Ayrılmalı mıyız artık? Gitmeli miyim bu yerden ?

kkbotikk

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
9 Nisan 2025
3
2
1
30
Merhaba,

2 senelik bir ilişkim var. (31-36) Maddi durum, aileler vs gibi genel konularda bir sorunumuz yok. Anne babası çok saygılı, sevdiğim insanlar. Birlikte iş yapmamıza rağmen bir kez bile müsait misin diye yazmadan aramayan, beni el üstünde tutan bir aile. Kendisi de efendi, sevecen, yakışıklı birisi. Evlenmeyi düşünüp konuştuğumuz bir evredeyiz.

Benim sorunum sevgilimin hayata karşı hiç bir isteği ve tutkusunun olmaması. Dışarı çıkmak, film izlemek, ufak bir yürüyüş, gitar çalışmak birlikte (o konservatuar mezunu ben de çalabiliyorum), spor, konser, dizi ne bileyim ya aklınıza gelebilecek hiç bir şeyi yapmak istemiyor. Arkadaşlarımız çağıracak falan da anca öyle çıkarız, onda bile planı biz yapmayız. Evde ev işlerini yapmıyorsa yemek, köpeğe bakmak gibi sadece oyun oynuyor. 2 yıldır sadece oyun.

Sen ne yapıyorsun derseniz ilk sene o kadar çok şey yaptım ve planladım anlatamam. Çoğuna gelmedi zaten ki bu gelmediği etkinlikler konser, randevu çok zor bulunan bir restorant falan. Bu 2 senede benim ağlama ve zırlamalarım olmadan kaç kez dışarı çıktık birlikte 0.

Dışarı çıkmak da değil mesele ama ben geceden beri ağladığım için kendimi tam ifade edemiyor olabilirim, kusura bakmayın. Ben bir haftadır tatildeydim doğum günümde geldim. Bana kendi en sevdiği pastayı almış ve bi de hediye. Dışarı çıkalım falan yok yine ki kendisi bir arkadaş grubundaki herkesi her doğum günlerinde yemeğe çıkarır. Sorun değil zaten pavlovun köpeği olduğum için artık alıştım bu özensizliklere. Çarşambadan pazara sadece evde oturduk. O işe gitti ben izindeyim geldi yemek yedi oyun oynadık ayrı ayrı. Günlerce.

Dün ilk defa kendisi ben bir şey demeden film izleyelim dedi. Önce 2 saat film beğenmedi öyle de sinefildir. Sonra açtı filmi uyudu? Çok sinirim bozuldu ağladım ya saatlerce sonra uyandı gördü bir şey yok falan derken ben de uyumuşum. Sabah kalktı sana ne oldu, ben çok üzüldüm, sabaha kadar uyuyamadım düşünmekten, neyin var, ben ne yaptım vs vs . Ya ömür mü geçer konuşup, paylaşmadan. Bir dizi izleyip üzerine konuşamayacaksam, iki yürüyüş alışveriş yapamayacaksam ne önemi var ki hiç bir şey paylaşmayınca konuşulacak tek konu insanlar ve dedikodu ee ona da ben gelemem. Arkadaşken böyle değil miydi derseniz değildi valla size yemin ederim onu arkadaş olduğumuz 2 sene boyunca sevgili olduğumuz 2 seneden daha çok dışarda görmüşümdür.

Ama mesela tatilde tüm evimi silmiş, süpürmüş, çamaşırları toplamış, mutfak dolap içlerini bile silip düzenlemiş. Bir kez bana bağırdığını bilmem, asla insanların sınırlarımızı geçmesine izin vermez, maddi olarak her zorlandığımda destek olmuştur, eskiden arkadaştık bir kaç sene bir tane kadına çirkince hareket ettiğini görmedim duymadım, benim arkadaşlarıma hep iyi ve verici davranır. Kendi evini satışa koydu benim istediğim yerde oturabilmek için, en son ne zaman tartıştık bilmem.

Ne önemli neye bakmalıyım bilmiyorum ama bu film olayı gerçekten şartel attırdı geceden beri çocuk gibi ağlıyorum. Bir de köpek sahiplenmişti yeni sevgili olduğumuzda bana hiç bağlanmam gibi geliyordu ancak köpek şimdi benim oldu ve korkunç düşkünüm ona. O da kalacak onda.

