- 4 Mayıs 2024
- 172
- 418
- 23
Arkadaşlar merhaba, hem biraz iç dökme hemde yönlendirilmeye ihtiyacım var.
Babam ben 10, abim 11 , kız kardeşimde 1 yaşındayken bizi terketti.
Onu bizi terkedene kadar çok fazla ve terkettikten sonra da sevmiştim. Severdim ama samimi olamazdım. Anneme ihanet ettiğimi düşünürdüm çocuk aklımla. Bazen kızgın olurdum ama ne yaparsa yapsın sevgim bitmedi.
Abim ve kız kardeşim sildiler onu. Adını dahi anmadılar. Haklı sebepleri de vardı;
Buraya sığdıramayacağım kadar çok vukuatı var.
Bakınca neyini seviyorsun diyeceksiniz. Bende bilmiyorum.
O annesini 19 yaşındayken kaybetmiş. Ailenin en küçüğü ve çok yalnız kalmış. Dedem çok dövmüş onu. Zihinsel geriliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence aynı hataları defalarca yapamaz normal insanlar.
Büyüdükten sonra halamın cenazesinde yüz yüze konuşmuştum yıllar sonra. Konuşurken gerek bile yokken yalanlar söylüyordu. Söylemese de olur ama ardı ardına yalanlar sıralıyor bağımlı gibi. Orada da sanki bu bahsettiğim zihinsel bir sorunu var gibiydi. Ama bir tek ben anlıyordum.
Ve artık en son konuşmamızı aralık ayında yaptık. Onca yaptıklarına rağmen yine de babamdır deyip konuşuyordum ama samimi değildim ve mesafeliydim.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı olduğunu duymuş. Bana onun ve erkek arkadaşının kafasına sıkacağını söyledi.
Sebep; kendisine haber verilmemesi.
Bende kız kardeşimin kırmızı çizgim olduğunu 1 yaşında bırakıp gittiği bir evlat için söz hakkı olmadığını, haber verilmesi gerekmediğini, bu tehdidinden sonra da kendisiyle konuşmayacağımı söyledim.
Gerçek olmadığını bilmeme rağmen karakola gidip şikayette bulundum ne olur ne olmaz diye. Sonra da hiç konuşmadım.
Bende artık 30 yaşın verdiği bir durum mu anlamlandıramadığım bir şekilde fazla duygusallaştım.
Abim ve kız kardeşimin sildiğini düşünsemde bazı zamanlarda acı çektiklerini anlayabiliyordum. Hele de abim hiç umursamaz diye düşünürken ağır bir depresyon geçirdiğini paylaştı ve anlattıkları beni çok üzdü.
Abimle ben, babam gittikten sonra annemde bıraktığı enkazı toparlayamadık.
Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.
Kedi köpek gibi olsak da çoğunlukla "olsun artık olgunlaştık, bunlar bizi olgunlaştırdı" diye avuttuk kendimizi.
Abim beni unuttuğumu sandığım geçmişe götürdü istemsizce ve tesadüf ya zamanlaması şairane gibi ilerleyen günlerde annemde beni çok fazla dövdüğü için vicdan azabı çektiğini telafi etmek istediğini söyledi. Bu beni iyileştirmesi gerekken daha kötü etkiledi. Artık bende ağır bir depresyonda olduğumu düşünüyorum. Gülmek suçmuş gibi geliyor gülemiyorum bile. Donuklaştım. Hayattaki tüm renkler gitti sanki.
Çocuklarım için düzeltmeye çalışıyorum kendi kendimi, çeki düzen vermeye çalışıyorum. Başarılı da oluyorum çünkü çocuklarımın yüzüne bakınca bile mutlu oluyorum ama babam kendini hatırlatıyor.
Şimdi de babamın ayakları kangren olmuş, kesilecekmiş. Öncesinde sokaklarda kalıyormuş, hastanede yatıyormuş şu an.
“Para istemiyorum, sadece sesini duymak istiyorum” diyor.
Ama son tehditkâr konuşmasından sonra aramak da mesaj bile yazmak içimden gelmiyor.
Ben ise bana yaşattıklarının ağırlığıyla her gün savaşırken, ya bu kez gerçekten hastaysa, ya ölürse diye vicdan azabı çekiyorum.
Uzun oldu ama sığamıyorum, anlatmak istiyorum.
Bana acımanızı mı istiyorum, rahatlatmanızı mı bilmiyorum.
Babam ben 10, abim 11 , kız kardeşimde 1 yaşındayken bizi terketti.
