebeveyne düşüyor. Son olarak okumayı sevmiyoruz derken sizi hedef almamıştım, okunma ihtimali yüksek bir başlıkta emek verip yazdığım yazının daha çok kişiye ulaşmasını uzatarak engelleyecegimi bildiğimi ifade etmek istedim sadece.
 
Ben bu tarz yazıları okumuyorum örnek vermek gerekirse rota virüsü aşısı keşke devlet bunu da bünyesine alsa da maddi durumu olmayanlar da yaptırsa arkadaşım yaptırmadı çocuğu ishalden günlerce hastanede yattı ben bu tarz yazı ve paylaşımları okuma gereği duymuyorum çocukken kızamık olmuştum her yerimde bişeyler çıkmıştı okula gitmemiştim. Ne yani şimdi bu aşıyı vurdurmayalım mı aşı karşıtları korona aşısı çıkınca da lütfen vurdurmasınlar.
Kızımın 2 yaş mıydı 2.5 muydu tam hatırlayamadım aşısından sonra her hafta bı hastalığı oldu ve 2 hafta ishali durmadı. 1 hafta öksürük devam eden 1 hafta grip çocuk mahvoldu. Her aşıdan sonra huyu değişti. Uykusuzluk hırçınlık ... Ben yaptırmama kararı aldım. Ve evet korona aşısı çıksa dahi ne kızıma ne kendime yaptırmayacağım.
 
Kızımın 2 yaş mıydı 2.5 muydu tam hatırlayamadım aşısından sonra her hafta bı hastalığı oldu ve 2 hafta ishali durmadı. 1 hafta öksürük devam eden 1 hafta grip çocuk mahvoldu. Her aşıdan sonra huyu değişti. Uykusuzluk hırçınlık ... Ben yaptırmama kararı aldım. Ve evet korona aşısı çıksa dahi ne kızıma ne kendime yaptırmayacağım.
Her hafta bir hastalığı olmasını aşıya mı bağladınız kızım 3 yaşında 1 ay önce mesela her hafta bir rahatsızlığı oldu bir hafta ateşi yükseldi idrar yolu enfeksiyonu tam o geçti 2 hafta sonra gaz birikmiş bağırsaklarda gaz sancısı çocuk bunlar elbette hasta olabiliyor aşıyla alakalı olduğunu sanmıyorum uykusuzluk hırçınlık da çocuklarda dönem dönem oluyor biz yetişkinlerde dahi oluyor çocuklar da elbette insan nihayetinde siz hep mülayim misiniz arada sinirli olduğunuz hiç olmuyor mu 2 hafta ishali durmadı dediniz ya rota virüsü aşısını çocuğunuza yaptırmış mıydınız?
 
4. aya kadar tüm aşılarını yaptırdım lakin içim hiç rahat değildi. Çok okudum çok araştırdım ve yaptırmama kararı aldım. Mesela insanlar menenjit aşısı yaptırınca bir daha menenjit olmayacaklarını sanıyorlar halbuki menenjite sebep olan yüzlerce bakteri virüs mantar var aşı sadece birkaçından koruyor. Zatürre de aynı şekilde. Bizim zamanımızda menenjit veya zatüre aşısı yoktu. Kızamık aşısı olmuşum ancak şu an kanımda kızamık antikoru yok zaten aşılar belli bi süre koruyor. Yetişkinlikte karşılaşırsam kızamık çok daha ağır seyrediyor. O zaman tüm insanların tekrar aşılanması lazım neden sadece küçük çocuklar diye sorguluyorum mesela.
Birisi yazmış aşıların içinde domuz veya embriyo olduğunu sanmıyorum diye ama malesef var zaten prospektüslerinde yazıyor. Neyse daha çok şey varda herkes araştırsın okusun. Herkesin kendi kararı herkes evladı için en iyisini ister. Kimse kimseyi suçlamadan önce bunu düşünsün. Ben aşı karşıtı değildim ama araştırdıkça bu noktaya geldim. Aşı meftunu olan doktorlar olduğu kadar aşı karşıtı doktorlar da var.
Bilmiyorum belki yine yaptırırm bazı aşılarını ama bu kadar küçükken değil. Ayrıca korona aşısı asla olmayı düşünmüyorum.
 