Nelere dikkat etmeli sizce bu ilişkide nasıl yol almalıyım? Anlatım bozuklukları için üzgünüm hala sinirim bozuk ağlıyorum.

Saadet diliyorum size beyaz güllerden :)
 
Merhaba,

2 senelik bir ilişkim var. (31-36) Maddi durum, aileler vs gibi genel konularda bir sorunumuz yok. Anne babası çok saygılı, sevdiğim insanlar. Birlikte iş yapmamıza rağmen bir kez bile müsait misin diye yazmadan aramayan, beni el üstünde tutan bir aile. Kendisi de efendi, sevecen, yakışıklı birisi. Evlenmeyi düşünüp konuştuğumuz bir evredeyiz.

Benim sorunum sevgilimin hayata karşı hiç bir isteği ve tutkusunun olmaması. Dışarı çıkmak, film izlemek, ufak bir yürüyüş, gitar çalışmak birlikte (o konservatuar mezunu ben de çalabiliyorum), spor, konser, dizi ne bileyim ya aklınıza gelebilecek hiç bir şeyi yapmak istemiyor. Arkadaşlarımız çağıracak falan da anca öyle çıkarız, onda bile planı biz yapmayız. Evde ev işlerini yapmıyorsa yemek, köpeğe bakmak gibi sadece oyun oynuyor. 2 yıldır sadece oyun.

Sen ne yapıyorsun derseniz ilk sene o kadar çok şey yaptım ve planladım anlatamam. Çoğuna gelmedi zaten ki bu gelmediği etkinlikler konser, randevu çok zor bulunan bir restorant falan. Bu 2 senede benim ağlama ve zırlamalarım olmadan kaç kez dışarı çıktık birlikte 0.

Dışarı çıkmak da değil mesele ama ben geceden beri ağladığım için kendimi tam ifade edemiyor olabilirim, kusura bakmayın. Ben bir haftadır tatildeydim doğum günümde geldim. Bana kendi en sevdiği pastayı almış ve bi de hediye. Dışarı çıkalım falan yok yine ki kendisi bir arkadaş grubundaki herkesi her doğum günlerinde yemeğe çıkarır. Sorun değil zaten pavlovun köpeği olduğum için artık alıştım bu özensizliklere. Çarşambadan pazara sadece evde oturduk. O işe gitti ben izindeyim geldi yemek yedi oyun oynadık ayrı ayrı. Günlerce.

Dün ilk defa kendisi ben bir şey demeden film izleyelim dedi. Önce 2 saat film beğenmedi öyle de sinefildir. Sonra açtı filmi uyudu? Çok sinirim bozuldu ağladım ya saatlerce sonra uyandı gördü bir şey yok falan derken ben de uyumuşum. Sabah kalktı sana ne oldu, ben çok üzüldüm, sabaha kadar uyuyamadım düşünmekten, neyin var, ben ne yaptım vs vs . Ya ömür mü geçer konuşup, paylaşmadan. Bir dizi izleyip üzerine konuşamayacaksam, iki yürüyüş alışveriş yapamayacaksam ne önemi var ki hiç bir şey paylaşmayınca konuşulacak tek konu insanlar ve dedikodu ee ona da ben gelemem. Arkadaşken böyle değil miydi derseniz değildi valla size yemin ederim onu arkadaş olduğumuz 2 sene boyunca sevgili olduğumuz 2 seneden daha çok dışarda görmüşümdür.

Ama mesela tatilde tüm evimi silmiş, süpürmüş, çamaşırları toplamış, mutfak dolap içlerini bile silip düzenlemiş. Bir kez bana bağırdığını bilmem, asla insanların sınırlarımızı geçmesine izin vermez, maddi olarak her zorlandığımda destek olmuştur, eskiden arkadaştık bir kaç sene bir tane kadına çirkince hareket ettiğini görmedim duymadım, benim arkadaşlarıma hep iyi ve verici davranır. Kendi evini satışa koydu benim istediğim yerde oturabilmek için, en son ne zaman tartıştık bilmem.

