Babam...

cincirik

Üye
Kayıtlı Üye
4 Mayıs 2024
172
418
23
Arkadaşlar merhaba, hem biraz iç dökme hemde yönlendirilmeye ihtiyacım var.

Babam ben 10, abim 11 , kız kardeşimde 1 yaşındayken bizi terketti.

Onu bizi terkedene kadar çok fazla ve terkettikten sonra da sevmiştim. Severdim ama samimi olamazdım. Anneme ihanet ettiğimi düşünürdüm çocuk aklımla. Bazen kızgın olurdum ama ne yaparsa yapsın sevgim bitmedi.
Abim ve kız kardeşim sildiler onu. Adını dahi anmadılar. Haklı sebepleri de vardı;

  • Annemle evliyken başka kadınlarla evli gibi hayat yaşıyordu.
  • Boşandıktan sonra evlenme programına çıktı.
  • Annemden sonra 4 kişi ile evlendi.
  • Şu an 7 yaşında bir kızı daha varmış. Koruyucu ailedeymiş.
  • Yıllarca bana kan kanseriyim, böbreğimin birini aldılar, sirozum diyerek maddi manevi sömürdü.

Buraya sığdıramayacağım kadar çok vukuatı var.

Bakınca neyini seviyorsun diyeceksiniz. Bende bilmiyorum.

O annesini 19 yaşındayken kaybetmiş. Ailenin en küçüğü ve çok yalnız kalmış. Dedem çok dövmüş onu. Zihinsel geriliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence aynı hataları defalarca yapamaz normal insanlar.
Büyüdükten sonra halamın cenazesinde yüz yüze konuşmuştum yıllar sonra. Konuşurken gerek bile yokken yalanlar söylüyordu. Söylemese de olur ama ardı ardına yalanlar sıralıyor bağımlı gibi. Orada da sanki bu bahsettiğim zihinsel bir sorunu var gibiydi. Ama bir tek ben anlıyordum.

Ve artık en son konuşmamızı aralık ayında yaptık. Onca yaptıklarına rağmen yine de babamdır deyip konuşuyordum ama samimi değildim ve mesafeliydim.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı olduğunu duymuş. Bana onun ve erkek arkadaşının kafasına sıkacağını söyledi.
Sebep; kendisine haber verilmemesi.
Bende kız kardeşimin kırmızı çizgim olduğunu 1 yaşında bırakıp gittiği bir evlat için söz hakkı olmadığını, haber verilmesi gerekmediğini, bu tehdidinden sonra da kendisiyle konuşmayacağımı söyledim.
Gerçek olmadığını bilmeme rağmen karakola gidip şikayette bulundum ne olur ne olmaz diye. Sonra da hiç konuşmadım.

Bende artık 30 yaşın verdiği bir durum mu anlamlandıramadığım bir şekilde fazla duygusallaştım.

Abim ve kız kardeşimin sildiğini düşünsemde bazı zamanlarda acı çektiklerini anlayabiliyordum. Hele de abim hiç umursamaz diye düşünürken ağır bir depresyon geçirdiğini paylaştı ve anlattıkları beni çok üzdü.

Abimle ben, babam gittikten sonra annemde bıraktığı enkazı toparlayamadık.
Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.
Kedi köpek gibi olsak da çoğunlukla "olsun artık olgunlaştık, bunlar bizi olgunlaştırdı" diye avuttuk kendimizi.

Abim beni unuttuğumu sandığım geçmişe götürdü istemsizce ve tesadüf ya zamanlaması şairane gibi ilerleyen günlerde annemde beni çok fazla dövdüğü için vicdan azabı çektiğini telafi etmek istediğini söyledi. Bu beni iyileştirmesi gerekken daha kötü etkiledi. Artık bende ağır bir depresyonda olduğumu düşünüyorum. Gülmek suçmuş gibi geliyor gülemiyorum bile. Donuklaştım. Hayattaki tüm renkler gitti sanki.