4. aya kadar tüm aşılarını yaptırdım lakin içim hiç rahat değildi. Çok okudum çok araştırdım ve yaptırmama kararı aldım. Mesela insanlar menenjit aşısı yaptırınca bir daha menenjit olmayacaklarını sanıyorlar halbuki menenjite sebep olan yüzlerce bakteri virüs mantar var aşı sadece birkaçından koruyor. Zatürre de aynı şekilde. Bizim zamanımızda menenjit veya zatüre aşısı yoktu. Kızamık aşısı olmuşum ancak şu an kanımda kızamık antikoru yok zaten aşılar belli bi süre koruyor. Yetişkinlikte karşılaşırsam kızamık çok daha ağır seyrediyor. O zaman tüm insanların tekrar aşılanması lazım neden sadece küçük çocuklar diye sorguluyorum mesela.
Birisi yazmış aşıların içinde domuz veya embriyo olduğunu sanmıyorum diye ama malesef var zaten prospektüslerinde yazıyor. Neyse daha çok şey varda herkes araştırsın okusun. Herkesin kendi kararı herkes evladı için en iyisini ister. Kimse kimseyi suçlamadan önce bunu düşünsün. Ben aşı karşıtı değildim ama araştırdıkça bu noktaya geldim. Aşı meftunu olan doktorlar olduğu kadar aşı karşıtı doktorlar da var.
Bilmiyorum belki yine yaptırırm bazı aşılarını ama bu kadar küçükken değil. Ayrıca korona aşısı asla olmayı düşünmüyorum.
Çok güzel bir noktaya temas ettiniz. Aşıların koruyuculuğu ömür boyu değil ve acabalar yaratmamak için bu bilgi ebeveynlerle doğru düzgün hiç paylaşılmıyor. Madem aşının koruduğu hastalıklar inanılmaz tehlikeli ve madem aşısız çocuklar aşılı çocuklar için risk teşkil ediyor başta insanlarla yakın temas halinde olan sağlık çalışanları olmak üzere herkese antikor testi yapıp insanları korkuttukları ölümcül hastalıklara antikor geliştirememis olanları tespit etmeli ve aşı önermeli devlet.

Gebeler için de benzer bir durum soz konusu. Gebeleri durmadan tetanozla korkutuyorlar fakat gebeler üzerinde deney yapmak etik olmadığı için tetanoz aşılarının gebelerle yapılmış klinik deneyi yok. Asinin deneyi aslında korkudan aşıyı kabul eden gebelerle sahada yapılmış oluyor ve bir çok anne aşıdan sonra yaşadığı olumsuzluklardan bahsediyor. Madem yenidoğan tetanozu çok yaygın ve ölümcül o halde aşı gibi riskleri prospektüsünde zaten yazan bir ilaca gebeleri maruz birakmak yerine neden evlenen her kadına sağlık ocaklari olası gebeliklere karşı tetanoz aşısı bildiriminde bulunmuyor? Tetanoz aşısı güya 10 yıl koruyormuş, madem öyle evli kadınlar 10 yilda bir antikor testine çağrılıp tetanoz aşısı önerilsin ve boylece gebeler aşı olmak zorunda bırakılmasın. Bunu yapmak ne kadar zor olabilir? Fakat nedense kimse bu noktalara odaklanmadan tek risk grubu gebe ve hamileler gibi sürekli gebelerin ve bebeklerin risk altinda olduğu korkusunu pompalayan haberlerle sadece gebe ve bebeklere odaklı bir aşı propagandası izliyoruz. Tam da Bill Gates'in innovating to zero adlı konuşmasında bahsettigi insan nüfusunun yuzde 15 azaltılması projesinde hayalini kurduğu gibi.
 
Çok güzel bir noktaya temas ettiniz. Aşıların koruyuculuğu ömür boyu değil ve acabalar yaratmamak için bu bilgi ebeveynlerle doğru düzgün hiç paylaşılmıyor. Madem aşının koruduğu hastalıklar inanılmaz tehlikeli ve madem aşısız çocuklar aşılı çocuklar için risk teşkil ediyor başta insanlarla yakın temas halinde olan sağlık çalışanları olmak üzere herkese antikor testi yapıp insanları korkuttukları ölümcül hastalıklara antikor geliştirememis olanları tespit etmeli ve aşı önermeli devlet.