Ne önemli neye bakmalıyım bilmiyorum ama bu film olayı gerçekten şartel attırdı geceden beri çocuk gibi ağlıyorum. Bir de köpek sahiplenmişti yeni sevgili olduğumuzda bana hiç bağlanmam gibi geliyordu ancak köpek şimdi benim oldu ve korkunç düşkünüm ona. O da kalacak onda.

Nelere dikkat etmeli sizce bu ilişkide nasıl yol almalıyım? Anlatım bozuklukları için üzgünüm hala sinirim bozuk ağlıyorum.

Saadet diliyorum size beyaz güllerden :)
Şikayetçi olduğun konularda oldukça haklısın. Paylaşım olmadan ilişkiyi sürdürmek çok zor. Ama anladığım kadarıyla eğitimli kibar düşünceli de bir insan erkek arkadaşınız. Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla birlikte yaşiyorsunuz. Tabi evlenmeden önce birlikte yaşamanın avantajları var karşı tarafı daha yakından tanıyorsun ama dezavantajı ilişki daha çabuk monotonlaşıyor. Erkekler bir süre sonra bu monotonluktan hoşlanıyor bana kalırsa. Bence ilişkinizi hemen bitirmeyin profesyonel bir yardım alın ben sevgilinizin buna karşı çıkacağını sanmiyorum. Belki bu hayata karşı donukluğunun altından başka bir sebep çıkar. Mutlaka çözüm için çaba harcayın 🌸
 
Eh tabi tartismazsiniz siz icin icin agliyorsunuz sonra hayata devam ediyorsunuz
Aglayip sizlanmadan disari ciktigimizi hatirlamiyorum diyorsunuz
Bu adami surekli ittirmeniz gerekiyor
Yakisikliymis ailesi cok iyiymis falan bunlar fis kaliyor diger seylerin yaninda
Adam daha evlenmeden salmis 70lik emekliye baglamis evlenince tek aksiyon balayiniz olur sanirim onu da evde gecirmek istemezse
Benim esimde oturup 3 saatlik film izleyemez o huyuna sinir olurum ama isten yorgun gelse bile bizi disari cikarir evde bunalmissinizdir der ben yok ya evde takilalim derim en azindan cikip biraz park dolasip bi dondurma yiyip donelim havamiz degissin der
Bende pek disari heveslisi degilimdir ama tum gun ev isi cocuk yoruluyorum belki ondandir
Sizde henuz bunlar da yok
Oturup saglam bi konusma yapmaniz gerekiyor
 
Şikayetçi olduğun konularda oldukça haklısın. Paylaşım olmadan ilişkiyi sürdürmek çok zor. Ama anladığım kadarıyla eğitimli kibar düşünceli de bir insan erkek arkadaşınız. Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla birlikte yaşiyorsunuz. Tabi evlenmeden önce birlikte yaşamanın avantajları var karşı tarafı daha yakından tanıyorsun ama dezavantajı ilişki daha çabuk monotonlaşıyor. Erkekler bir süre sonra bu monotonluktan hoşlanıyor bana kalırsa. Bence ilişkinizi hemen bitirmeyin profesyonel bir yardım alın ben sevgilinizin buna karşı çıkacağını sanmiyorum. Belki bu hayata karşı donukluğunun altından başka bir sebep çıkar. Mutlaka çözüm için çaba harcayın 🌸
Cevabınız için teşekkür ederim ama birlikte yaşamıyoruz 2 ayrı ev var, birbirimizde anahtarımız var da tabii çok kalınıyor birlikte. O ben tatilden döndüğümde evimi temiz bulayım rahat edeyim diye temizlemiş.
 
Cevabınız için teşekkür ederim ama birlikte yaşamıyoruz 2 ayrı ev var, birbirimizde anahtarımız var da tabii çok kalınıyor birlikte. O ben tatilden döndüğümde evimi temiz bulayım rahat edeyim diye temizlemiş.
Valla düşünceli çocukmuş ben birlikte yaşiyorsunuz kendi kirletti kendi temizledi sandım 🤭 siz açık açık konuştunuz mı peki kendisiyle? İlişkinin her daim dinamik kalması pek mümkün değil ,tabi sizinki biraz abartı olmuş. Bana biraz asosyal gibi geldi.Ben yine terapiden yanayım mutlaka iyi gelir pişman olmazsınız.
 