Çocuklarım için düzeltmeye çalışıyorum kendi kendimi, çeki düzen vermeye çalışıyorum. Başarılı da oluyorum çünkü çocuklarımın yüzüne bakınca bile mutlu oluyorum ama babam kendini hatırlatıyor.

Şimdi de babamın ayakları kangren olmuş, kesilecekmiş. Öncesinde sokaklarda kalıyormuş, hastanede yatıyormuş şu an.
“Para istemiyorum, sadece sesini duymak istiyorum” diyor.
Ama son tehditkâr konuşmasından sonra aramak da mesaj bile yazmak içimden gelmiyor.
Ben ise bana yaşattıklarının ağırlığıyla her gün savaşırken, ya bu kez gerçekten hastaysa, ya ölürse diye vicdan azabı çekiyorum.

Uzun oldu ama sığamıyorum, anlatmak istiyorum.
Bana acımanızı mı istiyorum, rahatlatmanızı mı bilmiyorum.
 
Ben olsam silerdim. Sizin babaya en ihtiyaç duyduğunuz zaman sizi terk edip şeyinin keyfine gezmiş. Dört kere evlenmiş. Bir çocuk daha yapıp onu da terk etmiş. Ne babalık yapmış ki sizden şimdi bir şeyler bekliyor. Kusura bakmasın ama geçmişte yaptıklarının bedelini ödüyor. Sabit güzel bir hayat kursaydı çevresinde bakacak destek olacak insanı olurdu.
Sizin de ona böyle yapmanız bence gereksiz. Herkes hak ettiğini yaşar
 
Arkadaşlar merhaba, hem biraz iç dökme hemde yönlendirilmeye ihtiyacım var.

Babam ben 10, abim 11 , kız kardeşimde 1 yaşındayken bizi terketti.

Onu bizi terkedene kadar çok fazla ve terkettikten sonra da sevmiştim. Severdim ama samimi olamazdım. Anneme ihanet ettiğimi düşünürdüm çocuk aklımla. Bazen kızgın olurdum ama ne yaparsa yapsın sevgim bitmedi.
Abim ve kız kardeşim sildiler onu. Adını dahi anmadılar. Haklı sebepleri de vardı;

  • Annemle evliyken başka kadınlarla evli gibi hayat yaşıyordu.
  • Boşandıktan sonra evlenme programına çıktı.
  • Annemden sonra 4 kişi ile evlendi.
  • Şu an 7 yaşında bir kızı daha varmış. Koruyucu ailedeymiş.
  • Yıllarca bana kan kanseriyim, böbreğimin birini aldılar, sirozum diyerek maddi manevi sömürdü.

Buraya sığdıramayacağım kadar çok vukuatı var.

Bakınca neyini seviyorsun diyeceksiniz. Bende bilmiyorum.

O annesini 19 yaşındayken kaybetmiş. Ailenin en küçüğü ve çok yalnız kalmış. Dedem çok dövmüş onu. Zihinsel geriliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence aynı hataları defalarca yapamaz normal insanlar.
Büyüdükten sonra halamın cenazesinde yüz yüze konuşmuştum yıllar sonra. Konuşurken gerek bile yokken yalanlar söylüyordu. Söylemese de olur ama ardı ardına yalanlar sıralıyor bağımlı gibi. Orada da sanki bu bahsettiğim zihinsel bir sorunu var gibiydi. Ama bir tek ben anlıyordum.

Ve artık en son konuşmamızı aralık ayında yaptık. Onca yaptıklarına rağmen yine de babamdır deyip konuşuyordum ama samimi değildim ve mesafeliydim.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı olduğunu duymuş. Bana onun ve erkek arkadaşının kafasına sıkacağını söyledi.
Sebep; kendisine haber verilmemesi.
Bende kız kardeşimin kırmızı çizgim olduğunu 1 yaşında bırakıp gittiği bir evlat için söz hakkı olmadığını, haber verilmesi gerekmediğini, bu tehdidinden sonra da kendisiyle konuşmayacağımı söyledim.
Gerçek olmadığını bilmeme rağmen karakola gidip şikayette bulundum ne olur ne olmaz diye. Sonra da hiç konuşmadım.