Gebeler için de benzer bir durum soz konusu. Gebeleri durmadan tetanozla korkutuyorlar fakat gebeler üzerinde deney yapmak etik olmadığı için tetanoz aşılarının gebelerle yapılmış klinik deneyi yok. Asinin deneyi aslında korkudan aşıyı kabul eden gebelerle sahada yapılmış oluyor ve bir çok anne aşıdan sonra yaşadığı olumsuzluklardan bahsediyor. Madem yenidoğan tetanozu çok yaygın ve ölümcül o halde aşı gibi riskleri prospektüsünde zaten yazan bir ilaca gebeleri maruz birakmak yerine neden evlenen her kadına sağlık ocaklari olası gebeliklere karşı tetanoz aşısı bildiriminde bulunmuyor? Tetanoz aşısı güya 10 yıl koruyormuş, madem öyle evli kadınlar 10 yilda bir antikor testine çağrılıp tetanoz aşısı önerilsin ve boylece gebeler aşı olmak zorunda bırakılmasın. Bunu yapmak ne kadar zor olabilir? Fakat nedense kimse bu noktalara odaklanmadan tek risk grubu gebe ve hamileler gibi sürekli gebelerin ve bebeklerin risk altinda olduğu korkusunu pompalayan haberlerle sadece gebe ve bebeklere odaklı bir aşı propagandası izliyoruz. Tam da Bill Gates'in innovating to zero adlı konuşmasında bahsettigi insan nüfusunun yuzde 15 azaltılması projesinde hayalini kurduğu gibi.
Sanki tek risk grubu gebeler gibi sürekli gebeleri tetanozla korkutarak aşılamak- üstelik dediğiniz gibi gebeler üzerinde yeterince deney yapılmış olması imkansız- başlı başına irdelenmesi gereken bir konu zaten. Bende yaptırdım malesef çok pişmanım şu an
Bill Gates desen iyilik meleği ! Dışkı yoluyla bulaşan çocuk felci için Afrikadaki kanalizasyon ve temiz su olanaklarını geliştirmeye çalışmak yerine aşı üretmeyi tercih ediyor🤓. Dediğiniz konuşmada aslında amacını açıkça söylüyor ne kadar uğraşsamda söylediklerini aklayacak bir taraf bulamıyorum
Keşke aşılar çok minnoş toz pembe bir şey olsa da gözümüz kapalı aşılatsak bizde çocukları bu kadar irdelemesek
 
