Ay bu benim! Seneler önce çalıştığım uluslararası firmanın yurtdışındaki üst seviye yöneticilerine fabrikada bir sunum yapıyorum, üretim alanındayız. Benim surat pancar olmuş, pıtır pıtır ter akıyo alnımdan. Adam yürürken geldi omzumdan tuttu, “sen anlattığın işi hepimizden iyi biliyorsun, rahat ol” dedi. Tabi o gün geçmedi benim bu heyecanlı halim ama yazdım bunu kafaya, zamanla da alıştım bu fikre.
Çok hızlı anlatmazsam kimse bu işi bildiğime inanmaz sanıyordum, o yüzden de bir soru geldi mi hemen cevap vermeye çalışırdım. Şimdi daha yavaş konuşuyorum, aralarda oyalayıcı, karşıdakinin dikkatini uyanık tutacak bir iki şey karıştırıyorum, o arada da hem cevabı düşünmüş hem de biraz rahatlamış oluyorum :)