Bende artık 30 yaşın verdiği bir durum mu anlamlandıramadığım bir şekilde fazla duygusallaştım.

Abim ve kız kardeşimin sildiğini düşünsemde bazı zamanlarda acı çektiklerini anlayabiliyordum. Hele de abim hiç umursamaz diye düşünürken ağır bir depresyon geçirdiğini paylaştı ve anlattıkları beni çok üzdü.

Abimle ben, babam gittikten sonra annemde bıraktığı enkazı toparlayamadık.
Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.
Kedi köpek gibi olsak da çoğunlukla "olsun artık olgunlaştık, bunlar bizi olgunlaştırdı" diye avuttuk kendimizi.

Abim beni unuttuğumu sandığım geçmişe götürdü istemsizce ve tesadüf ya zamanlaması şairane gibi ilerleyen günlerde annemde beni çok fazla dövdüğü için vicdan azabı çektiğini telafi etmek istediğini söyledi. Bu beni iyileştirmesi gerekken daha kötü etkiledi. Artık bende ağır bir depresyonda olduğumu düşünüyorum. Gülmek suçmuş gibi geliyor gülemiyorum bile. Donuklaştım. Hayattaki tüm renkler gitti sanki.

Çocuklarım için düzeltmeye çalışıyorum kendi kendimi, çeki düzen vermeye çalışıyorum. Başarılı da oluyorum çünkü çocuklarımın yüzüne bakınca bile mutlu oluyorum ama babam kendini hatırlatıyor.

Şimdi de babamın ayakları kangren olmuş, kesilecekmiş. Öncesinde sokaklarda kalıyormuş, hastanede yatıyormuş şu an.
“Para istemiyorum, sadece sesini duymak istiyorum” diyor.
Ama son tehditkâr konuşmasından sonra aramak da mesaj bile yazmak içimden gelmiyor.
Ben ise bana yaşattıklarının ağırlığıyla her gün savaşırken, ya bu kez gerçekten hastaysa, ya ölürse diye vicdan azabı çekiyorum.

Uzun oldu ama sığamıyorum, anlatmak istiyorum.
Bana acımanızı mı istiyorum, rahatlatmanızı mı bilmiyorum.
Sizi hiç bir zaman düşünmemiş uçkurunun peşine gidip size en ağır hayatı yaşatmış. Hala onu düşünmeye çalışıyorsunuz güzel yüreğiniz hep güzel kalsın ancak babanız rahat nir ölümü hak etmeyecek kadar kötü bir insan. Arkasında 4 enkaz bırakmış belki abinizin, kardeşinizin hatta sizin çocuklarınızın bile hakkına girmiş gereksizin birisi lütfen kendinize bir iyilik yapın ve o adamın numarasını her yerden silin. Ben olsam öldüğü gün galiba sevinir hafiflerdim
 
Şahsi düşüncem, annemle babamın arasında yaşananlar, sadakatsizlikler onları alakadar eder ama onların arasında yaşananlar yüzünden cehennem gibi bir çocukluğum olmuşsa, yıllarca analık babalık görmemişsem şu an gözleri toprağa bakarken vicdanıma oynuyorlarsa bende onlara duyacak vicdan olmaz.

Anneniz babanıza olan öfkesini sizden çıkarmış, babanız da annenizden boşanırken sizi de boşamış.


Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.

Şu yazdıklarınızı tekrar okuyun, hangi anne evladını bayıltana kadar döver? Hangi baba evlatları sokağa atılmışken almaz?

Hastaysa hasta, ölecekse de herkes ölüyor.
 
Sizi hiç bir zaman düşünmemiş uçkurunun peşine gidip size en ağır hayatı yaşatmış. Hala onu düşünmeye çalışıyorsunuz güzel yüreğiniz hep güzel kalsın ancak babanız rahat nir ölümü hak etmeyecek kadar kötü bir insan. Arkasında 4 enkaz bırakmış belki abinizin, kardeşinizin hatta sizin çocuklarınızın bile hakkına girmiş gereksizin birisi lütfen kendinize bir iyilik yapın ve o adamın numarasını her yerden silin. Ben olsam öldüğü gün galiba sevinir hafiflerdim
Sanırım zayıf bir zamanımdayım. Belki de bu depresyon mu yada adı her ne ise yaşadığım şeyi yaşamam gerekiyor geçmesi için. Güçlü durmaya çalıştıkça sanki daha beter oluyor.
 