Onu bizi terkedene kadar çok fazla ve terkettikten sonra da sevmiştim. Severdim ama samimi olamazdım. Anneme ihanet ettiğimi düşünürdüm çocuk aklımla. Bazen kızgın olurdum ama ne yaparsa yapsın sevgim bitmedi.
Abim ve kız kardeşim sildiler onu. Adını dahi anmadılar. Haklı sebepleri de vardı;
- Annemle evliyken başka kadınlarla evli gibi hayat yaşıyordu.
- Boşandıktan sonra evlenme programına çıktı.
- Annemden sonra 4 kişi ile evlendi.
- Şu an 7 yaşında bir kızı daha varmış. Koruyucu ailedeymiş.
- Yıllarca bana kan kanseriyim, böbreğimin birini aldılar, sirozum diyerek maddi manevi sömürdü.
Buraya sığdıramayacağım kadar çok vukuatı var.
Bakınca neyini seviyorsun diyeceksiniz. Bende bilmiyorum.
O annesini 19 yaşındayken kaybetmiş. Ailenin en küçüğü ve çok yalnız kalmış. Dedem çok dövmüş onu. Zihinsel geriliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence aynı hataları defalarca yapamaz normal insanlar.
Büyüdükten sonra halamın cenazesinde yüz yüze konuşmuştum yıllar sonra. Konuşurken gerek bile yokken yalanlar söylüyordu. Söylemese de olur ama ardı ardına yalanlar sıralıyor bağımlı gibi. Orada da sanki bu bahsettiğim zihinsel bir sorunu var gibiydi. Ama bir tek ben anlıyordum.
Ve artık en son konuşmamızı aralık ayında yaptık. Onca yaptıklarına rağmen yine de babamdır deyip konuşuyordum ama samimi değildim ve mesafeliydim.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı olduğunu duymuş. Bana onun ve erkek arkadaşının kafasına sıkacağını söyledi.
Sebep; kendisine haber verilmemesi.
Bende kız kardeşimin kırmızı çizgim olduğunu 1 yaşında bırakıp gittiği bir evlat için söz hakkı olmadığını, haber verilmesi gerekmediğini, bu tehdidinden sonra da kendisiyle konuşmayacağımı söyledim.
Gerçek olmadığını bilmeme rağmen karakola gidip şikayette bulundum ne olur ne olmaz diye. Sonra da hiç konuşmadım.
Bende artık 30 yaşın verdiği bir durum mu anlamlandıramadığım bir şekilde fazla duygusallaştım.
Abim ve kız kardeşimin sildiğini düşünsemde bazı zamanlarda acı çektiklerini anlayabiliyordum. Hele de abim hiç umursamaz diye düşünürken ağır bir depresyon geçirdiğini paylaştı ve anlattıkları beni çok üzdü.
Abimle ben, babam gittikten sonra annemde bıraktığı enkazı toparlayamadık.
Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.
Kedi köpek gibi olsak da çoğunlukla "olsun artık olgunlaştık, bunlar bizi olgunlaştırdı" diye avuttuk kendimizi.
Abim beni unuttuğumu sandığım geçmişe götürdü istemsizce ve tesadüf ya zamanlaması şairane gibi ilerleyen günlerde annemde beni çok fazla dövdüğü için vicdan azabı çektiğini telafi etmek istediğini söyledi. Bu beni iyileştirmesi gerekken daha kötü etkiledi. Artık bende ağır bir depresyonda olduğumu düşünüyorum. Gülmek suçmuş gibi geliyor gülemiyorum bile. Donuklaştım. Hayattaki tüm renkler gitti sanki.
Çocuklarım için düzeltmeye çalışıyorum kendi kendimi, çeki düzen vermeye çalışıyorum. Başarılı da oluyorum çünkü çocuklarımın yüzüne bakınca bile mutlu oluyorum ama babam kendini hatırlatıyor.
Şimdi de babamın ayakları kangren olmuş, kesilecekmiş. Öncesinde sokaklarda kalıyormuş, hastanede yatıyormuş şu an.
“Para istemiyorum, sadece sesini duymak istiyorum” diyor.
Ama son tehditkâr konuşmasından sonra aramak da mesaj bile yazmak içimden gelmiyor.
Ben ise bana yaşattıklarının ağırlığıyla her gün savaşırken, ya bu kez gerçekten hastaysa, ya ölürse diye vicdan azabı çekiyorum.
Uzun oldu ama sığamıyorum, anlatmak istiyorum.
Bana acımanızı mı istiyorum, rahatlatmanızı mı bilmiyorum.