- 6 Haziran 2015
- 555
- 242
- 103
- Konu Sahibi PapatyamsiHatun
-
- #41
Aynı kanaatteyimBu yazıyı yazabilicek kadını üzen adamda öküzlüğüne doymasın.
Cok akici bir türkceniz ve yazi niz var .sizin yerinizde olsam roman yazmaya baslardim.bunlari bu yazdiklarinizi ,yasantinizi kaleme alin gecmisede sunger cekin erkek iste tabiatinda var ökuzluk ...Bi hediyenin parçası olan o küçücük karton beni buraya getirdi. Çünkü birileri bi şeyler söylemeliydi. Aslında satırlarda konuşur, ama yüzüme çarpılması gereken şeyleri yutar onlar, kırmazlar daha fazla parçalanıp ufalanmış kalbimi..
Önce bitmişti ilişkimiz. Sonra yine bitti. Bi kez daha, bi kez daha, ve dün gece son kez daha bitti.. Son veda hissediliyormuş. Mesela diyormuşsun ki kendi kendine, '' ümit etme.. '' '' hatırla sana eski sevgilisinide anlatmıştı, onunda numarasını engellememişti, onuda sosyal medya hesaplarından hemen çıkarmamıştı..'' '' hatırla, sen bunca şeyi ne kadar sonradan öğrenmiştin ! ''
'' Hisset kim bilir kaç kere ihanete uğradın..''
Sadece çatır çatır sevişmeli mi insan ihanet etmiş olmak için ? Kısacık bir an.. Aklından başkasını geçirdiğin, başkasını düşündüğün, başkasına dönüp baktığın küçücük bir an.. Küçücük bir hayal kırıntısı belkide.. Ufak bir anı parçacığı, durup öylece izlediğin !
İnsan hep çok sonradan mı görür gözünün önünde yaşanıp bitenleri ?
Eğer bu sevdiğinse çok sonradan görüyormuş.. Yok yok ! Gözünün önünde pankart açsa kör, tutup açık açık anlatsa sağır oluyormuş insan !
Konduramıyormuş..
Başkasının sevdiceğine çatır çatır yorum yapmak çok kolay ! Konu sen olunca, o karşıdan bakan mantıklı gözler bir anda pembe gözlüklü iyimserlik abidesine dönüşüyormuş..
Vazgeçtim ben bu gece.. Bende herkesim. Bende o biten ilişkinin, unutulup yiten kadınıyım.. Ve geceler sonra, o da, vazgeçen bir kadının kalbinden sürgün edilen adam olacak..
Küçücük bir karton.. Anlam dolu bir kolyenin, saçma sapan sertifikası ! Ne ara, ne diye koymuşum onu günlüğümün arasına diye düşünürken kolyeyi görmemek için sakladığımı, sertifikayı da kolyeyi saklama sebebimi yazdığım sayfanın arasına sıkıştırıverdiğimi hatırladım.
Ne içler acısı bir tablo.. Ne donuk bi fotoğraf karesi.. Tamda soğuk bir sonbahar gecesine yaraşır türden..
Kartona dokundum.. Dokundum dokundum ve biraz daha.. Acaba elleri, kartonun şurasına da değmişmidir ? Hoş, değmiş olsa bile izi kalmışmıdır bu zamana ? Dudaklarıma götürdüm.. Ne bir tat, ne biraz koku.. İstemsiz yaşlar boşanıverdi gözümden.
Ağlıyorsun da be kadın, neye ağlıyorsun yahu !
Seninle keyfice oynadığına mı, geçen 1,5 yıla mı, geçirttiği sinir krizlerine mi, içine bıraktığı o kandırılmışlık hissine mi, yoksa şu karton parçasına mı ?!
En zoru da aslında, ardından '' iyi adamdı be ! '' diyemiyorsun. '' İyi adamdı ama yürümedi işte.. '' diyebilmek için, içime içime damlayan kanlar feda ederdim ben lakin ne yazık ki '' keşke tanıdığım gibi, keşke olduğunu sandığım gibi biri olsaydı '' demekle geçiştiriyorum.. Yada yetiniyorum diyelim. Yada mecbur kaldım demek daha doğru olur.. Yada ne bileyim işte öyle bi şey.
Sanırım kendimi durdurmam gerekiyor. Yoksa devam etmeye kalkarsam size okumanız için sayfa sayfa yazılar bırakacağım buraya..
Bu gecede böyle işte.. Ama olsun be ! Varsın böyle olsun. N'apalım ?
Canım yaa senin yazılarını gördükçe bende umutlanıyorum. İnşallah bende bir gün senin gibi şükredebilirim.Eskiden ben de böyle yazardım yazardım gecelerce sayfalarca.. Bir sürü oldular. Ben o adamı 8Yıl her an yaşadım. Unutamadım. En sonunda herşeyi her anıyı yaktım. Bir daha da hiç yazmadım, yazamıyorum.. Defalarca denedik biz.. En sonunda ne oldu biliyo musun? Benim duygullarım öldü, yaptıklarından tiksindim. İlgilenmez oldum. Bu sefer de o pesımden koşmaya başladı. Geri onu sevmem için uğraştı. O da artık evlenilecek kız arıyordu. Gözü kapalı aldatabılecegı. Aldattıgında gıkını çıkarmayacak...
