- 26 Eylül 2010
- 17.555
- 32.863
- 798
İyi akşamlar kızlar...Biraz dertleşesim var bu sefer. Çözümü olmayan bir şey çünkü...
Sivastan İstanbula geldim 5 ay bitti.
Bir süredir içim sıkılıyordu, rüyamda babamı görüyordum. Haftada 1, iki haftada bir falan konuşuyoruz. Zaten babam öyle sevgisini belli eden biri de değildir. Sosyal fobik biri sarılmaz, aramaz, önemsemez gibi görünür ama öyle değildir. Senede 2-3 kere de gel-gitleri olur. Çok sıkıntılı, dertli zamanları...Çökmüş durumda gezer.
Her neyse bugün annem aradı beni "babanı daha sık ara, bir süredir canı çok sıkkındı. Sordum neyin var diye, Koalina'nın gidişine alışamadım diyor" dedi. Çok içime oturdu nedense. İlk geldiğim zamanlarda mesafeyi pek önemsemiyordum zaten ailemle aram öyle bal-kaymak değildi. Şimdilerde çok içime dert oluyor sadece bayramlarda seyranlarda gidebilecek olmak.
Bugün annemin doğum günüydü, normalde doğum günlerini hiç önemsemeyiz biz. Alırsak bir pasta alır geçiştiririz. Öyle içime oturdu ki bu sefer, çiçek gönderdim ve "ellerini öpemesem de doğum günün kutlu olsun" yazdırdım. Geçmişte yapamadıklarım hep boğazımda düğüm düğüm kaldı.
Keşke babama daha çok sarılsaydım, keşke annemi daha mutlu etseydim, keşke kardeşlerimle daha çok gezseydim...
Sivastan İstanbula geldim 5 ay bitti.
Bir süredir içim sıkılıyordu, rüyamda babamı görüyordum. Haftada 1, iki haftada bir falan konuşuyoruz. Zaten babam öyle sevgisini belli eden biri de değildir. Sosyal fobik biri sarılmaz, aramaz, önemsemez gibi görünür ama öyle değildir. Senede 2-3 kere de gel-gitleri olur. Çok sıkıntılı, dertli zamanları...Çökmüş durumda gezer.
Her neyse bugün annem aradı beni "babanı daha sık ara, bir süredir canı çok sıkkındı. Sordum neyin var diye, Koalina'nın gidişine alışamadım diyor" dedi. Çok içime oturdu nedense. İlk geldiğim zamanlarda mesafeyi pek önemsemiyordum zaten ailemle aram öyle bal-kaymak değildi. Şimdilerde çok içime dert oluyor sadece bayramlarda seyranlarda gidebilecek olmak.
Bugün annemin doğum günüydü, normalde doğum günlerini hiç önemsemeyiz biz. Alırsak bir pasta alır geçiştiririz. Öyle içime oturdu ki bu sefer, çiçek gönderdim ve "ellerini öpemesem de doğum günün kutlu olsun" yazdırdım. Geçmişte yapamadıklarım hep boğazımda düğüm düğüm kaldı.
Keşke babama daha çok sarılsaydım, keşke annemi daha mutlu etseydim, keşke kardeşlerimle daha çok gezseydim...