Şahsi düşüncem, annemle babamın arasında yaşananlar, sadakatsizlikler onları alakadar eder ama onların arasında yaşananlar yüzünden cehennem gibi bir çocukluğum olmuşsa, yıllarca analık babalık görmemişsem şu an gözleri toprağa bakarken vicdanıma oynuyorlarsa bende onlara duyacak vicdan olmaz.

Anneniz babanıza olan öfkesini sizden çıkarmış, babanız da annenizden boşanırken sizi de boşamış.



Şu yazdıklarınızı tekrar okuyun, hangi anne evladını bayıltana kadar döver? Hangi baba evlatları sokağa atılmışken almaz?

Hastaysa hasta, ölecekse de herkes ölüyor.
Evet tam olarak öyle. Bir gün annemi, evi terkettim. Öyleki küçüklük fotoğraflarıma kadar aldım. Beni unutsun diye. Nefret içindeydim. Anne olunca mı oldu anlamadım ama ikisine de affedici olmaya çalıştım. Belkide düzelmelerini umdum.
 
Evet tam olarak öyle. Bir gün annemi, evi terkettim. Öyleki küçüklük fotoğraflarıma kadar aldım. Beni unutsun diye. Nefret içindeydim. Anne olunca mı oldu anlamadım ama ikisine de affedici olmaya çalıştım. Belkide düzelmelerini umdum.
Bilmiyorum ben yanlış da düşünüyor olabilirim ama affetmek geçmişteki yaralarınızı iyileştirecek mi? Onların yaptıklarını unutabilecek misiniz? Çocukluğunuzda yaşadıklarınızın telafisi olacak mı?

Daha düne kadar babalık yapmayan adam, 1 yaşında bıraktığı kızının kafasına sıkmaktan bahsediyor, hangi hakla hangi sıfatla? Sırf spermini verdi, kardeşinizin kimliğinde baba adı kısmında adı yazıyor diye mi?

Ya size yaptıkları ? Onun yüzünden çekmediniz mi? Hala bile onun yüzünden yaralı değil misiniz?
Keza anneniz de telafi edebilecek mi edebiliyor mu yaşattıklarını?

Artık ölüm korkusu boğaza dayanmış, ayakları kesilecek hale gelince babalık duyguları kabarmış :)) komik kusura bakmayın ben komik buluyorum, sesinizi duyacak sonraki adım ne? Bakacak kimsem yok ajitasyonu mu?
Başlarına ne gelir, sokaklarda hırsıza mı denk gelirler tecavüzcüye mi katile mi diye düşünmeden evine almadığı evladı cincirik bakar diye mi düşünüyor ?

Siz bilirsiniz ama ben olsam bu saatten sonra yaşadığı yaşayacağı hiçbir şeyi umursamam çünkü bir kere aradaki o kapı aralanırsa devamı da gelecek, babanızı evinize alıp bakmaya hazır mısınız? Bunu istiyor musunuz kendinize bu soruları sorun.
 
Seni hiç üzmek istemiyorum Cincirik. Ama senin yerinde olsam ne anam var ne babam der yoluma devam ederdim.
Annenle babanın kötü evliliğinin sonuçlarını sizin çekmeniz hiç adil değil. Baban aldatıp terk etmiş. Annen de buraya kadar hadi suçsuz diyelim. Ama sonrasında tüm sinirini sizden çıkarmış. Ciddi derecede çocuğa şiddet, ihmal dolu hikayeniz.
Yetmemiş bir de sonrasında baban hayatınıza karışıp mahvetmeye devam etmiş.
Şu saatten sonra asla görüşmezdim ben olsam. Gençliğinde sizi sokakta bırakırken kiminleyse o baksın. Annenle ilişkiniz nasıl bilmiyorum ama onunla da ilişkini bir düşün derim.
 