Her neyse kardesım.. Bır zaman gectı bırıyle tanıştım. Sevmek sevilmek güven sadakat ınsanlık neymıs adam nasıl olurmuş gordum. Kısa zamanda da evlendım. İnan duygusal erkekler de var. Sımdı dıyorumkı o gerızekalıyla boşuna vakıt harcamışım en güzel duygularımı yok etmısım. Ama ıste elınden gelmıyo ınsanınçekeceksın. Kötüyü gördükten sonra iyiyi anlayacaksın..
Canım yaa senin yazılarını gördükçe bende umutlanıyorum. İnşallah bende bir gün senin gibi şükredebilirim.
Ben o romantikliğimi yitirdiğimin şimdiden farkındayım aslında :)O okuz yuzunden romantikligimi yitirdim. Simdi esim cok duygusal romantik suprizler yapiyor. Ben hep bozuyorum :) simdiki yasadigin su hislerin yan etkileri boyle olucak isteama boyle daha eglenceli. Ben iliskinin komik tarafiyim. Hatta cinsel tarafiyim. Erkek gibi dusunuyorum. Esim romantik duygusal sen de oyle olacan zamanla oluyor
Ben o romantikliğimi yitirdiğimin şimdiden farkındayım aslında :)
Önceden hep yazardım ben, şimdi yok tık yok. Bildiğin has odun gibi takılıyorum
Bi hediyenin parçası olan o küçücük karton beni buraya getirdi. Çünkü birileri bi şeyler söylemeliydi. Aslında satırlarda konuşur, ama yüzüme çarpılması gereken şeyleri yutar onlar, kırmazlar daha fazla parçalanıp ufalanmış kalbimi..
Önce bitmişti ilişkimiz. Sonra yine bitti. Bi kez daha, bi kez daha, ve dün gece son kez daha bitti.. Son veda hissediliyormuş. Mesela diyormuşsun ki kendi kendine, '' ümit etme.. '' '' hatırla sana eski sevgilisinide anlatmıştı, onunda numarasını engellememişti, onuda sosyal medya hesaplarından hemen çıkarmamıştı..'' '' hatırla, sen bunca şeyi ne kadar sonradan öğrenmiştin ! ''
'' Hisset kim bilir kaç kere ihanete uğradın..''
Sadece çatır çatır sevişmeli mi insan ihanet etmiş olmak için ? Kısacık bir an.. Aklından başkasını geçirdiğin, başkasını düşündüğün, başkasına dönüp baktığın küçücük bir an.. Küçücük bir hayal kırıntısı belkide.. Ufak bir anı parçacığı, durup öylece izlediğin !
İnsan hep çok sonradan mı görür gözünün önünde yaşanıp bitenleri ?
Eğer bu sevdiğinse çok sonradan görüyormuş.. Yok yok ! Gözünün önünde pankart açsa kör, tutup açık açık anlatsa sağır oluyormuş insan !
Konduramıyormuş..
Başkasının sevdiceğine çatır çatır yorum yapmak çok kolay ! Konu sen olunca, o karşıdan bakan mantıklı gözler bir anda pembe gözlüklü iyimserlik abidesine dönüşüyormuş..
Vazgeçtim ben bu gece.. Bende herkesim. Bende o biten ilişkinin, unutulup yiten kadınıyım.. Ve geceler sonra, o da, vazgeçen bir kadının kalbinden sürgün edilen adam olacak..
Küçücük bir karton.. Anlam dolu bir kolyenin, saçma sapan sertifikası ! Ne ara, ne diye koymuşum onu günlüğümün arasına diye düşünürken kolyeyi görmemek için sakladığımı, sertifikayı da kolyeyi saklama sebebimi yazdığım sayfanın arasına sıkıştırıverdiğimi hatırladım.
Ne içler acısı bir tablo.. Ne donuk bi fotoğraf karesi.. Tamda soğuk bir sonbahar gecesine yaraşır türden..
Kartona dokundum.. Dokundum dokundum ve biraz daha.. Acaba elleri, kartonun şurasına da değmişmidir ? Hoş, değmiş olsa bile izi kalmışmıdır bu zamana ? Dudaklarıma götürdüm.. Ne bir tat, ne biraz koku.. İstemsiz yaşlar boşanıverdi gözümden.
Ağlıyorsun da be kadın, neye ağlıyorsun yahu !
Seninle keyfice oynadığına mı, geçen 1,5 yıla mı, geçirttiği sinir krizlerine mi, içine bıraktığı o kandırılmışlık hissine mi, yoksa şu karton parçasına mı ?!
En zoru da aslında, ardından '' iyi adamdı be ! '' diyemiyorsun. '' İyi adamdı ama yürümedi işte.. '' diyebilmek için, içime içime damlayan kanlar feda ederdim ben lakin ne yazık ki '' keşke tanıdığım gibi, keşke olduğunu sandığım gibi biri olsaydı '' demekle geçiştiriyorum.. Yada yetiniyorum diyelim. Yada mecbur kaldım demek daha doğru olur.. Yada ne bileyim işte öyle bi şey.
Sanırım kendimi durdurmam gerekiyor. Yoksa devam etmeye kalkarsam size okumanız için sayfa sayfa yazılar bırakacağım buraya..
Bu gecede böyle işte.. Ama olsun be ! Varsın böyle olsun. N'apalım ?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?