Ayrılmaya karar verdim

Erkeklere güven olmuyor maalesef
Güven olmuyor değil de alıntıladığım üyenin dediği gibi ağlamayı sevgi göstergesi olarak almamamız lazım. İyi ki o çocuk öyle dengesiz davranıp beni terk etmiş de sevgilimle görüşmeye başlamışım . Siz de çürükleri ayıklaya ayıklaya bulursunuz doğrusunu.
 
Siz ikiniz de bu ilişkiyi kafanızda bitirmişsiniz haberiniz yok.
 
Bazı erkekler böyledir. Benim eşim de böyleydi. Arkadaşımın nişanlısı da böyle. Anladığım kadarıyla arkadaşlarının yanlarında mesajlaşmaktan utanıyorlar. Bunu erkeklikten verilen taviz olarak görüyorlar. Dalga geçilecek korkusu var.
Nişanlıyken bu duruma çok üzülürdüm. Ağlardım bazen. Alıştım evlenince durumlar değişti bende. Zaten işten gelince hep birlikteyiz. Gün içinde arar sürekli nasılsın iyi misin diye. Konuşma süresi çok kısa olur. Evlenince sen onun karısı olunca daha çok sahipleniyor. Daha farklı oluyor. Bende öyle oldu en azından
 
Benimkinin de arkadaşlarının yanına gidince bir kaybolma huyu var bu arada. Genelde alkol tüketiyorlar. Bir dönem de ot içiyorlardı. Yeni görüşmeye başladığımızda depresif bir hâldeydi. Tek korkum sınırını bilmeyip alkol komasına girecek şekilde içmesiydi (ki 6 bira+ 4 ekstra içtiği falan olurdu, normaldi o zamanlar onun için). Alkol toleransı çok yükseldiği için deli gibi içerdi. "Bir şey olacak" diye diken üstünde olur, darlardım. O dönem sevgiliden çok anne olmuşum şimdi bakınca ama gerçekten psikolojik olarak iyi bir durumda değildi. Aramazdım ama mesajlar atardım.

Arkadaşlarıyla yılda toplasam 6 kere buluşurdu. Bir de mesela hep bir şeyleri yaptıktan sonra yazardı "dışarıdaydık, şuraya geldik" vs. Ben istiyordum ki "biz dışarı çıkacağız, geç saatlere kadar yazamam", tamam derdim böyle yapsaydı. Ortadan kayboluyor kaybolduktan sonra ben telefon başında bekliyorum, o müsait olduğunda yazıyor Sadece arkadaşlarıyla değil ailesiyle de böyle mesela. "Ne yapıyorsun bebeğim" yazarım 4 saat sonra cevap gelir "annemle marketteydik" E markete gitmeden önce yaz? Yok... Ben alıştım artık, bu da böyle dedim, kabullendim. Geriye bakınca da her gün her gün olmayan hatta dediğim gibi yılda anca 4-6 kere olan bu durum için onu darladığıma pişmanım. Ama küçüktük o zaman büyüdük olgunlaştık

Artık (artık dediğim 2 yıldan fazla bir süre galiba) arkadaşlarının yanına geçtiğinde hadi benimle konuşma arkadaşlarınla ilgilen ayıp olmasın derim. Kendim de bir şeyler yaparım. Ondan haber beklemeden kendi halimde takılırım. O da dışarıda buluştuysa "şuraya geldik" ya da "eve geldik şimdi" der azıcık sohbet ederiz, "size iyi takılmalar" derim. Sonra da uyuyacağım zaman mesaj atarım. Sızdıysa ertesi gün yazar. Evde onu bekliyorsam da geleceğini söylediği saate yakın bir yoklarım, biraz daha oturacağını söylerse bir iki saat kadar sonra yazarım.

Benimki o kafada değil ama arkadaşları benimle konuşmasını yazışmasını "hanımcılık" olarak görebilecek sığlıkta insanlar. Ona bağlıyorum ben de yukarıdaki üye gibi.

Edit: Benimki de alıştı bu arada biraz biraz bir şeyleri yapmadan bir yerlere gitmeden bana haber vermeye. Zamanla oturuyor bu tarz şeyler. Birbirinin yetişme şekline, aileden gördüğüne, normal karşıladığına alışıyorsun, uyum sağlıyorsun.
 
Son düzenleme:
Geç kalmıştınız bu karar için. Neyse ki zararın neresinden dönerseniz kârdır
 
Sizinki yılda 4-6 falanmış öyle olsa gözüme bile batmaz ama benimki hep böyle. İşin ilginç yani alkol ot gibi alışkanlıkları da yoktur hatta sevmez. Bazen kendimi boşluk doldurma aracı gibi hissediyorum. Demek ki öncelikleri farklı ve o önceliklerde ben yokum. Sorsalar çok seviyor, ayrılsak komaya girecek bir hali var. Yapısı böyle diye alttan aldım ama çok değersiz hissettiriyor. Sürekli liseli gibi yazışmayı ben de sevmem o yazmadığı 10 saatte bir “şuraya gideceğim yazamayabilirim” ya da nasılsın falan dese hiç sorun etmem ama ses soluk çıkmıyor. Hevesimi soldurdu resmen
 
Sürekli olsa ben de sizin gibi düşünürdüm. Ben nadir olanı bile sorun etmiştim dediğim gibi. Ne sıklıkta görüşüyordunuz peki? O şekilde telafi ediyor muydu?
 
Geç bile kaldın çilekcim. Kesinlikle yadirgamiyorum hatta tatli geliyor ama ayran gönüllüsün :) ne istedigini bilmiyorsun bak bu cocuk senin yakin arkadasindi sonra sevgili oldugunuz simdi ayrilacaksiniz arkadasliginiz bitecek değer miydi ? Kendi bunu sor. Ve lüfen bir liste yap ne istediğine dair. Önüne cikan her firsati değerlendirme seçici ol. Çevremiz imajımızı etkiler nasıl bir imaj cizmek istiyorsun bunu düşün
 
Davranışları içinize sinmeyen bir insan var karşınızda ya devam edeceksiniz böyle kabul edip, devam edemiyorsanız da ayrılacaksınız
 
Asla benim için ağlıyor beni çok seviyor diye düşünme salya sümük ağlayıp başkasına giden gördü bu gözler. Ayrıca seven adam kimsenin yanında seni unutmaz değişmez değiştirilemez. Ne o seni nede sen onu seviyorsun ikiniz de salın birbirinizi
 
Önemli olan senin bitirmek istemen..Bazılarımız 2 gün görüşmez ama ilişkisi devam eder kimisi 3 saat kaybolunca kıyameti koparır.. Kişiden kişiye değişen şeyler.Tek bir kalıp sunamayız yani ilişki sürmesi için şu kadar saat yazılmazsa ililşki biter falan diye..Sen mutsuzsan diğer adaylara geç buna neden demir atıyosun evli barklı değilsin neticede..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…