Bazıları sakinliği sever,asosyaldir ...
Bazıları dışa dönüktür ,dışarı çıkmayı sever,eve girmek istemez .
Bence seviyorsanız.. aynı burda anlattiginiz gibi anlatın duygularınızı.. ben şöyle olsun isterim,böyle vakit geçirmekten hoşlanırım diyin.. oda anlatsın..
Sonra ortak paydada bulusun,biraz onun isteği,biraz sizin isteginiz bölüşün günleri ,yazın bir yere
Seviyorsanız ,oda iyi insan olmaya çalışan biri ise cabalamaya deger bence .
 
Kendinizi çok güzel ifade etmişsiniz öncelikle:) Ağlamanız, yorgunluğunuz, kırgınlığınız tamamen haklı. Bu ilişkide duygusal olarak yalnız kalmışsınız çünkü içinizdeki o paylaşma arzusu, birlikte yaşama, birlikte hissetme ihtiyacı karşılanmıyor. Siz duygusal anlamda olgunsunuz, hayatla bağ kurmak istiyorsunuz. Yürüyüş, film, dizi, sohbet, paylaşım, anlamlı vakitler sizin için bir ilişkiyi ilişki yapan, canlı tutan şeyler. Fakat karşınızdaki insan hayata karşı tutkusunu, enerjisini, heyecanını kaybetmiş gibi.

Bu bir kişilik özelliği de olabilir, bir dönemsel depresyon ya da kaçış mekanizması da olabilir. 2 yıldır sadece oyun oynayıp belli rutinleri yerine getirerek erkek arkadaşınız hayatı sadece pasif olarak tüketiyor. Kendisi evin işlerini yapıyor, sadık, saygılı, tartışmıyor, sizi ezmiyor. Bunlar çok değerli özellikler ama bunlar tek başına bir ömürü beraber geçirmek için gerekli olan motivasyonu ve tutkuyu sağlamaz. Uzun vadede önemini yitirmeye, gözünüzde sıradanlaşmaya başlarlar çünkü insan ilişkide sadece huzur aramaz, anlam heyecan tutku da arar. Başka türlü doyumlu bir ilişki olmaz.

Kendinize sormanız gereken bazı sorular var. Bu iyi yanlar sizin ilişkideki kırılmışlığınızı, yalnızlığınızı telafi ediyor mu? Eğer cevabınız hayır ise, işte orada bir şeyler bitmeye başlamış demektir.
İlişkiyi kurtarmak mümkün mü? Buradan bakınca bence mümkün ama yalnızca sizin çabanızla olmaz. Karşı tarafın da istemesi lazım. Bu adam ilişkisini garanti görme kafasından çıkıp “bir şeyler yapmam lazım, bu ilişkiyi canlı tutmalıyım, yoksa kaybedeceğim” endişesini yaşamalı. Düzgünce karşınıza alıp konuşun, ne istediğinizi açıkça ifade edin. Beraber çift terapisine gidebilirsiniz daha profesyonel bir destek gerekiyorsa mesela.

Bir de köpeğinize bağlılığınızı çok iyi anlıyorum fakat şu aşamada duygusal netliğinizi köpekle karıştırmayın. Onunla bağınız kopmayacak, sizde kalabilir ya da ayrılık olursa zaman zaman görürsünüz. Sizin sevginizin karşılığı sessizlik olmamalı. Doğum gününüzde beklediğiniz şey kutlanılması ya da iki lokma pastayla ritüellerin yerine getirilmesi değil, bir özen bir iyi ki doğmuşum hissinin hissettirilmesiydi muhtemelen. Bu olayı anlatırken görünürde sorun olmayan bir kısımdan bahsediyor gibisiniz ama boşuna yazmadınız, küçük olaylarla derinlerde biriken kırgınlığı kendiniz bile farkında değildiniz belki.