4. aya kadar tüm aşılarını yaptırdım lakin içim hiç rahat değildi. Çok okudum çok araştırdım ve yaptırmama kararı aldım. Mesela insanlar menenjit aşısı yaptırınca bir daha menenjit olmayacaklarını sanıyorlar halbuki menenjite sebep olan yüzlerce bakteri virüs mantar var aşı sadece birkaçından koruyor. Zatürre de aynı şekilde. Bizim zamanımızda menenjit veya zatüre aşısı yoktu. Kızamık aşısı olmuşum ancak şu an kanımda kızamık antikoru yok zaten aşılar belli bi süre koruyor. Yetişkinlikte karşılaşırsam kızamık çok daha ağır seyrediyor. O zaman tüm insanların tekrar aşılanması lazım neden sadece küçük çocuklar diye sorguluyorum mesela.
Birisi yazmış aşıların içinde domuz veya embriyo olduğunu sanmıyorum diye ama malesef var zaten prospektüslerinde yazıyor. Neyse daha çok şey varda herkes araştırsın okusun. Herkesin kendi kararı herkes evladı için en iyisini ister. Kimse kimseyi suçlamadan önce bunu düşünsün. Ben aşı karşıtı değildim ama araştırdıkça bu noktaya geldim. Aşı meftunu olan doktorlar olduğu kadar aşı karşıtı doktorlar da var.
Bilmiyorum belki yine yaptırırm bazı aşılarını ama bu kadar küçükken değil. Ayrıca korona aşısı asla olmayı düşünmüyorum.
Zatürre ve menenjit icin söylediklerinize katılıyorum. Bildiğim kadarıyla menenjitin a,b,y, bir de z mıydı bir kaç tipi var evet. Zaten menenjit bizim ülkemizde salgın olan bir hastalık degil. Ne yazık ki ben B tipi meginkokok a bağlı menenjit aşısının 1 dozunu çocuğuma yaptırdım ve geri kalanı yaptırmama kararı aldim. Pisman oldum yaptirdigima ABD.de 10 yaşından sonra uygulanıyormuş belki bende ileride yaptırırım yani bu kadar küçükken degil.. diğerlerini yaptircam. Su çiçeği kızamık salgın ve size şöyle soyleyim; ben turkiye nin en doğal meyve sebzesinin ve en çok el yapımı sofra gıdalarının bulunduğu bir yerde yaşıyorum. Yani şöyle deyim market ürünü neredeyse yemiyorum yumurta tereyağ zeytinyağı tavuk vs vs.. ve Cok ta havası temiz bir yerde yaşıyorum ama güvenlik gereği soyleyemicem bunu ancak yediklerime yine de cok güvenmiyorum bağışıklığıma da güvenmiyorum kendi adıma. Bir sürü de rahatsızlığım var;tiroid,boyun fıtığı,düzleşmesi,polikistik over; fibromiyalji 12 senedir gerilim tipi baş ağrısı ile mücadele ediyorum ve alternatif tıp hic bir şekilde bana etki etmiyor diyebilirim yani ya denk gelmedim ya da cok uğraşmadım ağır ilaçlar içmeden iyilesemiyorum boynum ağrımaya basladigi zaman mesela.. Ben 25 sene once hepatit B aşısı oldum ve evlenirken kan verdiğimde kanımda antikor çıktı. Esim de çıkmadı aşı da olmamış,hastalığı da geçirmemiş. Ona aşı ol dediler ama olmadi😁
Yani sanirim biraz kişiden kişiye gore değişen bir durum bu ama aşılar evet korumuyor ya da uzun vadede bağışıklık sağlamıyor.
Bildiğim kadarıyla tetanoz aşısı 10 sene de bir yenilenmesi gereken bir aşı
Zaten bir insanın tetanoz olma ihtimali yok gibi birşey diye biliyorum ama şu çiçeği kızamık turu hastalıklar cok var. (Cocuk felci vakasi da duymadim)
Su çiçeği 2008 senesinden beri uygulaniyormus çocuklar artık geçirmiyormuş demişti doktorumuz guyaa (artik doktorumuz degil o da ayrı bir konu) ben mesela geçirdim kolayda atlattım. Ama yetişkin cağda daha ağır seyredeceğini bende duymuştum hatta sahitte olmuştum bir tanidigimin yüzü gözü heryeri sisti 36 yasinda falan yakalanmisti . Zatürre de geçirdim hemde çok küçükken ilkokula giderken 10 gün rapor almıştık okuldan hic unutmam onu da atlattım. Tabi hangi tipi nesi onu o kadar hatırlamıyorum 😁

Açıkçası biraz korkudan biraz vicdan dan biraz tecrübelerim biraz da esim ile ortak nokta bulamayasımızdan dolayı yaptırıyorum. Her asi benim icin zaten zulüm oluyor bu da bir gercek
Cocugun ateşini ölçüp duruyorum falan herkes gibi.. Ya aslında olayın derinine insek hastalık diye birşey de yok ama bunları burada yazamıyorum 😁 ya dine kayacak konu ya başka yerlere o sebeple
Mesela benim vücudumda olan rahatsizliklarin hepsinin ama hepsinin sebebi stres🤦🏼‍♀️ 50 tane doktora gittim bir tanesi beni iyi etmedi mesela ama deseler ki baş ağrısının aşısını bulduk valla koşa koşa yaptırırım :) ha ama bende corona aşısı olmam.
 
Canım Merhaba şükür iyi bizim kuzu 6 sında 4. Ay aşılarını vurduracağız inşallah..Uyku düzenimiz biraz karışık 😊Ama genel olarak daha iyi gaz sorunumuz kalmadı gibi..

Siz ne durumdasınız canım?
Iyi maşallah canim. Düzelir inşallah o da zamanla. Gaz sorunu tabi biter bu aylarda ama 6 ay sürende varmis sanırım.
Bizde iyiyiz şükür az sonra 4.ay aşılarını olacak
 
X