Arkadaşlar merhaba, hem biraz iç dökme hemde yönlendirilmeye ihtiyacım var.

Babam ben 10, abim 11 , kız kardeşimde 1 yaşındayken bizi terketti.

Onu bizi terkedene kadar çok fazla ve terkettikten sonra da sevmiştim. Severdim ama samimi olamazdım. Anneme ihanet ettiğimi düşünürdüm çocuk aklımla. Bazen kızgın olurdum ama ne yaparsa yapsın sevgim bitmedi.
Abim ve kız kardeşim sildiler onu. Adını dahi anmadılar. Haklı sebepleri de vardı;

  • Annemle evliyken başka kadınlarla evli gibi hayat yaşıyordu.
  • Boşandıktan sonra evlenme programına çıktı.
  • Annemden sonra 4 kişi ile evlendi.
  • Şu an 7 yaşında bir kızı daha varmış. Koruyucu ailedeymiş.
  • Yıllarca bana kan kanseriyim, böbreğimin birini aldılar, sirozum diyerek maddi manevi sömürdü.

Buraya sığdıramayacağım kadar çok vukuatı var.

Bakınca neyini seviyorsun diyeceksiniz. Bende bilmiyorum.

O annesini 19 yaşındayken kaybetmiş. Ailenin en küçüğü ve çok yalnız kalmış. Dedem çok dövmüş onu. Zihinsel geriliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence aynı hataları defalarca yapamaz normal insanlar.
Büyüdükten sonra halamın cenazesinde yüz yüze konuşmuştum yıllar sonra. Konuşurken gerek bile yokken yalanlar söylüyordu. Söylemese de olur ama ardı ardına yalanlar sıralıyor bağımlı gibi. Orada da sanki bu bahsettiğim zihinsel bir sorunu var gibiydi. Ama bir tek ben anlıyordum.

Ve artık en son konuşmamızı aralık ayında yaptık. Onca yaptıklarına rağmen yine de babamdır deyip konuşuyordum ama samimi değildim ve mesafeliydim.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı olduğunu duymuş. Bana onun ve erkek arkadaşının kafasına sıkacağını söyledi.
Sebep; kendisine haber verilmemesi.
Bende kız kardeşimin kırmızı çizgim olduğunu 1 yaşında bırakıp gittiği bir evlat için söz hakkı olmadığını, haber verilmesi gerekmediğini, bu tehdidinden sonra da kendisiyle konuşmayacağımı söyledim.
Gerçek olmadığını bilmeme rağmen karakola gidip şikayette bulundum ne olur ne olmaz diye. Sonra da hiç konuşmadım.

Bende artık 30 yaşın verdiği bir durum mu anlamlandıramadığım bir şekilde fazla duygusallaştım.

Abim ve kız kardeşimin sildiğini düşünsemde bazı zamanlarda acı çektiklerini anlayabiliyordum. Hele de abim hiç umursamaz diye düşünürken ağır bir depresyon geçirdiğini paylaştı ve anlattıkları beni çok üzdü.

Abimle ben, babam gittikten sonra annemde bıraktığı enkazı toparlayamadık.
Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.
Kedi köpek gibi olsak da çoğunlukla "olsun artık olgunlaştık, bunlar bizi olgunlaştırdı" diye avuttuk kendimizi.

Abim beni unuttuğumu sandığım geçmişe götürdü istemsizce ve tesadüf ya zamanlaması şairane gibi ilerleyen günlerde annemde beni çok fazla dövdüğü için vicdan azabı çektiğini telafi etmek istediğini söyledi. Bu beni iyileştirmesi gerekken daha kötü etkiledi. Artık bende ağır bir depresyonda olduğumu düşünüyorum. Gülmek suçmuş gibi geliyor gülemiyorum bile. Donuklaştım. Hayattaki tüm renkler gitti sanki.