Sizi seven ama görmeyen birinin gölgesinde yaşamayın. Bu adam iyi biri gibi ama hayata ortak değil, size eşlik etmiyor. Sizi seviyor olabilir ama sevmek = yetmek değil. Siz bu ilişkiyi tek başınıza yaşıyorsunuz.Net olun, kararlı olun. Konuşmadan sonra düzelmeler görmezseniz ayrılın. Seviyorum diyebilirsiniz lakin düzelmeyen birini bazen bırakmak sevginin en büyük ispatıdır. Kendimize duyduğumuz sevgi ve saygının ispatı..
 
Hep mı boyle yoksa dönemsel mı? Benım sevgılım de cok sosyaldır. Ben onun enerjısıne ayak uyduramıyorum cogu zaman. Oturmaktan dahı keyıf alan bırıyım ama o bunu can sıkıntısı olarak gorur. Aslında bılıncaltımda bazı seylerı sorun ettıgım ıcın aktıvıte yapasım gelmıyormus. Terapistımle bunı fark ettık. Belkı farkında olmadan depresyonda olabılır sevgılınız
 
Merhaba,

2 senelik bir ilişkim var. (31-36) Maddi durum, aileler vs gibi genel konularda bir sorunumuz yok. Anne babası çok saygılı, sevdiğim insanlar. Birlikte iş yapmamıza rağmen bir kez bile müsait misin diye yazmadan aramayan, beni el üstünde tutan bir aile. Kendisi de efendi, sevecen, yakışıklı birisi. Evlenmeyi düşünüp konuştuğumuz bir evredeyiz.

Benim sorunum sevgilimin hayata karşı hiç bir isteği ve tutkusunun olmaması. Dışarı çıkmak, film izlemek, ufak bir yürüyüş, gitar çalışmak birlikte (o konservatuar mezunu ben de çalabiliyorum), spor, konser, dizi ne bileyim ya aklınıza gelebilecek hiç bir şeyi yapmak istemiyor. Arkadaşlarımız çağıracak falan da anca öyle çıkarız, onda bile planı biz yapmayız. Evde ev işlerini yapmıyorsa yemek, köpeğe bakmak gibi sadece oyun oynuyor. 2 yıldır sadece oyun.

Sen ne yapıyorsun derseniz ilk sene o kadar çok şey yaptım ve planladım anlatamam. Çoğuna gelmedi zaten ki bu gelmediği etkinlikler konser, randevu çok zor bulunan bir restorant falan. Bu 2 senede benim ağlama ve zırlamalarım olmadan kaç kez dışarı çıktık birlikte 0.

Dışarı çıkmak da değil mesele ama ben geceden beri ağladığım için kendimi tam ifade edemiyor olabilirim, kusura bakmayın. Ben bir haftadır tatildeydim doğum günümde geldim. Bana kendi en sevdiği pastayı almış ve bi de hediye. Dışarı çıkalım falan yok yine ki kendisi bir arkadaş grubundaki herkesi her doğum günlerinde yemeğe çıkarır. Sorun değil zaten pavlovun köpeği olduğum için artık alıştım bu özensizliklere. Çarşambadan pazara sadece evde oturduk. O işe gitti ben izindeyim geldi yemek yedi oyun oynadık ayrı ayrı. Günlerce.

Dün ilk defa kendisi ben bir şey demeden film izleyelim dedi. Önce 2 saat film beğenmedi öyle de sinefildir. Sonra açtı filmi uyudu? Çok sinirim bozuldu ağladım ya saatlerce sonra uyandı gördü bir şey yok falan derken ben de uyumuşum. Sabah kalktı sana ne oldu, ben çok üzüldüm, sabaha kadar uyuyamadım düşünmekten, neyin var, ben ne yaptım vs vs . Ya ömür mü geçer konuşup, paylaşmadan. Bir dizi izleyip üzerine konuşamayacaksam, iki yürüyüş alışveriş yapamayacaksam ne önemi var ki hiç bir şey paylaşmayınca konuşulacak tek konu insanlar ve dedikodu ee ona da ben gelemem. Arkadaşken böyle değil miydi derseniz değildi valla size yemin ederim onu arkadaş olduğumuz 2 sene boyunca sevgili olduğumuz 2 seneden daha çok dışarda görmüşümdür.