Çocuklarım için düzeltmeye çalışıyorum kendi kendimi, çeki düzen vermeye çalışıyorum. Başarılı da oluyorum çünkü çocuklarımın yüzüne bakınca bile mutlu oluyorum ama babam kendini hatırlatıyor.

Şimdi de babamın ayakları kangren olmuş, kesilecekmiş. Öncesinde sokaklarda kalıyormuş, hastanede yatıyormuş şu an.
“Para istemiyorum, sadece sesini duymak istiyorum” diyor.
Ama son tehditkâr konuşmasından sonra aramak da mesaj bile yazmak içimden gelmiyor.
Ben ise bana yaşattıklarının ağırlığıyla her gün savaşırken, ya bu kez gerçekten hastaysa, ya ölürse diye vicdan azabı çekiyorum.

Uzun oldu ama sığamıyorum, anlatmak istiyorum.
Bana acımanızı mı istiyorum, rahatlatmanızı mı bilmiyorum.
Bana denemez o adama. Silin gitsin. Terapi alın
 
Sokaklarda kalmışsınız şuan düştü diye size geliyor. Ayakta dinç olsa umrunda da olmazdınız. Hala kadınların peşinde koşuyor olur onlarda da çocuk yapma derdinde olurdu. Tabi bakacak biri lazım kendine diğerleri onu umursamayacağı için zayıf halka vicdanına yenilen kişi siz olacağınız için. Sizle iletişimde. Ben olsam yüzüne bakmam heryerden de silerim engellerim. O sizi düşünmemiş sokaklarda öldürülseniz başınıza birsey de gelse rahat rahat uyurdu size acımadı siz neden acıyasınız ki.
 
Eli ayağı tutuyorken sağlıklı iken küçücük bir yüreği hirpalayip yanlız bırakıp yaşlanınca ölüm döşeğinde iken o yürekten merhamet dilenmesin kimse.birakin kendi kendine yaşasın artık omuzlariniza yük almayın
 
Bilmiyorum ben yanlış da düşünüyor olabilirim ama affetmek geçmişteki yaralarınızı iyileştirecek mi? Onların yaptıklarını unutabilecek misiniz? Çocukluğunuzda yaşadıklarınızın telafisi olacak mı?

Daha düne kadar babalık yapmayan adam, 1 yaşında bıraktığı kızının kafasına sıkmaktan bahsediyor, hangi hakla hangi sıfatla? Sırf spermini verdi, kardeşinizin kimliğinde baba adı kısmında adı yazıyor diye mi?

Ya size yaptıkları ? Onun yüzünden çekmediniz mi? Hala bile onun yüzünden yaralı değil misiniz?
Keza anneniz de telafi edebilecek mi edebiliyor mu yaşattıklarını?

Artık ölüm korkusu boğaza dayanmış, ayakları kesilecek hale gelince babalık duyguları kabarmış :)) komik kusura bakmayın ben komik buluyorum, sesinizi duyacak sonraki adım ne? Bakacak kimsem yok ajitasyonu mu?
Başlarına ne gelir, sokaklarda hırsıza mı denk gelirler tecavüzcüye mi katile mi diye düşünmeden evine almadığı evladı cincirik bakar diye mi düşünüyor ?

Siz bilirsiniz ama ben olsam bu saatten sonra yaşadığı yaşayacağı hiçbir şeyi umursamam çünkü bir kere aradaki o kapı aralanırsa devamı da gelecek, babanızı evinize alıp bakmaya hazır mısınız? Bunu istiyor musunuz kendinize bu soruları sorun.

Sokaklarda kalmışsınız şuan düştü diye size geliyor. Ayakta dinç olsa umrunda da olmazdınız. Hala kadınların peşinde koşuyor olur onlarda da çocuk yapma derdinde olurdu. Tabi bakacak biri lazım kendine diğerleri onu umursamayacağı için zayıf halka vicdanına yenilen kişi siz olacağınız için. Sizle iletişimde. Ben olsam yüzüne bakmam heryerden de silerim engellerim. O sizi düşünmemiş sokaklarda öldürülseniz başınıza birsey de gelse rahat rahat uyurdu size acımadı siz neden acıyasınız ki.
Evet o da var tabi. Bakım talep edebilir yüksek ihtimalle. Bakmak istesem bile ona harcadığım zamanı çocuklarımdan çalmak istemiyorum. Bu beni hissizleştirebilir. Çocuklarıma ayıracağım zamanı kaybedemem.
 