Ama mesela tatilde tüm evimi silmiş, süpürmüş, çamaşırları toplamış, mutfak dolap içlerini bile silip düzenlemiş. Bir kez bana bağırdığını bilmem, asla insanların sınırlarımızı geçmesine izin vermez, maddi olarak her zorlandığımda destek olmuştur, eskiden arkadaştık bir kaç sene bir tane kadına çirkince hareket ettiğini görmedim duymadım, benim arkadaşlarıma hep iyi ve verici davranır. Kendi evini satışa koydu benim istediğim yerde oturabilmek için, en son ne zaman tartıştık bilmem.

Ne önemli neye bakmalıyım bilmiyorum ama bu film olayı gerçekten şartel attırdı geceden beri çocuk gibi ağlıyorum. Bir de köpek sahiplenmişti yeni sevgili olduğumuzda bana hiç bağlanmam gibi geliyordu ancak köpek şimdi benim oldu ve korkunç düşkünüm ona. O da kalacak onda.

Nelere dikkat etmeli sizce bu ilişkide nasıl yol almalıyım? Anlatım bozuklukları için üzgünüm hala sinirim bozuk ağlıyorum.

Saadet diliyorum size beyaz güllerden :)
yani bir film izlemenin bile olay olduğu bi ilişki. zor biraz aman ümidini kesme belki değişir diyeceğim ama bilemedim birisi beraber yaşamanın ilişkiyi çabuk monotonlaştırdığını söylüyor ama her erkek öyle değil ne kadar birlikte olduysak bütün planları neredeyse sözlüm yapar aylar geçse de sürprizleri bitmez enerjisi bitmez bunun ilişki monotonlaşmasıyla alakası olduğunu sanmıyorum başka bir problemi varsa oturun konuşun bence ya da bi uzmandan yardım alabilir. he en başından beri böyleyse bu onun yapısı demek oluyor baştan kabul ettiysen şikayet etme :KK200:
 
doğum günümde geldim. Bana kendi en sevdiği pastayı almış ve bi de hediye. Dışarı çıkalım falan yok yine ki kendisi bir arkadaş grubundaki herkesi her doğum günlerinde yemeğe çıkarır.
Buradan size eskisi kadar değer vermediği anlaşılıyor. İyi yönler de bunlar diye sayıyorsunuz ama sonuç olarak bu olaylar bütününde mutsuzsunuz. O yüzden ayrılmak en doğrusu olur
 
Iyi de adam sizi bu kadar seviyorsa ve bu kadar ince düşünceli ise neden sizin bu kadar çok üzülmenize sebep oluyor. Adam arkadaşken de böyle olsa tamam baştan belliymiş diyeceğim de arkadaşlarıyla dışarıda plan yapabilirken sevgiliyle neden yapamıyor? Ne kadar iyi olursa olsun ortak paylaşım yoksa ne işe yarar ki bu iliski? İleride sadece ev arkadaşı gibi yaşarsınız.
 
yani bir film izlemenin bile olay olduğu bi ilişki. zor biraz aman ümidini kesme belki değişir diyeceğim ama bilemedim birisi beraber yaşamanın ilişkiyi çabuk monotonlaştırdığını söylüyor ama her erkek öyle değil ne kadar birlikte olduysak bütün planları neredeyse sözlüm yapar aylar geçse de sürprizleri bitmez enerjisi bitmez bunun ilişki monotonlaşmasıyla alakası olduğunu sanmıyorum başka bir problemi varsa oturun konuşun bence ya da bi uzmandan yardım alabilir. he en başından beri böyleyse bu onun yapısı demek oluyor baştan kabul ettiysen şikayet etme :KK200:
Uzun ilişkiler de birlikte yaşamın getirisi olarak ilişki monotonlaşır nokta.. Zaten bu sadece erkekler için değil kadınlar için de geçerli. Erkekler bu duruma daha çabuk adapte oluyor monotonluktan hoşlanıyor dedim. Siz bekar olunca tabi sözlünüz hep aynı ritüelleri tekrarlayacak sanıyorsunuz galiba 🤭 Hali hazırda ilişkisiyle ilgili sorununu yazmış bir insana benim nişanlım şunu yapar bunu yapar diye örnek verilmez ,ne o nispet yapar gibi 🤦‍♀️ başkalarının yazdığı msjlara gönderme yapacağına azıcık yapıcı ol kendini özgün ifade et.
 
Back
X