Seni hiç üzmek istemiyorum Cincirik. Ama senin yerinde olsam ne anam var ne babam der yoluma devam ederdim.
Annenle babanın kötü evliliğinin sonuçlarını sizin çekmeniz hiç adil değil. Baban aldatıp terk etmiş. Annen de buraya kadar hadi suçsuz diyelim. Ama sonrasında tüm sinirini sizden çıkarmış. Ciddi derecede çocuğa şiddet, ihmal dolu hikayeniz.
Yetmemiş bir de sonrasında baban hayatınıza karışıp mahvetmeye devam etmiş.
Şu saatten sonra asla görüşmezdim ben olsam. Gençliğinde sizi sokakta bırakırken kiminleyse o baksın. Annenle ilişkiniz nasıl bilmiyorum ama onunla da ilişkini bir düşün derim.
Ah Rosa, yaptım bunu. Düğünümde tektim. Hiç kimseyi çağırmadım. Tek bir akraba bile. Çünkü biliyordu herkes. Sonra epey öyle gitti. Ama sağlam duramadım.
 
Evet o da var tabi. Bakım talep edebilir yüksek ihtimalle. Bakmak istesem bile ona harcadığım zamanı çocuklarımdan çalmak istemiyorum. Bu beni hissizleştirebilir. Çocuklarıma ayıracağım zamanı kaybedemem.
Bakmanızı isteyebilir de istemeyebilir de ama sesini duyduğunuzda veya ayaklarının kesileceğini duyduğunuzda görmek de isteyebilirsiniz, şu an dahi onca yaşanmış kötülüklere rağmen vicdan azabı duyuyorsunuz, görünce arkanızı dönüp gitmek yerine bakmayı siz teklif edeceksiniz belki, ya sonra?
Birine gel demesi kolaydır da git demek zordur, kötü ebeveynli her konuya yazıyorum, vicdan asla kaybetmememiz gereken bir duygu ve merhamet ama bu 2 duygu da hak edecek canlılara gösterilmeli, evlatlarına vicdan susturan sevgi esirgeyen ailelere değil.
 
Siz annesiniz, eşiniz baba.. evlatlarınıza nasıl davranıyorsunuz dönüp bir bakın. Sonra kök ailenize bakın davranışları sizinki gibi mi? Değil.. demekki bir yanlışlık var. Birikeri birşeyleri haddinden fazla yanlış yapmış ve bu siz değilsiz…
Kimse iyi karı koca olamamanın bedelini çocuklara ödetmemeli. Ödettiyse ozaman sonucuna katlanmalı… Ben bir yabancı olarak sokakta kaldığınız günden sonrasını boğazımda yumru ile okurken, bunu yapmaktan çekinmeyen insanlar benim nazarımda merhameti hak etmez. Sınırınızı belirlemezseniz içeri girip tahrip etmeye devam edecekler
 
Siz çocuklarınızı bayıltana kadar dövdünüz mü?

Pekiyi çocuklarınızı sokakta bırakıp gittiniz mi?

Cevap hayırsa demek ki bunu yapan kişiler merhametin m sini hak etmiyor.

Sizin yaşadıklarınızı çocuklarınızın yaşaması istiyorsanız buyrun bakın babanıza, hem de evinizde.
 
Ah Rosa, yaptım bunu. Düğünümde tektim. Hiç kimseyi çağırmadım. Tek bir akraba bile. Çünkü biliyordu herkes. Sonra epey öyle gitti. Ama sağlam duramadım.
Durman lazım ama. Sana çocukken şiddet uygulayan bir anne ile terk edip giden bir baba ne katabilir ki artık? Onların varlığı çok mu lazım şimdi sence?
 
Back
X